İçerisi kristal cevherlerinin soluk ışığıyla aydınlanıyordu. Ara sıra mağara duvarlarına yansıyan gölgelerin hareketleri görülüyordu. Gölgeler muhtemelen mağara içinde yaşayan Kristal Araknitlere aitlerdi!

Kristal Araknitler öldükleri zaman nadir cevherler düşürürlerdi.

Nie Yan'ın grubu Kristal Mağaraların derinlerine giriyordu. Kana Susamış Kılıçların Hırsızları hala peşlerindeydi. Karşılarında kocaman bir oda çıktı. Hırsızları oraya sokmaları felaket olurdu.

Bir tarafları Kristal Araknitler, diğer tarafları Kana Susamış Kılıçlar Hırsızları tarafından kuşatılırdı. İki arada bir derede kalmışlardı.

"Bunlar peşimizi bırakmayacaklar. Ne yapacağız?" İzmaritin gözü Nie Yan'ın üzerindeydi. Hırsızların saldırıya geçme ihtimali söz konusuyken mağaradaki yaratıklarla savaşmaları zor olurdu.

Nie Yan bir süre düşündü. "Kristal Araknitleri mağaranın girişine çekip, yolu kapatalım."

"İyi diyorsun da, Kristal Araknitlerin bizim istediğimiz şekilde hareket edeceği ne malum? Bize saldırmaya kalkışırlarsa işimiz biter."

İzmaritin kaygıları yersiz değildi. Kristal Araknitlerin aggrosunun, onları çeken Hırsız üzerinde kalması da ihtimal dahilindeydi. Böyle olması Hırsızın grubundaki bütün oyuncular bir süre sonra savaşa dahil olacaktı. Kana Susamış Kılıçlar Hırsızları saldırmak için fırsat kolluyorlardı. İzmaritin korkuları gerçekleşirse Hırsızlar, umduklarından daha iyi bir fırsat ele geçireceklerdi.

"En büyük sorun aggro. Aranızda Tipi bilen var mı?" Bu eşya ile bu büyüyle birlikte çok daha kolay hale gelecekti.

"Ben biliyorum." Tipi, Elementalistlerin en başta öğrendikleri alan etkili büyülerin başında geliyordu. Haliyle Ölümsüz Hergele büyüyü biliyordu.

"Güzel. Temel Görünmezlik İksiri olan var mı?" Bu eşya ile planı için gereken her şey tamamlanacaktı. Eğer iksir yoksa başka bir plan düşünecekti.

Temel Görünmezlik İksirleri, adından anlaşılacağı üzere kısa süreliğine oyuncuyu görünmez yapardı. İksiri içen kişi bir duman topuna dönüşür, bütün fiziksel saldırılara bağışıklık kazanırdı. Lakin büyü saldırılarından üç kat fazla hasar alır ve hareket hızı büyük ölçüde azalırdı. Böyle özel etkileri olan bir iksir, doğal olarak nadir bulunurdu. Usta oyuncuların elinde görülmesi bile her zaman mümkün olmazdı.

"Bende var." Kılıç Parıltısı çantasındaki mavi şişeye baktı.

"Bende de var. Sınıf görevlerimden birinin ödülü olarak almıştım," dedi Yalnız Gölge. Neyse ki onda da iksir vardı. Bir gün işe yarar düşüncesiyle bu zamana kadar çantasında bekletmişti.

"Görünmezlik İksirlerinizi Ölümsüz Hergeleye verin. Hergele, beni takip et. Geri kalanlar burada beklesin." Planı uygulamak için iki kişi yeterli olacaktı.

Ölümsüz Hergele, Kılıç Parıltısı ve Yalnız Gölgeden Görünmezlik İksirlerini alıp Nie Yan'ın peşine düştü.

Birlikte odanın girişine kadar gelmişlerdi.

"Şimdilik burada bekle. Ben mobları toplayacağım..." Nie Yan odaya girmeden evvel planını Ölümsüz Hergeleye anlattı.

Ardından Gölge Valsini etkinleştirip içeri daldı. Kristal Araknit gruplarının yanlarından geçip gidiyordu

Yaratıkların üzerleri koyu yeşil cevherlerle kaplıydı. Başları ölçüsüz büyüktü. Uzuvları ise fazlasıyla güçlüydü. Silah olarak kargı kullanıyorlardı ve 50-60 kişilik sürüler  halinde dolaşıyorlardı.

Nie Yan'ın hatırladığına göre bu yaratıkların özellikleri, fiziksel hasara dayanıklı olmalarıydı. Fiziksel hasar etkisizdi, ama büyü bir o kadar etkiliydi. Güçlü yanları olduğu gibi zayıf yanları da vardı. Hal böyle olunca, yaratıkların aggrosunu çekmek için en uygunu Büyücü sınıfları oluyordu. Bir Elit veya Lord sınıf Kristal Araknit, savaşın ortasında hedef değiştirdiğinde, saldırı ekibi rahatlıkla hüsrana uğrayabilirdi. İşte bu sebepten Kristal Mağaraları kimse temizleyememişti.

Nie Yan odanın öteki ucuna vardı. İleride gördüğü Kristal Araknit grubuna Dullahan Arbaletiyle nişan alıp tetiği çekti.

Beş ok Kristal Araknitlerin birine isabet ettiğinde bütün grup harekete geçti.

Nie Yan arkasını dönüp odanın girişine doğru koşmaya başladı. Koşarken etraftaki grupların da dikkatini çekmişti. 300 kadar Kristal Araknit Nie Yan'ın peşinden koşarken kuyruk olmuştu.

Yaklaşmakta olan Kristal Araknitlerin sayısı Ölümsüz Hergeleyi ürpertti.

"Tipiyi hazırla!" 

Nie Yan bağırdığında Ölümsüz Hergele büyüyü hazırlamaya başladı. Etrafında uçuşan buz tanecikleri, buz element enerjisinin toplandığına işaretti. Sıcaklık büyük bir hızla düşüyordu.

Çok geçmeden kar tanecikleri mağarayı sardı ve sert tipi yaratıkların hepsini içine aldı.

Kristal Araknitlerin üzerlerinden hasar değerleri fırlıyordu. Saniye başı sadece 10-20 arası hasar alıyor olsalar da, aggrolarının Ölümsüz Hergelede sabitlenmesine bu kadarı yetiyordu.

Ölümsüz Hergele hemen geldiği yere doğru kaçmaya başladı.

「Yaratıkların aggrosu Ölümsüz Hergele üzerinde. Kimse onlara saldırmasın!」 Nie Yan arkadaşlarına talimat verirken, kendisini en hızlı koşan Kristal Araknitin önüne attı.

Yaratık birdenbire durup kargısını Nie Yan'a savurdu. Nie Yan kenara çekilip saldırıyı atlattığı anda ortadan kayboldu. Araknit kovalamacayı sürdürecekken Nie Yan tekrar ortaya çıktı.

Bu şekilde Kristal Araknit treninin ilerleyişini sekteye uğratıyordu. Ölümsüz Hergeleye ulaşmak isteyen yaratıklar durma noktasına gelmişlerdi.

Nie Yan'ın çobanlığında Kristal Mağaraların girişine doğru sürülüyorlardı.

Kana Susamış Kılıçlar Hırsızları hala buradaydı. Kristal Araknit sürüsünün üzerlerine geldiğini gördüklerinde gözleri yuvalarından fırlayacak gibi olmuştu.

"Lanet olsun! Bu yaratıklara ne olmuş böyle?"

İzmarit, Kılıç Parıltısı ve grubun geri kalanı kenara çekildiler. Kristal Araknitler hiçbirine bakmadan yollarına devam ediyordu. Bütün dikkatleri Ölümsüz Hergeledeydi.

Yaratıklar, Kristal Mağaraların girişini doldurmuştu. En öndekiler Ölümsüz Hergelenin üstüne atıldılar. Ancak Ölümsüz Hergele Temel Görünmezlik İksirini içip bedensiz bir forma büründü ve üzerindeki bütün aggro dağıldı.

Artık arkadaşlarının yanına dönebilirdi. Bütün gücüyle koşuyor olmasına rağmen ancak yürüyüş hızında hareket edebiliyordu. Ağır çekimde koşuyor gibi görünüyordu.

Bir süre sonra iksirin geçerlilik süresi doldu. Ölümsüz Hergele hemen ikinci iksiri içti. İksirin bekleme süresi kısaydı.

İki iksir, Nie Yan ve diğerlerinin yanına dönmesi için yeterli olmuştu.

Girişte şu anda Kristal Araknitlerin kalabalığından adım atacak yer kalmamıştı. Onlar temizlenmeden Kana Susamış Kılıçların Kristal Mağaralara girmesine imkan yoktu! O zamana kadar Nie Yan'ın grubu, haritanın en derin noktasına varırdı ve geçtikleri yerlerde temizledikleri yaratıklar yeniden doğardı.

Kana Susamış Kılıçların yönetici kesimi bu haberi aldıklarında nasıl bir ifadeye bürüneceklerdi acaba? Nie Yan bölgelerine girip istediğini almış, bunu yaparken çok sayıda adamlarını öldürmüş, en sonunda ellerinden gelen bütün çabayı göstermelerine rağmen yara bile almadan kaçmıştı.  Çılgın Kılıç deliye dönecekti!

Nie Yan bunları hayal ederken gülüyordu. "Pekala, girişi kapattık. Şimdi kırmızı isimlerimizi temizlemeye bakalım." Artık endişe edecekleri bir şey kalmamıştı.

İzmarit ve diğerleri Nie Yan'ın kısa sürede yaptığı planın olağanüstü sonuçlarına hayran kalmışlardı. O olmasaydı grubun geri kalanı Kristal Mağaraların girişinde sıkışıp kalırdı.

Nie Yan'ın önderliğindeki grup harekete geçti. Kana Susamış Kılıçlar girişteki 300 Kristal Arakniti temizlemeden haritanın tamamını keşfetmeleri gerekiyordu.

Kılıç Parıltısı, Yalnız Gölge ve Yi Yan, gördükleri yaratıkları karşılıyordu. Üç harika Dövüşçü savunmadayken, arkadaki Büyücüler endişe etmeden büyülerini yapabiliyorlardı. Dolambaçlı geçitlerde yürürlerken arkalarında cesetlerden bir iz bırakıyorlardı.

Yine bir geçitteyken Nie Yan'a Miskin Tilki'den mesaj geldi. 「Suikastçılar Cemiyetine gir. Hoş bir sürprizle karşılaşacaksın!」

Suikastçılar Cemiyetine bir şey mi oldu? Nie Yan organizasyon sayfasını açıp Miskin Tilkinin bahsettiği sürprize baktı. Profesyonel oyuncular içinde bir Marki, üç de Kont belirmişti. Bu inanılmazdı! Marki rütbesine ulaşabilmek için komisyon ücretleri 1.000 altın veya üzerinde olan üç görevi tamamlamak gerekiyordu. Markinin kimliğine baktığında Nie Yan daha da şaşırmıştı. Zira bu isim Gölge Katiliydi!

Üç görevini yakın zamanda tamamlamıştı.

 Lanet olsun! Gölge Katili Suikastçılar Cemiyetine katılmış! Nie Yan şok içerisindeydi. Yetmezmiş gibi görev panosunda başına ödül konmuştu. Bu kesinlikle hesaba katmadığı bir şeydi!

Ancak en başta Suikastçılar Cemiyetinin kişi veya lonca ayrımı yapmadan herkesten, her türden görevi kabul edeceğinde ısrar eden kendisiydi. Kendi koyduğu kuralın kısa sürede başını ağrıtıyor olması ne acıydı.

Gölge Katili takdiri hak ediyordu. Miskin Tilki, Coşkun Alev ve Fa Lan'ın dışında sürüyle oyuncuya suikast düzenlemişti. Parasını aldığı sürece hedefinin nereye bağlı olduğuna bakmaksızın işini yapıyordu. Tabii onu harekete geçirmek için hedefinin usta bir oyuncu olması gerekiyordu. Yine de Nie Yan'ı ilk öldürme girişiminde başarısız olmuştu.