Bölüm 191: Yeni Kral Dişlerini Biledi

avatar
3221 10

Release That Witch - Bölüm 191: Yeni Kral Dişlerini Biledi


 

 

Çevirmen:Lodos

 

Petrov önündeki siyah çaydan bir yudum aldı ve lordun yumuşak koltuğuna yaslanarak derin bir nefes aldı.

 

Uzun Şarkı’nın yönetimini devralmasından bu yana iki ay geçmişti. Bu salonu gün geçtikçe daha da sevdiğini fark etmişti. Sandalyesini yükselttiğinde önündeki muhafızlara ve görevlilere yukarıdan bakabiliyordu. Bu da ona sanki her şey onun kontrolü altındaymış gibi hissettiriyordu.

 

İlk başladığı zamanlarda bazı soylular, ara sıra karşı çıkıyor, ayan beyan onu sorguluyor ya da gizliden isyanlar planlıyorlardı. Onları teşvik edenler de büyük ihtimalle Elk ve Kurt aileleri gibi büyük ailelerdi. Babasının tavsiyesi üzerine Petrov, sivilleri ve suçluları asmak yerine küçük soyluları hapsetmiş ve ailelerinin kefaretleri ödemesinden sonra onları batı bölgesinden sürmeyi planlamıştı.

 

Bu sert yönetim bir şimşek gibi yayıldıktan sonra bu yönetim aleyhine yapılan hareketler hızla azalmıştı. Sonuçta Hanımeli Ailesi hariç diğer büyük ailelerin şövalyeleri Sınır Kasabası’na gönderilmişti. Bu yüzden Petrov’un politikalarına açıkça karşı çıkamıyorlardı. Uzun Şarkı’nın kazançlarının bir bölümünü çöküş yaşayan büyük ailelere telafi amaçlı dağıtmayı planlıyordu. Böylece soyluları bir nevi bastırabilecekti.

 

Şimdi Uzun Şarkı’nın kazancının % 30’u Sınır Kasabası’na veriliyordu. Diğer % 30’luk kısım şehri işletmek için kullanılıyordu. %20’si soyluları sakinleştirmek için geri kalan %20’si ise Hull topraklarına yatırım içindi.

 

Lord koltuğunun arkasındaki duvarda Dük Ryan yerine Prens Rolan’dın portresi vardı artık. Petrov ise bir gün kendi portresinin de asılabileceğini umut ediyordu.

 

Eğer Uzun Şarkı’ya tamamen sahip olabilseydi kont olarak sahip olduğu topraklar kaleyle birleşecek ve böylece bir Dük olacaktı. Soyluları sakinleştirmek için ödeme yapmasına gerek olmayacaktı ve kazancı %50’ye çıkacaktı. Bu parayı da istediği yerde kullanabilirdi. Mesele ticaret yapardı ve daha çok para kazanabilirdi.

 

Ama bunu gerçekleştirebilmesi için Prens Roland’ın Gökhisar Kralı olması gerekiyordu.

 

“Lordum... diyen muhafız salona girdi ve bir mektup uzatarak: Sınır Kasabasından bir mesaj geldi. dedi.

 

“Sınır Kasabası” kelimesini duyan Petrov hemen koltuğunda dikleşmişti.

 

Mektubu aldı ve düzleştirmek için salladı. Kağıdın ucuzluğuna bakılırsa bu büyük ihtimalle kölelerin arasına yerleştirdiği adamlarından geliyordu.

 

İki ay önceki savaş gerçekten inanılmaz bir şekilde sona ermişti. Petrov kişisel olarak savaşa katılmasa da babasından duyduğu hikaye oldukça tuhaftı. Dük’ün başarısızlığına neden olan sebebi bulmak için Sınır Kasabası’na gönderdiği insanların arasına birkaç adamını yerleştirmişti. Zanaatkar, çoban ve köle kılığında gönderdiği adamların Sınır Kasabası’nda topladıkları bilgileri kaleye göndermeleri gerekiyordu.

 

Petrov diğer büyük ailelerin de aynı şeyi yaptığını düşünüyordu.

 

Şimdiye kadar köle kılığında olan iki adamı her ay yeni bilgiler geri gönderiyordu. Ama zanaatkar ve çoban olarak gönderdiği adamlar tamamen sessizdi. Sanki ortadan kaybolmuşlardı.

 

Acaba Petrov’a ihanet mi etmişlerdi? Yoksa Prens tarafından fark mı edilmişlerdi?

 

Petrov bu düşünceleri silmek için kafasını salladı ve mektuba odaklandı.

 

Mektup kömür kalemiyle yazılmıştı. Tek bir çizgisi bile düz değild. Ayrıca kağıtta su izleri de vardı. Görünüşe göre adamı, bu mektubu arazide çalışırken gizlice yazmıştı.

 

İlk paragrafında Kırmızısu Nehri tarafına şüphe çekici demir kuleler inşa edildiğini söylüyordu. Şimdiye kadar bu şekilde üç kule dikilmişti ve her biri Uzun Şarkı’nın surları yüksekliğindeydi. Demir kuleler, kasabanın içindeki demirciler tarafından üretilmişti. Sonra da bir bütün halinde nehir kıyısına taşınmıştı. Daha sonra Birinci ordu askerleri demir kulelerin etrafına plakalar yerleştirmiş ve bir sonraki günde de kuleler mucizevi bir şekilde dikilivermişti.

 

Petrov düşünüyordu: Önceki mektubun benzeri. Prens sürekli bir şeyler inşa ediyor.

 

Son mektup yollar ve köprüler inşa ediliyor derken, bu mektup da demir kuleler inşa edildiğini söylüyordu. Prens Uzun Şarkı’dan kazandığı altınları bitirene kadar durmayacak mıydı acaba? Ayrıca kuleler şüpheliydi... Petrov’un kasabaya gönderdiği tüm adamlar gerçek köleler değildi. İyi bilgili muhafızlar da vardı. Yani eğer Prens’in inşa ettiği şeyler gözetleme kulesi ya da mazgallı kuleler olsaydı muhafızlar, bir bakışta anlardı.

 

“Belki de tamamen bitirilmemişlerdir?” diye düşünen Petrov kafasını iki yana salladı: “Önümüzdeki ay daha fazla bilgi alırım.”

 

İkinci paragrafı okumaya devam etti.

 

Büyük ölçekte bir ticaret filosunun bir hafta boyunca kaldıktan sonra doğuya gittiğini söylüyordu. Geldiklerinde, bir sürü cevher külçeleri ve güherçile getirmişlerdi.

 

Güherçile mantıklı bir istekti. Yazın ikinci ayında havalar çok sıcak olurdu. Kalenin sıcaklığını düşürmek için büyük miktarda güherçile gerekliydi. Aynı zamanda şarap ve suyu soğutmak için de kullanılabilirdi. Sonuçta Roland bir soylu olarak tarladaki çiftçiler gibi terlemek istemezdi.

 

Fakat cevher külçelerini satın alması Petrov’u şaşkına çevirmişti. Sınır Kasabası zaten madenlere dayanan bir yerdi. Şeytan Ayları’nda kasabaya elçi olarak gittiğinde Prens Roland’ın abartılı bir şekilde maden üretimini 2 katına çıkaracağını söylediğini hatırlıyordu. Ama şimdi cevher ihracatını durdurmuş ve hatta onun yerine ithal etmeye mi başlamıştı?

 

Bir önceki paragrafta bahsedilen yüksek demir kulelerle cevher arasında bir ilişki kurmaya çalıştığında kafası daha da karışmıştı.

 

Petrov son paragrafta tamamen şaşırıp kalmıştı.

 

Önceki iki hafta içinde Sınır Kasabası meydanında açık hava oyunları mı oynanmıştı?

 

Giriş için de herhangi bir ücret alınmamıştı. Oyunun ismi daha önce hiç duyulmamıştı. Özellikle de köleler gitmeleri ve izlemeleri için teşvik edilmişti. Onu en çok şaşırtan şey ise kısa süre önce ortadan kaybolan Batı bölgesinin yıldızı Bayan May’ın bu gösteride olması idi.

 

Neler oluyordu?

 

May’ın ortadan kaybolması Uzun Şarkı’daki büyük haberlerdendi. Birkaç oyunun aktrisleri o kayıp olduğu yüzünden değiştirilmek zorunda kalmıştı. Bu yüzden soylular oyunların ortasında protesto etmeye başlamışlardı. Tiyatro bir açıklama yapmak durumunda kalmıştı. May hiç kimseye bir şey söylemeden tiyatroyu terk etmişti. Kimse de nerede olduğunu bilmiyordu. Bu haber, batı bölgesindeki tiyatrosever soylular arasında bir kargaşaya neden olmuştu.

 

“Sınır Kasabasına gitti? Orada tiyatro bile yok. Üstüne üstlük bir de siviller ve köleler için mi oynadı?diye düşünen Petrov için böyle bir şeyi tahayyül etmek bir hayli zordu.

 

Petrov bir süre düşündükten sonra Majesteleri Roland’a bunu resmi olarak sormak için bir mektup yazmaya karar verdi. Sonuçta kendisi de bir tiyatrosever olarak batı yıldızının fantastik performansını uzun zamandır izleyememişti. Tiyatro, şehir meydanında halka açık bir performans olduğundan Uzun Şarkı’dan gelmiş olan bir seyyar satıcı tarafından görülmesi çok şaşırtıcı olmazdı. Bu sayede haberi böyle aldığını söyleyebilir ve de kölelerin içindeki muhafızlar da açığa çıkmamış olurdu.

 

Petrov mektubu hazırlaması için nöbetçiyi çağırmak üzere iken bir şövalye hızla koşarak gelmiş ve: Lordum, doğu kapısıdaki gözetleme kulesinden bir şövalye birliğinin Uzun Şarkı’ya yaklaştığı görülmüş! demişti.

 

Petrov anında ayağa kalkarak: Şövalyeler mi? Kimlerden olduklarını biliyor musun?” diye sordu.

 

“Uzun bir kule ve çift mızrak bulunan bir bayrak taşıyorlar. Yeni Kralın birliklerinden olmalılar.”

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44352 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr