Bölüm 165: Şeytan Avcısı

avatar
4734 39

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 165: Şeytan Avcısı


 

 

Nie Yan gün boyu Başsız Süvari öldürdü. Sunucunun kapanış saatine kadar Görev 3’ü bitirmekte başarısız olunca haritadan nasıl çıkacağını düşünmeye başladı. Acaba ölürsem dışarı çıkar mıyım? Belki de biraz önceki tapınak dışarı çıkışın anahtarıdır. Ama şimdiki gücümle oraya gitmem intihar olur.

 

Herhangi bir çözüm bulamayınca bu konuyu ileri bir zamana erteleyip gönülsüzce çıkış yaptı.

 

Oyun başlığını çıkardıktan kısa süre sonra ev telefonu çaldı.

 

Arayan kişi Tang Yao idi.Sonunda telefona bakabildin! Sabahtan beri seni arıyorum. Nereye kayboldun? Oyunda niye sana ulaşamıyorum?

 

Hiç sorma, zorla özel bir haritaya ışınlandım.

 

Niye ulaşamadığımız belli oldu. Tehlikeli mi bari?

 

Şimdilik tehlikeli bir durum yok. Ama dışarı nasıl çıkacağımı bilmiyorum.

 

Anlıyorum. Tehlikede değilsen sıkıntı yok. İsmin kırmızıyken ölmen hiç iyi olmazdı. Bu arada Gök Kıran Seviye 17’ye ulaştı. Lider sıralamasında yerimi almak için elinden geleni yapıyor.

 

Hmm… Bayağı hızlı kasılıyormuş. Ama şu anlık senin yerini kimse alamaz.

 

Biliyorum da bu sürekli böyle devam etmeyebilir. Esrar Perim olmadan avlanmak çok zor.Gök Kıran’ın azmi takdire şayandı. Tang Yao’nun avlanma hızı, Esrar Perisi olmadığından hissedilir derecede azalmıştı. Tahtını Gök Kıran’a karşı daha ne kadar koruyabileceğinden emin değildi.

 

Kıyım Zebanisi Madalyonu düşürebildiniz mi?

 

Hayır, düşmedi.

 

Tang Yao’nun ismi öyle kırmızıydı ki, eşiği geçmiş olması gerekti. Hala madalyonu düşüremediğine göre şansı berbat olmalıydı.Önemli değil. Gök Kıran’ın seni geçmesini de fazla kafana takma. Muzaffer Dönüş lonca liderinin en azından bu kadarını yapabilmesi gerekir. Birinciliği ele geçirse bile geri almamız fazla uzun sürmez.

 

Tang Yao suratını ekşitti ve kararlı bir tonla cevap verdi.Hayır! Beni geçmesine izin vermem! Ne olursa olsun kolay kolay pes etmeye niyetim yok! Gök Kıran’a rahat nefes aldırmayacağım. Adam dediğin intikamının peşine düşer!Anlaşılan Gök Kıran’ın hazırladığı pusuda Esrar Perisini kaybettiği için ona fazlasıyla öfkeliydi.

 

Tang Yao’nun bu çıkışı Nie Yan’a geçmişi hatırlattı. Orta okuldalarken Tang Yao’yla birlikte okul kapısında köşeye sıkıştırılmış ve dayak yemişlerdi. Olayın sonrasında Tang Yao kendilerini döven kişiyi bulmuş ve karşılığını birkaç katıyla geri vermişti. O günden sonra kimse ikiliye yaklaşamaz olmuştu. Öğretmenler anlaşmazlıkları nezaket ve hoşgörüyle aşmak gerektiğini öğretirlerdi. Ancak Tang Yao küçüklüğünden beri babasının öğretilerini dinlemişti. “Haksızlığa uğrarsan bedelini kendi başına ödetmelisin. Sana şiddetten uzak durmanı söylerler, ama ben sana hayatta kalmanın anahtarını veriyorum! Kim haklı, kim haksız önemli değil! Çünkü gerçek hayatta o öğütledikleri şeyler suya yazı yazmak kadar boştur!”

 

Sonuç olarak Tang Yao kindarlığın zirvelerini yaşayarak büyümüştü. Tabii, kini yalnızca hoşlanmadığı insanlara karşıydı.

 

Seviye 25’ten önce liderliğini korumakta sorun yaşayacağını sanmıyorum. Yani Pullu Kurbağalarda takılmaya devam edebilirsin. Ben çıktıktan sonra bir yol düşünürüm.Nie Yan görev haritasında sıkışmışken oyunda yapabileceği hiçbir şey yoktu.

 

Peki o halde… Hızla çıkmanın bir yolunu bul. Kırmızı ismimden kurtulana kadar Seviye 23-24 civarlarında olacağımı tahmin ediyorum. Belki daha da yükselirim belli olmaz.

 

Bence Seviye 26-27 civarlarında olursun. O da tam verimle avlanırsan.Yüze yakın kişiyi öldürdükten sonra edindiği kırmızı isimden kurtulmak, Tang Yao için hiç kolay olmayacaktı. Oyunun erken aşamalarında çok az sayıda oyuncu onun yaptığını yapabilirdi. Gelecekte Büyücülerin ellerinde çok daha güçlü büyüler olacaktı. Bazı büyüler vardı ki, yüzlerce kişiyi aynı anda öldürebilecek kudrete sahipti. Böyle oyuncular genelde kırmızı isimlerini temizlemeye yetecek kadar vakit bulamadan başka bir savaşa girerlerdi. Haliyle isimleri de kırmızının tonları arasında gidip gelirdi. Buna rağmen yeteri kadar Nüfuza sahip oldukları takdirde istedikleri şehir, kasaba veya köye rahatlıkla girip çıkabilirlerdi.

 

Bir süre daha Tang Yao’yla konuşup telefonu kapattı.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar gün geçmişti. Saatler beşi gösterirken Nie Yan oyun başlığını taktı.

 

Oyuna girdikten sonra Görev 3’ü tamamladı. Ödül olaraksa bütün insan uluslarındaki Nüfuzunu 5 yükselten Deneyimli Hortlak Katili unvanını aldı. Ödül gerçekten çekici olsa da iki gündür durmadan Başsız Süvari öldürmekten artık kafası yerinde değildi.

 

Karşısına çıkan bildirim ise onu küplere bindirmişti.

 

Görev 4 –6.000 Başsız Süvari öldür.

 

Sürekli koyunları saydığı, uyanması mümkün olmayan bir kabusun içine düşmüştü adeta. Başsız Süvarileri görmekten artık zihinsel olarak kırılma noktasına gelmişti.

 

İntihar edip haritadan çıkma fikrini kaç defa düşündüğünü unutmuştu. Onun yerinde herhangi bir oyuncu olsaydı görevi tamamlamaktan çok uzun süre önce vazgeçip intihar etmiş olurdu. Harita tecrübe puanı bile vermiyordu! Nie Yan’ın tek istediği şey ölmekti. Seviye düşmen umurunda değildi. Buradan çıkınca zaten kaybını hızla telafi edebilirdi.

 

Lâkin yapamıyordu. Burası görev haritası olsa da Cesaret ve Özgürlük bölümlerinin düşüp düşmeyeceğinden emin olamıyordu.

 

Zümrüt İmparatorluğundaki işlerini Tang Yao’ya emanet etmişti. Şu an her şey tıkırındaydı. Dolayısıyla dışarıda endişe etmesi gereken bir şey yoktu.

 

İki gün daha geçtikten sonra Nie Yan Görev 4’ü de tamamladı. Bu defa ödülü Kıdemsiz Şeytan Avcısı unvanı olmuştu. Hemen unvanın özelliklerini inceledi.

 

Kıdemsiz Şeytan Avcısı: Bütün insan uluslarında Nüfuzu 8 artırır. Oyuncuya 5 metre mesafedeki bütün karanlık yaratıkların statülerini %10 azaltır.

 

Bunlar ne dehşet özelliklerdi!

 

Nüfuzu artırmasının yanında karanlık yaratıklara karşı statü zayıflatması veriyordu. Böyle özellikler veren unvan zor bulunurdu!

 

Gelecekteki gelişimi düşünüldüğünde bu unvanı elde etmek için harcadığı iki gün önemsiz kaçıyordu.

 

Henüz hayranlığı geçmemişti ki, yeni bir bildirimle kalbinin derinlerinden sarsıldı.

 

Görev 5 –12.000 Başsız Süvari öldür.

 

Kıdemsiz Şeytan Avcısı unvanı ile avlanma hızı artacak olsa da 12.000 Başsız Süvari öldürmek kolay iş değildi. Haritada tecrübe puanı kazanabilseydi, bu görevde öldüreceği moblarla Seviye 17’den Seviye 25’e kadar yükselebilirdi!

 

Lider sıralamasına göz attı. Tang Yao Seviye 23, Gök Kıran Seviye 22’deydi. Arkalarındakiler Seviye 20 civarlarındaydı. Nie Yan ise Seviye 17’de kalarak geri düşmüştü.

 

Görev yaparken seviyesini yükseltemiyordu belki ama içinden bir ses ona bu görevi tamamlamasını fısıldıyordu. Dışarı çıkabildiği anda lider sıralamasındaki herkese toz yutturması işten değildi.

 

Geçen günlerde pek çok defa tapınağın etrafında dolaşmıştı. Hatta birkaç defa içeri girme arzusuna zor engel olmuştu. Ölmesi durumunda bu lanetli yerden kaçabilecekti. Fakat muhtemel kayıplarının düşüncesi onu her defasında kendine getirmişti.

 

Sunucular kapandığında oyun başlığını çıkarıp yatağının üzerine bıraktı. Günlerdir aynı düzenle Başsız Süvari avlamak onu fazlasıyla yormuştu.

 

Tang Yao bugün yine aramıştı.Nasıl oldu da hala çıkamadın?

 

Ahh… O konuyu hiç açma. Çıkmam için hala zamana ihtiyacım var.Nie Yan bu görev için harcayacağı zamanı çok küçümsemişti.

 

Ne tür bir görev bu kadar uzun sürebilir?

 

Hiç durmadan Başsız Süvari öldürmeni isteyen bir görev. Seviye 30 hortlak tipi yaratıklardan...Nie Yan görevi tamamlamasının daha ne kadar süreceğini kestiremiyordu. Şu an elinden gelen tek şey görevde isteneni yapmaktı.Dışarıda durumlar nasıl?

 

Fena değil. Guo Huai Yıldızlı Gece İksir Dükkanından çektiği parayla yedi farklı şehirde on altı mülk satın almış. Hepsi de senin tavsiye ettiğin yerler. Ama istediğin yerlerin bazıları o gitmeden alındığından eli boş döndüğü de olmuş. Loncayı Seviye 2’ye yükselttik. Elit takıma gelirsek, öyle muhteşem oyuncuları nasıl bir araya getirdin? İki gün içinde on zindan temizlediler. Çoğu da Uzman derecesinde. En düşük Mahir derecesinde giriyorlar. Akşamüstü de Medusa’nın İni’ni temizlemişler. Bu adamlar neyin nesi böyle?Tang Yao Şaşaalı Kılıç Parıltısı, Lider Genç Yedi ve diğerlerinden bayağı etkilenmişti.

 

Nie Yan gülümsedi.Bu kadarını bekliyordum zaten.Kılıç Parıltısı ve Genç Yedi’nin ekipmanları, usta oyuncular arasında bile üst seviyedeydi. Yeteneklerine diyecek yoktu. Böyle insanlar bir araya geldiğinde, muhteşem bir güç sergilemeleri son derece normaldi.

 

Tang Yao bazı lonca meseleleriyle alakalı Nie Yan’a bilgi vermeye devam etti. Mesela elit takımın başarıları henüz loncanın geri kalanına hemen haber verilmemişti. Tahmin edilebileceği üzere loncanın elit takımdan haberi olduğunda herkes şoka uğramıştı. İki gün içerisinde Mahir veya Uzman zorluk derecesinde tam on zindan temizlemek sıradan oyuncuların hayallerinin ötesindeydi.

 

Kılıç Parıltısı ve diğerlerinin, zindan temizliği sırasında düşen ekipmanlara ihtiyaçları olmadığından, bu ekipmanlar Yu Lan’ın takımı gibi yardımcı takımlara ve Guo Huai’nin seçtiği bazı yetenekli oyunculara aktarılmıştı. Böylece yardımcı takımların gelişim hızları da artmıştı.

 

Niuren Birliği, kurulduğu andan beri hızla büyüyordu. Şu an her şey mükemmel denecek seviyeye ulaşmamış olabilirdi. Fakat ilk günden kurulan lonca hazinesinin kalitesi, Yıldızlı Gece İksir Dükkanının desteği ve elit takımın hayranlık veren gücü sayesinde, lonca üyelerin Niuren Birliğinin ne büyük bir potansiyele sahip olduğunu anlamışlardı. Halihazırda üye olanlar arkadaşlarını çağırmışlar, onları da loncaya katılmaya ikna etmişlerdi. Lonca Seviye 2’ye yükseldiğinde daha fazla katılımcıyı kaldırabilir hale gelmişti. Böylece lonca karargahına başvuru için ikinci bir oyuncu dalgası akın etmişti.

 

Niuren Birliği güzel bir ivme yakalamıştı. Kutsal İmparatorluk ile birlikte çalışıyor olmaları, Muzaffer Dönüş ve Parlak Kutsal Alev loncalarını huzursuz ediyordu. Hal böyle olunca küçük sürtüşmelerin de arkası kesilmiyordu.

 

Çarşamba öğleden sonra yabanda avlanan birkaç Niuren Birliği oyuncusu, Muzaffer Dönüşten bir grubun pususuna düşerek Kalor mezarlığını boylamışlardı. Ardından o Muzaffer Dönüş oyuncuları ortalıkta Niuren Birliğinin eninde sonunda çökeceği zırvalarını yaymaya başlamışlardı.

 

Perşembe günü birçok farklı noktada Niuren Birliği oyuncuları taciz edilmişti. Günün sonunda 60 oyuncu öldürülmüştü.

 

Cuma günü tacizler devam etmişti. O gün ölen oyuncuların sayısı ise 100’ü geçmişti.

 

Niuren Birliği üyeleri öfkeden kuduruyor olsalar da Guo Huai onları bir süre daha yatıştırmayı başarmıştı. Böyle zamanlarda Muzaffer Dönüşün Kalor’un bir numaralı loncası olduğu gerçeğini unutmamaları gerekirdi. Şu an için Niuren Birliği onlara karşı koyamazdı. Geniş çaplı bir lonca savaşında kaybeden tarafın kim olacağı aşikardı. Her zaman kendi çıkarını gözeten Kutsal İmparatorluğun bu savaşa dahil olacağının garantisi yoktu. Guo Huai bütün lonca üyelerini, yeterince güçlü değillerse ses çıkarmadan duruma katlanmaları konusunda uyarmıştı. Yabanda kasılmaya çıktıklarında lonca nişanlarını saklamalarını dahi söylemişti. Ancak loncaya aşırı bağlılık duyan bazı dik kafalılar onun uyarılarına kulak asmayıp lonca nişanlarını göstere göstere gezinmiş, sonuç olarak da Muzaffer Dönüş oyuncularının pususuna düşmüşlerdi. En azından ölmeden önce düşmandan da birkaç kişiyi beraberlerinde götürmüşlerdi.

 

İyice sıklaşan pusular oyuncu kitlesini endişelendiriyordu. Büyük bir olayın yaklaştığını herkes hisseder gibiydi. Muzaffer Dönüş ve Parlak Kutsal Alev geniş çaplı bir lonca savaşı arzuluyordu.  Ellerine fırsat geçirdikleri anda Niuren Birliğine son noktayı koyacaklardı.

 

Nie Yan ise hala görev haritasında sıkışmış haldeydi. Var gücüyle Başsız Süvarileri avlıyordu. Ne tecrübe kazanıyor, ne de kırmızı isminden kurtulabiliyordu. Tek tesellisi düşen eşyaların gayet tatmin edici olmasıydı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44350 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr