Bölüm 618: Ölümden Sonraki Çocuk

avatar
2089 45

Release That Witch - Bölüm 618: Ölümden Sonraki Çocuk




Çevirmen: Lodos

Olivia'yı dinleyen Roland elinde olmadan karışık duygular içerisinde iç çekti.


Çok karmaşık bir hikâye değildi. Gerald Wimbledon, sınır muhafızlarının komutanı olarak görev yaptığı zamanlarda her sene Şeytan Ayları’nda Soğuk Rüzgâr Sırtı’na gelerek Kilise’ye şeytani canavarlarla yapılan savaşta yardım ederdi. Yine bir gelişinde bir tavernada Olivia isimli bir bar kızıyla tanışmış ve âşık olmuştu.


Olivia'nın durumu göz önüne alınırsa Gerald'ın onunla evlenmesi ya da aralarındaki ilişkiyi halka açması imkânsızdı. En sonunda Gerald, onların aşk yuvası olması için kasabadan bir ev almıştı. Roland bu hikâyeden gerçek aşk olup olmadığına karar verememişti. Ama hatıralarından aklına geldiği kadarıyla Gerald diğer soylularla asla evlenmek istemiyordu ve Kral Şehri’nde bir sevgilisi de yoktu. Yetişkin bir Prens için böyle bir hareket epey alışılagelmişin dışındaydı. Hatta Prens Roland’ın hatırladığı bir söylentiye göre bir zamanlar Prens Gerald’ın bir homo olduğu bile düşünülmüştü.


Olivia’nın verdiği şifreli mektubun içeriği daha da inanılmazdı. Buna göre Gerald onu kraliçesi yapmaya karar vermişti. Ve bunu sadece sözlü olarak söylemek yerine yazmıştı bir de… Eğer yazılanlar bir şekilde sızmış olsaydı Kral Wimbledon III’ün Gerald'a gerçekten zor zamanlar yaşatacağını düşünebilmek çok zor değildi.


Ama bu iyi zamanlar Olivia için çok sürmemişti. Timothy'nin Gerald'ı idam ettiği haberi Kuzey Bölgesi’ne ulaştığı andan itibaren Olivia’nın sessiz hayatı sona ermişti ve hayatındaki sefaletler de sürekli olarak artmaya başlamıştı. Gerald'ın geride bıraktığı muhafızlar veda etmeden ayrılmışlar, sonrasında da evi soyulmuştu. Hiçbir gelir kaynağı olmadan tekrar tavernada bir bar kızı olarak işe geri dönmek zorunda kalmıştı.


Yine de kötü zamanları bitmemişti. Tavernanın sahibi onun önceki ani ayrılışı yüzünden sinirliydi ve Olivia’nın üstünde hakkı olduğunu iddia ediyordu. Hatta yatmak için bile zorlamıştı.


Son altı aydır Olivia'nın hayatı korkunç bir haldeydi. Taverna sahibinin karısı eşine şikâyet etmeye cesaret edemiyor bu yüzden de tüm öfkesini Olivia’dan çıkarıyordu. Taverna sahibi de sık sık olanları ya görmezden geliyor ya da karısına katılarak Olivia’ya zorbalık yapıyordu.


Roland, Olivia’yı haksız muamelelere boyun eğdiği için asla iradesiz ya da kıt kafalı biri olarak görmezdi. Sıradan bir çaresiz kadın olarak bu hayattaki en büyük zorlukla karşılaşmıştı: Hayatta kalmak… Muhafızların ortadan kaybolması ve sonrasındaki hırsızlığın da bir tesadüf olmadığını düşünüyordu. Hırsızın girerek parayı tekte bulmasının içerden yapılmış bir iş olduğuna kanaat getirmişti.


“Peki senin için ne yapabilirim?” diye sordu Roland.


Ona yardım etmeye karar vermişti. O hiç tanışmadığı ve Prens Roland’ın anılarından da yarı düşmanı olarak gördüğü Prens Gerald yüzünden yardım etmiyordu. Sadece böylesine talihsizlikler yaşamış olağanüstü bir kadının, sabırla kendini kurtarmayı beklemesi Roland’ı etkilemişti.


Üstelik Roland için ona yardım etmek çocuk oyuncağı idi şu anda…


Etrafın beklediği gibi de abisinin karısına göz koymayacaktı.


Yemin etmişti!


“Tavernadan ayrılmak istiyorum Majesteleri… Bana yeni bir iş bulabilir misiniz?” diye düşük bir sesle sordu Olivia.


“Hala Kuzey Bölgesi’nde kalmak istediğinden emin misin? Tavernanın sahibi seni unutmazsa kolay kolay da bırakmaz. Gemi ile Batı Bölgesi’ne gidebilirsin. Orada bir iş, yiyecek hatta bir ev bile alabilirsin.” diyen Roland, ellerini iki yana açtı.


Biraz tereddüt eden Olivia düşük bir sesle cevap verdi: “B-Ben… Burada kalmak istiyorum Majesteleri…”


“Sanırım senden korkuyor. Sıradan bir kadın olsa da Edith'in en az yarısı kadar güzel…” diye fısıldadı Bülbül, Roland’ın kulağına: “Taverna sahibinin onun üzerine çökmesi çok doğal…”


Roland, Bülbül’e dudak diliyle: “Saçmalık.” dedikten sonra Olivia’ya bakarak başını salladı ve söze girdi: “Pekâlâ o halde… Dük Calvin’e seni Evernight Şehri’ne götürmesini söyleyeceğim. Saat de geç oluyor. Sean bu gece kalman için bir otel bulabilir sana…”


“Nezaketinizi asla unutmayacağım Majesteleri…” diyen Olivia, tekrar diz çöktü: “Ama... Bu gece geri dönmeliyim…”


“Bu sana kalmış.” diyen Roland kaşını kaldırarak Sean'a döndü: “Bu hanımı gideceği yere bırakın.”


Olivia tam kapıya vardığında Roland aniden sordu: “Bu arada… Gerald ile herhangi bir çocuk falan var mı?”


Bir anda ürken Olivia, biraz süre geçtikten sonra söze girdi: “Üzgünüm Majesteleri... Gerald’ın soyadını taşıyacak bir çocuğum yok…”


...


Olivia muhafızla birlikte ayrıldıktan sonra sisten çıkan Bülbül: “Son cümlesi yalandı.” dedi.


“Biliyorum.” diyen Roland’ın ağzı seğirdi: “İyi bir yalancı değil. Bu da zaten taverna sahibinin onu neden zorladığını açıklıyor.”


“Çocuk için mi?”


“Taverna sahibi, Olivia’yı götüren kişinin Gerald olduğunu biliyor olmalı… Aynı zamanda taverna sahibi Timothy bu çocuktan haber alırsa çocuğa ne olacağını da biliyor. Bu sayede Olivia’nın üstünde baskı kurabildi. Olivia da çocuğunu korumak için taverna sahibinin her istediğini yaptı haliyle… Sanırım mesele bu olmalı…”


“Senin için araştırmamı ister misin?” diye sordu Bülbül.


Roland uzun süre Bülbül’e baktı. Sonra dudaklarında anlamlı bir gülümseme belirdi ve söze girdi: “Timothy’nin yaptığı gibi bazı sırları sonsuza dek gömmeyi planladığımı mı düşünüyorsun? Rahat ol. Ben masum insanlara zarar vermem. Dük Ryan’ın aile üyeleri bile hala Neverwinter Şehri’nde ev hapsindeler, hayattalar…”


Feodal bir hükümdar düşmanının ailesinden kimseyi sağ bırakmazdı. Ancak Roland, halktan bir kadının piç bir çocuğunu öldürmeyi bırak, bu toplu ceza fikrinin kendisinden direkt olarak hoşlanmıyordu.


“Ne söylersen söyle emirlerini yerine getireceğim.” dedi Bülbül.


“Anlıyorum.” diyen Roland, Bülbül’ün elini alarak kendi omzuna koydu: “O halde iyi bir masaj fena olmaz…”


*******************


Olivia, göçmenler için inşa edilen ahşap kulübesine geri dönmüş ayak sesleri de uyuyan bebeği uyandırmıştı.


“Ingaa! Ingaa!”


Bebek ağlıyordu.


Taverna sahibinin karısı hemen yan odada bağırmaya başlamıştı: “Lanet olsun, sustur şunu! Yoksa onu tuvaletin içine koyar Sessiz Nehre atarım!”


“Ö-Özür dilerim. Hemen susturuyorum onu…”


Derinvadi Kasabası’ndaki gecenin serinliğini görmezden gelen Olivia, aceleyle kirli elbisesini çıkararak bebeği kollarına aldı. Bebek de anında annesine yaklaşarak ustaca meme ucunu aramaya başlamıştı.


Sonunda rahat bir nefes almıştı Olivia…


Taverna sahibinin henüz dönmemiş olması sebebiyle epey şanslı hissediyordu kendisini…


Soğuk Rüzgâr Sırtı’ndan ayrıldıklarından beri taverna sahibi gittikçe daha da kötü bir hal almıştı. Vaktinin çoğunu yerel tavernalarda ve kumarhanelerde geçiriyor, nadiren de olsa Olivia’ya dokunuyordu. Bu yüzden Olivia, bir akşam fırsat bularak kaçmış ve Gerald’ın küçük kardeşinden yardım istemeye gitmişti.


Roland'a Gerald'dan bir çocuğu olduğunu söylemeye ya da kralın tamamen kontrolü altında olan Batı Bölgesi’ne gitmeye cesaret edememişti. Majesteleri’nin bu çocuğun var olmasını istemeyeceğinden korkuyordu. Öyle bir şey olduğunda çocuğunu koruması imkansızdı çünkü…


Olivia bebeğin kafasına hafifçe dokundu. Loş ay ışığı altında Wimbledon Ailesi’nin ana özelliği olan gri saçların çocuğun kafasında yavaşça çıktığını görebiliyordu.


Gerald'ın kendi çocuğuyla tanışma şansı bulamamasının çok yazık olduğunu düşünüyordu. Soğuk Rüzgâr Sırtı’ndaki mektubu alana kadar hamile olduğunu bilmiyordu kendisi de…


Karnı doyan bebek mutlu bir şekilde mırıldanarak tekrardan uykuya daldı.


Olivia başını eğerek bebeği alnından öptü.


Feda etmesi gereken şey ne olursa olsun çocuğunu tek başına yetiştirmek konusunda kararlıydı.



...

Vay be, buruk bir hikaye daha… O taverna sahibi de ne kadar aşağılık bir insanmış hakikaten… Neyse… En azından artık hayatı yoluna girecek. Yani Batı Bölgesi’ne gitmeyi kabul etse daha rahat bir hayat sürerdi. Ya da Roland’a bir bebeği olduğunu söylese Roland ona yine yardım ederdi. Ama kendisi bu yolu seçmiş, kolay gelsin diyelim o zaman…

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!



 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr