Bölüm 370: Ritim

avatar
3088 17

Release That Witch - Bölüm 370: Ritim



Çevirmen: Lodos 

Üç gün sonra Roland, Hanımeli Ailesi’nin en büyük oğlunun ziyareti sonucu olumlu bir cevap almıştı.

 

“Sizin hizmetinize devam etmeye hazırım, Hanımeli Ailesi de öyle…” dedi başını eğerek Petrov: “Babamı da ikna edeceğim… O diğer aile üyelerimizden biraz farklı.”

 

"Bunu duyduğuma çok sevindim.”

 

"Son birkaç gün içinde, kasabanızda meydana gelen tüm olağanüstü değişikliklere tanık oldum ve bunun uzun süredir dilediğim şehir olduğunu fark ettim. Eğer Hanımeli Ailesi de bu şekilde güzelleşirse babam hiç düşünmeden bizimle aynı fikirde olacaktır.”

 

Bu, Prens’in kalbinde bir akor vurmuştu. Başlangıçta Petrov'u buraya getirmek için sadece iki nedeni vardı. Birincisi; bu tür kararların yüz yüze görüşülmesi gerektiğiydi. Diğeri de bu karar hakkındaki tepkisini tam olarak anlayabilmekti.

 

“Elbette. Zamanla Gökhisar Krallığı'ndaki toprakların her santimi böyle olacak.” diye cevap verdi Roland.

 

"O zaman mümkün olduğunca çabuk bir şekilde Uzun Şarkı’ya dönmeli ve bu haberi babama iletmeliyim.”

 

"Diğer dört soylu aileyi de unutma.” dedi Roland: “Şartlarımı kabul etmek isteyen herkes, geçmişine bakılmaksızın yeni şehrime kabul edilecektir. Duyuruyu yapmak için kalede bir ziyafet düzenleyebilirsin.”

 

“Yani onlara benim söylememi mi istiyorsunuz?” diye soran Petrov, biraz şaşırmıştı.

 

"Evet.” dedi Prens gülümseyerek: “Benim büyükelçim gibi davranabilirsin.”

 

“Emredersiniz Majesteleri!” diyen Petrov, elini göğsüne vurdu ve eğilerek selam verdi.

 

Tam ayrılmak üzereyken Roland onu durdurdu ve: “Bu arada, cadı olayında harika bir iş çıkardın. Bundan sonra artık saklanmayacağız. Bütün bu evrensel eğitimlerden sonra eğer biri hala Kilise’nin öğretilerine körü körüne inanmaya devam ederse Batı bölgesinden çıkarılacak. Nasıl yapacağın sana kalmış…”

 

“Emredersiniz Majesteleri!”

 

Petrov Hull ayrıldıktan sonra Roland gerildi ve esneyerek Belediye Binası'nın çeşitli inşaat projelerinde derlediği verileri gözden geçirmeye devam etti.

 

Yoğun kar yağışı nedeniyle kral yolu inşaatının durdurulması gerekiyordu. Evlerin inşaatı da yavaşlamıştı. Bu yüzden devam eden sadece birkaç kapalı bakım projeleri vardı. Neyse ki Lotus, gitmeden önce mültecileri barındıracak epey bir mağara konutu inşa etmişti. Daha fazla mülteci gelse dahi mevcut mağaralar arasında dağıtılabilirlerdi.

 

İnşaat Bakanlığı'na göre; işçilerin en az %60'ından fazlası istihdam edilmişti. Belediye Binası’ndaki son dakika işe alımları, sokaklardan karı temizlemek, mal taşımak vb. gibi işler hızlıca kapılmıştı yani. Başka bir şehirde olsalardı Şeytan Ayları’nda bu kadar çok işçiye sahip olmak imkânsız olurdu. Kış zaten halk için en zor mevsimdi. Bu yüzden çoğu insan genellikle kendilerini evlerine kapatırdı ve sonbahar hasatlarıyla hayatta kalırdı. Ama Roland tüm bu insan gücünün boşta olduğunu görmekten memnun değildi. Bu yüzden hepsini kullanabilecek bir şey düşünmeye çalıştı.

 

Ne de olsa Margaret’in Ticaret Odası bu yıl üretilen son buhar motorlarını satın almıştı ve Belediye Binası'nın planlarının çoğunu yerine getirebilmesi için yeterli miktarda para ve tahıl vardı. Bunu düşünen Roland İnşaat Bakanı Karl Van Bate’i çağırttı.

 

Fikirlerini açıkladıktan sonra Karl boş boş bakmıştı: “Taş ve kil ustalarının sizin için gemi inşa etmelerini mi istiyorsunuz?”

 

Roland, başını salladı ve ciddi bir şekilde: “Evet, limanın hemen yanına ahşaptan geçici bir atölye kurun. İşçilerin üşümemeleri için de içeriye de yanan bir mangal koyun. Gemiler tamamlandığında doğrudan suya indirebilelim.” dedi.

 

"Ama Majesteleri… Böyle bir şeyi nasıl inşa edeceklerini nerden bilebilirler?”

 

“Gayet de bilebilirler, tıpkı cadıların kule inşa ettikleri gibi.” diyen Roland bir parça kâğıt çıkardı ve bir şekil çizdi: Sadece bir çerçeve kurun. Çelik çubuklar koyun ve betonla doldurun. Size sadece ilk gemiyi inşa etmenizi emrediyorum. Sonrasında işin denetim kısmında olacaksınız sadece.”

 

Karl, plana şüpheyle baktı: “Bu bir… Kâse mi?”

 

Roland gülmesini tutamadı: “Evet, dev bir beton kâse.”

 

Karl, Küçük Kasaba’nın yapımına katılmamıştı. Bu yüzden anlamaması doğaldı.

 

Uzun süredir yeni bir beton gemi filosu inşa etmeyi düşünüyordu Roland. Hem yakın dağlardaki kömür madenciliği kazıları hem de mültecilerin taşınması için büyük nehir teknelerine ihtiyaç duyuyordu. Bu yüzden basit bir taslak ile düztabanlı bir tasarım en iyi seçenek olmuştu. Küçük Kasaba’nın ufak ve korunaklı tasarımıyla karşılaştırıldığında, yeni gemilerin daha büyük yükler taşımaları, dengelerini daha iyi muhafaza edebilmeleri ve daha yüksek hız kazanabilmeleri için daha uzun gövdeleri olmalıydı. İnşaat zorluğunu azaltmak için Roland, gemilerin ilerlemesinde kürek tekerlekleri kullanmaya karar vermişti. Bu zaten ahşap gemilerde test edilmişti ve taş ustalarının bu tipi yapabilmesi daha kolaydı.

 

“Majesteleri bunları inşa etmek için kaç adam istihdam etmeyi planlıyorsunuz?”

 

“Tüm boştaki işçileri topla işte... Ev inşaatlarında olduğu gibi..."

 

Önümüzdeki yıllarda, büyük bir beton gemi filosu olsa idi Birinci Ordu her bir saldırıya çıktığında arkaları sağlam olacaktı.

 

Bu konuyu da halleden Roland, kalenin arka bahçesini kontrol etmeye karar verdi.

 

Yaprak, dikilen zeytin ağaçları ve üzüm asmalarına karlara karşı bir barınak hazırlamıştı. Cadılar çalışmadıkları zamanlarda yeni gelen Paper gibi arka bahçede takılırlardı.

 

Wendy'ye göre; Paper’ın yetenekleri sıcaklık kontrolü değildi ve sudan başka herhangi bir madde üzerinde çok az etkisi vardı. Bu Roland'ı şaşırtmıştı. Üç gün geçmişti ve küçük kız biraz rahatlamış olmalıydı. Onu kendisi görmek istiyordu Roland. Bu düşünce ile bahçeye girer girmez bir şey olduğunu hissetmişti.

 

Görebildiği tek şey gür yeşilliklerdi. Sanki dışarıdaki kardan farklı bir dünyadaymış gibiydi. Yürüdükçe zeytin ağaçları ona selam verircesine eğiliyordu sanki. Hiç rüzgâr yoktu ama çimler kıpırdaşıyordu. Bahçede değil de bir yaratığın içerisinde yürüyor gibiydi.

 

Sanki bütün bahçe nefes alıyordu.










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44306 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr