Bölüm 353: Keşif Topluluğu

avatar
3084 17

Release That Witch - Bölüm 353: Keşif Topluluğu


Çevirmen: Lodos

 

Gece yavaş yavaş bitiyor, perdelerden odaya ışık sızıyordu. Şafak vaktiydi.

 

Agatha bütün gece zor uyumuştu. Başı Bülbül'ün sözleriyle dönüyordu.

 

“Bu kıtanın ölümlüleri en güçlü olanlar.”

 

“400 yıl içinde çok şey değişebilir. Neden geçmiş fikirleri bırakmıyorsun?”

 

“Hala önünde çok zaman var. Kendin görüp anlayabilirsin.”

 

Agatha yataktan yuvarlandı. Rafın üzerinde duran kıyafetine doğru yürüdü. Taquila Keşif Topluluğu’nun bir kıyafetiydi bu.

 

Agatha elbisesini giydi. Kapıyı açtı ve büyük salona doğru yürüdü.

 

“Her durumda muhtemelen Keşif Topluluğu’nun son üyesi ve Taquila'dan tek kurtulanım. Yeni bir Kutsal Şehri inşa etmem birkaç gün sürecek değil ya! Öncesinde bu Prens’in cadıları nasıl yanına topladığını öğrenmeliyim.” diye geçirdi içinden.

 

Kahvaltıdan sonra Wendy ile beraber gri saçlı Prens’in ofisine gittiler.

 

"Dün gece nasıl uyudun?” diye soran Prens, gülümsedi: “Ya kahvaltıdaki yulaf ve yumurtalar damak zevkine uydu mu?”

 

“Yemekler gayet güzeldi. Sadece odama bir cadı koymasaydın daha iyi olurdu.”

 

Bir an için hayrete düşen Roland, uysal bir şekilde başını salladı: “Tamam… Bir dahaki sefere kapıyı çalacak. Oh, bu arada… Kasabayı ve insanların yaşantılarını keşfetmek için dışarıda bir gezintiye çıkmak istersen Bülbül'den seni dolaştırmasını isteyebilirsin. Tarih kitaplarını okumak istersen de Scroll'a sorabilirsin. Okuduğu tüm kitaplar aklındadır onun..."

 

"İnsanların yaşantısı mı?” diye soran Agatha kaşlarını çatmıştı: “Ölümlülerin şeytanları yenebileceğini iddia etme cüretine nasıl sahip olduğunu görmek isterim. Eğer söylediğin gerçek değilse yaşantıyla falan işim olmaz benim!”

 

Prens gülümsedi: “Yakında göreceksin. Bu öğleden sonra yeni silahları test edeceğiz. Ama bundan önce, sana sormam gereken bazı sorular var açıkçası… 450 yıl önce Kutsal Taquila Şehri’ne dair bazı sorular…”

 

Yeni silahları ölümlüler mi kullanıyordu yani? Agatha'nın aklı hemen arbaletlere ve mancınıklara gitmişti. Bu silahlar Şeytanları yenemezdi ki…

 

“Pekâlâ, sor…”

 

“Kutsal Taquila Şehri’nin cadılar tarafından yönetilen bir şehir olduğunu ve sihirli gücü olmayan ölümlülerin sadece en düşük sınıfa ait olabileceğini belirtmiştin. Ölümlüler bir günde kaç öğün yemek yerdi? Temel yiyecekleri neydi? Çok et yerler miydi?”

 

Agatha şaşırmıştı. Böyle sorular beklemese de söze girdi: "Ölümlülerin de kendi içlerinde rütbeler vardı. Ayak işlerini yaparak veya şehri koruyarak kıdemli cadılara hizmet eden ölümlüler, en zayıf yardımcı cadılarla aynı statüdeydi. Onların altında çiftçiler ve tüccarlar vardı. Son olarak da köleler ve ameleler vardı. Sorduklarına gelince, hiçbir fikrim yok… Hiçbir cadı, ölümlülerin ne yediğine dikkat etmezdi. Benim kulemdeki muhafızlar ve hizmetçilere ise günde üç öğün yemek verilirdi. Şeytan Ayları hariç haftada bir kez et yerlerdi.”

 

"Maaşları neydi?”

 

“Para mı yani?” diye sordu Agatha: “Onlar benim hizmetçilerim oldular ve bana ömür boyu hizmet etmeye yemin ettiler. Karşılığında onlara barınak, yiyecek verdim ve bilgimi verdim. Başka bir ödemeye ihtiyaçları yoktu.”

 

“Anlıyorum.” diyen Prens bir kâğıt parçasına bir şeyler karaladı ve: “Cadılar çiftçilik, hayvancılık veya demircilik yaparlar mıydı?”

 

“Elbette… Bunların hepsi yardımcı cadılar tarafından yapılırdı.” dedi Agatha: “Onlar sadece yardımcı cadılar olsalar da halktan üstünlerdi. Eğer bütün iş halka kalsaydı Kutsal Birlik’in bütün işleri asla yetişmezdi.”

 

Bu soru sorma ve cevaplama kısmı yarım saat boyunca sürmüştü. Prens, yaşamla ilgili temel meseleleri çok önemsiyor gibiydi. Bu önemsiz meselelere kıyasla Şafak Bölgesi’nin yarısından fazlasını fetheden ve tekrar saldırmak üzere olan Şeytanlardan endişe etmiyor muydu?

 

Prens bir an duraksadı ve notlarını Scroll’a uzattı: “Keşif Topluluğu’nun bir üyesi olduğunu ve bu topluluğun özellikle büyülü taşlar ve büyü üzerinde çalıştığını söylemiştin, değil mi?”

 

“Sonunda düzgün bir soru…” diye düşünen Agatha başını salladı: “Evet. Sözde ‘büyülü taş’ Tanrı Gözü'nün İntikamı’ndan dönüştürülür ve bir cadının yeteneğini bastırdığı gibi aynı zamanda ona eşsiz güçler de verebilir.”

 

Bu sözler herkesi şok etmişti. Tilly isimli cadı sordu: “Nasıl yapılır peki bu?”

 

“Bu konuda bildiklerimi sizinle paylaşırım. Ama karşılığında cadıların uyanışına katkı sağlayan o bilgileri benimle paylaşmalısınız.”

 

Tilly ve Roland birbirlerine baktılar.

 

Sonra da Tilly, söze girdi: “Sorun değil. Ama yine de bir şeyi tam anlamış değilim.” Sol elini kaldırdı, parmağında duran mavi kristal taş parlıyordu: “Bu taş bir harabede keşfedildi ve uçmamı sağlıyor. Şüphe yok ki bu taş; son derece güçlü. Şeytanlarla savaşırken, birliklere hem saldırılarda hem de geri çekilmelerde bir avantaj sağlayacaktır. Ben savaşmadığım halde bile epey yardımcı oldu bana.” dedikten sonra bir an duraksayıp devam etti: “Savaştayken neden yürüyerek geri çekilesiniz ki? Senin gibi üst düzey bir uyanmış cadı nasıl oluyor da böyle bir taşa sahip olmuyor?”










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr