Bölüm 488: Yılan Hançeri

avatar
2608 55

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 488: Yılan Hançeri


Nie Yan elindeki beste karalamalarını Blimer'e vermeye devam etti. 12. parçadan sonra, Kader Çarkını tekrar döndürme hakkı kazanmıştı. Bu sefer 1,000 altın kazandı. Altın ve tecrübe puanı, ikisi de uçan hayvanlarla ya da yüksek kademe ekipmanlarla kıyaslanamazdı. 

 

"Hah... Sanırım bugün şanslı günümde değilim." dedi Nie Yan. Fakat, elindeki 36 beste karalamasının hepsini de verme niyetindeydi. Çark döndürme haklarından ikisini kullanmıştı bile, artık vaz geçmenin bir anlamı kalmamıştı.

 

17. karalamayı da verdikten sonra bir bildirim çınlaması duydu. Seviye 73 olmuştu.

 

18. karalamayı verdiğinde tekrar çark döndürme hakkı kazanmıştı ve tekrar tecrübe puanı kazandı.

 

Toplamda %2'lik şans işine yarayan cinstendi, %1'i uçan hayvanlar için, %1'i ise Efsanevi Kademe ekipman içindi, bu oldukça zayıf bir ihtimaldi. Umut yok denecek kadar azdı.

 

Birbiri ardına karalama parçalarını teslim ediyordu, Tang Yao da hayal kırıklığına uğramıştı.

 

"Aman be, unut gitsin, elimize başka bir şey geçse de mutlu oluruz artık. Umudu yükseltip hayal kırıklığına uğramanın bir anlamı yok," dedi Tang Yao.

 

4 çark döndürmenin sonunda aralıksız şekilde çöp ödüller kazanmışlardı, Nie Yan'ın morali sıfıra yakındı. Nie Yan artık önceki hayatta Gök Kıran'ın Alt Efsanevi Kademe ekipman almasının ne kadar büyük bir şansın eseri olduğunu iyi anlamıştı.

 

Ümidini fazla yükseltmeden Kader Çarkını bir daha çevirdi. Şaşırtacak şekilde, çark bu sefer bir Özel Eşya üzerinde durmuştu.

 

Bir çınlama sesiyle beraber, Nie Yan'ın çantasında bir eşya belirdi. Nie Yan hemen eşyayı kontrol etti.

 

Kirge'nin Gözü: Özel Eşya

Açıklama: Goblin Mühendis Kirge kendi gözünü kullanarak bu eşyayı üretti. Kullanan kişinin, gizleneni görmesini sağlar. Bu eşya aktif edildiğinde hareket hızı %50 azalır.

 

Kirge'nin Gözü, kullanıcısını tehlikeden uzaklaştırmayı hedefleyen bir eşyaydı. Bu oldukça kullanışlı bir büyü eşyasıydı.

 

"Bir Özel Eşya elde ettim," dedi Nie Yan. Kirge'nin Gözü'nün bilgilerini Tang Yao'yla paylaştı.

 

Tang Yao bir süre sessiz kaldı. "Bu çok da iyi bir şeye benzemiyor. Mana Gözü ile aynı şey değil mi?"

 

Mana Gözü de bir Büyücü becerisiydi ve kullanıcısını tehlikeden uzaklaştırma görevi görüyordu. Sıradan bir oyuncunun bakış açısından, Kirge'nin Gözü muhtemelen ortalama bir eşya olarak nitelendirilirdi.

 

Nie Yan'ın ise Kirge'nin Gözü konusunda görüşleri farklıydı.

 

"Kirge'nin Gözü aslında Mana Gözünden daha kullanışlı." Nie Yan gizemli şekilde gülümseyerek konuşuyordu. "Bu eşyayı daha önce aramış fakat bulamamıştım. Şimdi elime geçtiğine göre, birkaç güzel iş başarabilirim, hatta dünyayı sarsacak işler."

 

"Dünyayı sarsacak işler mi? Ne demek istiyorsun?"

 

"Çılgın Büyü ve İlahi Alev'i kendi kaleleri içerisindeyken öldürebilirim." Nie Yan'ın gözleri soğuk bir alevle parıldıyordu.

 

"Gerçekten de onların kalelerine girip suikast yapmayı mı planlıyorsun? Kendine ne kadar güveniyorsun bu konuda?"

 

"Bir Yüce Hırsız olarak başarı şansım %30, Gölge Dansçısı olarak %50. Eğer yanımda bir yoldaşla gidersem %90 olur." dedi Nie Yan. Aklına ilk olarak Güneş ve Dünyanın Kralı gelmişti. Yanında onlar olduktan sonra, Çılgın Büyü ve İlahi Alev'e hatta Yükselen Melek'e bile suikast düzenleyebilirdi!

 

"Çok riskli, sen gerçekten de gözü pek birisin. Bunu iyice düşündün mü?" Tang Yao garip bir gülümseme ile sordu. Nie Yan gerçekten de deli gibi düşünen birisiydi, böyle bir plan yapmak her oyuncunun cesaret edebileceği bir şey değildi.

 

"Gölge Dansçısı olana kadar bekleyelim bakalım," Nie Yan gülerek konuştu.

 

36. beste karalamasını da teslim ettikten sonra Nie Yan tecrübe çubuğunu kontrol etti. Seviye 74 olmak için %79 birikim sağlamıştı. Bu oldukça hızlı bir gelişimdi. Bu kadar yüksek tecrübe puanı elde etmek için ne kadar uğraşması gerektiğini düşünüyordu.

 

Nie Yan'ın 6. ve son çar çevirme hakkı da gelmişti. Artık kalbinde gerginlik yoktu. Kirge'nin Gözünü elde ettikten sonra, çabalarının karşılığını zaten aldığını düşünüyordu. Bir sonraki elde edeceği şeyi bonus ödül olarak nitelendiriyordu. Kendini kaderine teslim etti.

 

Kader Çarkını çevirdi, Pandora'nın Kutusu'ndan şans artışı yaşayıp yaşamadığını bile kontrol etmemişti. Çark yavaşlayarak durduğunda ise gözleri şaşkınlıkla açıldı. Efsanevi Kademe ekipman!

 

Nie Yan Kader Çarkına bakakaldı, gözlerine inanamıyordu. Gerçek karşısında gün gibi durmasına rağmen gözlerine inanamıyordu. Çark gerçekten de Efsanevi Kademe ekipman vermişti! %1'lik şansı tutturabilmişti!

 

Bir çınlama sesiyle beraber çantasında Efsanevi Kademe bir ekipman belirdi. Nie Yan aceleyle çantasını kontrol etti. Köşeye duran altın renkli hançeri fark etti. Görünüşü oldukça egzotikti. İnsan yiyen bir engerek yılanına benzer biçimde kıvrılmış bir hançerin etrafını, altın kaplamalar sarıyordu. Hançerin uç kısmı tıpkı zehirli bir yılanın dişleri ve dili gibi iki parçaya ayrılmıştı, rakibin ruhunu delmek istercesine soğuk bir havası vardı.

 

Nie Yan hançerin statülerini kontrol etti.

 

Kraut'un Yılan Hançeri (Efsanevi)

Açıklama: Hırsız Kraut tarafından öldürülen bir Altın Yılan'ın cesedinden üretildi.

Gereksinimler: Seviye 70, 800 Güç, 1,000 Hüner

Özellikler: Saldırı +1,020, Zehir Hasarı +%15, Güç +300, Hüner +220, Odak +30

Felç Isırığı: Zehirli bir dokunuşla rakibin kapasitesini azaltır, rakibin hareketlerini ve becerilerini 5 saniye boyunca kullanamamasını sağlar.  Bekleme Süresi: 1 gün

Kısıtlamalar: Hırsız, sadece İyi Taraf oyuncuları kuşanabilir.

 

 

1,020 saldırı gücüne sahip bir hançer oldukça kaliteliydi. Fakat ne yazık ki sadece Seviye 70 bir eşyaydı. Seviye 100'den sonra unutulacak bir silahtı.

 

Fakat oyuncuların Seviye 100'e ulaşması zaman alacaktı.

 

Nie Yan zaten diğer oyuncuların çok önündeydi. Sıradan oyuncular şu anda ortalama Seviye 60 civarındaydı. Henüz Seviye 70'e ulaşan bir kişi bile yoktu. 10 Seviyelik bir fark harikaydı. Aradaki tecrübe farkı devasaydı. Sonuçta seviye ne kadar yüksekse, bir sonraki seviyeye geçiş de bir o kadar zor oluyordu.

 

Nie Yan Kraut ismini gördüğünde derin bir düşünceye daldı. Kraut, Çalıkuşunun Şarkısındaki Sekiz Hırsızdan biriydi. Çok sayıda ejderhayı ölümcül zehirlerle katlettiği için kendisine Engerek** lakabı takılmıştı.

 

Bu hançer 'Suikastçının Kalbini Ara' göreviyle alakalı olabilir miydi? Nie Yan bir süre düşündü. Acaba bu hançeri elde etmesi tesadüften öte bir şey miydi?

 

"Bu hançeri Zümrüt İmparatorluğunun uzak köşelerinden getirdim. Onu ilk keşfettiğimde, üzeri tozlanmış ve paslanmıştı. Şimdiye kadar böylesine parlak ve temiz görünmemişti. Bu hançer sizi seçti. Yanınıza alın ve geçmişte nasıl zaferler elde ettiğini görün," dedi Blimer.

 

"Ozan Blimer, nereye gitmeliyim?" diye sordu Nie Yan.

 

"Ork Kralı Şehrini ziyaret edin, Sekiz Hırsız bir zamanlar orada savaşmıştı. Zümrüt İmparatorluğu her ne kadar orayı işgal etmiş olsa da, hikayenin kalıntıları hala hayatta, nesilden nesle aktarıldı. Gittiğinizde Şef Blaise'i arayın. Aradığınız cevaplar ondadır." dedi Blimer gülümseyerek. Görünüşe göre Blimer bildiklerini anlatmayacaktı.

 

Nie Yan eğer bir NPC'den bilgi almak istiyorsa rastgele sorular sormanın mantıksız olduğunu biliyordu.

 

Nie Yan ve Tang Yao ikilisi birbirlerine baktı. Zaten buraya geliş amaçlarını yerine getirmişlerdi. Artık ayrılma vakti gelmişti.

 

İkili Blimer'e veda edip ayrıldı. 

 

"Guo Huai'nin beste karalamaları konusunda görev oluşturmasını ister misin?" diye sordu Tang Yao. Bu karalamalardan oldukça güzel kâr elde ediliyordu.

 

"Henüz çok erken. Şu anda oyuncularımızın Dolan Sıradağlarına gitmesi intihar demektir." Blimer'in Beste Karalamalarını elde edebilmek için oyuncuların en azından Seviye 100 olması gerekiyordu.

 

"O halde diğerlerine söyleyeyim de dikkatli olsunlar. İleri zamanlarda karalamaları toplarız."

 

"Şimdi ne yapmayı planlıyorsun?" diye sordu Nie Yan. Artık işler bittiğine göre Tang Yao muhtemelen seviye kasmaya devam edecekti. Yoksa liderlik sıralamasındaki yerini kaybedebilirdi.

 

"Ben seviye kasılmaya gitmeden evvel gidip biraz sarf malzemesi alacağım. Başka zaman tekrar hazine avına çıkalım." dedi Tang Yao.

 

"Pekâlâ, ben de Hırsız Derneğine gideceğim." Nie Yan Hırsız Derneğinden alacağı bir ödül olduğunu hatırlamıştı. Kendisinden başka birinin bu ödüle talip olmadığını ümit ediyordu.

 

İkili birbirine veda ettikten sonra ayrıldılar.

 

Nie Yan Hırsız Derneğine doğru yola çıktı. Ödülünü aldıktan sonra Mücevher Ustası Paget'ten Özel Eşyalarını geliştirmesini isteyebilirdi.

 

Peleriniyle kimliğini gizledikten sonra Hırsız Derneğine girdi. İçeride çok sayıda Hırsız vardı. Bu kadar kalabalığın içinde Nie Yan'ın tespit edilmesi imkansızdı. Kimsenin dikkati onun üzerinde değildi.

 

Hırsız Derneğinin ana binası 50 kat yüksekliğindeydi. En üst katta nadir görevler vardı. 50. kata ulaşmanın iki yolu vardı. Birincisi büyülü asansörü kullanmaktı. En üst kata bu şekilde ulaşmak sadece 30 saniye sürüyordu. Diğer yol ise merdivenleri kullanmaktı. Onca katı merdivenlerle tırmanmak en azından 10 dakika alırdı.

 

Nie Yan ana binaya baktı. Büyülü asansör bir aşağı bir yukarı gidip geliyordu. Ara sıra asansörden çıkan oyuncular görülüyordu. Herkes kendi göreviyle ilgileniyordu, kısa zamanda görev tamamlama peşindeydiler.

 

Nie Yan ana binaya girdi. Fakat, sıradan oyuncuların aksine, büyülü asansörü kullanmak yerine merdivenleri tercih etti. Adım adım ilerleyerek yükselmeye başladı.

 

Kulenin pencerelerinden dışarıdaki manzarayı görebiliyordu. Etraf büyülü binalarla doluydu. Bu binalar her ne kadar eski olsa da manzaraları hala güzeldi. Nie Yan tırmanmaya devam etti. Henüz en üst katı göremiyordu bile.

 

Büyülü asansörü kullanan oyuncular Nie Yan'ın bir salyangoz edasıyla merdivenleri tırmandığını görebiliyordu. 2,000'in üzerinde merdiven basamağını tırmanarak ne kadar zaman israfı olacağını hesaplamak bile uzun sürerdi.

 

"Haha, şu aptala bakın! Büyülü asansörü kullanmak yerine gitmiş merdivenleri tırmanıyor!" Seviye 61 bir Hırsız gülerek konuştu.

 

"Bu eleman gerçekten salak herhalde. Çok yavaş ilerliyor."

 

Büyülü asansörü kullananlar dalga geçiyordu. Nie Yan onlara odaklanmadan oyluna devam etti. Kalbi sakin ve soğukkanlıydı.

 

Bu oyuncuların Nie Yan'ın ne amaçladığını bilmesine imkan yoktu, Nie Yan'ın da onlara ne yaptığını açıklama zorunluluğu yoktu elbette. Nie Yan kendi yolunda ilerlemeyi seviyordu. Diğerlerinin ne düşündüğünü umursamıyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43832 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr