Bölüm 110: Canlı Pazar

avatar
5275 45

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 110: Canlı Pazar


 

Nie Yan dikkatle etrafını inceledi. Detay atlamak istemiyordu. Son derece dikkatli hareket ediyordu. Çıt çıkaracak olsa derinlerde dinlenen Ateş Elementalini rahatsız edeceğinden korkuyordu.

 

Sonunda gizli bir yarığa ulaştı. Orada, volkandan çıkan dumanla görüşü kısıtlanmıştı. Buna rağmen bir sütunun arkasına sıkıştırılmış olan sandık gözüne ilişti.

 

Sandık ahşaptan yapılmaydı. Asırlar boyu süren aşınma sonucu yer yer deliklerle kaplıydı. Gerçi bu sert atmosferde tamamen parçalanmamış olması bile etkileyici sayılabilirdi. Oldukça sade olan yüzeyi, gümüş ve altın sandıklarda olan özenli işlemelerden yoksundu. Dikkate şayan tek şey, üzerine işlenen ateşe karşı bağışıklık sağlayan yazılardı.

 

Kadim yazılar özensiz görünse de, bu yazılar olmasa sandık bütünlüğünü bu zamanlara kadar koruyamaz ve yok olurdu.

 

Tahminim doğruysa eğer bu olmalı! Nie Yan eğilip sandığı açtı. İçini eliyle yoklarken bir yüzüğü çekip çıkardı.

 

Palet Yüzüğü: Tanımlanmadı

 

Palet Yüzüğü! İpek Eğirici Yüzüğün yanında kullanıldığında zirveye ulaşmak isteyen oyuncuların önemli silahlarından olurdu.

 

Üstün Sezi ile Palet Yüzüğünün özelliklerini belirledi.

 

Palet Yüzüğü (Bronz): Eşsiz Aksesuar

Koşul: Seviye 0

Özellikler: Kullanıcının on dakika boyunca duvar ve benzeri yüzeylere yapışmasını sağlar. (Bekleme Süresi: 1 saat)

Ağırlık: 0.025 kg

Kısıtlama: Bütün taraflar kullanabilir.

 

Palet Yüzüğü de İpek Eğirici Yüzük gibi, oyuncunun bazı engelleri aşmasını sağlayan eşsiz bir aksesuardı. Neden hayatını tehlikeye atıp önce Seviye 30 bölgeden, ardından da Gaya Gözlemcisinin yuvasından geçmiş ve buralara kadar gelmişti?

 

İşte bu yüzük yüzünden!

 

Artık her iki yüzüğe de sahip olduğuna göre onu durdurabilecek bir engel kalmamıştı.

 

Bunun hayaliyle Palet Yüzüğünü taktı.

 

Arzuladığı eşyayı ele geçirdikten sonra biraz düşündü. Dönüş Parşömeni kullanarak buradan dışarı ışınlanabilirdi. Ancak Ateş Elementalini uyandırmak, isteyeceği son şeydi. Ve parşömen etkinleştirilirken ortaya çıkacak enerji Ateş Elementalini uyandırmaya yeterdi.

 

Yavaşça geri dönerken derinlerden gelen horlama seslerini duyabiliyordu. Elemental nefes verirken aynı zamanda bir sıcak hava dalgasını da mağaraya gönderiyordu.

 

Nie Yan ses çıkarmadan mağaranın girişine vardı. Palet Yüzüğünü etkinleştirdiği anda elinden doğan garip bir çekim kuvveti hissetti. Ellerini kaya yüzeye yapıştırdı ve uçurumdan aşağı inmeye başladı.

 

Uzaktan bakıldığında kaya yüzeye tutunmuş olan bir örümceği andırıyordu. En azından yürüyormuş kadar rahat hareket ediyordu.

 

Dik yamaçlar, en ufak hatada ölüme yol açacak uçurum onun için sorun değildi.

 

İnerken durmak için uygun bir yer ararken üzerinde durabileceği bir çıkıntıya denk geldi. Burada Dönüş Parşömeni kullanabilirdi.

 

Hmm… Zemin Seviye 20 bölgesine benziyor. Çok sayıda Lider sınıf yaratık var. Nie Yan önce altındaki vadiye, ardından çantasındaki Yıldırım Alevi Parşömenine baktı. O sırada beynin bir ışık yandı.

 

Mevcut seviyesi ve ekipmanlarıyla Seviye 20 bir yaratıkla başa çıkması neredeyse imkansızdı. Ancak elinde Yıldırım Alevi parşömeni varken bu durum değişebilirdi.

 

Bu öyle bir parşömendi ki Seviye 20 ve üzeri yaratıkları öldürebilecek güce sahipti!

 

Maalesef Nie Yan’ın parşömeni kullanmak için yeteri kadar Zekası yoktu. Lakin pazardan alacağı birkaç parça ekipmanla bu sorunun üstesinden gelebilirdi! Bu düşüncelerle Dönüş Parşömenini etkinleştirdi. Parşömenden yayılan ışık sonrası altında ışınlanma çemberi oluştu.

 

Yirmi saniye sonra, çember göz alıcı bir ışık yayarak Nie Yan’ı Kalor’a ışınladı.

 

Transfer bölgesinden çıkıp, Kalor’un ana caddesine girdi. Her tarafta Siyah Fenol almaya çalışan oyuncular vardı. Şişesine 25 bakır ödediklerinden kimsenin satmaya gönlü olmuyordu. Siyah Fenol şu anda pazarın en sıcak ürünüydü. Bütün loncalar birkaç şişe bile olsa almaya çalışıyorlardı. O yüzden hiç kimse sokaklardaki aracılara satış yapmıyordu.

 

26 bakır! 30 bakır!

 

32 bakır!

 

Loncalar Siyah Fenole daha yüksek teklifler vererek, diğer loncaların önüne geçmeye çalışıyorlardı. Buna rağmen hiçbiri, alacak Siyah Fenol bulamıyordu.

 

Bazı loncalar oyuncularını müzayede evine göndererek gün boyu Siyah Fenol takibi yapmakla görevlendirmişlerdi. Arada bir Simyacılar ürettikleri Siyah Fenolü piyasaya sürüyor, loncalar arasında çılgın bir satın alma yarışı başlatıyordu. Bir şişenin şu ana kadar ulaştığı en yüksek fiyat 50 bakırdı.

 

Bu hayatında Siyah Fenol kıtlığı çok daha erken başlamıştı. Mücadele daha sert, daha korkutucutdu. Loncaların çoğunluğu bu sorunla başa çıkma konusunda çaresizlerdi.

 

Siyah Fenol fiyatları böylesine yükselmişken Sosil Vadisi’nden elde edecekleri kar da azalıyordu. Buna rağmen zindana girmeleri şarttı. İnanç resmi web sayfasında Sosil Vadisi’nden düşebilecek ekipmanlar ve düşme oranları açıklanmıştı. Takımlarının gelişimi için Kurtadamlardan düşen Savaşçı ekipmanlarını ele geçirmeleri elzemdi. Zindandaki yaratıklardan kazandıkları tecrübe puanı da yüksekti. Tek problem zindanın zorluğuydu. Onlarca kez farklı takımlarca denenmesine rağmen, zindanı temizlemeye yaklaşan olmamıştı. Bu gidişle kullandıkları Siyah Fenolün sayısını artırmaları gerekecekti.

 

Belki de ciddi sorunlarla karşılaşmadan zindanı temizleyebilecek tek lonca Kutsal İmparatorluk’tu. Nie Yan’ın sağladığı Siyah Fenoller sayesinde tehlikeye düşmemelerini sağlayacak kadar Siyah Fenolleri olmuştu.

 

Siyah Fenol kıtlığı pazarı etkilemiş, kısacık zamanda fiyatlar tavan yapmıştı. Bu yükseliş Nie Yan’ın beklentilerinin üzerindeydi. Bazı oyuncuların ellerinde stokları olduğunu düşünüyordu. Loncalar da üyelerini malzeme toplamaya göndermiş olmalıydılar. Ancak birkaç saat içerisinde, kıtlık yeni başlamışken fiyatlar tahminlerinin çok ötesine geçmişti.

 

Bununla beraber fiyatların daha fazla yükselmesi mümkün görünmüyordu. Bu noktadan sonra loncalar zarar etmeye başlayacaklardı. Doğal olarak bu durum işlerine gelmezdi.

 

Anlaşılan piyasaya girme zamanım geldi!

 

İlk olarak on şişe Siyah Fenolü müzayede evinde satışa çıkardı. Çıkardığı anda da teklifler birbiri ardına yağmaya başladı. 50 bakır civarlarına gelindiğinde ise teklifler durmuştu. On şişeden elde ettiği gelir hiç fena sayılmazdı. Bunun üzerine on şişe daha satışa çıkardı. Bütün şişeler satılana kadar kıyasıya bir mücadele yaşandı.

 

Küçük gruplar halinde Siyah Fenol satmayı sürdürüyordu. Uzunca bir süre bu şekilde satış yaptı.

 

Pazarda Siyah Fenolün ortaya çıktığı haberi çok geçmeden lonca liderlerinin kulaklarına ulaşmıştı. Şu an herkes müzayede evine akın ediyordu.

 

Nie Yan, müzayede evinin ana salonunda gezinip en arka sırada oturacak bir yer buldu. Buradan bütün salonu görebiliyordu. Çeşitli loncaların üst makamlarından birçok tanıdık yüz vardı. Anlaşılan o ki Siyah Fenol kıtlığı loncaların başını ağrıtıyordu.

 

Nie Yan’a fazla uzak olmayan bir yerde iki kişi bu konu hakkında konuşuyordu.

 

Şu anda bütün oyun Siyah Fenole odaklanmış durumda. Sence bu kadar fazla Siyah Fenol kimin elinde bulunabilir? Onlu gruplar halinde durmadan satış yapıyor. Bir grup bittiğinde hemen diğer grubu satışa çıkarıyor. Muhtemelen elindeki stoğu toplu olarak piyasaya sürmeyecek. Hakikaten uyanıkmış. Hepsini aynı anda satmak fazla para getirmez. Yavaş yavaş satarsa büyük loncalar arasında yarışma başlayacağından fiyat da artar.

 

Şişe fiyatı 50 bakır loncaların verebilecekleri en yüksek teklif. Satan kişi deli gibi para kazanıyor. Siyah Fenolü satarken adını gizlemeseydi kim olduğunu görürdük. Şimdi öğrenme şansımız yok.

 

Nie Yan bu konuşmayı duyduğunda gülümsedi. Vakit, vurgun yapma vaktiydi!

 

Elinde çok fazla Siyah Fenol vardı. Bunları hızlıca piyasaya sürmeyip loncaların kendi Siyah Fenollerini üretmelerine izin verirse elindekiler boşa gidecekti.

 

Nie Yan müzayede evinde bu şekilde iş yapmaya devam etti. Şu anda yaratık öldürüp seviye kasmakla ilgilenmiyordu. Zihnini kazandığı para ile rahatlatmak daha önemliydi.

 

Pazardaki talep yüksek olunca elindeki stok kolaylıkla satılıyordu. Yeterince Siyah Fenol satın alan loncalar Sosil Vadisi maceralarına devam ediyorlardı. Yeterince alamayanlar ise bu durum karşısında üzerlerinde baskı hissediyorlardı. Hal böyle olunca zararına da olsa Siyah Fenol alıp zindana girmeleri şart olmuştu.

 

Satışlar küçük gruplar halinde gerçekleşiyordu. Loncaların bünyelerinde Siyah Fenol üretecek Simyacıları olmadığından satışa sunulan her gruba son satılacak grup gibi davranıyorlardı. Bu yüzden satın alma zorunlulukları doğuyordu. Yüksek talep sebebiyle Siyah Fenolün fiyatı hala düşmüyordu.

 

Siyah Fenol ihtiyacı, Nie Yan’ın cebine dört bir yandan para akmasını sağlıyor, servetini zaman geçtikçe büyütüyordu.

 

Beş yüz şişeden fazla satış yaptıktan sonra durup kazancını hesapladı. Yalnızca Siyah Fenolden 2.5 altın civarı bir para kazanmıştı. Üretim malzemelerinden, Parıltı Tozundan, Koyun Dönüşüm ve Ağ parşömenlerinden elde ettiği kazancı da ekleyince toplamda 16 altını olmuştu. Önündeki bir hafta boyunca loncaların Sosil Vadisi’nden elde ettikleri kazanç, Nie Yan’ın ceplerini dolduracaktı. Oyunun erken aşamalarında elinde bulundurduğu para, Nie Yan’ı oyunun Karun’u yapıyordu. Üstelik elinde hala üç yüz şişe Siyah Fenol, iki yüzden fazla Siyah Fenol Tarifi ve inanılmaz miktarda üretim malzemesi vardı. Asıl parayı kıracağı şey tariflerdi. Tek bir tarifin satış fiyatı 20 gümüşün üzerindeydi. Ve hala artmaya devam ediyordu. O yüzden tarifleri satması için henüz erkendi. Siyah Fenolleri ve üretim malzemelerini bitirdikten sonra tariflerin satışına geçebilirdi.

 

Cebindeki 16 altın ile büyük bir zenginliğe sahipti. Büyük loncaların bile 3-4 altından fazla parası yoktu. Yeni oyuncuların paraya ihtiyaçları vardı. Kendileri için harcayacak parası olmayan oyuncular, lonca hazinelerine bağış da yapamazlardı. Zaten çoğu yeni üye olan bu oyuncular, loncalarına karşı herhangi bir bağlılık hissetmiyorlardı. Hal böyle olunca lonca liderleri, lonca için bir gelir kapısı bulmakta güçlük çekiyorlardı. Önceki oyunlardan beri loncadan olan sadık üyelerinden lonca fonu oluşturmalarını isteyebilirlerdi. Lakin onlara fazla yüklenirlerse sadakatlerini kaybetme ihtimalleri vardı. Bu da loncanın gelişimini olumsuz yönde etkilerdi.

 

Eline para geçen Nie Yan, parayı çantasında bekletecek değildi. Sermayesini kullanarak daha fazla para kazanabilirdi! Paranın en mantıklı kullanım şekli buydu! Bu düşünceler zihninde dolaşırken, oyun içinde mülk ve arazi satın alabileceği aklına geldi.

 

Şu anda oyunun sahibi olan şirket, Kalor’da arazi satışlarına başlamıştı. Şehrin kenar mahalleleri yıkılarak, oyuncuların kendi dükkanlarını açmaları için yer ayarlanıyordu. Ana caddeler üzerlerindeki düzgün konumların tamamı şu anda satıştaydı. Ancak Baş İdareci Telus, yani satışları idare eden kişi henüz hiçbir satın alma talebi almamıştı. Dükkanı tabiri caizse sinek avlıyordu. Bunun sebebi de satılan arazilerin fiyatlarının en azından 1 altın olmasıydı. Nispeten güzel konumların fiyatları ise onlarca altını buluyordu. Büyük loncalar bu miktarları ödeyerek arazi satın almaya sıcak bakmıyorlardı.

 

Birkaç altına satılan ucuz yerler, oyuncuların pek uğramadığı tenha konumlarda olduklarından kimse buraları satın almak istemiyordu. Pahalı yerlere de paraları yetmiyordu. Dolayısıyla parası bol oyuncular bile arazi satın alma işini ileri bir tarihe ertelemişlerdi.

 

Gerçi çok geçmeden büyük loncaların arazi satın almaya yetecek kadar paraları olacaktı. Oyun içi ekonomi iyice canlanacak ve arazi satın almaya çalışanlar birbirleriyle yarışır hale geleceklerdi. O günler fazla uzakta değildi.

 

Loncalar şu anda genişlemek için finansman arıyorlardı.

 

Arazi satın alındığında, isteyen kendisi kullanabildiği gibi, belirli bir ücret karşılığı başkalarına da kiralayabilirdi. Yani seçenekler genişti.

 

Cepleri para dolu olan Nie Yan, ihtiyaçlarını rahatça karşılayabilmek için kendisine birkaç altın ayırdı. Geri kalan parasıyla arazi satın aldığında, kendi adına bir arazisi olacağı gibi ileride değeri de katlanacağından büyük kar elde etmiş olacaktı. Daha ne isteyebilirdi ki?

 

Sanal gayrimenkul, gerçek hayattaki gayrimenkul ile aynıydı. İkisinin de değeri yüksekti!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr