Bölüm 450: Bahis

avatar
3350 60

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 450: Bahis


Nie Yan hala Süngü ile arkadaş olabileceğine dair bir inanca sahipti. Fakat Süngü başkalarıyla arkadaşlık kuran birisi değildi. Süngü'nün açısından, bir başka arkadaş demek bir başka sorumluluk alanı daha demekti. Nie Yan'la arasındaki ilişkiye tamamen iş gözüyle bakıyordu, iş ilişkisinden başka bir anlam yüklemiyordu. Nie Yan parayı ödüyordu ve kendisi de işi yapıyordu, bu kadar basitti. Arkadaşlık ve birbirleri ile yakınlaşma gibi şeyler ona anlamsız geliyordu. Kardeşleri kendisiyle beraber birçok savaş alanını gezmişti. Nie Yan da dahil olmak üzere, kardeşlerinden başka herkese soğuk ve kayıtsız davranıyordu.

 

Süngü'nün sözleri Nie Yan'ın aklında aralarındaki ilişkinin sadece iş ilişkisi olduğu farkındalığını oluşturdu.

 

Nie Yan Süngü'nün sahip olduğu prensipleri anlayabiliyordu. Mademki Süngü böyle bir ilişki istiyordu, Nie Yan'ın yapabileceği bir şey yoktu. Bundan sonra Süngü'ye diğer astlarına nasıl davranıyorsa öyle davranacaktı.

 

Senin de dediğin gibi. Bundan sonra benim gölgemsin. Sana birkaç Efsanevi Kademe ekipmanın yerini söyleyeceğim. Bu ekipmanları toplamaya başlamanı ve her gün oyundan çıkış yapmadan önce bana günlük rapor vermeni istiyorum. Düzen Kitabının beşinci cildine gelince, eğer bir başkası bu cildi ele geçirirse onu almaya çalışma. Ne pahasına olursa olsun temas kurma! Nie Yan zaten Karanlığın Bakışını bitirip Saklı Tarih eklentisinin erken çıkmasını tetikleyerek zamanın akışını büyük ölçüde değiştirmişti. Süngü Düzen Kitabının beşinci cildinin beş parçasına sahipti. Eğer son parçayı da ele geçirirse bir başka eklentinin daha çıkmasını tetikleyecekti, bu şekilde tarihin akışı geri döndürülemez şekilde değişecekti.

 

Nie Yan önceki hayatının tecrübelerini, bu hayatta mümkün olduğunca en hızlı şekilde gelişmek için kullanıyordu. Yani tarihin akışının değiştiği gün geldiğinde kendisini bilinmez bir senaryo bekliyor olacaktı.

 

Süngü şaşırmıştı. Bir cildin bütün bölümlerini elde etmek Efsanevi Kademe bir eşya vermiyor muydu? Nie Yan neden son parçanın bulunmasını istemiyordu ki?

 

Süngü her ne kadar bu olaya anlam verememiş olsa da, bir paralı asker olarak prensiplerine bağlı kalacaktı. İşvereninin aldığı kararları sorgulayamazdı. Kendisine ne yapılması söylendiyse onu yapacaktı.

 

Anlaşıldı.Süngü kafasını salladı.

 

Pekâlâ, seni kendi işinle baş başa bırakayımdedi Nie Yan.

 

Nie Yan'ın Süngü'ye verdiği görevi tamamlaması en azından beş gün alırdı. Süngü'nün ekipmanlarının kalitesi yükseldiğinde, Nie Yan ona daha nadir bulunan eşyaları toplama görevlerini de verecekti.

 

Süngü derhal işe koyuldu.

 

Nie Yan Şahinci Atıyla yaklaşık 50 dakika yol aldıktan sonra ufukta bir kale gördü. Bu kale, çorak bir arazinin ortasında duran devasa bir ejderhaya benziyordu.

 

Kalenin duvarları dev taşlarla örülmüştü ve 20 metre yüksekliğe sahipti. Zümrüt İmparatorluğunun lideri olan Büyük Jebiah’ın zamanında binlerce kişiyi bir araya toplayarak bu kalenin savunma gücünü artırdığı söylentileri vardı. Tıpkı karıncaların yuva yapması gibi, bölgenin her tarafından en sert ve dayanıklı kayaları toplayarak buraya getirtmiş ve duvarları bloklar halinde ördürmüştü.

 

Bu kale savunması aşırı güçlü olan, rakipsiz bir kaleydi. Aynı zamanda 100,000'den fazla kişiye ev sahipliği yapıyordu, birçok şehirle yaklaşık olarak aynı nüfusa sahipti.

 

Bu kalın duvarlar her sene Yeraltından çıkış yapan kötü varlıklara karşı mükemmel bir savunma sağlıyordu, Zümrüt İmparatorluğunun savunma zincirinin en sağlam halkasını oluşturuyordu.

 

Nie Yan Şahinci Atını daha da hızlı gitmesi için uyardı ve Hilton Kalesinin duvarlarına son hızda ilerledi, burada Efsanevi Ölüm Büyücüsü Nagado'yu öldürmüş olmanın ödülünü alabilecekti.

 

...

 

Bu esnada Kalor içerisinde bela tohumlanmıştı.

 

Melek Müfrezesinden iki oyuncu Kalor'un transfer noktasında belirmişti. Bir tanesi Alt Efsanevi Kademe ekipmana sahip bir Elf Hırsızdı. Orman yeşili bir yelek giyinmişti ve belinde tuttuğu iki adet fildişi hançeri yeşil renkle parlıyordu. Diğer oyuncu ise bir Ork Savaşçıydı, soluk bir yeşil renge sahipti. Uzun boylu, kaslı ve iri yapılı biriydi. Sırtında iki adet devasa uzun kılıç taşıyordu. Kılıçlar oldukça geniş yapılıydı, sanki birer metal plaka gibi görünüyorlardı. Vahşi sınıf oyuncuları özel bir ayrıcalık olarak iki adet çift elli kılıç kullanabiliyorlardı!

 

"Kızgın, görevimiz Nirvana Alevini öldürmek. Koz kartlarını saklamayı unutma. Onu alt edebilirsek ünlü olacağız!" Elf Hırsızın gözleri kuvvetli bir savaşma arzusuyla parlıyordu. Güçlü bir rakiple karşılaştığı her defasında böyle heyecanlanmak onun için kaçınılmazdı.

 

"Endişelenme Ahlaksız. İkimiz beraber çalıştıktan sonra, nasıl olur da kaybederiz?" Kızgın konuşurken gülüyordu.

 

Nie Yan burada olsaydı bu ikiliyi anında tanırdı. Kızgın isimli bu oyuncu Seviye 63 bir Ork Savaşçıydı, Zümrüt İmparatorluğundaki bütün Ork Savaşçılar arasında ikinci sırada yer alıyordu. Ahlaksız isimli oyuncu ise Seviye 62 bir Elf Hırsızdı, Zümrüt İmparatorluğundaki Hırsızlar arasında üçüncü sıradaydı. Önceki zaman diliminde bu ikili Zümrüt İmparatorluğunun en ünlü oyuncuları arasındaydı. Bu oyuncuların sahip olduğu şöhret Güneş ve Kılıç Parıltısı'nın sahip şöhretten geri kalmazdı.

 

Bu ikilinin ortaya çıkışı anında etraftakilerin dikkatini çekti. Melek Müfrezesi yakın zamanda Niuren Birliğine karşı bir savaş kaybetmişti. Böyle bir zamanda Kalor'da ortaya çıkmaları oldukça ilginçti. Bu ikilinin varlığının bilgisi anında Guo Huai'ye ulaştı.

 

Haber yayıldığında ise Niuren Birliğinin sohbet sayfası bir anda kaosa sürüklenmişti.

 

Lanet olsun! Melek Müfrezesi'nin şerefsizleri nasıl olur da buraya gelmeye cüret ederler? Bakalım şehirden çıkabilecekler mi? Onları Seviye 10'a düşene kadar keselim!

 

Arkadaşlar, gözlerimizi bunlardan ayırmayalım. Şehirden ayrıldıkları an etraflarını saralım!

 

...

 

Melek Müfrezesi Cripps Kalesi kuşatmasına müdahil olduğundan dolayı üzerine oldukça fazla öfke yönelmişti. Niuren Birliğinin oyuncuları Melek Müfrezesinin oyuncularının ortaya çıktığını duyunca doğal olarak sinirlenmişti.

 

Lonca Yöneticisi, sence bu oyuncular neden buraya geldi?diye sordu Ağıt Şövalyesi.

 

Henüz bilmiyorum. Birkaç kişiyi bu elemanları izlemesi için görevlendir. Eğer şüpheli bir harekette bulunurlarsa derhal bana rapor versinler!Guo Huai endişeli şekilde konuştu. Melek Müfrezesinin bu oyuncularının buraya iyi bir niyetle gelmedikleri kesindi. Fakat sadece ikisinin burada olması aslında çok büyük bir olay yaşatamayacakları anlamına geliyordu. Fakat yine de, bu durumu Nie Yan'a rapor etmek zorundaydı.

 

Kızgın ve Ahlaksız Kalor'un kalabalık sokaklarında dolaşıyordu.

 

Kızgın, etrafında kendisini izleyen birkaç kişiye bakış attı. "Kalor oldukça canlı görünüyor. Acaba bu kişilerin kaç tanesi Niuren Birliğinin üyesi? Bahse varım bizim buraya gelişimiz çoktan onların kulağına gitmiştir bile."

 

"Açık konuşmak gerekirse, Niuren Birliği o kadar da basit değil. Böylesine geç başlangıç yapmış zayıf bir birliğin hızlı şekilde gelişim göstererek önlerine çıkan engelleri yıkması ve Kalor'u birleştirmesi ve hatta bunun üzerine Muzaffer Dönüş'ü püskürtmeleri etkileyici. Nirvana Alevi denen eleman gerçekten de ilginç bir karakter," Ahlaksı konuşurken yüzünde hayranlık ifadesi vardı. Nie Yan'ı öldürebilseler bile sahip olacakları şöhret yine de onunkinin yanına bile yaklaşamazdı.

 

"Bana korktuğunu söyleme."

 

"Elbette korkmuyorum. Sadece onun yetenekli biri olduğunu söylüyorum, hepsi bu, ben kimseden korkmam. Herkesin kendi tarzı vardır, ne yapsan da değişmez bu. Eğer Melek Müfrezesi ile Niuren Birliği düşman olmasaydı, Nirvana Alevi ile arkadaş olmak isterdim."

 

İkili sohbetlerine devam ederken Kalor'un merkez meydanına geldiler. Valiliğe giderek 100x100 metre boyutunda bir araziyi, 20 altın karşılığında bir saatliğine kiraladılar.

 

Sonrasında ise birkaç çit çekerek derme çatma bir arena oluşturdular.

 

Etraftaki bütün oyuncular bu elemanlara merak içinde bakıyordu, bu elemanların neyin peşinde olduklarını merak ediyorlardı. Kalabalığın arasında Niuren Birliğinden de oyuncular vardı. Kızgın ve Ahlaksız'ın davranışları şaşırtıcıydı.

 

"Bu iki eleman neyin peşinde böyle be?"

 

"Kim bilir." Niuren Birliğinin oyuncuları kendi aralarında konuşuyordu. Eğer bu ikili şehirden ayrılmazlarsa, onlara bir şey yapamazlardı. Her ne kadar Kalor'un tek hakimi olan birliğin üyeleri olsalar da, sonuçta yine de kurallara uymak zorundalardı.

 

Etraftaki herkesin dikkati Kızgın ve Ahlaksız'ın üzerindeydi.

 

Bir süre sonra, derme çatma şekilde inşa etmeye başladıkları arenanın inşaatı bitmişti.

 

"Pekâlâ, oldu işte. Duyuru yapma zamanı geldi," dedi Kızgın.

 

Planlarını düşündükçe bu ikili heyecanlanmaktan başka bir şey yapamıyordu.

 

...

 

Nie Yan hala Hilton Kalesi yolundayken Guo Huai'den bir mesaj aldı.

 

Bir Ork Savaşçı ve Elf Hırsız mı dedin? Kalor'a neden gelmişler ki?Nie Yan kaşlarını çatarak sordu. Nie Yan tam da Guo Huai'ye bu ikiliyi yakından takip etmesini söyleyecekken Guo Huai ona forumları takip etmesini söyledi.

 

Nie Yan forumları açtı. Kalor bölümünün ön sayfasında sağ tarafta bir şey gördü.

 

Çılgın Hırsız, dövüşmeye cesaretin var mı?

 

Merkez meydanda bir arena ayarladık. Niuren Birliği, eğer sizden herhangi birinin cesareti varsa çıksın karşımıza!

 

-Kızgın, Ahlaksız

 

Kızgın ve Ahlaksız oldukça ünlüydü. Atlas İmparatorluğu forumlarında bir arama yapmak onlar hakkında birçok videoyu öne çıkartıyordu. Kalor'a gelen bu ikilinin asıl meydan okuması Nie Yan'a karşıydı. Bu durum forumları ziyaret eden herkesin ilgi odağı olmuş ve haber hızla yayılmıştı.

 

Niuren Birliğinin oyuncuları sinirliydi. Forumlarda kışkırtıcı bir gönderi vardı ve hedefinde ise kendi birlik liderleri vardı!

 

Lanet olsun, bunlar kendini ne sanıyor, bizim liderimize nasıl olur da meydan okurlar?

 

Lonca Yöneticisi, hadi şunlara bir ders verelim!

 

 

Guo Huai birliğin sohbet sayfasın bir göz attıktan sonra Nie Yan'la konuşmasına devam etti,Ne düşünüyorsun?

 

Hilton Kalesinde yapmam gereken önemli bir şey var. İzmarit, Kılıç Parıltısı ve diğerleri ne alemde? Şu anda ne yapıyorlar?diye sordu Nie Yan. Nie Yan eğer ki Melek Müfrezesinden gelen her oyuncunun meydan okumasını kabul edip peşlerinden koşacak olsa bütün gününü yerdi. Üstelik Niuren Birliğinin lideri olarak, Kızgın ve Ahlaksız'ı öldürmekle eline pek bir şey geçmeyecekti. Diğerlerine fırsat tanıyarak zafer şanını elde etmelerinde bir sakınca yoktu, üstelik Niuren Birliğindeki tek güçlü oyuncunun Nirvana Alevi olmadığını da anlamış olurlardı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr