Bölüm 105: Nefret ve İntikam Arzusu

avatar
5151 48

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 105: Nefret ve İntikam Arzusu


 

Çocuk evde değil herhalde.” Çatallı bir ses kapıyı aşıp Nie Yan’ın kulaklarına ulaştı.

 

Nie Yan bu sesi duyduğu anda kaşları çatıldı, içindeki öfke kazanı kaynamaya başladı. Sesin sahibi büyük dayısıydı. İliklerine kadar nefret ettiği biriydi. Ailesi akrabalardan borç aldıkları zaman en az vereni oydu. Sonrasında babası işini kurup da başarılı biri olduğunda gelip zamanında para vermelerini sebep göstererek şirketin hisselerini bölen de oydu. Babasının şirketi bu şekilde akrabaların ortak şirketine dönüşmüştü. Şirketin parasını har vurup harman savurmuşlar, karşılığında şirketin hiçbir işini görmemişlerdi. Allahtan Nie Yan’ın babası hızlı davranıp durumun daha kötüye gitmesine mani olmuştu. Ama iş İnanç içine genişlemeye geldiğinde ortaya bir sorun çıkmıştı. Normalde babası şirketin %30 hissesini satıp diğer şirketlere karşı önlem olarak kullanmayı düşünüyordu. Ancak akrabaları Cao Xu ile işbirliği yapıp babasını arkadan vurmuşlar ve şirketin kontrolünü kaybetmesine sebep olmuşlardı. Sonuç olarak babası depresyona girmiş ve işten elini çekmek zorunda kalmıştı.

 

Nie Yan geçmişe döndükten sonra Cao Xu’dan hala nefret ediyordu ama öncesine göre bu nefret biraz sönmüştü. Bu dünyada güçlü her zaman zayıfı yerdi. Ailesinin kendisini koruyacak gücü olmadığından Cao Xu bir şey yapmamış olsa dahi bir başkası çıkıp şirketi çökertmeye çalışacaktı. Bu yüzden Nie Yan’ın asıl nefret ettiği kişiler babasını arkadan vuran akrabalarıydı.

 

Yakınlarının ihanetine uğramak… Babasını depresyona sokan şey işte buydu.

 

Kapı daha da sert çalındı. Çalan kişinin ne kadar sinirli olduğu belli oluyordu.

 

Nie Yan gidip kapıyı açtı. Karşısında beş tanıdık yüz vardı.

 

Ne hoş bir sürpriz! Akrabalarım gelmişler. Lin Amca, sen de mi?” Nie Yan akrabalarını teker teker süzdü. İfadesi gittikçe onları alaya aldığını hissettirmeye başlıyordu. En arkadaki orta yaşlı adam gruptan bağımsız olarak değerlendirilebilirdi. Nie Yan ona büyük saygı duyuyordu. Akrabalarının neden geldiğini aşağı yukarı tahmin etmişti. Ailesi çok sayıda tanıdıktan yüklü miktarda borç almıştı. Bu dört kişinin kapıyı çalması şaşılacak bir durum değildi. Paralarını geri almaya geleceklerini bekliyordu zaten. Fakat Lin Amcanın da gelmesi onu şaşırtmıştı.

 

Lin Ya, babasının ordudan arkadaşıydı. Ailesi zor durumdayken her zaman onlara destek veren sadık bir dosttu. Babasına ihanet eden grup içerisinde değildi. Hafızasına göre Lin Amca fazla konuşmayan, arkadaşlığa kıymet veren biriydi. Hatta ordudayken babasını korumak için kurşun yemişliği bile olmuştu. Ailesi Lin Amcaya çok şey borçluydu.

 

Bir süre sonra Lin Amcanın, ailesine tamı tamına 160.000 dolar borç vererek kendisini zor duruma soktuğunu hatırladı.

 

Nie Yan, babasının nasıl bir sözle akrabalarını borç vermeye ikna ettiğini bilmiyordu. Akrabalarını tanımasa yardımcı olmak için borç verdiklerini düşünebilirdi. Bu işe bir kumar gibi bakmış da olabilirlerdi. Sonuçta babası işinde başarılı olsa onlar da yüklü miktarda para kazanacaklardı. Ancak babası başarısız olsa hiçbir şey kazanamayacaklardı.

 

Nie Yan’ın bakışları ona dönünce Lin Amca gözlerini kaçırdı. Ardından özür diler gibi Nie Yan’a baktı. “Küçük Yan, kendi isteğimle gelmedim.

 

Nie Yan köfteyi çakmıştı. Lin Amcanın verdiği 160.000 dolarlık borç yüzünden kendi ailesi zor zamanlar yaşıyor olmalıydı. Büyük ihtimalle büyük dayısı ve diğer akrabaları onu da yanlarında gelmeye zorlamışlardı. Ancak Nie Yan kesinlikle onu suçlamıyordu.

 

Büyük dayısı ve diğer akrabaları, kapı açıldıktan sonra rahatlamışlardı.

 

Akrabalarım, kaçtığımı düşünmediniz herhalde, değil mi?

 

Kim bilir? Ailen bizden yüklü miktarda borç aldı. Sen kaçmış olsaydın paramızı kimden isteyecektik?” Büyük dayısının eşi pek nazik olmayan bir cümleyle cevap verdi. Cırtlak sesi zaten insanların kulaklarına acı çektiriyordu. Şimdi daha da çekilmez bir tonla konuşmuştu.

 

Akrabalar destursuz içeri daldırlar.

 

İsteseydim uzun zaman önce kaçardım.

 

Velet! Bizimle ne biçim konuşuyorsun sen? Zamanımızı boşa harcayacağına çabuk aileni ara!” Büyük dayısı Luo Ming, grubun büyüğü olarak ileri atıldı. Kibri kelimelerinden okunabilirdi.

 

Ailem şu anda meşgul. Sizinle konuşmaya ayıracak zamanları yok. Başka bir konu yoksa gidebilirsiniz.” dedi ve Lin Amcaya döndü. “Lin Amca, ailemin senden aldığı borcu en kısa zamanda ödeyeceğim. Ailenin zor zamanlar geçirdiğini biliyorum. Sana ve ailene yük olduğumuz için özür dilerim.

 

Lin Amca ‘olur mu öyle şey’ dercesine başını salladı. “Merak etme. Durumumuz iyi değil ama kötü de değil. Paramız olmasa bile İhtiyar Liu’dan biraz borç alabilirim. Baban benim can dostum olur. Borcunu ödemeyecek olsa bile oğlunun peşine düşecek değilim.

 

Lin Amcanın sözleri Nie Yan’ı duygulandırmıştı. Aile her şeyden önce gelir sözü her zaman doğru olmuyordu.

 

Lin Amca ve akrabaları arasındaki fark gün ve gece gibiydi.

 

Ailemin borçlu olduğu para kuruşu kuruşuna ödenecek. Üzerinden kaç gün geçti ki paranızı alıp kaçmışız gibi davranıyorsunuz?

 

Sen ne ara böyle küstah biri oldun? Hemen aileni ara!” Luo Ming elini kaldırdı. Nie Yan ne zaman kendisine saygısızlık ediyormuş gibi olsa hemen onu azarlar veya döverdi. Küçükken Nie Yan ondan çok korkardı. Ancak artık eskisi gibi azarlanacak değildi.

 

Nie Yan elini kaldırıp dayısının kolunu yakaladı. Dayısının tokadı havada kalmıştı. Dayısına soğuk gözlerle baktı. “Dediğim gibi, ailemin sizle uğraşacak vakti yok. Burada hoş karşılanmıyorsunuz. Evimi terk edin.

 

Çocuk! Sana konuşabilirsin diyen oldu mu?” Luo Ming büyüklüğünün avantajıyla eskiden olduğu gibi Nie Yan’ı azarlamaya çalışıyordu. Ancak kolunu geri çekmeyi denediğinde yeğeninin pençesinin kolunu bırakmadığını fark etti. Ne kadar uğraşsa da kolunu kurtaramadı. Yeğeni ne ara bu kadar güçlenmişti?

 

Şaşkınlığı biraz geçtiğinde yeğeninin hatırladığından daha uzun ve yapılı olduğunu gördü. Nie Yan şu anda yaklaşık 1.80 boyundaydı. O eski narin ve cılız çocuktan eser kalmamıştı.

 

Nie Yan’ın pençesi daha da sıkılaştığında yüzünün rengi değişti. Acı içinde olmasına rağmen bir çocuğun karşısında geri adım atmaya niyeti yoktu.

 

Luo Ming’in karısı, kocasının durumunu görünce cırtlak sesiyle Nie Yan’a çıkıştı. “Kocacığım, sorun nedir? Nie Yan, hemen bırak onu! O senin en büyük dayın seni saygısız çocuk!

 

Nie Yan yengesini görmezden geldi. Gözleriyle diğer akrabalarını süzdükten sonra dayısını bıraktı. “Ailemin size söz verdiği faiz ne kadar?

 

Dayısı rahat bir nefes aldıktan sonra acı içindeki kolunu ovuşturdu.

 

Yengesi tavuğa benzeyen çirkin yüz ifadesiyle yanıtladı. “Aylık %10!

 

Aylık %10… Başka bir deyişle ailesinin aldığı borcun %10 kadarı her ay borcun üzerine ekleniyordu. Üstelik bu birleşik faiz olduğundan her ayın borcu, faizden gelen parayla toplandıktan sonra sonraki ayın faiz oranıyla yeni faiz miktarı hesaplanıyordu. Yani ödemeleri gereken para, faiz oranı aynı olsa da miktar olarak her ay artıyordu. Akrabaları tefecilerden farksızlardı.

 

Para meselesi açıldığında akrabalarının ifadeleri değişmişti.

 

İhtiyar Liu ve ben, babana faize gerek olmadığını söylemiştik.” Lin Amca konuştuğu sırada bakışları Luo Ming’in koluna kaydı. Nie Yan’ın kavradığı bölge morarmıştı. Morarma fazla değildi aslında. Ama Luo Ming’in gücünü bildiğinden dolayı şaşırmıştı. Luo Ming, dövüş sanatçısı olmadığı halde sürekli olarak vücudunu geliştirdiğinden normal insanlara göre çok daha güçlüydü. Fakat daha çocuk olan Nie Yan, Luo Ming’in elini kolunu bağlamıştı. Bunu yapmaya her önüne gelenin gücü yetmezdi!

 

Lin Amca, paran yakında elinde olur. İçini ferah tut. Akrabalarıma gelince, paranızı kuruşu kuruşuna alacaksınız. Ailem geri ödeyemezse bile ben ödeyeceğim.” Lin Amcadan sonra akrabalarına döndüğünde gözlerindeki sıcaklık da kaybolmuştu.

 

Babasının önceki hayatındaki sonla karşılaşmasına izin vermeyecekti. Aynı şekilde akrabalarının babasının işine pis ellerini uzatmalarına da göz yummayacaktı. Akrabalarının, ömürlerinin sonlarına kadar pişmanlık içinde yaşamalarını sağlayacaktı. Ellerindeki bütün imkanları alarak, içine düşecekleri cehennemden kaçmalarına mani olacaktı. Ancak bu şekilde babasının yoluna çıkmalarına engel olabilirdi.

 

Nie Yan intikamını alacaktı. Kendi çektiği acıları onların da çekmelerini sağlayacaktı. Önceki hayatının son yıllarında düştüğü cehenneme onları da düşürecekti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr