Bölüm 240: I. Cilt: Karanlığın Bakışı

avatar
4502 39

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 240: I. Cilt: Karanlığın Bakışı


 


Nie Yan’dan göz alıcı bir ışık yayılıyordu. Altı bölüm birleşmiş ve siyah bir kitap halini almıştı. Kapaktaki ince işçilik ve kadim ortak dille yazılan harfler özellikle dikkat çekiyordu. Hat sanatının incelikleriyle yazılmış harfler zarafet ve bilgeliği yansıtıyordu.

 

Kitap, altı sayfası olmasına rağmen oldukça kalındı. İçinde gizemli bir güç barındırıyordu. Dokunulduğunda daha da güçlenen garip enerji Nie Yan’ın ruhunu dinginleştiriyordu.

 

Kapakta yazanlar ise şöyleydi: “Düzen Kitabı I. Cilt: Karanlığın Bakışı.”

 

Bu eşyayı bağlamak istediğinize emin misiniz?

 

Evet!

 

Nie Yan tereddüt etmeden onayladı. Öncelikli işi cildi karakterine bağlamaktı. Böylece ölse bile düşmeyecekti. Artık bölümleri kaybetme korkusu diye bir şey kalmamıştı.

 

Eşya başarıyla bağlandı.

 

Kitap bağlandığında Nie Yan’ın statüleri aniden yükseldi. Aldığı hissiyata bakarak her birinin en azından 50 puan yükseldiğini söyleyebilirdi! Bu sırada küçücük harfler ortaya çıkarak kitabın kapağında sağ alt köşeye iliştiler. “Sahip: Nirvana Alevi.”

 

Bu efsanevi kademe eşya artık sadece ve sadece Nie Yan’ındı. Kitabın üzerine ismi bile yazılmıştı! Ondan başka hiç kimse Düzen Kitabının I. Cildine sahip olamazdı.

 

Lâkin peşinde hala elfler vardı ve bölümlerin birleşirken yaydığı ışık yüzünden yeri ifşa olmuştu. Yeni eşyasına bakacak zamanı dahi yoktu. İlk olarak bu haritadan çıkması gerekiyordu.

 

Gölge Valsini etkinleştirip inanılmaz bir hızla ileri atıldı. Ancak harita çok genişti. Ne yana koşarsa koşsun bir yere varamıyordu. Bu yetmezmiş gibi peşindeki beş elfin de yaklaştığını hissediyordu.

 

Peşindeki beş kişi her nasılsa ondan daha hızlıydı. Aralarındaki fark azar azar kapanıyordu.

 

Peşindeki elfler dışında bir kişi gökyüzüne fırladığında adeta zaman durmuştu. Nie Yan aralarındaki uzaklığa rağmen bu kişinin Şeytanlaşmış Lord Sonya olduğunu görüyordu. Üzeri kanlı bir çift kanat sırtından çıkmış gökyüzünde rahatça hareket etmesini sağlıyordu.

 

Karanlığı delen bakışları anında düşmanını buldu.

 

Nie Yan kalbinde bir sızı hissedip durdu. Sonyanın uçarak yaklaştığını gördüğünde küçük dilini yuttu. Şu anki haliyle uçabilen bir yaratıkla karşılaşmak sonunu getirebilirdi. Şimdilik Büyücüler dışında kimse bu yaratıklarla savaşamazdı. Büyücüler de onlara karşı dezavantajlı konumda olurdu. Yine de uçan bir yaratıkla yakın dövüşe girenlere göre iyi konumda olurlardı. Böyle bir savaşın sonucu şüphe götürmezdi.

 

Sonyanın Şeytani Görüşü var. Ah… Herhalde daha fazla saklanamayacağım. Nie Yan bunları düşünürken üzerinde düşebilecek ne varsa çantasına atıp koşmaya devam etti.

 

Sonya asasını sallarken büyüsünü hazırlamak için gereken şeytan dilindeki sözleri okuyordu. Nie Yan’ın etrafı karanlığa gömülmüş, karanlıktan fırlayan kollar Nie Yan’ı sarmalamıştı. Ne kadar çabalarsa çabalasın kollardan kurtulamıyor, karanlığın dışına çıkamıyordu.

 

Sonya kanatlarını çırpıp Nie Yan’a doğru süzüldü. Kanatlarının yırtıcı görünüşüne rağmen hızı epey düşüktü.

 

“İşte, hırsız orada! Kraliçe Sonyanın Gölge Bağıyla bağlanmış!”

 

Beş elf yetişip Nie Yan’ın etrafını sardı. Nie Yan’a bakarlarken ellerinde büyü enerjisi toplanmaya başlamıştı.

 

İşim bitti. Nie Yan’ın içinden geçenler kısaca böyleydi.

 

Elflerin ellerinde oluşan küreler Nie Yan’a fırladığında karanlıkta kemer gibi bir iz bırakmışlardı. Beş büyü birden Nie Yan’ın vücudunda patladı. Her biri 300 kadar hasar vermişti. Nie Yan’ın bu miktardaki hasara dayanması mümkün değildi.

 

Sonya kanatlarını kapatıp konarken yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Erdem Bölümünün neden düşmediğini anlayamıyordu.

 

Uzun zaman sonra Nie Yan gözlerini açtı. Ruhu mezarlığa taşınmıştı.

 

Onca çabaya rağmen ölümden kurtulamamıştı.

 

Dirilmek ister misiniz?

 

Oyuncu üç yolla dirilebilirdi. İlki öldüğü yere gidip cesedini bulmasıyla dirilmekti. Bu yolu kullanan oyuncu tecrübe çubuğunun yarısını kaybederdi. Ayrıca beş dakika boyunca statüleri %80 azaltılır ve oyuncunun gücü elinden alınırdı. Kırmızı isimle ölen bir oyuncuda cezanın ağırlığı kırmızı rengin tonuyla alakalıydı. PvPde bu yolu tercih edenler, cesetlerinin başında bekleyen düşmanları tarafından tekrar tekrar öldürülürdü.

 

İkincisi bir Rahibin diriltmesini beklemekti. Cezası en hafif olan yol buydu. Oyuncu %0-50 arası tecrübe kaybı yaşar ve bir dakika boyunca zayıflatılırdı. Kırmızı isimlilerde ceza iki katına çıkardı.

 

Üçüncü ve son yol ise mezarlıkta dirilmekti. En büyük ceza buradaydı. Oyuncu seviye kaybedeceği gibi bir saat boyunca zayıflatılırdı. İlk yöntemde olduğu gibi burada da cezanın ağırlığını ismin ne kadar kırmızı olduğu belirlerdi. En ağır cezası olan yöntem olmasına rağmen en güvenli yöntem de buydu.

 

Nie Yan dirilmeyi seçti ve içler acısı manzarayla karşılaştı: Seviye 23. O kadar uğraştıktan sonra başladığı yere geri dönmüş gibiydi. Neyse ki Ebedi Şehir gibi bir yer vardı. Temel Büyü Bombalarıyla kaybını telafi edebilirdi.

 

Statüleri azaltıldığından kasılmak için uygun bir zamanda değildi. Tek isteği bir an önce şehre girip I. Cildin ne gibi özellikler verdiğini öğrenmekti. Ne de olsa Erdem Bölümü uğrunda on iki seviye birden kaybetmişti.

 

Sessiz, sakin bir yer bulmalıydı. Yıldızlı Gece İksir Dükkanına gidip boş atölyelerden birine girdi.

 

Kitabı çıkarıp masaya yerleştirdi ve incelemeye başladı.

 

I. Cilt: Karanlığın Bakışı (Efsanevi)
Seviye 1: Habis yaratıkları öldürmekle seviye yükseltilebilir.
Tanım: Bu eşyayı elinde bulunduran kişi Işığın Tanrısının mirasını elde edecek. Görevin, ışığın kudretini dünyaya yaymak!

Özellikler: Her 5 seviyede bir 5 statü ve 3 ustalık puanı kazanımı. Güç +100, Hüner +200, Bütün Statüler +30, Bütün Statüler +%50. 500 hayalet statü puanı. Karanlığın Bakışı beceri ağacı.

Kısıtlama: Kalıcı olarak Nirvana Alevine bağlandı.

Not: Eşyanın etkileri oyuncunun envanterine girdiği anda etkinleşir.

 

Bunlar olağanüstü bonuslardı. Sürüyle statü puanı kazandığı gibi Karanlığın Bakışı beceri ağacının kilidi de açılmıştı. Gerçi bunun ne olduğunu henüz bilmiyordu. En önemlisi ve onu en çok şaşırtanı ise 500 hayalet statüsü olmuştu.

 

Kitap 500 hayalet statü puanı vermişti!

 

Hayalet statüleri normal statülerden farklıydı. Adından da anlaşılacağı üzere karaktere etki etmiyorlardı. Yoksa 500 statü puanını havadan ödül olarak kazanır mıydı? Hayalet puanları aslında ekipmanların koşullarındaki statü gereksinimlerinde doğan eksikleri gidermekte kullanılıyordu. Normal statüleri ile herhangi bir ekipmanın koşullarını sağlayamayan birisi, aradaki açığı hayalet statülerle kapatabilirdi. Böylece kuşandığı ekipmanlar yönünden büyük bir çeşitlilik kazanırdı.

 

Nie Yan’ın aklına hemen Dullahan Arbaleti geldi. Hayalet statülerini Güce verdiği zaman gereken koşulu sağlayıp arbaleti kuşanabilirdi. Böyle güçlü bir arbaleti erken oyunda kuşanmanın avantajı büyüktü.

 

En üstte üzeri karartılmış Kasırga Tuzağı, Gölge Katli gibi beceriler duruyordu. Gri simgelerin her birinin üzerinde şartları yazıyordu. Bazısı 100.000 hortlak tipi yaratık öldürmeyi şart koşarken, bazısı da en azından kendisiyle aynı seviyede olan 1.000 tane Elit sınıf şeytan öldürmesini istiyordu.

 

Becerilerin her biri Nie Yan’ı hayrete düşürmüştü. Zira Tanrının Yargıcı veya Gambit gibi becerilerle boy ölçüşebilecek güçtelerdi. Ancak kilitlerini açmak inanılmaz zor olacaktı.

 

Böylesi güçlü becerilere sahip olmanın karşılığı olmak zorundaydı.

 

Nie Yan sonunda “Bu eşyayı elinde bulunduran kişi Işığın Tanrısının mirasını elde edecek. Görevin, ışığın kudretini dünyaya yaymak!” sözlerinin ne manaya geldiğini anlıyordu. Anlaşılan habis yaratıklara karşı toplu bir katliam yapması gerekecekti. Belki de yeterince güçlendiğinde Yeraltı Şehrine falan gitmesi gerekecekti.

 

Karanlığın Bakışı kitabının gücüne şüphe yoktu. Hakikaten mükemmel beceriler veriyordu.

 

Kitabın üçüncü sayfasında deri göğüs zırhı, pelerin, eldivenler, pantolon, ayakkabılar, omuz siperlikleri ve iki farklı hançerden oluşan sekiz parçalı bir setin çizimleri vardı. Setin tasarımı sıra dışıydı. Renkleri eflatunun koyu bir tonu olan parçaların her birinin üzerinde farklı runik damgalar vardı. Sadece çizimlerden bile kadim zamanların havasını alabiliyordu. Kendini bu sete fazlasıyla kaptırmıştı. Özellikle eğri hançerlere bayılmıştı. Yaydıkları katliam duygusu görenin aklını başından almaya yeterdi.

 

Kadim Düzen: Despot Abak Seti

 

Abak, Ortak Yönetim Zamanında yaşamış bir despottu. Tahtı ele geçirmek için Kral Agnesi insafsızca öldürmüş ve parlamentoyu dağıtmıştı. Kanlı hükümdarlığı boyunca krallığı karanlığa sürüklemişti. General Brook tarafından yenildiğinde kuşandığı set de zamanın kumları arasında kaybolmuştu.

 

Karanlığın Bakışı setin yeri hakkında bazı ipuçları sunuyordu. Cesur maceracı, kayıp Despot Abak Setini bulmak için yola düş!

 

Mevzu bahis efsanevi bir despottan kalan Efsanevi bir setti!

 

Despot Abak Seti!

 

Tanrısal set diye buna denirdi!

 

Nie Yan ipuçlarına göz attı.

 

“Despot Abak Seti uzun yıllardır kayıplarda. Setin parçalarından olan Abakın Kanlı Hançeri en son on yıl önce Kunlan Kasabasının yakınlarında görüldü. İhtiyar Büyücü Ligen muhtemelen hançerin yeri hakkında bazı fikirlere sahiptir.”

 

“Despot Abak Setinin deri göğüs zırhı onarılamayacak kadar hasarlı durumda. Söylentilere göre bir gezgin bu zırhı Kalorun kalbindeki müzayede evinde 2 gümüşten satışa çıkardı. Zırh Kont Kleinfeld tarafından satın alındı.”

 

 

İpucu listesi Nie Yan’ın seti toplamasında önemliydi. Tabii önüne çıkacak zorluklar için ipucu yoktu.

 

Efsanevi bir set söz konusu olunca, Nie Yan parçaları toplamaya yetecek kadar güçlü olmadığını biliyordu. İpuçları ne kadar detaylı olsa da önemli olan güçtü. Lâkin bu set beklentilerinin ötesinde bir setti. Seviye 180 Yüce Hırsız olduğu zamanlarda bile Alt Efsanevi setlere tanrısal ekipmanlar gözüyle bakılırdı. Efsanevi setler ise söylentilerden öteye geçmiyordu. Neticede en iyi oyuncularda bile bir veya iki parça Efsanevi ekipman bulunuyordu. Efsanevi set toplamak, oyuncuların hayalini kurmaya bile cüret edemeyecekleri bir şeydi!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr