Bölüm 194: Lily

avatar
3230 9

Release That Witch - Bölüm 194: Lily


 

 

Çevirmen:Lodos

 

Roland, ofisine geri döndükten sonra Scroll da çok geçmeden içeri girdi ve: “Majesteleri, özür dilerim. Lily... O çocuk... kasıtlı olarak yapmadı.” dedi.

 

“Bu cidden sorun değil. diyen Roland gülümseyerek:O sadece küçük bir kız.” diye de ekledi.

 

“Bize karşı çok bağışlayıcısınız. diyen Scroll iç çekti: Başlangıçta böyle değildi. Yeteneğinden dolayı kandırıldıktan sonra insanlara olan tüm güvenini kaybetti.”

 

“Cadı Birliği’ne katılmadan önce mi?” diye soran Roland devam etti: Size 1 seneliğine katıldı diye biliyorum ama.”

 

“Aslında onu Kırmızısu Şehrinin yakınında buldum.diye konuşmaya başladı Scroll: Siz de biliyorsunuz ki büyü enerjisinin varlığını hissedebiliyorum. Ne kadar yakınlaşırsam o his de o kadar artıyor. Bülbül gibi büyülü gücün şeklini ve rengini göremiyorum ama yine de hissedebiliyorum. Bu da yeni cadıları bulmak için yeterli. Bu yeteneği daha iyi kullanabilmek için evlat edinmek isteyen soylu bir kadın gibi giyinirdim. Ve uyanışını yaşamış kız kardeşlerimi bulup bulamayacağımı görmek için kasabaları dolaşır, yerel sığınma evlerine ve yetimhanelere giderdim. O sıralarda Lilyy uzak bir sığınma evinde kalıyordu. Oraya gittim ama ne yazık ki onu evlat edinme başvurum reddedildi. Sığınma evinin lordu bana tamamen yetişmiş dişileri sattığını söyledi.”

 

“Neden?” diyen Roland şaşkın bir şekilde sormuştu: “Acaba bir cadının uyanışının yetişkinlikten önce gerçekleşmesiyle ilgili olabilir mi?”

 

“Biz de bundan şüphelendik. Bülbül sığınma evine girdi ve hesap defterleri, kayıtlar ve diğer bütün bilgileri inceledi. Sığınma evi epey uzaktı. Bu yüzden yeterince kalabildik orada.

 

“Neden Lily’i de yanınıza almadınız? Bülbül’ün yetenekleriyle bu hiç de zor olmazdı.”

 

“Gerçekten de zor olmazdı.” diyen Scroll başını sallayarak konuşmaya devam etti: Sığınma evinde Tanrı Gözü’nün İntikamı yoktu. Lord dajhi takmıyordu. Ama ne yazık ki yaşadığımız bir önceki olaydan dolayı bir şey yapamazdık.

 

“Önceki olay neydi?” diye soran Prens Roland, Scroll için biraz çay koydu.

 

“Teşekkür ederim.” diyen Scroll fincanı aldı ve konuşmaya başladı: “İlk başlarda cadı bulduğumuzda onu zorla almaya çalışırdık. Ancak Deniz Meltemi Bölgesinde yöntemimizi değiştiren bir yanlış anlaşılma yaşandı. Yeni uyanmış bir cadı bizim düşman olduğumuzu düşünerek saldırdı. Cadı Birliği’ne götürdüğümüzde açıklamalarımızı dinlemeyi reddetti. İki kız kardeşimizi öldürdükten sonra ancak Cara’nın ‘ölüm’ yılanlarıyla öldürülebildi. Bu olaydan sonra yöntemlerimizi değiştirdik. Artık cadıları dikkatlice izliyor ve müdahale etmeden önce durumlarını değerlendiriyorduk. Kilise tarafından takip edildiğimizi fark ettiğimizde de... Cadının peşini bırakıyorduk.”

 

“Yani demek istediğin Bülbül ile Wendy’nin karşılaşmasının bir tesadüf olmaması mı?

 

“Tabii ki hayır. diyen Scroll çayını yudumladı ve başını bir gülümsemeyle sallayarak: Bülbül’ün Wendy’nin onu aradığını fark etmesi bir ayını aldı.Bu süre zarfında başka kız kardeşlerimizi bulup ekibimize almıştık. Ama maalesef pek çoğunu kaybettik. Şimdi hepsi Issız Arazi’de bir yerlerde gömülü.”

 

Roland bunu duyunca üzülerek: Eğer 40’dan fazla cadı bu kasabada toplanmış olsaydı hepsi modern bir yaşam sürüyor olacak.”

 

“Bu konudan bahsetmeyelim. diyen Scroll derince bir nefes alarak konuyu değiştirdi: Lily hakkında konuşalım. Sığınma evi hakkındaki bilgileri aldıktan sonra efendisini gizlice izledik ve şaşırtıcı bir gerçekle karşılaştık. Bu küçük yer gerçek bir sığınma evi veya cadıları bulmak için kurulmuş bir yer değildi.”

 

Ya ne için kurulmuştu?”

 

Lordun bencil arzularını tatmin etmek içindi.” Edepli ve terbiyeli Scroll bile bunu anlatırken çökmüştü: Lord, evsiz kızları kaçırmak için Kırmızısu Şehrindeki gecekondu bölgelerini ziyaret ediyor ve varoşlara sığınma evi açan iyi kalpli bir asil gibi davranarak kızları tuzağına çekiyormuş. Onunla giderlerse süslü elbiseli soyluların onları kızları olarak kabul etmelerini sağlayacağını söylüyormuş. Her kızı kandıramasa da yıllar boyunca kandırdığı yüzlerce kız olmuş.

 

“Bu çok fazla... diyen Roland kaşlarını çatmıştı: Fakat sığınma evinin çok büyük olmadığını söylemiştin.”

 

“Kayıt defterine sadece yüzlerce kişi resmi olarak kaydedilse de çoğu ölü olarak listelenmişti. diyen Scroll yumuşak bir sesle devam etti: Son 10 yılda yalnızca üç cadı bulmuş. Hepsi de Kiliseye satılmış. Güzel kızları da giydirip varlıklı erkeklere fahişe olarak satmış. Çirkin olanları ya da beğenilmeyenleri ise sığınma evinin arkasındaki ormanlarda öldürüyormuş.

 

...”

 

Prens Roland ne diyeceğini bilemiyordu. Birdenbire arkasından hafifçe omzuna dokunan bir el hissetti.

 

“Cadıların uyanma ihtimali yüksek değildi. Hesap defterindeki kayıtlardan bildiğim kadarıyla sığınma evinin masrafları da çıkarıldıktan sonra yaklaşık 20 kraliyet altını kazanıyordu. Yani ormanin içindeki çukuru dolduran yaklaşık 300 kızın cesedi yalnızca 20 kraliyet altını içindi. Cara onu sorguladığında bunu neden yaptığını sormuştu. Adam da sadece para ile ilgili olmadığını, arzularını doyurmak ve yetişkin kadınları pazarlayabilmek için sığınma evini açık tuttuğunu söyledi. Bir cadının sıradan bir kadından daha iyi olduğundan bahsetmişti. Kendisini Tanrı yerine koyarak insanların yaşamına ve ölümüne karar vermekten zevk alıyor, evsiz kızların gereksinimlerini karşıladıktan sonra onları istediği gibi elden çıkarıyordu. Bunları duyan Cara onu öfkeyle öldürdü. Ardından da kızları serbest bırakmaya gittik. Ancak bize şükran duymak yerine bir soylu olma şansını ellerinden almışız gibi davrandılar.”

 

“Lily de diğer kızların çoğunluğu gibi düşünüyordu. Cara onu sığınma evinin arkasındaki ormana götürdü ve bir ay önce soylularla yaşamak üzere seçilen “şanslı” kız arkadaşlarını gösterdi. Bunu ve diğer birkaç ceset çukurunu gören Lily kustu ve Cara’nın kollarında bayılıp kaldı. Kendine geldiğinde korkudan donmuş ve gözlerindeki ışık gitmişti. Devamında Wendy’nin ilgisi altında yavaş yavaş iyileşmeye başladı. Sonuç olarak da daha dikkatli ve uyanık oldu. Ama soylulara artık güven duymuyor. Onun bakış açısını bir kişi değiştirebilir. O da sizsiniz Majesteleri...

 

“Anlıyorum.” diyen Roland duygusallaşmıştı ve içinden şöyle düşünüyordu: “Böyle travmatik bir olay yaşadıktan sonra neşeli olması oldukça zor.”

 

Scroll, ısınan çaydanlığı her iki fincanı doldurmak üzere aldı ve bir şey söylemeden önce uzun süre sustu. “Majesteleri... Size sormam gereken bir şey var.”

 

Nedir?diyen Roland, Scroll’un birden ciddileştiğini fark edince şaşırmıştı.

 

“Bülbül... Burada mısın?”

 

“Evet.” diyen Bülbül ortaya çıktı: “Çıkabilirim istersen...

 

“Hayır... Sen bunu zaten biliyorsun. dedikten sonra başını salladı.

 

Ardından Scroll, doğrudan Majesteleri’ne baktı ve: “Bir cadıya evleneceğinizi söylemiştiniz. Ancak cadıların çocuk sahibi olamayacağını bildiğinizden emin değilim.” Roland’ın bu bilgiyi sindirmesi için bir süre durduktan sonra açıkça sordu: Majesteleri... Artık bunu biliyorsunuz. Fikrinizi değiştirecek misiniz?

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44266 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr