Nie Yan Kara Kanat Ejderhası üzerinde Dünya Kalbine uçuyordu.

Kale etrafında uçuşan kocaman yaratıklara karşı dikkatli davranmalıydı.

Kara Kanat Ejderhası Dünya Kalbine yaklaşırken kale gitgide daha büyük görünüyordu. Nie Yan kalenin büyüklüğüne hayran kalmıştı.

Dünya Kalbi taş tuğlalardan yapılmıştı. Yıkık dökük surlar sarmaşıklarla kaplanmış, zamanın izlerini taşıyan kaleye harap bir görünüm kazandırmıştı.

Eski kayıtlara göre sonra Tanrı Savaşı 100.000 yıl önce vuku bulmuştu.

Dünya Kalbinin tarihi o zamana dayanıyordu.

Kaleye 100 metre kala ejderhasını surlara paralel uçurarak girişi aradı. Bir yandan da uçan yaratıklardan kaçınmaya özen gösteriyordu.

Devasa bir altın kartal kanatlarını çırparak yaklaştı. Nie Yan hemen Kara Kanat Ejderhasına surlara yapışmasını emretti. Pençeleriyle surlara tutunan ejderha, kanatlarını kapatıp sessizce bekledi.

Altın kartal bir kargo uçağı kadar iriydi. Kara Kanat Ejderhası onun yanında minicik kalıyordu. İri cüssesi gökyüzünde ön plana çıkmasını sağlıyordu. Her kanat çırpışı Kara Kanat Ejderhasını surlardan düşürecek güçte rüzgarlar oluşturuyordu.

"Kademe 9!" Nie Yan'ın ağzı açık kalmıştı. "Demek Kademe 9 yaratıklar bu kadar güçlüymüş. Benim ejderham onlarla boy ölçüşemez!"

Kara Kanat Ejderhası bir gün o güce ulaşsa ne muhteşem olurdu. Bin tane Kademe 3-4 uçan binek bile ona dokunamazdı.

Nie Yan ejderhasına umutla baktı. Bir gün o seviyeye ulaşacağına emindi. Doğumunda Kademe 5 olan bir yaratıkta o potansiyel mevcuttu.

Altın kartal havada daireler çiziyordu.

Nie Yan nefesini tuttu. Ejderhası da çıt çıkarmıyordu.

Altın kartal bir süre daha orada kaldıktan sonra uzaklaştı. Kara Kanat Ejderhası gibi bir bücür dikkatini çekemezdi.

Kartal giderken Nie Yan nefesini bıraktı. Etrafın güvenli olduğundan emin olduğunda ejderhasına eskisi gibi uçmasını emretti.

Gökyüzü tehlikelerle doluydu. Ejderhası uçan bineklerin yemeği olma tehdidiyle karşı karşıyaydı.

Hava sahası temizken arayış devam ediyordu. Çok geçmeden fazla uzak olmayan bir yerde Dünya Kalbinin girişi göründü. İçerisi görünemeyecek kadar karanlıktı.

Nie Yan Kara Kanat Ejderhasına hızlanmasını emretti. Girişe yaklaşırken bir kayanın ardından fırlayan koca ejderha bütün şiddetiyle üzerlerine gelmeye başladı.

Nie Yan ejderhasına serbest düşüş yaptırıp son anda kenara çekilmesini sağladığında saldırıdan kıl payı kurtuldular.

Arkasında kalan ejderhaya baktığında altın pullar gözüne çarptı. Bu Kademe 7 yaratıklardandı! Kara Kanat Ejderhasından çok daha güçlüydü.

İlk saldırısı başarısız olduğu halde yerinde durmayacaktı. Hemen Kara Kanat Ejderhasının peşine takıldı. Nie Yan ejderhasına verdiği emirlerle saldırılardan kaçınacak manevralar yapıyordu.

Aradaki bir kademelik fark, aşılması zor bir uçurum doğuruyordu. İki ejderha dövüşse Kara Kanat Ejderhası ağır bir yenilgi alırdı.

Altın ejderhanın hızı yüzünden Kara Kanat Ejderhası saldırılardan kaçınırken zorlanıyor, çok defa ölümle burun buruna geliyordu. Neyse ki Nie Yan binici olarak düzgün talimatlar vererek günü kurtarıyordu.

Altın ejderha bir anda pençesini savurduğunda iki taraf karşı karşıya geldi.

"Eyvah! Bu saldırıyı atlatamam!" Nie Yan telaşa kapıldı.

Pençeler Kara Kanat Ejderhasının etini yarıp ağır yaralanmasına sebep olmuştu.

Aradaki güç farkı gün gibi ortadaydı. Kara Kanat Ejderhası acıyla feryat ederek dengesini kaybetti. Üzerinde Nie Yan'la birlikte düşüyordu. Bu gidişle aşağıda kalan sivri kayalara çarpacaklardı. Kara Kanat Ejderhası hayatta kalsa bile kıpırdayamayacak hale gelecekti.

Nie Yan var gücüyle ejderhasına sesleniyordu. Çağrıyı duyan Kara Kanat Ejderhası kanatlarını çırpmayı denese de çabası sadece sivri kayalardan uzaklaşmasına yetmişti.

Altın ejderha hala takipteydi. Kara Kanat Ejderhası her an ölebilirdi.

Nie Yan iyice gerildi. Altın ejderhanın dalışa geçtiğini gördüğünde Kara Kanat Ejderhasının düşüşüne açı kazandırdı.

Bu saldırıyı da kıl payı atlatmıştı.

Altın ejderha bir anlığına Nie Yan'ın altında kaldı. Fırsatı yakalayan Nie Yan onun üzerine atladı.

Sırtındaki ağırlığı hisseden altın ejderha çılgınca hareketlerle Nie Yan'ı üzerinden atlamaya çalışıyordu.

Nie Yan ise Palet Yüzüğünü etkinleştirdiğinden, altın ejderhanın sırtına adeta yapışmıştı.

Şiddetle sarsılırken kolları kopacak gibi hissediyordu. Bir yandan da altın ejderhaya bakıp, üzerindeki büyük yarayı gördü. Yara kabuk bağlamış, ancak üzeri tam olarak pullarla kapanmamıştı.

Nie Yan bir Et Yiyen çıkarıp yaraya sapladı.

Saplamasıyla yaradan fışkıran kanlar sonucu baştan aşağı kırmızıya boyandı.

Ardından Et Yiyen içindeki mekanizmayı etkinleştirip kancaları saldı. Altın ejderha acıdan, başı kopan horoz gibi amaçsızca uçuyordu. Çırpındıkça kancalara daha fazla et kaptırıyor ve yarasını derinleştiriyordu.

Et Yiyen başarısını kanıtlamıştı!

Altın ejderha çırpınırken Kara Kanat Ejderhası kendini toparlamıştı. Nie Yan ona verdiği emirle dalışa geçmesini ve keskin pençelerini altın ejderhanın boynuna saplamasını sağlamıştı.

Boynunda açılan iki yeni yara altın ejderhayı acı içinde kıvrandırıyordu. Lakin Nie Yan'ın durmaya niyeti yoktu. Bir Et Yiyen daha çıkarıp yeni açılan yaralardan birine sapladı.

Et Yiyen altın ejderhanın soluk borusuna saplanmıştı.

Böylesi saldırılara maruz kalan altın ejderha, karşı koyamadan son nefesini verdi.

İki Et Yiyen tarafından etkisiz hale getirilmişti.

Kara Kanat Ejderhası altın ejderhanın boynuna tutunmuşken Nie Yan yaratığın alnını Zenard'ın Kılıcıyla yardı. İçeriden yumruk büyüklüğünde bir Hayat Çekirdeği çıkardı. Kehribar rengindeki çekirdeğin altınımsı bir parıltısı vardı. Tek bakışta normal bir çekirdek olmadığını belli ediyordu.

Bu yüksek kademeli bir ejderha çekirdeğiydi!