Bölüm 654: Kara Para’nın Tazminatı

avatar
1805 37

Release That Witch - Bölüm 654: Kara Para’nın Tazminatı




Çevirmen: Lodos

“Hey, iyi misin?” diyen Yorko, 76 numarayı diğer ayağıyla itti. Ama kız tamamen cevapsızdı.


İç çeken Yorko kıza yaklaştı ve ağzıyla yerdeki ceketi alarak ikisinin de üstünü örtmeye çalıştı.


“Romantik geceyi unut. Sadece bu gecelik dayan…”


Beklenmedik o virajlardan sonra hala nasıl bu kadar sakin kalabildiği konusunda epey şaşkındı Yorko… Yeraltındaki müzayede, bir cadıya 4000 kraliyet altını harcamak, etraftaki insanların dikkatini çekmek ve de sonunda cadının saldırısı… Tek bir gecede son yirmi küsür yıllık hayatında yaşadıklarından daha fazla şey yaşamıştı.


“Hmm… Bu heyecan verici ve uyarıcı duygu benim hayal ettiğim kadar kötü değil gibi görünüyor.” diye düşünüyordu. Ama bir daha böyle bir şeyi yaşamayı hayatta kabul etmezdi.


Kısa aralıklarla bölünen bir gece geçirmişti. Ertesi gün Kara Para’nın bir hizmetçisi onları bulduğunda vakit çoktan öğlen olmuştu.


Sonrasında Yorko hızla çok daha geniş ve konforlu bir odaya transfer edilmişti. Hizmetçiler tarafından yumuşak ekmekler ve taze sıkılmış meyve suları ikram edilmekle kalmamış üstüne bir de kadın hizmetçiler tarafından ayağından başına kadar, erkeklik organı da dâhil olacak şekilde kontrol edilmişti.


Ayrıca isteği üzerine dışarıda endişeyle bekleyen Otto Luoxi de kireçtaşı mağarasına getirilmişti.


Otto Büyükelçiyi görür görmez hevesle sormuştu: “Yaralandığını duydum.”


“Bu beyefendi ile yalnız şekilde bir dakikaya ihtiyacım var.” diyen Yorko, tüm hikâyeyi ayrıntılı olarak anlatmadan önce Kara Para’nın gönderdiği hizmetçileri dağıtmıştı: “Senin yüzünden neredeyse ölüyordum. Çok yakındı! Neredeyse hayatımı kaybediyordum! Neyse ki açık artırmada aldığım cadıya karşı çok nazik olduğum keşfedildi! Başkası olsaydı şimdiye cesedi soğumuş olurdu.”


Şikâyet etmek Yorko’nun avantaj olmuştu uzun zamandır. Bu sayede uzun yıllardır Gökhisar Krallığı’nda şansı yaver gitmişti. Herhangi bir pratik çıkar sağlayamasa bile en azından başkalarının kendisi için üzülmesini ve sempati hissetmesini sağlayabilirdi. Bunun da gelecekte faydasını görürdü. Otto çok endişeli görünüyordu şu anda… Bu yüzden kesinlikle olanları telafi etmek için bir şey yapacaktı.


Tıpkı beklendiği gibi Otto çok huzursuz bir şekilde: “Bu, benim ihmalimden kaynaklanıyor. Geri dönünce bunu kesinlikle telafi edeceğim.” dedi.


“4000 kraliyet altını ne olacak?”


“Cadı odandan kaçtı. Burası Kara Para’nın bölgesi… Bu yüzden açık artırma için para alacaklarını sanmıyorum.”


“O zaman epey para tasarruf etmedin mi?” diye alay etti Yorko: “Hem cadıyı kurtardın hem de siyah mektubu iyi şekilde kurtarmış oldun.”


“Siyah mektuplar her sergi için yeni baştan üretilir. Bu yüzden israf olup olmadığını anlayamayız.” diyen Otto, zorla gülümsedi: “Ama evet… Bizi kraliyet altınlarından kurtardı.”


Yorko aniden 76 Numara'nın kulağına fısıldadıklarını hatırladı: “Efendim… Beni satın almak ister misiniz? Sadece Kara Para’ya 500 kraliyet altını ödemeniz gerekiyor.”


4000 ile karşılaştırıldığında 500 çok daha makul bir sayı gibi görünüyordu. Belki de Otto, Yorko’nun yaşadığı şokun tazminatı olarak bu parayı ödemesine izin verebilirdi.


Boğazını temizleyen Yorko tam söze girecekti yatak odasının kapısı açıldı. İki görevlinin eşliğinde içeri gümüş maskeli bir adam girmişti. Koyu kahverengi saçlarındaki yer yer beyazlıklar yüzünden epey yaşlı görünüyordu. Gevşek ipek bir elbise giyiyordu. Göğsünde ize epey dikkat çekici bir siyah ejderha kafası logosu bulunuyordu.


“Sergiden ben sorumluyum. Bana Silvermask diyebilirsiniz.” diyen adam hafifçe eğildi: “Kara Para size olanlar için özür diliyor. Neyse ki yaralanmadınız kazada… Cadının nasıl kaçtığını araştırmaya başladık. Nerede olduğunu bulduğumuzda size de haber vereceğiz. Yakaladığımız zamanda satın almak istemiyor olursanız ödemeyi siyah mektuptan düşmeyeceğiz.”


“Ee… Anlıyorum…” diyen Yorko boğazını temizledi. Ne de olsa cadıyı alan kişi Otto Luoxi yerine oydu. Cadıya karşı olan ilgisini devam ettirmek zorundaydı: “Onu benden başka kimseye vermeyin. 10. tur her zaman geçerli olacaktır.”


“Nasıl isterseniz…”


“Bu arada saldırganın sergiye nasıl girdiğini de merak ediyorum.”


“O kötü adamlar diğer konukları kaçırmış. Bir bağ evinde siyah mektuplarının çalındığı iki kurban bulduk.” diye cevap verdi Silvermask.


“Birden fazla kötü adam mı var?”


“Evet. Bu önceden planlanmış bir hareketmiş.” diye başını salladı adam: “Cadının başka suç ortakları olmasını ya da bir baskın yapmaya cesaret etmelerini biz de beklemiyorduk. Sizi kaçıran suçlu adam herhangi bir ipucu bıraktı mı?”


“Eh… Hayır. Gökhisar Büyükelçisi olduğumu duyduktan sonra kaçtı.” diyen Yorko omuz silkti: “Kara Para kimlik kontrolü için daha güvenli bir yol düşünemez mi? Birisi yalnızca bir davet mektubu ile girebiliyorsa korkarım ilk defa böyle bir şey yaşanmıyordur, doğru mu?”


“Kesinlikle haklısınız…” dedi Silvermask kahkahalarla: “Ama aynı zamanda Kara Para’nın da cazibesi bu… Riskler ile karşılaştırıldığında insanlar kimliklerini açık etmeden ürünler almayı tercih ederler. Elbette siyah mektuplar bastırırken müşterilerimizi önemle düşünürüz. Siyah mektubu ne kadar önemseyeceklerinden ve onu ellerinde tutup tutamayacaklarından mümkün olduğunca fazla şekilde emin olmaya çalışırız. Kaçırılan iki kişinin siyah mektubu nasıl çaldırdığı önemli değil. Bir daha herhangi bir şekilde siyah mektup alamayacaklar.”


“Tamam.” diyen Yorko omuz silkti: “Peki yeraltı mağarasından nasıl kaçtı? Mağara ile avlu arasındaki geçişte çok sayıda muhafız olduğunu hatırlıyorum. Yaralı bir cadıyı taşırken de dışarı çıkamaz herhalde… Hala mağarada bir yerde sizin korunmasız kalmanız için bekliyor olabilirler mi?”


Silvermask başını salladı: “Havalandırmadan çıkmışlar. Birkaç demir parmaklık yakılmış. Yalnızca bir cadının yeteneğiyle olabilir bu…”


“Demek Annie’nin hazırladığı kaçış rotası buymuş… Ve bu operasyona da birden fazla cadı katılmış gibi görünüyor. Otto’nun yaptığı her şey boşa gitti.” diye düşünen Yorko: “O halde yapabileceğiniz pek bir şey yok gibi görünüyor bu konuda…” dedi. Sonra da öylesine birden aklına takılmış gibi sordu: “Peki rehberim nasıl şimdi?”


“Kara Para tarafından şiddetle cezalandırılacak. Bir rehber olarak seçkin misafirlerimizi korumak onun sorumluluğundadır. Artık böyle bir pozisyon için uygun değil.”


“Onu görebilir miyim?”


“Yani… Onu bizzat mı cezalandırmak istiyorsunuz?”


“Hayır.” diyen Yorko, Otto'ya baktı: “Onu satın almak istiyorum.”


Silvermask tereddüt etmişti: “Ama o çoktan Kara Para’nın bir esiri…”


“500 kraliyet altını değil mi? Siyah mektup ile ödeyeceğim.”


“Bir dakika bekleyin… Sayın Büyükelçi?” diye şaşkınlıkla sordu Otto: “Ne rehberi?”


Yorko Otto'nun elini sıkmış ama cevap vermemişti.


Silvermask bir an sessiz kaldıktan sonra başını salladı: “Anlıyorum. Eğer ısrar ediyorsanız 76 numarayı size hediye olarak verebiliriz.”


“Bir hediye mi?” diye soran Yorko, başta şaşırsa da sonradan çok memnun olmuştu.


“Madem artık bir rehber olamayacak. O halde onu size vermek daha iyi bir seçim… Onu bu kaza için Kara Para’nın ödediği bir tazminat olarak düşünün.” diyen Silvermask tekrardan eğilerek selam verdi: “Umarım tekrar görüşürüz.”


...

Yorko yine dört ayaküstüne düştü :) :) :) Hem Amy kurtulmuş oldu hem de 76’yı yanına alıyor. Üstelik bunların hiçbirine bir kuruş dahi ödemedi. Bir gecelik bir macera yaşamış oldu üstüne de iki görevi tamamladı. Belki Amy görevi tamamlanmamış sayılabilir ama sonuçta Kara Para’nın elinden kurtuldu. Asıl önemli olan da buydu… Bakalım şimdi neler olacak?

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!

 

 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr