Bölüm 705: El

avatar
1596 38

Release That Witch - Bölüm 705: El




Çevirmen: Lodos

“Şimdi çıkabilirsin.” diyen Agatha odanın boş köşesine baktı.


Bu cümlesinden sonra duvarda soluk bir gölge belirmişti. Bülbül birdenbire ortaya çıktı, loş mum ışığını bloke ediyordu.


“Ne zaman fark ettin beni?” diye sordu. Sesi biraz şaşırmış geliyordu.


“76 Numara’dan yüzüğü aldığımda…” diyen Agatha omuzlarını silkip sürahiyi kaldırdı: “Bir bardak ister misin?”


“Eğer senin ikramınsa neden olmasın?” diyen Bülbül, Buz Cadısı’nın karşısına oturdu: “Bu büyülü taş büyü gücünü mü hissedebiliyor?”


“Bu büyülü güç değil. Turuncu bir ışık demeti… Ya da belki de ‘Anahtar’ demeliyim.” diyerek bir bardak doldurarak Bülbül’e uzattı: “Senin ışık demetin odanın yarısını aydınlatıyordu. Fark etmemek zordu.”


“O da fark etti mi?”


“Büyük olasılıkla…” diyen Agatha başını salladı: “Kendi türünün önünde kimliğini açıklamayı umursamadı.”


“O ve ben aynı değiliz, tıpkı safkan cadı ve ben gibi…” dedi Bülbül: “Söylediklerine inandın mı?”


“Evet.”


“Ama yüzüğünü almadın.”


“Çünkü ona gerçekten yardım etmek ve onu doğru yola sokmak istiyorum.” diyen Agatha ayrıca kendine de bir bardak bira koydu ve sonra hepsini içti. İçeceğin kalitesi epey zayıftı. Evelyn'in meyveli içkileri ve tuhaf tada sahip Karmaşa İçecekleri’nin yanından bile geçemezdi. Buna rağmen o ekşi acı da zevkini bastıramıyordu.


Agatha mutluydu.


76 Numara kimliğini ortaya çıkardığında kalbindeki yalnızlık duygusu birden kaybolmuştu. Taquila'dan geriye hayatta kalan son kişi olmadığı ortaya çıkmıştı. Onun gibi; Kutsal Birlik'ten sonra, 400 yıldan fazla bir zaman dilimi geçtikten sonra bu döneme gelen başka cadılar da vardı.


Cadı Birliği üyelerinin çoğu çok arkadaş canlısıydı. Ve Wendy de ona karşı çok sevgi dolu olmasına rağmen Agatha sürekli olarak kaybolmuş hissediyordu. Kendisiyle diğer cadılar arasında yüzyılların birikiminin neden olduğu ve kısa zamanda silinemeyecek bir boşluk olduğunu biliyordu. Bu yeni çağda cadılara kendini teslim edemediği için 7/24 işe gömülmek gibi bir çözüm bulmuştu.


Bunun tek istisnası Roland Wimbledon idi. Bu garip sıradan insanla yalnız kaldığında bir rahatlık duygusu hissediyordu. İlk başta anlamakta zorlanmıştı. Ama sonradan Roland'ın da sanki bu dünyayla bağlantısı yokmuş gibi aynı türden tanımlanamaz bir yabancılaşmaya sahip olduğunu fark etmişti. Tek fark, Roland'ın bunu Agatha’dan çok daha iyi saklamasıydı ve neredeyse hiç kimse bunu fark etmemişti.


Ama sonunda artık yalnız değildi.


Bu nedenle Agatha, 76 Numara’nın resmi kimliği ile bir Taquila cadısı olarak Roland Wimbledon'u ziyaret etme talebinde bulunmasını umuyordu.


Tanrı İradesi Savaşı'nda iki tarafı yan yana görmeyi dört gözle bekliyordu.

Neverwinter'daki yaşama zaten âşıktı. Doğal olarak kendi türünün de aynı şekilde hissetmesini umuyordu.


Dahası Agatha'nın küçük bir gizli arzusu vardı.


Cadılara söylediği şeyin akıllıca ve doğru olduğunu kanıtlamak istiyordu. Sıradan insanlar ve cadılar arasındaki işbirliği, şeytanlarla savaşmanın en iyi yoluydu.


“Bu yüzden mi onu bile bile ihmal ettin?” diyen Bülbül, Agatha’nın gerçek düşüncelerine ilk kez tanık olduğu için bir hayli şaşkın görünüyordu.


“76 Numara bir süre burada kaldıktan sonra anlayacaktır.” diyen Agatha dudaklarını kıvırdı: “Ben de aynı değil miydim başta?”


Hayatta kalan bu grup Kilise’yi sevme ihtimalini düşünmezdi bile… Tanrı'nın Cezalandırma Ordusu'nun planına katılmamışlardı ve cadıları kurban etmek konusunda da isteksizlerdi. Hatta bu konuda Leydi Alice ile dahi ayrışmışlardı. Agatha’nın onlara yardım etmeye karar vermesinin bir nedeni buydu.


Daha sonra Bülbül uzunca bir süre sessiz kalmıştı. Alevleri sallanan mum dibine kadar yandığında yavaş yavaş ortadan kayboldu ve karanlığa geri döndü: “Umarım doğru seçimi yapacaktır.” diyerek ayrıldı.


“Yapacak.” diyen Agatha gülümsedi: “Ben inanıyorum.”


*******************


76 Numara, aynı yoldan Dışişleri Binası’na döndü.  Orada içecek fabrikasını gezmeyi bitiren grupla denk gelmişti.


Herhangi biri bir şey sormadan kendi isteğiyle söze girdi: “Uyandığımda kendimi çok daha iyi hissediyordum. Oda biraz havasızdı. Bu yüzden bahçede bir yürüyüşe çıktım ben de…”


“Üşütmemek için daha fazla kıyafet giymelisin.” dedi Kırık Kılıç.


Amy elini tuttu ve mutlu bir şekilde: “Bu öğleden sonra bizimle gelmemiş olman çok yazık! Bayan Evelyn tarafından yapılan Karmaşa İçecekleri bu dünyadan olamazlardı!” dedi.


“Karmaşa İçecekleri mi?”


“Evet. En başta sadece içeceğin tadını değiştirebiliyormuş. Ancak yeteneği geliştikten sonra eşsiz tadı olan lezzetli içecekler yaratmaya başlamış. Yemin ederim Kurt Yüreği Şehri’ndeki soylular bile bu kadar muhteşem bir şeyi tatmış olamazlar.” diyen Amy çok heyecanlıydı: “Ne siyah çay, ne ballı süt ne de kaliteli şaraplar… Hiçbiri Karmaşa İçecekleri’nin yanına yaklaşamaz.”


“Bir başka kıdemli cadı daha…” diyen 76 Numara artık hissizleşmişti. Özellikle Wendy ve Nana'nın öğrenmekle ne kastettikleri belirsiz olsa da cadıların eğitiminde Cadı Birliği'nin Kutsal Birlik'ten daha ileride olduğuna şüphe yoktu. Agatha'ya göre bunların hepsi sıradan bir kişi olan Roland Wimbledon tarafından başlatılmış gibi görünüyordu ve 76 Numara’nın anlayamadığı şey de buydu.


“Sıradan insanlar büyü gücünü cadılardan daha mı fazla anlıyor?” sorusu vardı aklında…


“Ben şahidim!” diye haykırdı Hero: “Bir an için şimdiye kadar çektiğim tüm sıkıntılara değdiğini bile düşündüm.”


“Ara sıra böyle içki içebilecek olma şartı verseler Neverwinter'ı asla terk etmem ben!” diyen Amy dilini çıkardı.


“Öyleyse Cadı Birliği'ne katılmalıyız.” dedi Kırık Kılıç bir anda: “Burada kaldığımız sürece onu tekrar içme fırsatı her zaman vardır, değil mi?”


Amy hemen elini kaldırmıştı: “Katılıyorum!”


“Evet, ben de…” diyen Hero, ciddi bir şekilde başını salladı.


Üçü Annie'ye baktı. Annie de isteksizce: “Ben de sizi dinleyeceğim.” dedi.


“Bekleyin… Burada sadece tuhaf bir içki için mi kalmayı kabul ediyorsunuz?” diyen 76 Numara elinde olmadan irkilmişti: “Ve Annie… Sen dememiş miydin dikkatlice gözlem yapmamız ve temkinli olmamız gerektiğini? En azından yarınki turdan sonra karar vermeliyiz. Wendy bu nedenle karar verdiğinizi duysa gülse mi ağlasa mı emin olamazdı.”


Birdenbire kıskanç hissetmişti.


Basit gereksinimler ve kolay kararlar vardı hayatlarında… Bir umut ışığı olduğu sürece tereddüt etmeden ilerleyebilirlerdi.


Peki ya kendisi?



Herkes uyuduktan sonra 76 Numara sessizce odasından ayrılarak çatıya çıktı.


Uluyan rüzgâr ve kara karşı yüzüğünü kaleye doğru kaldırdı. Uzakları görmek için gözlerini kıstığı anda yine surlar kadar geniş bir ışık demeti belirmişti. Teorik menzilin dışında ve büyü gücünün aktive edilmesine bağlı olmaksızın hala mucizevi bir şekilde ortadaydı işte o ışık demeti…


Taquila cadıları için Seçilmiş Kişi’yi bulması gerekiyordu. Bu gezinin ana amacı buydu.


Amy için Karmaşa İçecekleri neyse hayatta kalan cadılar için de Seçilmiş Kişi oydu.


Kararını vermişti.


...


Wendy ertesi gün Dışişleri Binası’na geldiğinde 76 Numara ona gece boyunca yazdığı bir mektubu uzattı.


“Ben Phyllis, Çaresizlik Labirenti'nden Taquila cadısı… İlahi Takdir ve kurtarıcıyla ilgili haberler getirdim. Tanrı İrade Savaşı’ndaki işbirliğimizi konuşmak üzere Neverwinter Lordu’nun huzuruna çıkmak istiyorum.” diyen 76 Numara, Kurt Yüreği cadılarından kaçınmamış, bu söylediklerini çok ciddi bir sesle söylemişti.


Amy ve diğerleri, inanamayarak gözlerini dört açmışlardı.


“76 Numara… Sen neden bahsediyorsun?”


“Sen de mi bir cadısın? Bu harika!”


“Phyllis… Gerçek adın bu mu?”


Üçü de farklı tepkiler vermişti. Sadece Annie sessiz kalmıştı.


Wendy şaşırmış görünmüyordu. Bu durumu kaleye bile bildirmemişti daha… Aksine belgeyi aldı ve cesaret verici bir şekilde gülümseyerek: “Benimle gel. Majesteleri şimdiden seni bekliyor çalışma odasında…” dedi.


...

Çok sevindim açıkçası 76 Numara’nın inisiyatif alıp iletişime geçmek istemesine. Ya da Phyllis mi demeliyim?

Bakalım çalışma odasında neler konuşulacak, okumaya devam!

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!

 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44329 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr