Altın Ejderha öfkeyle kükreyerek ağzından alev püskürttü. Şanssız olanlar oracıkta ölürken, geri kalanlara karmaşa hakim oldu.

Ejderhanın tek bir nefesi onlarca oyuncuyu öldürebilmişti.

Büyüler havai fişek gibi gökyüzünü aydınlatıyordu. Fakat Altın Ejderhaya verdikleri hasar tek haneli sayılarda kalıyordu. Ejderhanın ise 500.000 canı vardı. Bu Seviye 40 Şeytanlaşmış Lordu öldürmek kolay olmayacaktı.

Oyuncular birkaç gruba ayrıldı. Her bir grup, diğerlerinin hareketlerini dikkatle gözlemliyordu.

Altın Ejderha yalnızca Muzaffer Dönüş, Parlak Kutsal Alev, Kutsal İmparatorluk ve Safir Tapınağı değil, Muhteşem Tapınak, Engelsiz ve Kara Kahraman gibi loncaları da çekmişti.

Farklı loncalardan on binlerce oyuncu Günah Geçidine toplanmıştı. Kimin hangi loncadan olduğunu ayırt etmek mümkün değildi.

Dört büyük lonca, diğer loncaların gelişi ile huzursuz olmuştu. Gelenler ikinci sınıf loncalar olsalar da, hafife alınmaması gereken bir gücü kontrol ediyorlardı. Gereksiz yere düşman edinmek istemedikleri için dört lonca yeni gelenlere göz yummuştu. Bunu yapmasalar ve aralarında savaş çıksa düşmanlarının ekmeğine yağ sürülecekti.

Bütün loncalar Altın Ejderhadan düşecek olan eşyaların peşindeydi!

Özellikle de ejderhanın boynuzu arzulanıyordu!

Çoğu oyuncu bu meydanda bulunamayacak kadar güçsüz olduğunun farkındaydı. Ejderha öldürüldüğünde başkalarının ganimetinden nemalanmaktı amaçları. Kim bilir, belki de şansları yaver gidecek ve düşen eşyalardan bir şeyler aşıracaklardı.

Nie Yan İpek Eğirici Yüzük yardımıyla uzun bir ağacın tepesine çıktı. Bulunduğu ağacın kuzeydoğusunda, savaş meydanının bir köşesinde Kutsal İmparatorluk ve Safir Tapınak oyuncuları konuşlanmıştı. Miskin Tilki ve yanındaki birkaç Savaşçı ön safları tutarken, Büyücüler arkalardan Altın Ejderhaya saldırıyorlardı.

Muzaffer Dönüş ve Parlak Kutsal Alev güçleri ise güneybatıda konuşlanmıştı. Haritanın ortasında diğer loncalardan çok sayıda oyuncu vardı. Yani iki taraf birbiriyle savaşmak istediğinde aradaki engelleri aşmaları gerekiyordu.

Büyücülerin aralıksız saldırıları sonucu Altın Ejderhanın canı %40 civarlarına kadar düştü.

Miskin Tilki yanındaki Ölümsüz Savaş Coşkusuna döndü. “Son 10 dakikada kaç kişi kaybettik?”

“600’ün üzerinde.”

Miskin Tilkinin yüzü düştü. Kayıplar korkunç sayılara ulaşmıştı.

Altın Ejderha fazla güçlüydü. Kutsal İmparatorluk güçleri mümkün olduğunca az dikkat çekmesine rağmen ağır kayıplar vermişti.

Her lonca yaratığın hedefi olmaktan kaçındığı halde Altın Ejderhayla oyun oynayıp da ateşinden nasibini almayan yoktu. Çünkü saldırıyı bir an bile bıraksalardı yaratığın canı tekrar dolacak ve emekleri boşa gidecekti. Hal böyle olunca geçitteki herkes ejderhaya saldırıyordu.

Loncaların nasıl karmaşaya sürüklendikleri ise meçhuldü.

Altın Ejderhanın Boynuzu herkesin ilgisini cezbetmişti. Boynuzu istemeyen yoktu. Savaşçılar ve Hırsızlar Altın Ejderha etrafında toplanmışlardı. Öldüğü anda herkes harekete geçecek ve düşenleri aşırmaya çalışacaklardı.

Altın Ejderha yetmezmiş gibi savaş meydanında küçük çaplı çatışmalar çıkıyordu. Dört lonca üyeleri sayısız defa çarpışmışlar, küçük loncalar arasında da sürtüşmeler yaşanmıştı.

「Ne zamandır savaşıyorsunuz?」

「İki saat oldu. Altın Ejderha ortaya çıktığında geldik. Parlak Kutsal Alev-Muzaffer Dönüş tarafıyla beş defa çarpıştık. İki taraf da ağır kayıplar verdi. İkinci sınıf loncalar geldiğinde geçici bir ateşkes kararı aldık. Yarım saattir aramızda çatışma çıkmadı. Altın Ejderha ölene kadar da çıkmayacak.」Miskin Tilkinin tek istediği Altın Ejderhanın Boynuzunu ele geçirmekti. Boynuzu ele geçirdiği sürece mutlu olabilirdi.

Nie Yan düşman güçlerine baktı. Mandalina ve Cılız Köpek gibi tanıdık yüzler gözüne takılmıştı. Muzaffer Dönüş elitlerinin çoğunluğu Kalor zindanlarına kapatıldığı için bu savaşta yoklardı. Gözleri Parlak Kutsal Alev tarafına kaydığında Gece Düzenbazını gördü.

Daha önce karşılaşmamışlardı, fakat Miskin Tilkinin gönderdiği bir video sayesinde Gece Düzenbazının neye benzediğini biliyordu.

Gece Düzenbazının üzerinde gizemli harflerle kaplı, mavi renkli bir cübbe vardı.

Nie Yan bu cübbenin Zorba Setine ait olduğunu ve en iyi Seviye 30 Büyücü setlerinden olduğunu biliyordu. Ağacın üzerinde otururken yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi. Acaba liderlerinin gözleri önünde öldürüldüğünü görseler Parlak Kutsal Alev oyuncuları nasıl tepki verirler?

Nie Yan, Gece Düzenbazının yetenek seviyesi hakkında fikir sahibi değildi. Ancak önemli bir gerçek vardı ki, büyük bir loncayı yöneten hiçbir insan zayıf olamazdı!

Önceki zaman diliminde Gece Düzenbazı esrarengiz bir adamdı. İsmini hiçbir zaman lider sıralamasında yayınlamamıştı. Söylentilere göre kudretli bir Yüksek Büyücüydü. Lâkin insan içine pek çıkmadığından söylentilerin doğrulanamıyordu.

Etrafta o kadar Parlak Kutsal Alev oyuncusu varken Gece Düzenbazı suikastının başarıya ulaşıp ulaşmayacağı kesin değildi. Zaten başlı başına zor olan iş, karşısında güçlü bir rakip olduğu için daha da zorlaşıyordu.

Ancak zorluklar Nie Yan’ı yıldıramazdı. Risk almayı seven yapısı, bu işe girişmesini sağlayacaktı.

Dikkatini yeniden savaş meydanına yöneltti. Altın Ejderha güçlü bir yaratıktı. Yakınındaki oyuncuları Ejderha Nefesi ile yakıp kül ediyordu.

Nie Yan’ın aklına bir fikir geldi. Altın Ejderhadan yararlanacaktı!

Büyücüler tek haneli hasarların üzerine çıkamadıkları için iki veya üç haneli bir hasar vermesi durumunda ejderhanın dikkatini üzerine çekebilirdi.

Planını uygulamak için bir yol bulmuştu!

Tam uygulamaya geçecekken Parlak Kutsal Alev tarafından 60 kişinin kamuflaja girip Kutsal İmparatorluk güçlerine yaklaşmaya başladığını gördü.

Hırsızlar Miskin Tilkiye suikast düzenleyeceklerdi!

Parlak Kutsal Alev gönderdiği Hırsızlara gerekli olan gizliliği sağlamış olduğundan Miskin Tilkinin olanlardan haberi yoktu.

60 Hırsızın hedef aldığı biri ölümden kaçamazdı!

Nie Yan Gece Düzenbazını öldürmek için bir yol düşünüyordu. Böylece Parlak Kutsal Alev oyuncularını sarsabilirdi. Gece Düzenbazı ise gözünü ön saflarda savaşan Miskin Tilkiye dikmişti.

Miskin Tilki ölürse, Kutsal İmparatorluk dağılırdı!

「Miskin Tilki, dikkat et. Parlak Kutsal Alev seni öldürmek için Hırsızlarını gönderdi!」Nie Yan ağaçtan atladı. Yere iner inmez Kutsal İmparatorluk güçlerine doğru koştu.

Pürüzlü zemin yapısına rağmen hızı müthişti.

Kutsal İmparatorluk oyuncuları, Altın Ejderhadan düşecek eşyaları diğer loncalardan önce kapabilmek için hazırlanmışlardı. Miskin Tilki de mesajı aldığı sırada arkalardaki Büyücülere talimatlar vermekle meşguldü.

Mesajı görür görmez Miskin Tilki bağırdı. “Rahipler, Aydınlık!”

Parlak küreler birer birer gökyüzüne fırlayarak aşağıda kalan savaş meydanını aydınlığa boğdular. Böylece Altın Ejderhanın etrafından yaklaşan onlarca oyuncu ortaya çıkmış oldu.

Altın Ejderhanın aggrosu uzaklardan saldıran Büyücülere odaklanmıştı. Ağzından püskürttüğü alevlerle onları avlamaya çalışıyordu. Bu yüzden yanından geçen Hırsızları fark edememişti.

Fakat iri cüssesiyle yere sert bir darbe indirdiğinde yakındaki Hırsızları ister istemez etkiledi.

−723

60 kişilik gruptan birini ejderhanın altında ezildi. Kalanlar ejderhayı atlatıp Miskin Tilkiye koştular.

Gece Düzenbazının Hırsızlar için çizdiği güzergah kurnazcaydı. Hedeflerine, hissettirmeden yaklaşmışlardı.

Rahipler Aydınlık ile etrafı ışıttıklarında Hırsızlar hedeflerine varmışlardı.

Miskin Tilki düşmanla savaşmak istese de, ölümünün Kutsal İmparatorluk ordusunu dağılmanın eşiğine getireceğini bildiğinden duygularını bastırıp geri çekildi.

“Savaş Coşkusu, Yaman Dalgalar, koruyun beni!”

Emri alan ikili hızla harekete geçti. Ancak Miskin Tilkiyi koruyan çok az oyuncu vardı. 60 Hırsızın saldırısını nasıl durdurabilirlerdi?

Ondan fazla Hırsız, ikilinin üzerine çullandı. Çok sayıda düşman karşısında tek yapabilecekleri yerlerini korumaktı.

Bir karaltı çatışma bölgesini geçip Miskin Tilkinin çekildiği yere ulaştı. Elindeki hançerini şimşek hızında Miskin Tilkinin alnında savurdu.

Çok hızlı! Miskin Tilki hemen büyük kılıcını kaldırıp savunmaya geçti.

Neyse ki Miskin Tilki de yetenekli biriydi. Lonca lideri pozisyonu yüzünden sürekli yoğun olsa da yeteneklerinden bir şey kaybetmemişti.

Miskin Tilki nihayet rakibine yakından bakabilme şansı yakalamıştı. Burnu boyunca uzanan yarası ve otuzlardaki yaşı, görende kalıcı bir etki bırakıyordu.

Karşısındaki kişi Parlak Kutsal Alevin bir numaralı Hırsızı Karın Deşendi!

Kökeni orduya dayanıp sonradan profesyonel oyuncu olmuştu. Parlak Kutsal Aleve katıldıktan kısa süre sonra loncanın en iyi Hırsızı olmuştu. Yetenek bakımından

Miskin Tilki onunla bu şekilde karşılaşmayı beklemiyordu.

Karın Deşen, Miskin Tilkiyi kilitleyip kaçmasını engelledi. Bu sırada diğer Hırsızlar da ona doğru geliyordu. Savunması ne kadar iyi olursa olsun ölüm kesindi.

Kutsal İmparatorluk Büyücüleri, Miskin Tilkiye koşan Hırsızlardan bazılarını havaya uçurmuştu.

Ancak ölen her Hırsızın yerini arkadan gelen bir başkası dolduruyordu.

Şok Dalgası!

Miskin Tilki büyük kılıcını genişçe savurup onlarca Hırsızı geriye savuran bir dalga üretti. Tam arkasını dönüp kaçacakken başının arkasına aldığı darbeyle donakaldı!