Bölüm 467: Sen Olmazsa Olmazsın!

avatar
2972 9

Release That Witch - Bölüm 467: Sen Olmazsa Olmazsın!




Çevirmen: Lodos

Yanılsamalar ortadan kaybolduktan sonra salonda ürkütücü bir sessizlik oluşmuştu.


Bir süre sonra Scroll, nihayet içini çekti: “Kız kardeşinin korkudan neden donakaldığı anlaşıldı. Bu gerçekten de… Korkutucu…”


“Bütün bir grubu bir yanılsama olarak yeniden ortaya çıkarma yeteneği kesinlikle çok nadir. Ama yeni bir şey değil…” dedi Agatha: “Kutsal Birlik zamanlarında benzer bir güce sahip en az iki cadı tanıyordum. Birisi Starfall Şehri’nden kıdemli bir cadıydı hatta…”


“Bu yeteneği her gün kaç kez kullanabilirsin?” diye sordu Wendy: “Yanılsamanın ne kadar süreye uzanabileceğini kontrol edebiliyor musun?” Majesteleri’nin genel âdetine göre yeteneğinin özellikleri, etkinliği ve kullanımına dair bir test yapılmalıydı.


“İki ya da üç kez…” diye fısıldadı Summer: “Ne kadar süreye uzanabileceği derken ne demek istiyorsun?” Wendy’nin başını salladığını gördükten sonra Summer, utanç içinde başını önüne eğdi: “Hiç denemedim… Ama ne kadar erkene gidebilirsem daha fazla çaba sarf etmem gerekiyor gibi…”


Bunu duyan Wendy, gülümsedi: “Çaba değil… Vücudundaki büyülü güç denir ona…”


“Büyülü güç mü?”


“İçinde su gibi aktığını ya da bir sis gibi süzüldüğünü hissedebilmelisin. Yeteneğini kullanmak büyülü güç gerektirir.” diye açıkladı Scroll: “Büyülü güç hakkında öğrenilecek çok şey var. İlerleyen zamanlarda sana hepsini öğreteceğim.”


“Hıhı…” diyen Summer, başını salladı.


Sonrasında Wendy, Summer'dan gücünü sonuna kadar kullanarak bir yanılsama göstermesini istedi. Bu seferki yanılsama bir buçuk gün önceki bir yanılsama idi. Salonda ışıklar parlıyordu. Cadı Birliği üyeleri uzun masada yemek yiyorlardı. Sonrasında Summer, büyülü gücünü tamamen tüketmiş olacak ki kollarını indirmek zorunda kalmıştı. Nefes nefeseydi. Alnında boncuk boncuk terler birikmişti.


Wendy, iki testin sonuçlarını bir deftere not aldı. Ancak Summer'ın yeteneğinin kullanılacağı tek bir yer düşünememişti: “Onun yanılsamaları sadece geçmişi gösterebiliyor, geleceği değil… Bu yüzden Majesteleri Roland’ın dönmesini beklemeliyiz.” diye düşündü. Elinde olmadan biraz sinirlenmişti. Majesteleri bir keresinde ona Cadı Birliği’ni kendi kendini yönetebilen bir organizasyona dönüştürme planından bahsetmişti. Wendy’i de başına koyacaktı bu organizasyonun. Ancak Wendy, Majesteleri kadar bilgili değildi. Bu yüzden kız kardeşlerinin yetenekleri için herhangi bir şey düşünemiyordu.


Duygularını toparlayan Wendy, Summer’ı teselli edecek olmuştu ki Scroll, ona bir el işareti yaparak yanına çağırdı.


İkisi kenara çekildikten sonra Wendy sordu: “Sorun ne?”


“Summer'a eve gitmek istemediği takdirde burada kalabileceğini mi söyleyecektin?” diye soran Scroll, kaşlarını kaldırdı: “Cadıların Cadı Birliği’ne katılmadan önce onaylanmaları gerektiklerini unuttun mu?”


Aslında Wendy, cadıların kabul edilmeden önce Bülbül eşliğinde kimlik ve geçmiş hakkındaki 10 soruya cevap vermeleri gerektiğini biliyordu: “Ama Summer muhtemelen yalan söylemiyordur. Kimliğini yapan kişi Soraya… Geçmişiyle uyuşuyor. Daha yeni uyandığından ve savaşçı bir cadı olmadığından bahsetmiyorum bile… Kilise bile bunu düşünemezdi ki…”


“Birine zarar verebilecek tek şey büyü değildir. Bir hançer… Bir torba zehir… Yine de aynı zararı verebilir…”


“Hayır ya… Kız nasıl bunu…”


“Ama bu olasılığı göz ardı edemezsin.” diye sözünü kesti Scroll: “Yerleşim doğrulamasından Belediye Binası sorumlu. Onlar da her evi didik didik aramıyorlar sonuçta… Kaleye girmenin en iyi yolu da yeni uyanmış bir cadı…” diyen Scroll, duraksadıktan sonra devam etti: “Bu olasılığın küçük bir olasılık olduğunun farkındayım. Ama Majesteleri Roland’ı da kaybetmeyi göze alamayız. Leydi Tilly de şu anda Cadı Evi’nde kalıyor. Ona bir şey olursa Sınır Kasabası ile Uyku Adası arasındaki ilişki tamamen parçalanır. Majesteleri’nin her bir çalışması bir hiç uğruna gider… Bu çok büyük bir risk…”


“…”


Wendy sessiz kalmıştı. Scroll'un endişelerinin mantık çerçevesinde yer aldığının ve Summer’ın şahsıyla ilgili bir alakası olmadığının farkındaydı. Ama yine de tamam demek zor geliyordu… Roland’ın yönetiminde olan bir kasabada uyanış yaşayan ilk cadı, bir casus olarak muamele görüyordu. Çok üzücü bir durumdu bu… Wendy bir süre düşündükten sonra: “Tamam… Onu geri göndereceğim.” dedi.


“Ben de seninle geleyim.” diyen Scroll, iç çekti.


...


Kaleden çıktıktan sonra Summer’ın bir anda morali yerine gelmişti. Wendy’nin elini tutuyor, ona cadılar ve Lord hakkında sorular soruyordu.


Bütün soruları cevaplayan Wendy, sordu: “Ne oldu? Kalede yaşamak zorunda kalmadığın için neden bu kadar mutlusun?”


“Ee…” diyen Summer, yutkundu ve utanarak başını yere eğdi: “Lord’un ya da Majesteleri’nin çok korkutucu bir insan olduğunu ve etrafındaki kadınların hepsini her gün taciz ettiğini duymuştum…”


“Pff!” diyen Wendy, şok olmuştu: “Bunu nereden duydun?”


“O, Gökhisar Prensi Roland değil mi? Bunu Kartal Şehri’ndeyken birçok kez duymuştum… Prens’in ne kadar sinsi ve kurnaz olduğundan bahseden türküler bile vardı. Ne kadar çapkın olduğundan falan… Sadece Berrak Su Kraliçesi Prenses Garcia iyi bir hükümdardı…”


“Anlıyorum…” dedi Scroll: “Bu Garcia’nın kendi reklamını yapma yöntemi… Epey eşsizmiş…”


“O… O, öyle bir insan değil mi?”


“Tabii ki değil…” diyen Wendy, kızarmıştı: “Çok geçmeden onun cadılarının güvenini gerçekten hak eden bir Lord olduğunu öğreneceksin!”


Summer’ın ailesinin yaşadığı yerleşim bölgesine gelmişlerdi. İki katlı bir eve kadar gelerek kapıyı çaldılar.


Summer'ın annesi kapıyı açtı.


“Anne, geri döndüm!” diye heyecanla bağırdı Summer.


“Nasıl…” diyen kadın, duraksadı ve kızının arkasındaki iki cadıya baktı: “Yanlış bir şey mi yaptı? Onu neden istemiyorsunuz?”


“Majesteleri daha dönmedi.”


Summer'ın annesi sabırsız bir şekilde söze girdi: “Kalede kalarak bekleyebilir Majesteleri’nin dönmesini… Summer çok itaatkârdır. Biraz yavaş olabilir. Ama ona vereceğiniz her işi yapabilir.”


“Hanımefendi… Cadı Birliği düşündüğünüz gibi bir şey değil…” diyen Wendy, kalbinde yükselen öfkeyi hissetmişti. Kinini kusamadan araya girmişti Scroll.


Bir kraliyet altını çıkararak kadına gösterdi: “Kızınız gerçekten bir cadı… Bu yüzden sözleşmeyi Majesteleri döndüğünde imzalayacağız. İşte ilk ayın ödemesi…”


“Evet, evet…” diyen kadının dikkati hemen paraya kaymıştı: “Teşekkür ederim leydim!”


“Unutmayın! Artık onunla Majesteleri adına ilgileniyorsun… Anladın mı?”


“Anladım leydim… Summer’a iyi bakacağım…”


...


Evden ayrıldıktan sonra Wendy artık öfkesini kontrol edemiyordu: “Böyle korkunç bir kadına nasıl para veriyorsun? Para vereceksen Summer’a verseydin?”


“Summer sanki kraliyet altınını elinde tutabilecek miydi?” diye cevap verdi Scroll: “Kendisine saklayamadığı sürece para yine ailesine düşecekti… Kendisine saklayabilirse de ailesi onu dışlayacaktı. Bu yüzden parayı doğrudan annesine verdim ki Summer bu yükü taşımak zorunda kalmasın. Hem ailesinin içindeki durumu da daha iyileşir. Önünde çok fazla zamanı var. Ona daha iyi bir hayat verebilmek için bir kraliyet altını nedir ki?”


“…”


Wendy bir süre düşündükten sonra: “Haklısın, çok saftım…” dedi.


Yaşanan bir dizi aksilik Wendy’yi biraz gaza getirmiş ve kendisinin Cadı Birliği’ne iyi bir lider olabileceğini düşünmesini sağlamıştı.


“Ama yine de hepsinin yanında hiç kimse onları senden daha fazla umursamıyor.” dedi Scroll. Sanki Wendy’nin düşüncelerini okumuşçasına gülümsedi: “Cadı Birliği’nde eskiden Cara tarafından yönetildiğimizde bunu fark etmiştim… Güvenilir bir lider cadı arkadaşlarını içten bir şekilde umursar. Onların çıkarlarını yeteneklerine bakmaksızın kendi çıkarlarının önüne koyar. İşte bu yüzden sen olmazsa olmazsın!” 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44354 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr