“Saldırın! Dövüşçüler, aggroyu üzerinize alın!”  Nie Yan’ın emriyle birlikte Dövüşçüler naralar atıp Plazma Çekirdekli Golemlere karşı hücuma geçtiler.

Kılıç ve kalkanların metal gövdelerle çarpışması sonucu kulakları çınlatan sesler doğmuştu.

Kılıç Parıltısı ve Yi Yan eşzamanlı harekete geçip beş Plazma Çekirdekli Golemi ana gruptan ayırdı. Kalan üç golemi de diğer Dövüşçüler tutuyordu.

“Ayırın!” Nie Yan onca oyun tecrübesine rağmen ilk defa böylesi büyük bir güce komuta ediyordu. Geçmiş hayatında bu tarzda bir sefere hiç katılmamış, yalnızca internette dolaşan görüntüleri izlemekle kalmıştı. Uygulama olmasa da teoriye hakimdi. Yani herhangi bir problem çıkmamalıydı.

Dövüşçüler Plazma Çekirdekli Golemleri üç gruba ayırdı. Her bir yaratığın başında üç veya dört oyuncu bulunuyordu. Etrafındaki oyuncuları fırsat bilen Kılıç Parıltısı, amansız saldırılarla golemlerden birini kendisiyle birlikte boş bir araziye çekti.

Kalkan Darbesi!

Kılıç Parıltısı kalkanını kaldırıp sertçe goleme vurdu. Plazma Çekirdekli Golem birkaç adım geri sendeledikten sonra öfkeyle karşı saldırıya geçti.

Kılıç Parıltısı Savunma Duruşunu etkinleştirip üzerine gelen acımasız saldırılara kalkanıyla direndi.

Ardından Cesaret Kırıcı Çığlık ile yaratığın saldırısını sekteye uğrattı. Bu açıklıktan yararlanan Dövüşçüler golemi kıskaca aldılar.

Golemin aggrosunun Kılıç Parıltısına odaklandığını fark eden Nie Yan yeni bir emir verdi. “Büyücüler, saldırın!”

Büyüler birbiri ardına havada süzülerek Plazma Çekirdekli Golemin üstüne yağdı. Aralıksız bombardıman sonucu yaratığın üstünden çok sayıda hasar değeri fırlıyordu.

“Genç Atmaca, aggroya dikkat et!” Tang Yao’nun olağanüstü büyü gücü ile yaratığa verdiği hasar diğer Büyücülerden katbekat üstündü.

Üç kritik vuruş art arda isabet etti.

−202，−229，−203

Çoğu Büyücü 50-60 hasar verebiliyorken, öne çıkan güçlü oyuncular 90 civarlarında hasar veriyordu. Arada bir denk gelen kritik vuruşlarla bile hasarları 120’nin üzerine çıkmıyordu.

Büyücülerde panik havası hakimdi. Plazma Çekirdekli Golemin aggrosu üzerlerine geçerse tam anlamıyla bir katliam yaşanırdı.

Tang Yao hemen saldırıyı durdurdu. Devam etmesi durumunda seferin başarısızlığından sorumlu olacaktı.

Golemin aggrosunun kaymak üzere olduğunu gördüğünde, Kılıç Parıltısı tekrar Kalkan Darbesi ile saldırıp Kışkırtma ile yaratığın dikkatini çekti.

Plazma Çekirdekli Golemin aggrosu yeniden Kılıç Parıltısına geçti. Birkaç başarılı saldırının ardından golem tekrar eski pozisyonuna çekilmişti.

Tang Yao alnında biriken teri sildi. Felaketin kıyısından dönmüşlerdi. Kılıç Parıltısı son anda durumu kurtarmasaydı 600 kişiden küfür yiyecekti. Bundan sonra dilediğince saldırmak yerine hasar çıktısını kontrol altında tutmaya özen gösterecekti.

Aggro Kılıç Parıltısına yoğunlaştığında Nie Yan Büyücülere seslendi. “Devam edin!”

Plazma Çekirdekli Golemler aslında pek de zorlayıcı rakipler değillerdi. Ancak bugün loncanın ilk seferiydi ve kimse birbiriyle çalışmaya alışkın değildi. Yani takım arkadaşları birbirlerinin kabiliyetlerini bilmiyordu. Neyse ki hepsi yetenekli oyunculardı da, birbirlerinin hatalarını telafi edebiliyorlardı.

Şiddetli büyü saldırısı ile Plazma Çekirdekli Golemin canı hızla azalıyordu. En sonunda canı tükendi ve metal parçaları halinde yere yığıldı.

“Ne düştü?” Seviye 40 Plazma Çekirdekli Golemden düşen eşya doğal olarak Nie Yan’ın merakını uyandırmıştı.

Kılıç Parıltısı yere düşen iki parça ekipmanı aldı. “Seviye 40 Altın kademe Mavi Asa. Bir de Ebedi Altın Setinden Seviye 40 diz zırhı.”

Plazma Çekirdekli Golemler %20 ihtimalle Ebedi Altın Seti ekipmanlarından bir parça düşürebiliyordu. Haritayı ilk keşfedenlerde bu ihtimal %50’lere kadar çıkıyordu. Nie Yan bu yüzden sefer için bu haritayı seçmişti.

Diz zırhının özelliklerine bakan Nie Yan, savunma dahil hemen her özelliğin Ebedi Gümüş Setine kıyasla %10 daha iyi olduğunu gördü. Üstelik altın setin bonusu Seviye 8 Kalkandı. Dövüşçü olmayanların bile ağızlarının suyu akmıştı.

Nie Yan iki ekipmanın değerini hesaplayıp herkese 10 liyakat puanı verdi.

Kılıç Parıltısı sıradaki Plazma Çekirdekli Goleme doğru ilerledi.

Grup olarak ilk savaşlarını atlattıktan sonra aralarındaki uyum hissedilir biçimde gelişmişti. Büyücüler aggroyu üzerlerine çekmemeye dikkat ederek saldırıyorlardı. Rahipler de ön safları hayatta tutmak için ellerinden geleni yapıyorlardı.

Dövüşçülerin canları sürekli olarak azalıp artıyordu. Ölümle burun buruna gelenler de olmuştu. Lâkin Rahiplerin başında Lider Genç Yedi ve Kara Cennet gibi yetenekli kişiler olduğundan kimse ölmemişti. Birlikte çalışarak bütün Savaşçıları hayatta tutmayı başarmışlardı.

Çok geçmeden Plazma Çekirdekli Golemin canı %30’a düştü. Şiddetli bir kükremeyle birlikte Deprem becerisini etkinleştirerek etrafındaki herkesi sersemletti.

Savaşçılar kıllarını kıpırdatamıyorlardı.

Plazma Çekirdekli Golemin tek darbesi Kılıç Parıltısını birkaç adım geri püskürtmüştü. Üzerine düşen narin ışıkla birlikte Kılıç Parıltısının canı tekrar tamamlandı.

Plazma Çekirdekli Golem bu sefer yanındaki bir Vahşiyi gözüne kestirdi. Yere kapaklanan Vahşi, tekrar kalkamadı. Golem sıradaki oyuncuya geçti. Bu şekilde üç Savaşçıyı art arda öldürdü.

“Büyü saldırısına devam edin! Paniğe kapılmayın!”

Büyüler hız kesmeden yaratığın üzerine yağıyordu.

Plazma Çekirdekli Golem ön safları yarıp Büyücülerin üzerlerine giderken Kılıç Parıltısı vücudunun kontrolünü ele aldı. Hemen golemin önüne geçip ilerleyişini durdurdu.

Yaratıkla kalkanın çarpışmasından kulakları sağır eden bir çınlama duyuldu.

Bu sırada büyüler golemin üzerinde patlamaya devam ediyorlardı. Nihayet yaratığın direnci kırıldı ve cansız bedeni dağılarak yere düştü.

Kılıç Parıltısı rahat bir nefes aldıktan sonra düşen eşyaları topladı. Seviye 40 Deri Göğüs Zırhı ve bir Tamirci Tarifi. Üç Savaşçının ölümüne rağmen önemli bir zafer kazanmışlardı.

Ölen Savaşçılar 100 liyakat puanıyla ödüllendirildiler. Kalanlar ise 10 puan aldılar.

Kılıç Parıltısı biraz dinlenip sıradaki Plazma Çekirdekli Goleme yöneldi.

Yaratıklar birbirleri ardına öldürülüyorlardı. Sekizinin de işi bittiğinde Ebedi Altın Setinden beş parça toplamışlardı.

Plazma Çekirdekli Golemler tecrübe konusunda da son derece cömertlerdi. Nie Yan’ın tecrübe çubuğu %17 artmıştı. Diğerleri de benzer miktarda tecrübe kazanmış olmalıydı. Her ne kadar Nie Yan’ın alıştığı hız ile kıyaslanamasa da, bu kasılma hızı da gayet iyiydi.

Grup kısa bir süre dinlenmeye geçti. Bu sırada On Li Boyalı Tülbent ve Aykız ölenleri diriltmekle ilgilendiler.

“Grubumuzda çok sayıda güzel kız varmış.” Nie Yan güldü. Yao Yao, Yu Lan, Tek Vuruş Yemini, Aykız, On Li Boyalı Tülbent… Her birinin güzelliği dillere destandı. Onların hemen arkasındaki güzellerin sayısı da otuz kadardı. Kalanlar ise onlarla boy ölçüşemezdi.

600 oyuncu içinde 80 kadar kız vardı. Bu sayı çoğu loncaya göre yüksek sayılabilirdi.

Nie Yan grubun başına geçip yola düştü. Kalın ve büyük bir metal kapıyı geçtiklerinde bambaşka bir manzarayla karşılaştılar. İç şehirdeki binalar tamamen metalden yapılmıştı. Şehir, görende aşılamaz bir metal kale izlenimi uyandırıyordu.

Sokaklar Mekanik Golemlerle doluydu. Aralarında Elit sınıf Plazma Çekirdekli Golemler de görülebiliyordu.

Ebedi Şehirde toplam beş Lord vardı. Nie Yan’ın grubu hepsini öldürebilirse beş tane Enerji Anahtar Parçacığı elde edecekti. Beş parçacık birleşip de anahtar tamamlandığında Ebedi Şehrin Enerji Çekirdeğini ele geçirme fırsatı doğacaktı. Buna ek olarak resmi sitede belirtildiğine göre, oyuncuların ağızlarının suyunu akıtacak daha pek çek eşya, haritayı ilk temizleyenlere ödül olarak sunulacaktı. Bu eşyalardan biri Parçalanmış Kılıç, yani Kara Altın kademe bir silahtı. Haritada farklı bölgelere yerleştirilmiş halde üç tane vardı bu kılıçtan. Seviye 30 ekipmanlarından olmasına rağmen, bazı Seviye 50 Altın kademe silahları bile gölgede bırakıyordu. İşte böyle güçlü bir silahtı. Bir diğer eşya ise Seviye 40 Kutsal Ayin Asasıydı. Destek tipi Rahipler için bulunabilecek en iyi asalardandı. Şifa becerisine 130 puanlık bir bonus veriyordu. Bu eşyalar yalnızca Ebedi Şehirde bulunabilirdi.

Parçalanmış Kılıç bulunduğunda Monokrom veya Kenarsız gibi oyunculara verilecekti. Kutsal Ayin Asasının Rahiplerin şifa becerilerini güçlendirmesi, asayı bütün oyuncular nazarında arzulanan bir eşyaya dönüştürüyordu.

Buradaki her şey Nie Yan’a tanıdıktı. Önceki hayatından Ebedi Şehrin iç kısımlarının yapısını hatırlıyordu. Girişin yakınlarında iki tane hazine sandığı vardı. Fakat tam yerleri hakkında bilgi sahibi değildi.

“Genç Yedi, bir süreliğine komutayı sen devral. İçerilere doğru yavaş yavaş ilerleyin.” Tang Yao’nun kendine hakim olamayacağından korkması, görevi Lider Genç Yediye devretmesinin sebebiydi. Kılıç Parıltısı ise grubun ana tankı olarak yeteri kadar sorumluluk taşıyordu.

Komutayı devrettikten sonra hazine sandıklarını aramaya başladı. Tahminlerine göre en fazla 15 dakika içinde sandıkları bulacaktı. Bu süre zarfında grubun tehlikeyle karşılaşma ihtimali düşüktü.

“Anlaşıldı.”

Genç Yedi önderliğindeki grup içerilere doğru ilerliyor, bu sırada gördükleri bütün Mekanik Golem ve Plazma Çekirdekli Golemleri temizliyordu. Süreç yavaş, fakat istikrarlı işliyordu.

Nie Yan eski binalardan birine girdi. Hazine sandıklarından biri bu civarlarda olmalıydı. Arayışı sırasında burada zeki varlıkların yaşadığına dair deliller buluyordu. Sandalyeler, masalar, mutfak eşyaları… Ancak ev sahiplerinden eser yoktu. Tek kalan kullandıkları eşyalardı. Tozlu zeminde duran goblin lisanında yazılmış bir kitap gözüne ilişti.

Goblinler İyi Tarafa ait varlıklar olmadıklarından Nie Yan onların dilini bilmiyordu. Özel bir eşya olmadan kitabı okuyamayacağı için oyalanmadan yoluna devam etti.

Yarım kalmış Mekanik Golemlerin sergilendiği bir yere geldi. Odayı gözleriyle tararken aradığını buldu. Kara altın sandığın üzeri zarif işlemelerle doluydu.

Nie Yan buradaki sandığın gümüş kademe olduğunu sanıyordu. Gel gör ki karşısındaki sandık kara altın kademeydi. Muhtemelen haritanın ilk kaşifi olması, sandığın kademesini yükseltmişti. Heyecanına engel olamıyordu.