Bölüm 424: Şafak 1

avatar
3332 14

Release That Witch - Bölüm 424: Şafak 1




Çevirmen: Lodos

Böyle bir forma sahip bir büyülü güç nasıl mümkün olabiliyordu?


Spear metalin kenarına, tamamen kendine özgü bir büyüyü hissetme yöntemi olarak dokunuverdi. Geçiş sağlandığında cadıların büyü güçlerine dokunabiliyor, görebiliyor ve koklayabiliyordu. Sanki bedenlerine girmişti.


Metal küpün sert ve soğuk yüzeyi dokunaç şeklindeki ipliğin her bir detayını bir ayna gibi pürüzsüz bir şekilde gösteriyordu. Anten benzeri enerji kablosu küpe ulaştığı anda hafifçe geri sekmişti.


“Rahat ol…” diye tesellide bulunuyordu Spear: “Zarar vermeyecekler sana…”


Anna'nın büyüsünden tam emin olamamıştı Spear, çünkü doğru düzgün bir akış sağlanamamıştı.


Birkaç denemeden sonra, anten nihayet küpe yapışmıştı.


Ama büyülü güç iletimi olmuyordu.


"Neler oluyor?” diye soran Bülbül bir şeylerin ters gittiğini fark etmişti.


“Bu tür bir büyülü gücün hiç taşınabildiğini görmedim. Çok büyük ve aktarılamaz gibi görünüyor.” diyen Spear boğazının kuruduğunu hissetmişti: “Kanal bağlanır bağlanmaz, büyülü gücün pivota çekilmesi gerekiyordu normalde…”


“Büyülü gücümü vermeye çalışacağım.” diye araya girdi Anna: “Tıpkı Tanrı İradesi’nin Mührü’nde yaptığımız gibi…”


''Yavaş yavaş ver, her seferinde biraz biraz arttır…” diyen Prens, endişeli görünüyordu.


Tanrı İradesi’nin Mührü de neydi? Spear, bu küçük kasabaya geldi geleli bir sürü yeni şey duymuştu.


O tam bunu düşünürken Anna'nın vücudundaki büyülü güç aniden dönüşüvermişti.


O mükemmel ayna görünümü bozulmuş ve meta küpün yüzeyinde dalgalanmalar olmuştu. Işıksız sıvı boruya doğru ilerleyivermişti. Sonra da sanki birisi ittiriyormuş gibi havada süzülen bir topa dönüşmüştü. Biraz ağırlık hissetti Spear… Klasik siklon tipli büyülü güçten farklı olarak bu sıvı çok ağırdı. Pivotun içine çekildiği esnada sanki demir külçe parçaları içeri akıyor gibiydi. Spear çok fazla büyü tükettiğinin farkındaydı.


Bu epey inanılmazdı. Spear, genelde gücünü yarım gün boyunca kullanabilirdi. Ama bu şekilde giderse en fazla birkaç saati vardı. Çaresizlik içerisinde pivottan başka bir kablo çekti. Kendi bedenine bağladı ve Anna’nın büyüsünü kullanarak devam etti.


Işık topu tamamen dolduğunda Anna'nın vücudundaki metal küp hala orijinal halindeydi. Sanki şimdiye dek verdiği güç çok az bir miktardı…


Spear gerçekten söylediklerini geri almak istemişti. İki kez öksürdü: “Kanal şimdi Bayan Gizemli Ay için yeterince büyülü güç sağlayabilir. Ne yapıyoruz?”


“Devam edin…” diyen Majesteleri Roland, Gizemli Ay’a bir bakır silindir verdi: “Şimdi bize neler yapabileceğini göster.”


"Tamam.” diyen Gizemli Ay derin bir nefes aldı. Bakır silindiri elinde tutarak gözlerini kapattı.


Aniden, büyülü güç öfkeyle akmaya başlamıştı.


Spear, Anna'nın vücudundaki metal küpün parladığını gördü. Pivottaki sıvı tükenip tekrar dolmuştu. Tüm kanal titremeye devam ediyordu. Büyü gücü tarafından parçalanacakmış gibi görünüyordu. Alnı terle dolmuştu Spear’ın… Sanki bir tsunamiye karşı duruyordu...


Diğer tarafta kaşlarını çatmış Gizemli Ay’ın yanakları al al olmuştu. O da o şiddetli dalgaların etkisinde gibiydi. Spear, sadece gücü aktarıyordu. Yani Gizemli Ay daha fazla etkileniyor olmalıydı. Buna rağmen yeteneğini kullanmayı bırakmıyordu. Hızla tükenen büyülü güç bunun bir göstergesi idi.


Bu kızlar canavardı!


Spear, sonuna kadar nasıl durabildiğini anlamamıştı. Anna’nın vücudundaki büyülü güç tamamen boşaldığında Spear kendi ayaklarının üzerinde zor duracak durumdaydı.


“B-Bitti…” diyen Gizemli Ay gözlerini açtı. Heyecanla elindeki bakır silindire bakıyordu: “Başardım!”


“Aferin!” diyen Roland, bakır silindiri bir çift ahşap maşa ile sanki sıcakmış gibi dikkatlice tuttu.


“Bu nedir?” diye sordu Spear: “Daha önceki halinden hiçbir farkı yok…”


“Sürekli değişen manyetik kuvvete sahip güçlü bir mıknatıs…” dedi Roland: “Bir insanın elindeyken toprakla etkileşebilir mi? Emin değilim. Ama öyle olursa deşarj olur. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.”


Gözlerini kırpıştıran Spear, sordu: “Ne?”


Bülbül gülümsemişti: “Boş ver onları… Bu sadece Anna'nın anlayabileceği bir konu…”


“Peki… Ne için kullanılabiliyor yani bu şimdi?”


“Bir deneyelim.” diyen Roland, bakır silindiri avlunun ortasında duran siyah demir bir makineye koydu. Makinenin siluetinden bakılırsa dev bir demir boru gibi görünüyordu. Altında ahşaptan bir temel vardı. Ortasından kol kalınlığında demir bir direk çıkıyordu. Prens, Gizemli Ay’a baktı: “Dene bakalım. Eğer çalışırsa kasabaya tamamen yeni bir enerji kaynağı gelmiş olacak…”


Gizemli Ay başını salladı. Makinedeki ahşap kolu tutarak aşağı doğru çekti.


Kıvılcımlar ellerinin ters tarafında patlamıştı ve çatırdayan bir ses çıkmıştı. Ortadaki demir direk Spear’ı şaşırtarak dönmeye başlamıştı. Direk bir ya da iki kişinin ağırlığında olmalıydı… Nasıl bu kadar hızlı bir şekilde dönebiliyordu?


“Başardık mı?”


“Henüz değil.” diyen Prens bir sandalye bularak oturdu: “Ne kadar süre çalışabileceğine bağlı…”


Spear, bu makineye bakan Roland’ın gözlerinde bir parıltı görmüştü. Sanki dünyanın en pahalı mücevherlerinden birisine bakıyor gibiydi.


*******************


Üç gün sonra, Roland bahçeye çıkmıştı. Sesi duyan Anna, işini bırakarak Roland’ın yanına koştu ve: “Hala çalışıyor.” dedi.


Bunu Anna’dan öğrenmiyordu Prens. Çalışan makinenin çıkardığı sesi de duymuştu. Roland’a göre bu gürültü en az doğanın sesleri kadar coşkuluydu. Çünkü bu Gizemli Ay’ın büyülü gücüyle dolu olan değişken manyetik çekirdek silindirinin hala düzgünce çalıştığı anlamına geliyordu. Yepyeni bir güç kaynağı olarak kullanımını göstermişti.


Bahçenin ortasına ilerleyen Roland, Gizemli Ay'ın elektrik motorunun yanında oturduğunu gördü. Elleri çenesinde, siyah makineye bakıyordu. Canı sıkkın bir şekilde sordu: “Majesteleri… Siz yeteneklerimin potansiyel dolu olduğunu söylediğinizde, bunu mu kast etmiştiniz? Buhar motorundan bir farkı yok gibi bunun…”


“Bu dünyayı değiştirecek ilk adımlardan birisi.” dedi Roland: “Yakında küçük kasabamıza hangi değişiklikleri getirebileceğini göreceksin.”


Gizemli Ay’ın büyülü gücüyle dolu değişken manyetik çekirdek silindiri yeni bir enerjiydi. Aşırı büyük bir batarya ile hemen hemen aynı özellikleri taşıyordu. Kısaca büyü gücünü elektrik enerjisine dönüştürüyordu. Küçük üretim kapasitesi olabilirdi evet... Yani şu anda bir enerji devrimi yapacak durumda değildi. Ancak buhar motoru ve içten yanmalı motora ek olarak gayet iyi bir enerji kaynağı idi.


Ayrıca, Anna'nın büyü gücünün artmasıyla diğer alanlarda kullanılma potansiyeline de sahipti. Ve Yaprak Geçilmez Orman’ın kontrolünü eline aldığında ve büyük bir büyü gücüne sahip olduğunda bu yeni enerji türünün potansiyeli hayal bile edilemezdi.


“Değişken manyetik çekirdek silindiri ismi çok uzun…” diyen Roland, gülümsedi: “Biz buna ‘Şafak 1’ diyelim!” 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr