Çevirmen: Lodos

Beşinci günün öğleden sonrasında elektrik motoru çalışmayı durdurmuştu.

Yani Şafak 1 gibi tek bir elektrik motoru beş gün boyunca aralıksız çalışabiliyordu. Sürekli çalışması gerekmemesi halinde de tek enerji yüklemede daha uzun günler kullanılabilirdi. Etkisi kaybolduğundan da tekrar büyüyle şarj edilebilirdi.

Ama büyük de bir kusuru vardı: Tekrar şarj etmek Anna’yı, Gizemli Ay’ı ve Spear’ı çok yoracaktı. Üçü sürekli Şafak 1 üretiyor olsalardı ancak beş gün boyunca gidebilirdi. Ki Anna’nın yapması gereken bir sürü başka iş de vardı. Roland üretimlerin çoğunu kasaba halkından insanlara dağıtmaya çalışsa da Anna’nın malzeme tedarikleri olmadan ateşli silahların ve mermilerin üretimi tamamen duracaktı.

Ayrıca Roland, Anna’ya 152 toplarında, yeni tarz hafif silahlarda ve diğer yeni fikirlerinin üretiminde de ihtiyaç duyuyordu. Bu yüzden Anna'nın büyülü gücünü elektrik motorunu şarj ederek zorlamak istemiyordu.

Koltuğuna yaslanarak derin bir iç çekti.

Bu sorun için iki çözüm vardı. Birincisi Şafak 1’in süresini arttırma amaçlı olarak daha fazla büyüye yani daha fazla cadıya ihtiyaç vardı. Ama ne yazık ki Spear Anna’nın gücünü aktarırken bile neredeyse tükenecek olmuştu. Bu yüzden yalnızca Anna aktarabilmişti güçlerini… Roland, Spear’ın yavaş yavaş buna alışmasını umuyordu.

İkincisi ise Anna’nın yerine diğer cadılardan yardım istemekti. Anna, Soraya ve Agatha gibi genelde sürekli bir şeylerle meşgul olan cadılara kıyasla diğer cadıların çoğunun büyülerini her gün her gün tüketmeleri gerekmiyordu. Dolayısıyla kalan büyülerini elektrik motoruna aktarmaları mantıklı bir çözüm yolu olabilirdi.

Büyülü güçlerin toplam hacmi Anna'nın büyülü gücünün hacmini aşmadığı sürece Spear halledebilirdi. Bir keresinde aynı anda iki kişiden fazlasının da bağlanabileceğini söylemişti.

Bunu düşünerek Roland kâğıdı kalemi alarak bir şeyler yazmaya koyuldu. Kimin ne kadar büyülü güce sahip olduğu ya da ne kadar büyülü güç kullanılması gerektiğine dair sorular Cadı Birliği’ne bırakılmıştı.

Kuşkusuz, herkes ona güvendiği için Wendy mükemmel bir aday olurdu.

Bu soruna da çözüm bulan Roland’ın önünde şimdi şu sorun vardı: Bu yepyeni enerjiden nasıl faydalanacaktı?

Ayda dört ila beş adet üretilebilen ve kaynar su sağlandığı sürece çalışan buhar motorlarından farklı olarak, terminal dönüşüm makinelerinin sayısı Şafak 1 sayısına bağlıydı. Kullanılabilecek büyülü güçler göz önüne alınırsa kasabada sadece üç ila dört terminal dönüşüm makinesi aynı anda kullanılabilirdi. Onları güç kaynağı olarak kullanabilirdi. İster suyu ısıtmak için; isterse de ampuller için… Ama sistemin doğru işlemesini istiyorsa vereceği kararın doğru karar olması şarttı.

Roland uzun bir süre düşündükten sonra ampulleri yuvarlak içerisine aldı.

Güç kaynağı konusunda da… Elektrik motorları sabit dönme oranları, kolay manevra kabiliyeti ve otomasyon gibi özelliklerde buhar motorlarını aşıyordu. Ancak buhar motorları tarafından sağlanan güç şu an için yeterliydi. Ayrıca Roland, Uzun Şarkı ile Sınır Kasabası arasında gidiş geliş yapmaya yarayan elektrikli arabalar ya da halkın da kullanabileceği elektrikli hava gemilerine dair de birkaç çizim yapmıştı. Ama bu tür işler maliyet açısından pek uygun olmazdı. Çünkü bunların üretilmesi için Anna’nın ya da diğer cadıların bir günlüğüne bütün işleri bırakmaları gerekiyordu.

Aynı şey kaynar su konusunda da geçerliydi. Bu problem de bir kazana su doldurup altına odunları yakarak çözülebilirdi. Buhar motorlarının kontrolünü sağlamak için işe adam alınması gerekse de her türlü daha ekonomikti.

Bütün bunlardan ayrı olarak da aydınlatma hepsinden daha önemliydi. İstikrarlı ve temiz bir ışık kaynağı halkın mutluluğunu büyük ölçüde artırabilir ve geceleri daha iyi çalışma koşulları sağlayabilirdi. Sonuçta kimse bir gün boyunca yorula yorula yaptıkları işten sonra oturup kitaplarını loş bir mum ışığında okumak istemezdi. Hem o efsanevi yıldırımların gücünü ele geçirip günlük yaşam için kullanabilmek genel olarak bütün şüpheleri ortadan kaldırır ve bilim ruhunu da iyice teşvik ederdi. Muhtemelen bu aydınlanma meselesi halkın elektriğe dair en temel öngörüsüydü. Elektrikli arabalar ya da elektrikli hava gemileri falan… Bunlar halk için çok uzak şeylerdi…

Daha da önemlisi, zayıf mum ışığı sadece halk için fayda sağlamazdı. Ampuller ile fabrikalar geceleri bile üretime devam edebilirler, hatta işçiler üç vardiya bile çalışabilirlerdi. Bu da kasabadaki verimliliği önemli derecede arttırabilirdi.

Gelişme yönünü belirlemişti Roland. Ama bu yönde de ampul üretimi, hat yapımı, güç kaynağı şemaları ve elektrik kullanımının teşviki gibi bir sürü sorun çıkacaktı…

Ancak bu sorunları daha sonra düşünmeye karar veren Roland, Wendy’yi çağırdı.

“Günlük tüketim ile kız kardeşlerimin büyülü güçlerinin fazla kalan kısmının hesaplanmasını ve bunları bir plan doğrultusunda Gizemli Ay’a aktarılmasını mı düşünüyorsunuz?” diye soran Wendy, Roland’ın sözünü bitirmesini beklemişti.

"Evet. Belirli görevi olan savaş cadılarını hesaplamalarının dışında tutabilirsin.” diyen Prens başını salladı: “Sen ne düşünüyorsun?”

“Bence Sinekkuşu ve Yankı bundan mutlu olurdu.” dedi Wendy gülümseyerek: “Çünkü o durumda onlar da yararlı olabilirler. Peki büyülü güçlerinin arta kalan, fazla kısımlarını nasıl hesaplayacağız?”

“Kutsal Birlik tarafından kullanılan yöntemle: Ölçme Taşı’nı kullanarak…”

“Emredersiniz Majesteleri…” diyen Wendy, hafifçe eğildi: “Bir de bugün Lucia’nın yetişkinlik günü. Ona eşlik etmek için hepimiz toplanmalı mıyız?”

Roland biraz şok olmuştu: “Neredeyse unutuyordum…”

"Hatırlamanız gereken çok şey var.” dedi Wendy usulca: “Ben her kız kardeşimin büyüme geçmişini bu deftere yazdım. Böylece gözden kaçan hiçbir şey olmayacak.”

Anna'nın uyanış gününden sonra Şimşek, Nana ve Yankı da art arda geçirmişlerdi ikinci doğum günlerini, cadı olarak doğdukları uyanış günlerini yani… Ama yetişkinlik günü çok daha anlamlıydı. Uyanış gününün özel hali sayılabilirdi. Yetişkinlik gününde çekilen acılar ölüme kadar gidebilirdi.

Yetişkinlikten sonra, cadıların yetenekleri dengelenirdi. Aynı zamanda bazı önemli değişiklikler de yaşayabilirlerdi. Hatta bazı cadılar ‘evrim’ bile geçirebilirlerdi.

“Tamam. Bu akşam güzel bir sofra hatırlatacağım.” dedi Roland: “Cadı Birliği’nin haricinde ben de orada olacağım.”