Bölüm 456: Farklılıklar

avatar
3086 12

Release That Witch - Bölüm 456: Farklılıklar




Çevirmen: Lodos

Yönetimsel entegrasyon planını açıklayan Roland, soyluların söylediği şeyleri hazmetmesini bekleyerek bardağından birkaç yudum aldı.


Bölgenin günlük devriyesini devam ettirebilmek için birçok insana ihtiyacı vardı. Okuryazar oranının henüz artmadığı bir dönem olduğu için Uzun Şarkı’da soylulara güvenmek zorundaydı. Çoğu ilköğretim eğitimi almıştı ve yönetim konusunda tecrübeliydi. Çok öne çıkan birisi olursa Roland, onu diğerlerinden ayırarak bir üst rütbeye çıkarırdı. Önceki dünyasında buna vali ya da belediye başkanı denilirdi.


Birkaç dakika geçtikten sonra Roland bir diğer konuyu açmıştı.


Artık biraz sert davranmanın zamanıydı.


Roland’ın kurmak istediği yeni düzende Siyah Sokak örgütüne ya da kara borsaya ihtiyaç yoktu. Artık herkes kolayca iş bulabilirdi. Kimsenin yağma yapmasına ya da çalınmış malları ucuza almasına gerek yoktu. Roland bu kararı muhtemelen 10 milyon nüfusa sahip gelişmiş bir şehirde veremezdi. Piyasada iş sıkıntısı olurdu ve yüksek oranda işsizlikler görülürdü. Ne yazık ki Uzun Şarkı da dâhil olmak üzere tüm batının nüfusu 60-70 bin kişi arasındaydı. Büyük gelişme daha başlamadığı için kasaba halkı istediği sürece iş bulabilirdi.


“Fareler hakkında ne biliyorsun?”


“Siyah Sokak fareleri mi?” diyen Rene Medde öksürdü: “Daha önce onlarla iş yapmıştım…”


“Nasıl bir işti bu?” diye ilgiyle sordu Roland…


“Ee…” diyen Rene yutkundu. Utanmıştı: “Ben Ragingfire lideriydim… Bölgedeki bazı fare çeteleriyle savaşmıştım…”


Soylulardan birkaç kişi kahkaha atmıştı.


Roland şaşırmıştı. Rene’in farelerle bir bağlantısı olmasını hiç beklemiyordu. Ayrıca… Ragingfire de çok cansız bir isimdi… Rene’in Earl Medde’nin oğlu olduğundan şüphe duymaya başlamıştı.


“Majesteleri, gerçek şu ki…” diye açıklamaya başladı Petrov: “Birkaç sene öncesine kadar Siyah Sokak kuvvetleri liman bölgesinde yoğunlaşmıştı. Neredeyse her gün hem siviller hem de yabancı işadamları öldürülüyordu. Devriyeler de bu durumu hiç umursamıyorlardı. Earl Rene artık dayanamamıştı. Bu yüzden kendi muhafızlarıyla beraber mülteci kampından da bir grup alarak o fareleri limandan çıkarttı. O sıralar operasyonun gidişatından haberdar etmek için günlük olarak bana yazıyordu. Çünkü ben çok uzaklarda, Kral Şehri’nde idim… Mektupta verdikleri savaşın şeytani canavarlara karşı verilen savaş kadar zor ve çetin geçtiğinden bahsetmişti…”


"Petrov, bu kadar yeter…” diye araya giren Rene, utanmıştı: “O zamanlar sıkılmıştım. Kendime yapacak bir şeyler arıyordum sadece…”


Demek sebep buydu. Bu sadece genç bir soylunun fevri ama bir o kadar da yürekli hareketinden başka bir şey değildi. Cesur tavrını gösteriyordu. Roland, Rene’in sadece bir grup askeri yönlendirmekten zevk aldığı için bunları yaptığını düşünmüştü. Ama her ne kadar Ragingfire gerçek bir ordu olmasa da verdikleri savaş gerçek bir savaştı…


“Peki, o çete şu an ne halde?”


“Bilmiyorum…” diyen Rene ensesini kaşıdı: ''Hermes'i savunmaya gidip şeytani canavarlarla savaşmaya başladıktan sonra iletişimimi tamamen kestim.''


Roland başını salladı: “Herkesin rahatça yaşayabilmesi için Uzun Şarkı’daki bütün farelerin kökünü kurutacağım!”


“Majesteleri… Bunu söylediğim için üzgünüm.” diyen Rene tereddütte kalmıştı: “Ama böyle bir şey… Muhtemelen imkânsız…”


"Neden?” diye soran Roland, kaşlarını çatmıştı: “Yanımda Birinci Ordu var. Yoksa fareler şövalyelerden daha mı zor ölüyorlar?”


“Benim demek istediğim bu değil…” diyen Rene, aklındakileri düzgünce ifade etmek için kelime arıyor gibiydi sanki: “Onlar zayıflar, güçsüzler. Herhangi bir silah ya da zırhları yok. Herhangi bir taktik bile bilmezler. Şövalyelikle yakından uzaktan bir alakaları yok yani… Ama onları da isyancıları idam ettiğiniz gibi idam ederseniz korkarım Uzun Şarkı’da adam kalmaz…”


“Yani…” diye devam etmesini belirtti Roland.


“Fareler ile halk birbirlerine karışmış durumdalar, onlar arasında bir fark yok Majesteleri…” diye saygıyla cevap verdi Rene: “Özellikle kötü geçen bir seneden ve uzun Şeytan Ayları’ndan dolayı insanların kendilerini geçindirebilmek için bir fare olmaları şart. Bu yüzden birçok Lord Siyah Sokak’a göz yumuyorlar. Bir iç çatışma açlıktan kaynaklı bir isyandan iyidir…”


Roland'ın yüzü buruşmuştu. Çünkü farelerin nasıl ortaya çıktıklarını hiç düşünmemişti: “Ya onların organizatörleri ne olacak?”


"Bu insanların bazıları kronik suçlular ve bazı yerel soyluların desteğini alıyorlar. Ama aynı zamanda içlerinde diğer yerlerden gelen suçlular da var…”


“Her neyse…” diyen Roland, uzun masaya baktı: “Umarım artık hiçbiriniz bir fareyi desteklemiyorsunuzdur…” Bütün soylular başlarını eğmişti. Prens iç çekerek: “Şimdilik bu önemli değil. Bana temizlik planımda yardım ettiğiniz sürece geçmişteki suçlarınızı umursamayacağım.” dedi. Rene’e baktı: “Senin için de bir görevim var…”


“Emredersiniz Majesteleri…”


“Önümüzdeki ay Uzun Şarkı’daki tüm suç eylemlerini sonlandırmaya odaklanacağım. Tüm Siyah Sokak çete liderlerini ve organizasyonlarını yıkmak için Birinci Ordu ile işbirliği yapacaksın. Belirli konularda sana talimatlarımı özel olarak bildireceğim.”


“Majesteleri…  Ya onlara bağlı olan vatandaşlar ne olacak? Onlara yiyecek sağlayacak çeteler olmadan Şeytan Ayları’ndan hayatta kalmaları imkânsız…” diyen Rene, endişeliydi: “Ayrıca bu sene Şeytan Ayları erken geldi ve uzun sürdü. Bu yüzden çetelere bağlı olan insanların sayısı normalden daha fazladır.”


“Petrov ambarı açacak. Şeytan Ayları bitene kadar da yemek dağıtılacak.”


Masanın etrafındaki soylular biraz çıkışmışlardı.


“Majesteleri, o işe yaramaz!”


“Bu tür bir destek sadece işleri daha da kötüleştirir!”


“Herkes dilenci olur bundan sonra!”


Hep bir ağızdan Roland’ı engellemeye çalışıyorlardı.


Roland sert bir şekilde masaya yumruğunu vurdu: “Kararımı verdim! Daha fazla konuşmayın!”


Roland soyluların akıllarına nasıl bir tablo geldiğini biliyordu. En kötü insanları, en tembel insanları kurguluyorlardı kafalarında… Onların cahil, beceriksiz ve zayıf olduğunu düşünüyorlardı. Umutsuz vaka olarak görüyorlardı. Ama Roland, farklı düşünüyordu. İnsanların güçlerinin farkındaydı. Aptal görünebilirlerdi evet… Ancak rehberlik ve rol modellik sayesinde çok büyük katkılar sağlayabilirlerdi. İnsanlar bu soyluların düşündüğü kadar vasıfsız olsalardı Roland asla dünyayı değiştiremezdi zaten…


İnsanlara yatırım yapmak en mantıklı hareketlerden birisiydi zaten… En ufak bir ilerleme bile çok iyi sonuçlar getiriyordu.


“Son olarak… Bu mesajı mümkün olduğunca kısa bir sürede yaymanı istiyorum.” diyen Roland, Petrov’a baktı: “Bu konuda tecrübelisin. Bu yüzden senin bu iş üzerinde olmanı isterim. Eğer halk mesajı okuyamazsa onlara okuması için birini görevlendir. Ve yazılı mesajda sadece bugün burada konuştuklarımızın yazılı olduğundan emin ol…”


“Bütün hepsi mi?” diye soran Petrov, şaşırmıştı: “Fareler ve temizlik planı da dahil olacak şekilde mi?”


“Evet. Yiyecek dağıtımı hakkındaki bilgiler de aynı şekilde…” diyen Roland meydan okurcasına teker teker masanın etrafındaki soylulara baktı: “Bu şartlar iyi çalışan bir Belediye Binası kurmak ve onu düzenli bir şekilde devam ettirmek için gereken şartlardır. Politikalarımı yayın! İnsanların sorularını cevapsız bırakmayın ve onlardan gelecek geri dönüşleri iyi takip edin! Bu, sistemi değiştirmenin en iyi yoludur!”


Roland, ilk önce soyluları eğitmesi gerektiğini düşünüyordu. Sonrasında da birleştirmeyi yapacak ve kamu güvenliğini arttıracaktı. Yeni düzeni kurmadan önce siyasi propagandalara da devam edecekti. 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr