Bölüm 135: Duman Tozu

avatar
5122 43

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 135: Duman Tozu


 

Siyah pullarla kaplı Pullu Kurbağalar, iri cüsseleriyle ormanda dolaşıyorlardı. Tang Yao onları gördüğünde donup kalmıştı. Ciddi misin? Bunlarla başa çıkabilir miyiz?

 

Esrar Perinin Seviye İhmali +7 oldu değil mi?” Seviye İhmali, yüksek seviyeli moblarla savaşırken oldukça kullanışlıydı. PvPde de avantajları aşikardı. Tang Yao bu özellikle, kendisinden on iki seviye yüksek düşmanlara karşı savaşabilirdi. Daha da yüksek seviyelilerde bile, özelliğin işe yaraması mümkündü.

 

Evet.” dedi Tang Yao.

 

Güzel, öyleyse Pullu Kurbağaları avlayabiliriz. Beş saldırından bir tanesi bile Seviye İhmalini denk getirse, yaratıkları öldürme ihtimalimiz. Esrar Perin sayesinde mananı idareli kullanmana da gerek yok. Çünkü manan hiç bitmeyecek.” Son söylediği kısım, Tang Yao’yu yanında getirmesinin en önemli nedeniydi. Mevcut seviyeleriyle, kim bilir ne eşyalar düşüreceklerdi? Eşyaların yanında oldukça yüksek tecrübe veriyorlardı. Dolayısıyla burası, can dostlarının birlikte kasılmaları için iyi bir mekandı.

 

Nie Yan lider sıralamasına baktı. Şu anda Zümrüt İmparatorluğundaki en yüksek seviyeli oyuncu, Seviye 15 ile Muzaffer Dönüş loncasının lideri Gök Kıran’dı. Sosil Vadisi ve Medusa’nın İni açıldıktan sonra, sıralamada hızla yükselip zirveye yerleşmişti. Loncanın gücünü gösterircesine, üçüncü ve altıncı sıraları da Muzaffer Dönüş almıştı. İkinci sırada Kutsal Yargı loncasından, Seviye 14 bir oyuncu vardı. Miskin Tilki de Seviye 13’e ulaşıp dördüncü sıraya yerleşmişti. Beşinci sıra Parlak Kutsal Alev’e aitken, yedinci sırada, Savaş Delici İttifakının biricik Ölüm Sevgisi vardı.

 

Önceki hayatında İyi Tarafın en güçlü loncası olan Melek Müfrezesinin nüfuzu, Atlas İmparatorluğu sınırlarıyla kısıtlıydı. İki imparatorluğun kendilerine ait lider sıralamaları vardı.

 

Zümrüt İmparatorluğundan beş büyük güç çıkmıştı: Muzaffer Dönüş, Parlak Kutsal Alev, Kutsal Yargı, Kutsal İmparatorluk ve Savaş Delisi İttifakı. Diğer bütün loncalar ikinci sınıf statüsünde hayatta kalmaya çalışıyorlardı.

 

Elbette ileride daha fazla güç ortaya çıkacaktı. Lakin oyunun erken aşamalarında yalnızca bu beşi vardı. Beşlinin gücü, henüz imparatorluğu sarsacak kadar büyük değildi. Ancak, kaleler ortaya çıktığında ve bu beşli kaleleri ele geçirdiklerinde, oradan gelen vergilerle muazzam bir büyüme yaşayacaklardı. Öyle ki, imparatorluk senatosunda hepsinin kendilerine ait koltukları olacaktı. O andan itibaren imparatorluğun yasalarını bile baştan yazabilirlerdi.

 

Şayet her şey önceki hayatındaki gibi ilerlerse, Cao Xu, Muzaffer Dönüş, Parlak Kutsal Alev ve üç büyük loncayı daha saflarına katacak, çok sayıda kalenin sahibi olarak sarsılmaz bir hükümranlık kuracaktı. Böylece imparatorluk senatosunda yedi koltuğa sahip olacak, Kutsal Yargı, Kutsal İmparatorluk ve Savaş Delisi İttifakına imparatorluğun gücüyle baskı uygulayacaktı. Kutsal Yargı, Kutsal İmparatorluk ve Savaş Delisi İttifakı, ondan kaçınır hale geleceklerdi. Böyle bir şeyin yaşanması durumunda, Nie Yan’ın hiçbir günü huzur içerisinde geçmeyecekti.

 

Bu olası senaryoyu bozmak için, sürekli olarak gölgelerde kalamazdı. Bir noktada öne çıkması gerekecekti. Ne kadar yetenekli olursa olsun, tek başına bu yolda yürüyemezdi. Seviye kasmakta zorlanacak, kaliteli ekipmanlar bulamayacak ve Cao Xu’nun milyonlarca oyuncudan oluşan gücüne karşı koyamayacaktı.

 

Gelecek olayları düşünürken Nie Yan dalıp gitmişti. Gelişimini garanti altına alacak bazı eşyalar elde etmiş olsa da, amaçlarına ulaşması için bu eşyalar yeterli değildi. Hızını artırması gerekiyordu!

 

Manam bitmeyebilir ama bunlar Seviye 30 yaratıklar! Benden çok daha hızlılar. Aggroyu çektiğim anda ölürüm.

 

Nie Yan çantasından bir torba Duman Tozu çıkardı. “Merak etme, o kadar tozu boşuna almadık.

 

O ne işe yarayacak?” Tang Yao, eşyanın tanımını okumuştu. Buna rağmen pek bir şey anlamamıştı.

 

Duman Tozu: 30 metre yarıçapındaki alan içerisindeki her şey yoğun bir dumanla kaplanarak, hem düşmanların, hem de dostların Görüşlerini 15 azaltır. Seviye 50 altındaki varlıklarda etkilidir. Süre: 2 saat.

 

Birazdan göreceksin.

 

Duman Tozu yalnızca düşmanları etkileyip, dostlara etki etmese, o zaman kullanışlı olacağını söylerdim. Ama durum böyle değil. Yani hiçbir işe yaramayacak değil mi? Tanımı yanlış okumadığına emin misin? PvPde de işe yaramaz! 15 Görüş kaybetmek ne değiştirir? Yaratıklar üzerinde işe yarıyor mu?” Gün ışığı varken, oyunun şu anki halinde ortalama oyuncular 50-60 Görüşe sahiplerdi. Bir yeraltı zindanı ve mağara gibi gün ışığı olmayan yerlerde, Görüş %90 kadar azalıyordu. Bu gibi yerlerde Duman Tozu işe yarayabilirdi.

 

Yaratıkları niye etkilemesin? Onların da statüleri yok mu? Herkes oyuna 30 Görüşle başlıyor. Sezgiyi artırınca Görüş 60 civarlarına çıkıyor. Benim 57 Görüşüm var mesela. Her yaratığın bir zayıf noktası var. Pullu Kurbağalarınki de düşük Görüşleri. 40 Görüş, yanlarına 40 metre yaklaşmadığın sürece seni göremeyecekleri anlamına geliyor. Senin saldırılarının o kadar menzili olmadığını bildiğimden, Duman Tozu aldırdım. Görüşlerini 25’e düşürürsek, onlar bizi görmeden saldırı yapabiliriz. Büyü yaparken mesafeni koruduğun sürece, seni yakalamalarına imkan yok.

 

Ciddi olamazsın!” Tang Yao afalladı. Bu kadar basit bir açıklama beklemiyordu. Buna rağmen Nie Yan’ın sözleri sade ve mantıklıydı. Belki de kardeşimin çılgın fikri işe yarar.

 

Pekala, hazırlan bakalım. Ormanın derinlerine giriyoruz.

 

Bir saniye! Neden? Niye daha da derine giriyoruz? Burada avlansak olmaz mı?

 

Sıradan Pullu Kurbağalara Duman Tozu harcar mıyım sandın? Derinlere girip Alt Elit ve Elitleri avlayacağız.” İki dağı birden kaplayan bu geniş orman bölgesinde, Nie Yan’ın bildiği üç yer vardı. Aslan Kral Gato gibi, günde bir yeniden doğan yaratıkların olduğu bu yerlerde, Alt Elitler en az normal yaratıklar kadar fazlaydı.

 

Tang Yao kendini topladı. Ona göre Seviye 30 sıradan mobları öldürmek bile zor olacaktı. Ama Nie Yan gelmiş, sıradan yaratıkları değil Elitleri öldüreceklerini söylüyordu. Şaka mıydı bu? Nie Yan aklını mı kaçırmıştı? Seviye 30 Elitlerin, muazzam miktarlarda canları oluyordu. Sabaha kadar saldırsalar, bu muazzam miktarı eritebilecekler miydi?

 

Ayakta uyuma, gidiyoruz.

 

İkili ormanın derinlerine doğru ilerlemeye başladı. Yol boyunca gördükleri Pullu Kurbağalarla temastan kaçınıyorlardı.

...

 

Muzaffer Dönüşün bütün elit üyeleri, lonca karargahında toplanmışlardı. Lonca kurulduğu zaman, karargahı oyun tarafından otomatik olarak veriliyordu. İçerisinde bulundukları toplantı salonu, birkaç yüz kişiyi kaldırabilecek kadar genişti.

 

Lonca lideri Gök Kıran, kırklarında, yapılı ve esmer tenli bir adamdı. Görünüşü ve oyun içerisindeki fena eğilimleri, çoğu oyuncunun kalbine korku salıyordu. Gök Kıran, Cao Xu’nun gerçek hayatta iş ortağı olmasının yanında yeraltında tanınan bir figürdü. Cao Xu’nun servetinin büyümesinde, onun suç dünyasındaki tanınırlığının büyük etkisi olmuştu. Aynı şekilde Cao Xu’nun desteği olmasaydı, o da bu kadar tanındık biri haline gelemeyecekti. Emri altında, aralarında çok sayıda suçlunun da bulunduğu 50.000 adamı vardı. Sağda solda dolaşan söylentilere kulak verip İnanç’a başlamıştı. İnanç ekonomisinden yararlanarak, eski suç kayıtlarından kurtulmaya çalışacaktı. Loncanın başında o olduğu sürece, Muzaffer Dönüşün büyümesi kaçınılmazdı!

 

Şu anda Gök Kıran, öfkeli bir aslandı. Diğer elit üyeler çıt çıkaramıyorlardı. Lonca liderlerini uzun zamandır bu denli kızgın görmemişlerdi.

 

Siz üçünüz yüzünden, zindan programımız en azından bir gün ertelenmek zorunda kaldı! Mandalina, orada neler olduğunu anlat! Tek bir Hırsız, üçünüzü birden nasıl öldürdü!? İşe yaramaz aptallar! Son zamanlarda karşınıza çıkan olmayınca fazla mı rahat ettiniz? Bu yüzden mi her şeyi berbat etmeye karar verdiniz?

 

Mandalina ve diğer ikisinin ağzını bıçak açmıyordu. Ancak, yaşananları kuzu kuzu anlatmak zorundaydılar.

 

Ne olduğunu ben de anlamadım. Savaşırken hançerlerimiz çarpışmıştı. Sonra ne olduysa sersemledim.” Gece Gölgesi ilk konuşan oldu. Nie Yan’la savaşları kısa sürmüştü. Nie Yan’ın hızından ötürü ne olduğunu anlayamamıştı.

 

Üçü sırayla yaşadıklarını anlattıktan sonra, Gök Kıran sessizliğe büründü.

 

Üçünüz çıkabilirsiniz. Medusa’nın İni’ne gidip, kaybettiğiniz ekipmanları tekrar düşürün. Yarın Puslu Orman’a gidiyoruz.” Gök Kıran sakince konuşmuştu. Aklından ne geçtiğini kimseye belli etmiyordu.

 

İşledikleri bir suç affedilmişçesine sevinen Mandalina, Gece Gölgesi ve Gizli Kılıç, müsaade isteyip toplantı salonundan çıktılar.

 

Bu, aynı olayın ikinci yaşanışıydı. Kızıl Alev’in kişiliğinden ötürü ilkine tesadüf diyebilirdi. Lakin, aynı oyuncu, yine tek başına loncasından üç kişiyi daha öldürmüştü. Hem de üç elit takım üyesini. Bu durumda Nirvana Alevi denen oyuncu sıradan biri olamazdı. Olağanüstü yeteneklere sahip usta bir Hırsız… Gök Kıran’ın merakı uyanmıştı.

...

 

İkili ormanın derinlerine ilerlerken, Nie Yan’a bir çağrı isteği geldi. Arayanın ismine baktığında, Muzaffer Dönüş lonca lideri Gök Kıran’ın ismini gördü!

 

Gök Kıran kesinlikle muhabbet etmek için aramamıştı. Nie Yan yine de çağrıyı kabul etti. Muzaffer Dönüş ile Cao Xu’nun bağlantısı, şu an için gün yüzüne çıkmamıştı. Ancak eninde sonunda düşmanlarıyla karşılaşması gerekecekti. Öyleyse neden şimdi karşılaşmasın?

 

Nirvana Alevi değil mi?

 

Evet, doğru kişi.

 

Şu ana kadar dört adamımı öldürdün: Kızıl Alevler, Gece Gölgesi, Mandalina ve Gizli Kılıç. Şimdi sana iki seçenek sunuyorum. Birincisi, loncama katılabilirsin. Daha önce yaşananları unutacağımdan şüphen olmasın. İkincisi ise, bu seçeneğin ne olduğunu sen de biliyorsundur. Muzaffer Dönüş, düşmanlarının yakasını asla bırakmaz. Ben meşgul bir adamım. Sana üç dakika düşünme süresi veriyorum.Gök Kıran’ın konuşmasından her zamanki kibri belli oluyordu.

 

İlk seçenek mümkün görünmediğine göre, sanırım ikincisini seçeceğim. Ateş olsan cürmüm kadar yer yakarsın.Nie Yan kaba bir üslupla cevapladı. Önceki hayatında Muzaffer Dönüşle yaşadıklarının yanında, burada söylediği birkaç cümlenin esamesi okunmazdı. Muzaffer Dönüşten zerre kadar korkmuyordu. Önceki yaşamında da korkmamıştı!

 

Böylesi ikimiz için de daha kolay oldu. Açık sözlülüğünü takdir ediyorum.

 

Tang Yao, Nie Yan’ın ifadesindeki değişimi fark etmişti. “Hayırdır? Bir şey mi oldu?

 

Önemli bir şey değil.

 

Hey, Tang Yao. Kendi loncamızı kurmayı düşünmüş müydün?

 

Ne? Lonca mı kuracağız?” Tang Yao şaşırdı. Bu ani soruyu beklemiyordu.

 

Aynen. Öyle bir lonca kurmalıyız ki, Muzaffer Dönüş ve Parlak Kutsal Alevin toplamından daha güçlü olsun!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44355 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr