Bölüm 704: Çağlar Arası Bir Konuşma

avatar
1586 36

Release That Witch - Bölüm 704: Çağlar Arası Bir Konuşma




Çevirmen: Lodos

76 Numara tavernanın girişindeki gürültüyü engellemek için kapıyı kapattı ve ardından geri yürüyerek Agatha'nın karşısına oturdu.


76 Numara Kurt Yüreği cadılarından ayrıldıktan ve tek hareket etmeye başladıktan sonra kimliğinin ifşa olma ihtimalinin artacağını biliyordu. Ama şu andaki önceliği kimliğini gizlemek değildi.


“Beni yoldan çıkarıp başka bir yere götüreceğini düşünmüştüm.” diyen Agatha tavernadaki bölmenin etrafına baktı: “Buraya getirmeni beklemiyordum.”


“Taverna her zaman bilgi alışverişinde bulunmak ve iletişimde kalmak için iyi bir yer olmuştur Leydim…” diyen 76 Numara Agatha'ya bir bardak bira doldurdu: “Umarım konuşmamıza daha zarif bir ortam sağlayamadığım için beni bağışlarsınız. En nihayetinde bu Neverwinter'daki daha ikinci günüm…”


Madem artık ifşa olmakla ilgilenmiyordu; o halde tavernada konuşmak diğer tarafı bir nebze daha rahatlatabilirdi. Çünkü karanlık bir sokakta değil, bir sürü insanın gelip gittiği bir tavernada daha güvenli hissederdi kendisini… İkisinin de sokaktaki soğuktan bir çekincesi yoktu ama Agatha rastgele karanlık bir sokakta gördüğü biriyle neden konuşmak istesindi ki? 76 Numara da normal şartlar altında istemezdi bunu.


Daha da önemlisi 76 Numara ne Neverwinter'a ne de Cadı Birliği'ne karşı bir düşmanlık beslemiyordu. Şimdiye kadarki saklanmaları sadece Seçilmiş Kişi’yi bulmaktı. Ama şimdi daha iyi bir yol bulduğu için orijinal planı takip etmesine gerek yoktu.


Sıradan insanlar ve cadılar artık ortak bir düşmanla karşı karşıyalardı ne de olsa…


“Beni sadece iki günde nasıl buldun?”


“Nerede çalıştığınızı, kaleye döneceğiniz saatleri ve kullandığınız rotayı bulmaya çalıştım. İlk iki soruyu Kurt Yüreği cadılarının sormalarını sağladım. Kullandığınız rotayı ise yerlilerden öğrendim.” diyerek kısa ve öz şekilde konuşuyordu 76 Numara: “Sizin de Cadı Birliği’nden olduğunuzu öğrenince inisiyatif alarak iletişim kurmaya karar verdim.”


“Anlıyorum.” diyen Agatha ona keskin bir bakış attı: “Yani Taquila'dan hayatta kalan başka cadılar da var mı?”


“Öyle diyebilirsiniz ama artık cadı değiliz.” diyen 76 Numara, Agatha’nın kendisiyle konuşma sebebinin Taquila hakkındaki bilgiler olduğunu biliyordu. Bu yüzden hiçbir şeyi gizlemeden konuşuyordu: “Vücudu yüzlerce yıl boyunca korumanın bir yolu yoktu. Bu nedenle biz de hayatımızı uzatmak için başka bir yönteme uyum sağlamalıydık. Örneğin sizin şu anda baktığınız bu vücut, Kilise’ye ait bir Tanrı’nın Cezalandırma savaşçısının vücudu…”


“Yani… Sadece bedeni kontrol etmekle kalmayıp aynı zamanda Tanrı Taşı’nın etki alanını da harekete geçirme gücüne sahip olduğunu mu söylüyorsun?”


“Aynen öyle… Bu zaten Leydi Alice'in uğruna savaştığı nihai hedefti. Bir cadı ile sıradan bir insanın birleştirilerek şeytanlarla savaşabilecek hale gelmesi… Cadının ruhu başka bir vücuda aktarılırken kanının yarısını kaybetmiş olsa bile bir şey olmaz.”


“Onun planının o kadar basit olmadığını biliyordum.” diyen Agatha, uzunca bekledikten sonra birasını bitirdi: “Ama ses tonuna ve üslubuna bakılırsa diğer kurtulanlar bu yönteme pek katılmamış gibi… Ve… Neden buraya geldin?”


“Cevabı vermeden önce çok önemli bir şey sormak istiyorum.” dedi 76 numara kısık bir sesle…


“Dinliyorum.”


“Şeytanlar, Tanrı İradesi Savaşı ve Kutsal Birlik hakkındaki bilgileri Cadı Birliği’ne açıkladınız mı?”


Agatha başını salladı.


76 Numara aniden heyecanlanmıştı: “Nasıl tepki verdiler? Size inandılar mı?”


“Sadece bu bilgiyi kabul etmekle kalmadılar. Aynı zamanda üçüncü Tanrı İradesi Savaşı için hazırlanmaya bile başladılar.” diye yanıtladı Agatha: “Aslında kısa bir süre önce Cadı Birliği şeytanlarla yüzleşti ve iki Korkunç Şeytan ile birlikte bir de Büyü Katili öldürdü.”


76 Numara elinde olmadan yumruğunu sıktı. Her şey beklediği gibi gelişiyordu. Agatha gerçekten her şeyi açıklamıştı bu cadılara… O halde Cadı Birliği ve Taquila doğal olarak müttefik olmuşlardı. Bu da artık 76 Numara’nın kimliğini gizlemesinin gerek olmadığına, doğrudan konuya girebileceği anlamına geliyordu.


Her ne kadar Kanlı Ay daha düşmeden önce yapılan ve kıdemli bir şeytanın yenilmesiyle sonuçlanan bu küçük mücadeleyi merak etse de öncesinde konuşması gereken daha önemli bir şey vardı.


76 Numara hiç tereddüt etmeden Agatha'ya, Natalia ve Alice arasındaki kavgayı ve Seçilmiş Kişi hakkındaki plan da dâhil olmak üzere her şeyi anlattı: “Tanrı’nın İntikamı Aleti’ni aktive edebilecek ve şeytanların yaşamlarını yok edebilecek cadıyı kale bölgesinde buldum. Umarım onu tam olarak tanımlamama yardım edebilirsiniz.”


Agatha biraz şok olmuştu: “Bunu gerçekten yapabilecek kimse var mı?”


“Leydi Pasha bana öyle söyledi.” diyen 76 Numara yüzüğü çıkararak Agatha'ya verdi: “Her kim onun gücünü çağırırsa renkli büyülü taş vasıtasıyla Anahtar’ı simgeleyen turuncu ışığı görebiliyorum.”


Agatha yüzüğü almadan önce dudaklarını büzdü. Bir an baktıktan sonra: “Bence Neverwinter'ın Lordu ile konuşmalısın.” dedi.


“Elbette! Wendy'ye her şeyi anlatacağım… Bir saniye!” diyen 76 Numara şaşırmıştı: “Neverwinter'ın Lordu mu? Yani… Sıradan bir kişi olan yerel lider mi?”


“Evet, Roland Wimbledon. Sıradan görünen ve biraz da aceleci olan sıradan kişi…” diyen Agatha’nın dudaklarında hafif bir gülümseme belirmişti: “Cadı Birliği’nin gerçek özü o…”


76 Numara kaşlarını çatmıştı: “Pek anlamadım… Ne demek istiyorsunuz?”


“Ben de başta senin gibiydim.” diyen Agatha yüzüğü geri verdi: “Ama sonradan fark ettim ki Roland olmadan Cadı Birliği olmazdı, Neverwinter şu anda olduğu gibi olmazdı ve Gökhisar, Kilise’yi asla yenemezdi. Tüm bu başarıların kaynağı o sıradan insan… Eğer Seçilmiş Kişi’yi bulmak ve yanına almak istiyorsan konuşman gereken kişi Roland. Wendy değil…”


“Fakat…”


“Endişelenme… Senin hayal edebileceğinden çok daha fazlasını biliyor.” diye kıkırdadı Agatha: “Ben buzdan tabuttan uyandıktan sonra Kutsal Birlik’in uzun zaman önce ortadan kaybolmasını öğrenerek paramparça olmuştum. Bana ne söylediğini biliyor musun? Sıradan insanların şeytanları yenebileceğini söyledi.”


“Bu da çok…”


“Kibirli, değil mi?” diye 76 Numara’nın sözünü keserek devam etti Agatha: “Ben de en başta böyle düşünmüştüm. Ama işin aslı ben onda umut gördüm. Bu umut, Neverwinter cadılarının gönülden inandıkları bir umuttu. Yani eğer Taquila, şeytanlara karşı yapılacak savaşta Cadı Birliği ile çalışmak istiyorsa Roland'ın onayını almalısın.”


76 Numara duyduklarına inanamamıştı bir an… Sıradan bir insanın hükmüne bağlanan kişi vahşi bir cadı olsaydı bunun mantıklı olduğunu düşünebilirdi. Ne de olsa cadıların üstün olduğu dönemden ve bu dünyadan ayrıldıkları dönemden beri 400 sene geçmişti. Ama gerçek bir Taquila cadısı olan Agatha’nın sıradan bir insana neden bu kadar inandığını anlayamamıştı. Bu inanç da sadece sıradan insanları yanında çalıştırarak kurulmuş bir inanç değildi.


76 Numara daha önce bu dünyanın düzenine dair görevlerde bulunmuş olsa da bu görevin böyle başlamasını beklemiyordu.


Yüzüğü kaldırarak bir süre sessiz kaldıktan sonra: “Lütfen bir süre düşünmeme izin verin.” dedi.


Sonrasında Agatha’yı son bir kez daha selamlayarak tavernadan ayrıldı.


...

Rahatladık be… 76 Numara’nın gizliliği epey geriyordu insanı. Hala tamamen açığa çıkmış da değil elbette ama… Epey büyük bir adım atıldı bizce… Bakalım olaylar nasıl ilerleyecek, okumaya devam!

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!

 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr