Nie Yan, Yao Yao ile konuşurken Yeraltı Dünyasında edindiği eşyalar aklına geldi. Akef'in Bilgi Elini ona hediye etmeye kadar verdi. Diğer Alt Efsanevi ekipman olan İna'nın Dua Elini ise şahsi deposuna bıraktı.

Küçük hediyesi, önceki hayatında Yao Yao'dan gördüğü iyiliğin bir karşılığıydı. Şüpheleri doğruysa o Yao Yao gerçekten Xie Yao ise hediye daha da anlam kazanacaktı.

Yao Yao'nun endişeleri, Nie Yan ile konuştukça yok oluyordu.

Mühürlü haritada sıkıştığı sırada Niuren Birliğinin krizi atlattığını öğrendiğinde rahatlamıştı.

Birkaç gün süreyle Yükselen Ejder Mali Grubunun altın toplama hızı, Yüzyıl Mali Grubunu yakalayabilirdi. Ama uzun süreli bir yarışta hüsrana uğrarlardı.

Nie Yan'ın hesabına Yao Yao da eklenince Niuren Birliğindeki sınıf atlama görevini yapabilecek oyuncuların sayısı 60 olmuştu. Bu oyuncular gelecekte daha da güçleneceklerdi. Loncanın gelişim hızına, oyundaki bütün loncalar içinde yalnızca iki tanesi ayak uydurabilirdi. O iki lonca Atlas İmparatorluğundaki Melek Müfrezesi ve Hortlak İmparatorluğundaki Günahkar Melekti.

Nie Yan İsberg Dağları yanındaki İsberg Kasabasına ışınlandı. Kasabada evler yeni yapılmıştı. Sokaklar bakımlı çiçek ve çimlerle süslenmişti. Buranın sakinleri varlıklı insanlar olmalılardı.

NPC kasaba halkı sokaklarda aceleyle yürüyorlardı. Yüzlerinden ne kadar endişeli oldukları görülebiliyordu.

Nie Yan önceki hayatında Seviye 60 iken burayı ziyaret etmişti. Kısa bir muhabbetin ardından bütün NPCler Kötü Taraf Hırsızlarını avlama görevi veriyorlardı. Ödüller gayet cömert olduğundan oyuncular takımlar halinde kasabaya geliyorlardı.

O yüzden sınıf atlama görevini rehine kurtarma olarak alması Nie Yan'ı şaşırtmıştı. Kasabadan çıkıp Şahinci Atını çağırdı ve İsberg Dağlarının kuzeyine doğru at sürdü.

Yolda Seviye 60 dikenli entler görüyordu. Kül rengi kabukla kaplı vücutları, üzerinden dikenler fışkıran koca bir köke benziyordu. Saldırı ve savunma güçleri yüksekti.

Engebeli dağ yolunda at sürerken uzaklardan gelen bir büyü sesi işitti. Burası Seviye 60 haritaydı. Acaba hangi takımla karşılaşacaktı?

Seslerin geldiği vadide Seviye 60 Lordun doğduğu aklına geldi. O Lordla savaşmayı göze alan takım sıradan olamazdı. Bir süre düşündükten sonra gidip incelemeye karar verdi.

Dik bir yamaca çıkıp aşağı baktığında kömür karası dikenli entin, 70 kişi tarafından kuşatıldığını gördü. Dövüşçüler önde, Büyücüler arkadaydı.

Kalor'da Seviye 60 Lordla savaşabilecek yalnızca beş lonca vardı: Niuren Birliği, Kutsal İmparatorluk, Safir Tapınak, Parlak Kutsal Alev ve son olarak Muzaffer Dönüş. Geri kalan loncaların bu yaratığa güçleri yetmezdi.

Nie Yan incelemesi sonucu oyuncuların Muzaffer Dönüş üyesi olduklarını anladı. Her biri Seviye 45 civarlarındaydı.

Dikenli entin etrafını hilal şeklinde sarmışlardı. Hırsızlar ise patrona arkadan saldırıyorlardı.

Kayaların, ağaçların vs. üzerlerine çıkmış Büyücüler bölgeye yayılmışlardı.

Muzaffer Dönüş... Ha? Nie Yan'ın yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi. Bu oyuncularla uğraşacak zamanı yoktu. Ancak Niuren Birliğinin lideri olarak sessizce gidemezdi. Yoksa alay konusu olurdu!

En azından burada olduğunu bildirmesi gerekiyordu!

Yamacın kenarından aşağı inmeye başladı. Elleriyle işaretler yaparken garip kelimeler söylüyordu. Sözler bittiğinde Küçük Altın önünde belirdi. Yanında ejderhasıyla yürüyordu.

"Dünyevi, patron sarmaşıklarla saldırmak üzere. Uluduktan sonra hazır olun. Düzeninizi sakın bozmayın!" Emri veren Kutsal Büyücü Taze Balıktı. Muzaffer Dönüşteki en iyi Kutsal Büyücüydü. O yüzden seferin komutası ona verilmişti.

"Gök Delen, Büyü Güçlendirici!"

"Anlaşıldı!" Liu Rui Taze Balığı, büyü hızını artıran Büyü Güçlendirici ile kutsadı.

Liu Rui'nin karakterinin adı Gök Delendi. Şu anda Seviye 44 ile Muzaffer Dönüşte ilk 50 arasındaydı. Normalde bu seviyeyle gurur duyardı, ama şu anda aşağılanmış hissediyordu. Biraz önce Feiyun'dan Xie Yao'nun Seviye 52'ye ulaştığı haberini almıştı. Bu gerçekten inanılmazdı. Üstüne üstlük oyuncu kitlesinin tanrısal ekipman dediği Alt Efsanevi kademe ekipmanlardan üç tane birden giyiyordu.

Xie Yao karşısında kendisini aşağıda görüyordu. Aradaki fark bir iki seviye olsaydı belki yetişme umudu olurdu. Ancak sekiz seviye fark kolay kolay kapanmazdı.

Ne kadar çalışırsa çalışsın Xie Yao'ya yetişemeyeceğini biliyordu. O gün Xie Yao'nun arkasındaki Nirvana Alevi, yani ölümsüz efsaneye ise hayallerinde dahi yetişmeyi düşünemezdi. Öyle biriyle nasıl aşık atabilirdi? Gözlerini kapadığında Xie Yao'yu o adamın kollarında hayal edip öfkesinden kuduruyordu. Benim olacaksın Xie Yao! Eğer benim olmayacaksan kimse sana sahip olamaz!

Taze Balığın komutasında her şey yolunda gidiyordu. Dövüşçüler patronun hareket etmesine izin vermiyorlardı.

"Böyle devam edin! Patron ölmek üzere! Rahipler, hızınızı artırın. Şifalar aksamasın!"

Patronun canı %2'ye düşmüştü.

Tam o anda büyük bir kargaşa patlak verdi.

"Patron, birisi yaklaşıyor!"

"Nirvana Alevi bu. Altın Ejderhası da yanında!"

Taze Balık adamlarının gösterdiği yere baktı. Yanında Altın Ejderha olan birinin yamaçtan inmekte olduğunu gördü. Korkuyordu. Çünkü Nie Yan'ı görmek, ölüm meleğini görmekle eşdeğerdi.

Nie Yan'ın sakin adımlarla yürürken Muzaffer Dönüş oyuncuları nefeslerini tutmuşlardı.

"Ne yapıyorsunuz siz?! Hemen patronu öldürün! Çabuk!" Taze Balık adamlarını uyandırdı. Nie Yan saldırsa bile düşen eşyaları ona kaptırmamaları gerekiyordu!

Nie Yan patrona baktı. Düşecek eşyalara ilgi duymuyordu. Geçerken küçük bir hediye vermeye gelmişti sadece. Bu oyunculara saldırmakla uğraşamazdı.

Aralarında 50 metre kalmıştı. Muzaffer Dönüş oyuncuları bir yandan patronla savaşırken, bir yandan Nie Yan'ı takip ediyorlardı. Patrona büyü yağdırırlarken, yaratığın vücudu kırmızıya döndü.

"Dikkat edin! Dikenli Ent Lordu sarmaşıklarını çağırıyor! Sarmaşıkları durdurun!"

"Acele edin!"

Dev sarmaşıklar yerden fırlarken patron şiddetle kükredi. Sarmaşıklar Muzaffer Dönüş oyuncularının etrafını sarıyordu. Büyü kalkanlarıyla korunan Dövüşçüler dışında sarmaşıklardan kurtulabilen yoktu.

Yoğun bir büyü bombardımanı patronu dövdü. Acıyla kükreyen yaratık cansız halde yere yığıldı.

İki Dövüşçü hemen düşenleri toplamaya koştu.

Taze Balık omzundan ağır bir yük kalkmış gibi rahatlamıştı. Ağır adımlarla yaklaşmakta olan Nie Yan'a baktı. Yaşanacaklara karşı tepki veremeyeceklerdi.

Zira çoğu Dikenli Ent Lordunun sarmaşıklarıyla bağlanmış haldeydi. Herkesin gözü Nie Yan'ın üzerindeydi. Aralarında yalnızca 10 metre kalmıştı. Dev cüsseli Küçük Altın, solurken burnundan çıkan alevlerle oyuncuları korkutuyordu. Gözleriyle izlediği oyuncular, nefes almakta güçlük çekiyorlardı.

Öte yandan Nie Yan son derece kaygısız görünüyordu. Yoluna devam ederken Muzaffer Dönüş oyuncularına iğneleyici bakışlar atıyordu.

"Beni dinleyin! Kimse saldırmasın!" Taze Balık Nie Yan'ın onları tuzağa çekmeye çalıştığından şüphelenip adamlarına saldırmamalarını emretti. Nie Yan'ın amaçladığı şekilde saldırıya geçerse, kendini savunan Nie Yan'a herkesi öldürme hakkı vermiş olacaktı.

Ancak üzerlerinde çok ağır bir baskı vardı. Belki de ilk olarak Nie Yan saldıracaktı.

70 oyuncunun gözü onun üzerindeydi. Oyuncuları saran sarmaşıklar gevşemişlerdi. Nie Yan grubun önüne geldiği vakit Muzaffer Dönüş oyuncuları iki yana açılıp yol verdiler.

Nie Yan'ın umursamaz tavırları, oyuncuların sinirlerini bozuyordu. 70 kişinin ortasına tek kişi daldığı halde kimsenin saldırmaya cesareti yoktu. Tek yapabildikleri etrafını çevrelemekti.

Nie Yan'ın yaptığı düpedüz aşağılamaydı.

Hepsinin saldırıya geçmesi bile onu korkutmazdı.

Nie Yan yanında Küçük Altın ile yürüyüşe çıkmış gibi yanlarından geçiyordu.

Taze Balık asasını kaldırdı, ama hemen sonra geri indirdi. Tek emriyle 70 kişiye Nie Yan'a saldırma emri verebilirdi. Fakat Nie Yan'ın Kana Susamış Kılıçlar kuşatmasındayken düzinelerce oyuncuyu katledişi hala aklındaydı. Taze Balık titriyordu. Saldırı emri verse ölecek olan taraf kendileri olacaktı!

Nie Yan kalabalığı süzdü. Kimse onunla göz göze gelemiyordu. İnanç içerisinde ondan daha yüksek bir varlık yoktu. Derken bakışları malum kişi üzerinde, yani Gök Delende durdu.

Liu Rui'nin burada olmasını beklemiyordu. Düşmanların yolu yine kesişmişti!