Bölüm 712: Geçit Planı

avatar
1700 37

Release That Witch - Bölüm 712: Geçit Planı




Çevirmen: Lodos

İkinci gün Roland her zamanki gibi geç kalkmıştı. Uyandığında Anna'nın etrafta olmadığını gördü. Ondan geriye sadece koluna düşmüş birkaç saç teli ve rahatlatıcı kokusu kalmıştı.


Komodinde Anna'nın mutfaktan getirdiği kahvaltı duruyordu. Yemeğin yanında bir de not vardı ve: “Uyumayı sevdiğini biliyorum. Seni kahvaltınla baş başa bırakacağım.” yazıyordu.


“Bu durumda bile işini unutmuyor ve zamanında kalkıyor. İşi konusunda ciddi…” diye düşündü Roland.


Çaresizce başını salladı ve yataktan kalktı. Kaleye ısıtma sistemi yerleştirilmiş olsa da kışın sıcacık yorganı terk etmek hala kolay değildi. Anna'nın yüzünü yıkamak için kullandığı ahşap leğendeki su hâlâ sıcaktı. Roland da bu suyu kullanarak yüzünü yıkadı ve sonra da kahvaltısını alarak üçüncü kata, ofisine gitti.


Ofis kapısını iterek açtığında Barov ve Edith'in çoktandır orada beklediklerini görmüştü. Bülbül her zamanki yerinde, şöminenin önündeki özel koltuğundaydı. Cadılar hakkında resimli bir kitap okuyor bir yandan da kurutulmuş balık çiğniyordu. Yüzünde her zamanki rahat ifadesi vardı.


“Erken gelmişsiniz.” diyen Roland, sanki sıra dışı bir şey yokmuş gibi onları gelişigüzel şekilde karşıladı: “Ne için geldiğinizi söylemeden önce oturun.”


Roland'ın tepkisine alışmış gibi görünen Belediye Yöneticisi Barov, boğazını temizledi: “Majesteleri… Aşırıgüney Bölgesi’ne saldırmak için gereken lojistik hazırlıklar tamamlandı. Yedek askerler için askere alma çalışmaları da sorunsuz ilerliyor. Birinci Ordu önümüzdeki bahar 7.000 askere ulaşacak. Ki bu; Gökhisar Krallığı'nda eşi benzeri olmayan bir durum…”


“Sadece Gökhisar Krallığı’nda…” diye araya girdi Edith beklenmedik şekilde: “Majesteleri’nin başa çıkması gereken güçler sadece o aptal şövalyeler ve soylular değil sonuçta…” 


Roland gülümsedi. Masasının üzerindeki raporu açtı ve şöyle dedi: “Gerçekten de öyle… Eğer şeytanlarla savaşacak ise ne nüfus artışı ne de ordu büyümesi durdurulamaz. Birinci Ordu’nun olabildiğince fazla askeri olması gerek…”


Her ne kadar Edith’e boyun eğmiş olmak istemese de emir kraldan geldiği için itaat etmek zorundaydı Barov. Ama bu Kuzey’in İncisi’ne dik dik bakmasına engel de olamazdı.


Normalde asker yetiştirme ve lojistik hazırlıklar gibi işler Birinci Ordu tarafından halledilmeliydi. Ancak Demir Balta ve onun önderliğindeki birkaç komutan alt tabakadandı. Bu da onların; askeri operasyonlarda birliklere liderlik etmekte iyi olsalar da finansal ve idari yönetim konusunda en ufak bir bilgiye sahip olmamalarına yol açıyordu. Dolayısıyla konu para ve yiyeceğe geldiğinde Barov işlerin düzgün ilerlemesi için bir yardım eli uzatmak zorundaydı.


Birinci Ordu daha da büyüdükçe bu tür kadrolaşma sorunları daha da zor olacaktı. Roland'ın aceleyle oluşturduğu basit yönetim yapısı gelecekteki gelişim için gerekenleri karşılamayacaktı. Belki de askeri sistemde yeni bir reform yapmanın zamanı gelmişti.


Roland rapora odaklanmaya devam etti. Demir Balta'nın hazırladığı plana göre Aşırıgüney Bölgesi’ne 1000 asker hücum edecekti. Neverwinter'dan yola çıkan 500 deneyimli asker, Mağlup Ejder Sırtı’ndaki 500 askerle buluşacaktı. Sonrasında da Gümüş Nehir Vahası boyunca Demirkum Şehri’ne doğru saldırıya geçeceklerdi.


Yanlarına iki adet 152mm Uzun Şarkı topu aldıkları sürece Demirkum Şehri’ni fethetmeleri problem olmamalıydı. Ancak kum ulusunu fethetmenin püf noktası bölgeyi ele geçirmekte değil kutsal düelloda yatıyordu. Bu yüzden Birinci Ordu’nun oynadığı rol, lidere eşlik etmek ve düzeni sağlamaktı bir nevi…


Belediye Binası, 1000 askerin lojistik işini yüksek bir verimlilikle yönetebiliyordu. İlgili detaylar gittikçe daha da karmaşık hale geliyordu. Liderin kişisel olarak her şeyle ilgilenmek zorunda olduğu durumlar çoktan geçmişti. Hazırlıklar o kadar karmaşıktı ki Roland çoğu kez hiç beklemediği ayarlamalar görüyordu. Bu da açıkça birkaç savaşın sonucunda birikmiş deneyim ve tecrübenin sonucu idi.


“Pekâlâ… Tamamdır o halde her şey…” diyen Roland raporu kapattı ve Kuzey Bölgesi'nin İncisi'ne baktı: “Söyleyecek başka bir şeyin var mı?”


Roland Edith’in; sadece lojistik meseleyi rapor etmek için Barov ile beraber gelmediğini düşünüyordu.


Çünkü asla övgüleri üstüne almak için uğraşan birisi olmamıştı Edith.


“Evet Majesteleri…” diye cevapladı Edith başını sallayarak: “Demir Balta’dan bir top tatbikatı yapmayı planladığınızı duydum.”


“Doğru.”


“Merak ediyordum da acaba… Neverwinter halkı da seyirci olarak dâhil edilebilir mi?” diye sordu Edith. Bu sözlerin Roland’ın ilgisini uyandırdığını görerek devam etti: “Halkınız böylesine muhteşem bir sahneye tanık olabilirse bu, hem orduya katılma isteklerini arttıracaktır hem de gelecekte şeytanlara karşı savaşma konusundaki güvenlerini pekiştirecektir.”


“Halkı böyle bir meseleye nasıl dâhil edebilirsiniz?” diye çıkıştı Barov kaşlarını çatarak: “Patlamaları hiç görmediniz mi? Ya korkarlarsa ve bunu tanrının bir cezası olarak düşünürlerse?”


“O zaman bu, Majesteleri’nin kontrolü altındaki bir tanrının cezası olmuş olur. Propaganda çalışmaları iyi şekilde yürütüldüğü sürece korku en aza indirilebilir.” dedi Edith açıklayarak: “Bir arazi lordu bile zaman zaman hangi şövalyesinin daha iyi olduğuna karar vermek için halka açık geleneksel dövüş yarışmaları düzenleyebilir. Soylulara eğlenceli aktiviteler sunmanın yanı sıra halkına askeri gücünü de göstermiş olur.”


“Ama bu toplar o şövalyelerin ellerindeki tahta kılıçlara benzemezler.”


“Surlardaki gözetleme bölgelerini işaretleyebilir ve düzeni sağlamak için polis gönderebiliriz. Alanın çok geniş olmaması da göz önüne alınırsa giriş biletlerini satmak da mantıklı bir seçim olabilir. İki gümüşlük bir bilet, halkın oraya doluşmasının yanında ekstra gelir de getirecektir.” diyen Edith rahat ve kendine güvenerek konuşuyordu. Bu da, bu önerisini önceden epeyce düşündüğünü gösteriyordu: “Ayrıca seyirciler seçilerek alınmalılar. Bileti satın alacak olanlar, 15-30 yaşları arasında olan insanlar olmalılar. Çünkü onlar Neverwinter’ın geleceği konumundalar… Tanrı İradesi Savaşı’na dair umutlarını artırmış oluruz bu sayede… Belediye Binası görevlileri gibi bazı kritik bölümlerdeki çalışanların ise bu tatbikatı izlemelerinin kesinlikle şart olduğunu düşünüyorum.”


Roland çok şaşırmıştı. İçinden: “Bu bildiğimiz geçit töreni, değil mi? Böyle bir öneri sayesinde silahları test ederken halka bir performans da sergiliyoruz aynı zamanda… Üstüne bir de politik açıdan çok yararlı ve bize para da kazandırabilir. Askeri reform için gereken yetenek şu anda tam önümde duruyor olabilir.” diye düşündükten sonra başını salladı: “Kulağa güzel geliyor. Hallet o zaman bu işi…”


“Emredersiniz Lordum… Neverwinter'ın bazı ilham verici haberlere ihtiyacı var.”


***************


May, elinde kuş gagası mantarlarıyla dolu bir sepetle meydandan geçerken bir kalabalık gördü. Kar yağıyor olsa da bu, duyuru panosunun etrafına kapanmış insanların heveslerini belli ki etkileyemiyordu.


Merakla yürüdü. Bir reklam görevlisi kalabalığın içinden bağırıyordu: “Majesteleri üç gün sonra şeytani canavarlara karşı savaşırken; surların batı tarafında, düşmanla ilk karşılaşılan cephede halka açık bir top tatbikatı yapacak! En yeni ve en gelişmiş silahların şeytani canavarları nasıl parçalara ayırdığını kendi gözlerinizle görmek ister misiniz? Tanrısal öfkenin şokunu hissetmek ister misiniz? Gidin ve Belediye Binası’na kaydolun! Şartlara uyduğunuz sürece kimlik kartınız ve iki gümüşünüzle Batı Bölgesi askerlerinin nasıl kahramanca savaştıklarını görebilirsiniz. Koltuklar sınırlıdır! Eğer bu nadir fırsatı kaçırırsanız bir sonraki kışa kadar beklemeniz gerekecek!”


“Bu, Majesteleri’nin yeni fikri mi? Propaganda yapılan sözler bile öylesine eşsiz ki…” diye düşünen May, dudaklarını kıvırdı: “Bu muhtemelen Carter’ın çok ilgisini çekecektir. Ama Belediye Binası’ndan bir bilet almasına gerek yok. Baş şövalye olduğu için her türlü Majesteleri’nin yanında bulunacak ve tatbikata katılabilecektir.”


Kendisine gelince… Asla dövüşmek ve öldürmekle ilgili bu tarz şeyler onu çekmezdi.


...

Barov baya baya bileniyor yalnız Edith’e… Roland aralarına karışmama kararı almıştı ama işler ters giderse farklı problemler çıkabilir gibi görünüyor. Umarız aralarındaki problemleri bir an önce çözerler.

Bu arada bir geçit töreni de çok mantıklı bir fikir! Halk kesinlikle çok sevecektir. Her sene kışın olmasındansa arada bir yapılsa daha iyi olabilir. Neyse, bakıp göreceğiz artık… Okumaya devam!

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr