Bölüm 237 : Davet

avatar
3151 8

Release That Witch - Bölüm 237 : Davet


 

 Çevirmen : Lodos

 

Roland, odasına döndükten sonra hemen yeni makinesinin çizimlerine başladı.

 

Birinci Ordu ve cadıların bir kısmı Kral Şehri’ne gitmişken Roland, her zamandan daha meşgul hissediyordu kendisini. Hazır etrafta Bülbül de yokken Anna ile geçirdikleri zaman hala çok azdı. Gelen mültecilere kalacak yer ayarlamakla uğraşırken bir de Anna ve Lucia’ya yeni bir döküm fırını inşa etmelerini söylemişti.

 

Önceden ister demir yapmak ister çelik yapmak olsun, tamamen tecrübeye dayanarak yapıyorlardı. Sonucun ne olacağını önceden kestiremiyorlardı. Ama şimdi Lucia’nın da yardımı ile Roland, külçeleri eritmek adına yeni bir yöntem keşfetmişti. Lucia’nın bir şeyleri eski haline döndürmesi yeteneği sayesinde döküm yapmak için gerekli miktarı tam olarak tahmin edebiliyordu.

 

Roland, bu verilere dayanarak döküm için bazı yeni ve kesin formüller bulmuştu. Böylece her yeni ürün aynı çıkacaktı. Bu, sanayinin ve mühendisliğin önündeki büyük bir engeli daha kaldırıyordu.

 

Genişliği ve boyu dört metre, yüksekliği ise iki metreydi bu fırının. Dışındaki kalın kabuk, pik demirlerinden yapılmışken içi birtakım yalıtımlarla ve Soraya’nın toprak kaplamaları ile kapatılmıştı. Böylece de mükemmel bir ısı dengesi kurulmuştu. Düşük kısımda bir buhar motoruna bağlı olan ve hareket edebilen bir kapı bulunuyordu. Yüksek mesai saatleri gerektiren sistemlerden değildi. Tamamen Anna’nın ateşi ile çalışacak olan bu makine kolaylıkla bütün işi çözüyor ve çıkan ürünü kuyruğundaki kapıdan dışarı verebiliyordu.

 

Fırın tek seferde 50 ton çelik üretebiliyordu. Bu 50 ton için de Anna’nın sadece yarım saat uğraşması gerekiyordu. Son düzenlemeleri de falan sayarsak 1 saati buluyordu. Bu bir saatin sonunda da sanayi uygulamaları ya da silahlar için kullanılmaya hazır hale geliyordu. Yavaş yavaş yükseliyordu sanayi.

 

 

Roland’ın şu anda çizmekte olduğu şey mermi damgalama makinesiydi. Kaliteli bir çelik sayesinde artık bu makineyi üretebileceklerdi. Cıva asidinin test aşamaları sona erdiğinde yeni mermiler üretebileceklerdi. Anna’nın ateşi olmadan normal bir insanın projeyi bitirmesi çok zaman alıyordu. Ama mermi damgalama makineleri sayesinde 30 kişi günlük 10000 mermi üretebilecekti. Dahası bu gerçekleştiği takdirde askerlerin de manuel olarak mermi doldurmaları gerekmeyecekti.

 

Yemekten sonra bile çizmeye devam etmişti Roland. Gece yarısı olduğunu belirten zil çaldığında neredeyse bitirmişti. Tabii ki bu çizdikleri sadece bir taslaktı. Atladığı detay var mı yok mu bilmiyordu. Bu yüzden makine son haline gelmeden önce test etmesi gerekecekti.

 

Normalde Roland, şimdiye kadar binlerce kez esnemiş olmalıydı. Ama bugün morali çok yerinde idi ve hiç uykusu yoktu.

 

Çizim yaptığı ondan fazla kağıdı bir kenara koyan Roland, Tilly’nin gönderdiği mektubu aldı ve cadıları seçmeye karar verdi.

 

Listede 60 tane cadı vardı. Ama Maggie’den duyduğu kadarıyla Uyku Adası’nda 200-300 kişi bulunuyordu. Yani Tilly’nin buraya bütün cadıları koymadığı anlaşılıyordu. Bu tam bir müttefikin yapacağı şeydi. Aile bağlarına güvenerek aşırıya kaçmamıştı.

 

Sonra Roland, bir mum daha yaktı ve listedeki cadılara yoğunlaşmaya başladı.

 

Çok arada kalıyordu. Listeyi defalarca inceledikten sonra nihayet beş isim seçebilmişti.

 

Roland yeni bir parşömen çekti ve yazmaya koyuldu.

 

“Sevgili kız kardeşim! Mektubunu almaktan çok memnun oldum.

 

Verdiğin karardan dolayı hem sevindim hem de heyecanlandım. Böylece Kilise’nin saldırılarına karşı direnmek daha da kolay olacak.

 

Cadıların bana inanmalarının sebebi; bütün Gökhisar’da yalnızca benim bölgemde Kilise’nin sözünün geçmiyor olmasıdır. Yerliler cadıları kabullenmekle kalmıyor, onlarla omuz omuza savaşıyorlar. Şeytani canavarlarla yaptığımız savaşla başlayan iyi ilişkiler, Kilise’ye karşı da devam etmekte. Bu günlerde cadılar her yerde özgürce dolaşabiliyorlar. Sorduğun buharlı motor, bir cadının yardımı olmadan ortaya çıkamazdı. Bütün bunlar iyi bir başlangıç. Şimdilik batıdan başlıyor ama zamanla tüm krallığa yayılacağından eminim.

 

Bu yüzden de Kilise’yi silmeli ve onların cadılar hakkındaki kötü propagandalarını yerin dibine sokmalıyım. Ama bütün insanlara işlemiş bu propagandaları silmek gerçekten zor olacak. Bu yüzden senin yardımına ihtiyacım olacak.

 

Bu kararları neden verdiğim neden eski saçmalıklarımı devam ettirmediğimi merak ediyor olabilirsin. Zaman içinde herkesin değişebileceğini söyleyerek mektubumda bu konudan daha fazla bahsetmemeyi uygun görüyorum.

 

Önümüzdeki ay gelecek cadıları düşündükçe heyecanlanıyorum. Güvenlikleri hakkında endişelenmene gerek yok. Onlar için direkt Sınır Kasabası’na gelmelerini sağlayacak bir rota çizdim. Tek sıkıntı yön bulmak. Ama Maggie’yi takip etmeniz halinde bu da sorun olmayacaktır. Maggie’yi Uyku Adası’na yollarken yol haritasını da çizip göndereceğim.

 

Cadıların gelişecek yetenekleri konusunda da onları sınıfa katcağımdan şüphen olmasın. Aslında bir şeyler öğrenerek evrilmek tabiri biraz yanlış. Hayata, evrene karşı anlayışları değiştikçe büyüleri de kendiliğinden evriliyor. Her evrilen cadı ile birlikte Kilise’ye karşı kazanma ihtimalimiz daha da artıyor. O yüzden hiç endişe etme. İkimiz de bu konuda aynı görüşteyiz.

 

Son olarak da beş cadının ismini yazıyorum. Umarım onları yakında görürüm.

 

Yer Şekillendiren Lotus.

 

Koruyucu Candle.

 

Şarap Yapıcısı Evelyn.

 

Hayvan Terbiyecisi Honey.

 

Gerçeğin Gözü Sylvie.

 

Sana iyi dileklerimi yolluyorum.

 

Kardeşin, Roland Wimbledon.”

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44223 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr