Bölüm 586: Yedinci Karakter Özelliği

avatar
1810 66

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 586: Yedinci Karakter Özelliği



Bölüm 586: Yedinci Karakter Özelliği

 

Edminson horluyordu. Herhalde derin uykudaydı.

 

Nie Yan endişelenmeye başlamıştı. Edminsonun uyanmasının ne kadar süreceğini kestiremiyordu.

 

Bütün gün burada bekleyecek miydi?

 

Birkaç dakika sonra iyice tedirginleşti. Zaman kıymetliydi. Yabana çıkıp kasılmaya devam etmeliydi.

 

"En iyisi uyandırmak." İleri adım attığında burnuna keskin bir koku geldi. Yüzünü buruşturarak geri adım attı. Aylardır yıkanmayan çoraplar ancak bu kadar kokabilirdi.

 

Oyuncuların Edminson'dan hoşlanmamasının geçerli bir sebebi vardı.

 

Edminson sokaktaki dilenciden farksızdı. Kraliyet Kütüphanesinin neden böyle birini işe aldığı bilinmiyordu.

 

Nie Yan yüzünü ekşitti. Koku hakikaten çok pisti. "Bir an önce işimi bitirip gitmek istiyorum." Edminson'u dürtmek üzere yaklaşmışken bir şey düşünüp geri çekildi.

 

İnanç'taki NPCler kendi hikayelerine sahiplerdi. Kitabı kapağına bakarak değerlendirmek yanlıştı. Neticede 200 dil bilen biri olan Edminson, Zümrüt İmparatorluğunda Nie Yan'dan yüksek statüye sahip olabilirdi. Edminson'u böyle uyandırmanın sonuçları kötü olabilirdi.

 

Nie Yan tereddütteydi. Edminson hakkında bildikleri pek kısıtlı olduğundan risk alamıyordu.

 

Ancak bildiği bir şey vardı. İnanç NPClerine kabalık edilmemeliydi. Üst düzey oyuncuların hepsinde bu ortak özellik görülürdü. Zayıf olsalar bile her NPCnin olağanüstü ödüller verebilirdi. Kabalığı yüzünden nice fırsat kaçıran oyuncuları çok görmüştü.

 

Nie Yan biraz önceki yerine dönüş bekleyişini sürdürdü. Şu anda biraz öncekine göre daha sakindi.

 

Sabırsızlığı yok olmuştu. Kendi kendine güldü. Geçmişe döndüğünde bile beklemeyi öğrenememişti.

 

Dakikalar hızla akıyordu. 10 dakika... 15 dakika...

 

Nie Yan gidip daha sonra gelmeyi düşünürken Edminson gözlerini açtı. Tembelce esneyerek gerinirken Nie Yan'ı gördü ve ayağa fırladı.

 

"Efendi Nirvana Alevi! Nasıl yardımcı olabilirim?" Edminson öyle telaşlanmıştı ki titremesine engel olamıyordu.

 

Telaşının sebebi aradaki statü farkıydı. Nie Yan Büyük Alim, İblis Katili gibi unvanlara sahipti. Edminson ise bir kütüphane çalışanıydı. Asil değildi. Sıradan vatandaşlardan farkı yoktu.

 

O yüzden saygıda kusur etmemeliydi.

 

Nie Yan o anda Edminson'un krallıkta statüsü olmadığını anladı.

 

"Merhaba, sizinle tanıştığıma sevindim, Dil Ustası Edminson. Şöyle ki, yardımınıza ihtiyaç duyduğum bir konu var." Edminson'un statüsü yok diye Nie Yan saygısızlık yapmamıştı.

 

"E-elbette! Öncelikle sizden özür dilememe izin verin. Burada benim uyanmamı bekliyordunuz değil mi? Bana ihtiyacınız varsa elimden gelenin en iyisini yapacağım." Edminson sıradan vatandaşlardan farksızdı. Statüsü yüksek birine duyduğu korkuyu belli ediyordu.

 

Böyle ürkek NPCler oyunculardan iyi muamele görmezdi. Ancak Nie Yan karşısındaki kişiyi hor görmüyordu. "Dil Ustası Edminson, şurada yazılan harflerin hangi dile ait olduğunu biliyor musunuz?" Nie Yan çantasından Mühür Kayıtlarını çıkardı. Parşömen değişik sembollerle doluydu.

 

Nezaketi Edminson'u etkilemişti. Kraliyet Kütüphanesinde işe alındığından beri kimseden böyle bir muamele görmemişti. Aslında çoğu kişi ona köle gibi davranıyordu. Zamanla aşağılanmalara katlanmayı öğrenmişti. Lakin Nie Yan ona saygı gösteriyordu. Gözleri dolarken Nie Yan'ın uzattığı parşömeni aldı.

 

"Efendi Nirvana Alevi, bu harfler Elwin dilinde yazılmış. Elwin, Soğuk Çorak Platoda yaşanan kadim bir kabilenin dili. En önemli eserlerinden biri Pandoranın Kutusudur. Bu Mühür Kayıtları da bir üretim tarifi."

 

"Tarif mi?" Nie Yan heyecanlandı.

 

"Evet. Emin olmak için birkaç kaynağa baktıktan sonra parşömeni sizin için çevirebilirim. Hemen döneceğim."

 

"Anlıyorum. Çok teşekkür ederim." Nie Yan başıyla onayladı.

 

Edminson raflara doğru yürüdü. Birkaç tanesini karıştırıp aradığı kitapları çıkardı.

 

Edminson'un tepkisi Nie Yan'a öz muhasebe yaptırdı. Gelecekte en düşük NPCye bile saygısız davranmamalıydı. Şu anki statüsü ile cana yakın davranırsa bütün NPCler ona yardım ederlerdi.

 

Nie Yan tuhaf hissediyordu. Karakter penceresini açtığında yeni bir özellikle karşılaştı: Mütevazı.

 

Tevazu statü olarak altındakilere bile adil davranmaktı.

 

Şaşırdı. Böyle bir ödül almayı beklemiyordu.

 

Karakter özelliklerine baktı. Toplamda yedi tane olmuşlardı. Adil, Cesur, Cömert, Samimi, Özverili, Kararlı, ve son olarak Mütevazı.

 

Nie Yan kaç özellik kaldığını ve hepsini topladığında nasıl bir ödül elde edeceğini merak ediyordu.

 

Tek yapabileceği tahminde bulunmaktı. Karakter özellikleri pek gizemliydi. Gelecekte ne olacağını bilemiyordu. Çünkü şu ana kadarki özellikleri hep kazara kazanmıştı. Bir sonrakinin ne zaman ortaya çıkacağını bilemezdi. Bütün iş kadere kalmıştı.

 

Nie Yan düşüncelere dalmışken Edminson kitaplarla birlikte geri döndü. Mühür Kayıtlarını masaya serip kitapları karıştırarak tercümeye başladı.

 

Yeni karakter özelliği Nie Yan'ı keyiflendirmişti. Edminson'a karşı minnet duyuyordu. O olmasa böyle bir fırsat elde edemeyecekti. Beklemesinin meyvesini yiyordu.

 

Edminson Mühür Kayıtlarını tercüme ediyordu. Nie Yan ilerlemesine baktı. Gördüğü kadarıyla bir tarifin ortaya çıktığını söyleyebilirdi.

 

Aralarında Parlak Beril, Gök Mücevheri gibi 130 nadir mücevherin bulunduğu malzemelerle Mühür Küresi denilen bir Büyü Küresi yapılabilirdi.

 

Bu bir Büyü Küresi tarifiydi!

 

Nie Yan heyecanına engel olamıyordu. Oyunun mevcut aşamasında Büyü Küresini duyan bile yoktu. Önceki zaman diliminde oyuncu kitlesi Seviye 150'ye ulaşana kadar Büyü Küreleri bilinmiyordu. Yalnız söylentilerde yer alan bu eşyalar, sadece Haşmetli Efsanevilerin gerisindeydi. Yüksek Büyücülerin önemli ekipmanlarındandı. Yalnızca bir tane taşıma hakları vardı. Asalarla birlikte kullanıldıklarında korkunç bir yıkıcı güç üretiyorlardı.

 

Bazı Büyü Küreleri güçlü büyüler hazırlayabiliyorlardı. Bazıları ise kullanıcının büyü gücünü ciddi miktarda artırıyorlardı. Elinde Büyü Küresi olan bir Yüksek Büyücünün gücü katbekat artardı. Önceki zaman diliminde Büyü Küresi sahibi oyuncuların sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi.

 

"Efendi Nirvana Alevi, tercümeyi tamamladım." Edminson saygıyla parşömeni uzattı.

 

"Teşekkür ederim, Dil Ustası Edminson. Bana çok yardımınız dokundu."

 

"Siz saygın birisiniz. Yardım edebilmek benim için onurdur."

 

Nie Yan gülümsedi. Mühür Kayıtlarında yazan mücevherlere baktı. Bir an önce listedeki malzemeleri toplayıp Büyü Küresinin gücüne tanıklık etmek istiyordu. Kürenin tamamlanacağı günü şimdiden beklemeye koyulmuştu. En basit Büyü Küreleri bile muazzam güçlere sahiplerdi. Önceki zaman diliminde bu gerçek herkes tarafından bilinirdi.

 

Nie Yan yeni bir dil öğrenmeye ihtiyaç duymadan Mühür Kayıtlarını tercüme ettirmişti. Böylece parası cebinde kalmıştı. Böyle eski bir dili öğrenmek çokça zaman ve para gerektirirdi. Bir daha kullanmayacağı bir dile bunca emek harcamak mantıksızdı.

 

Nie Yan Edminson'a veda edip kütüphaneden ayrıldı. Bu sırada sunucuların kapanma vakti gelmişti.

 

Guo Huai'ye listedeki mücevherleri araması talimatını verdi. Üstüne bir de Suikastçılar Cemiyetinde görev oluşturdu.

 

İhtiyaç duyduğu bir eşya olduğunda yardım isteyeceği ilk adres Suikastçılar Cemiyeti olurdu. Cemiyete şu anda 110.000 profesyonel oyuncu üyeydi. Usta oyuncular her yerdelerdi. Aradığı şeyleri onlar aracılığıyla bulmak kolaydı. Tek yapması gereken görev oluşturup uygun bir ödül belirlemekti.

 

Kuş da cemiyeti sık kullanıyordu. Nadir malzemeler genellikle orada oluşturduğu görevlerden toplanıyordu.

 

Suikastçılar Cemiyeti önemli bir araçtı. Nie Yan cemiyeti daha kullanışlı hale getirmenin yollarını arıyordu.

 

Tam çıkış yapacakken Yükselen Meleğin Gölge Katili tarafından öldürüldüğü haberini aldı. Melek Müfrezesi karışmıştı. Hem onlar hem de Yüzyıl Mali Grubu çok sayıda oyuncuyu Gölge Katilinin peşine takmıştı. Bunlar dışında Karanlık Ölümsüz taraf değiştirip Yüzyıl Mali Grubuna katılmıştı. Gölge Katili ise evinden kovulmuştu.

 

Suikast haberi Nie Yan'ı şaşırtmamıştı. Gölge Katili, Dünyanın Kralı ve Güneş ile aynı seviyedeydi. Melek Müfrezesi ona karşı önlem almadığından Yükselen Meleğin ölümü kaçınılmazdı. Yükselen Meleği öldürmesi, Yüzyıl Mali Grubuyla bağları kopardığı anlamına geliyordu. Kara Ölümsüz eski patronuna karşı Yüzyıl Mali Grubunun tarafında yer alıyordu.

 

Gölge Katili sözünde durmuştu. Üç suikastın ilki gerçekleştirilmişti. Nie Yan ister istemez hayranlık duydu. Gölge Katili sözünün eri çıkmıştı!

 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr