Bölüm 71: Elemental Dehliz Büyüsü

avatar
5406 42

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 71: Elemental Dehliz Büyüsü


 

 

−20… −20… −20…

 

Bu ne güçlü bir zehir böyle!

 

Nie Yan, Yılan Kertenkele ile kafa kafaya çarpışmayı göze alamazdı. Yuvarlanıp kertenkelenin başının yanından geçerek zehir bulutundan kurtuldu ve kertenkelenin yanına geçmiş oldu. Kertenkeleye o kadar yakındı ki bedenini saran kül karası pulları tek tek sayabilirdi.

 

Yılan Kertenkele kalın ve güçlü kuyruğunu Nie Yan’a savurarak saldırdı.

 

Kuyruğun öyle muazzam bir hızı vardı. Sanki kuyruk değil de kırbaçtı.

 

Kertenkelenin saldırısına maruz kalsa hiç şüphesiz ölecekti. Hayatta kalacak kadar talihli olsa bile oldukça küçük miktarda canı kalacaktı.

 

Sürat Kaçışı!

 

%30 artışla anlık bir hız patlaması yaşadı. O halde bile kertenkelenin hızına zar zor yetişebiliyordu. Hemen geri çekilerek kıl payıyla saldırıyı atlattı. Sonrasında geniş çalılıklara doğru büyük bir sıçrayış gerçekleştirdi. Hafifçe yere indikten sonra arkasına bakmadan kaçmaya başladı.

 

Yılan Kertenkele koca vücudunu harekete geçirerek zaman kaybetmeden takibe koyuldu.

 

Biri küçük, diğeri büyük, iki siluet bataklıkta hızla ilerliyordu.

 

Nie Yan göz ucuyla arkasına baktığında Yılan Kertenkelenin aralarındaki mesafeyi hızla kapatmakta olduğunu fark etti. Bir Temel Hız Parşömeni etkinleştirip hızını %20 daha artırdı.

 

Hedefi tekrar mesafeyi açmış olmasına rağmen Yılan Kertenkele yılmadan takibini sürdürüyordu. Bunlar, bataklığın başa çıkması en zor yaratıkları olarak bilinirlerdi. Bir kez avlarına gözlerini diktilerse bataklığın sınırlarının dışına çıkmadıkları sürece avlarının peşini asla bırakmazlardı.

 

Nie Yan’ın zihni keşmekeş içerisindeydi. Sürat Kaçışının süresi bittikten sonra hızı büyük ölçüde azalacak ve Yılan Kertenkele yetişecekti.

 

Gözleri fırıl fırıl etrafı tarıyor, bir kaçış unsuru arıyordu. Bu işten sağ kurtulma ihtimalinin çok düşük olduğunun farkında olsa da oturup ölümü bekleyecek hali yoktu.

 

Tam vazgeçmek üzereyken uzaklardaki çayırların arasından bir elektrik parıltısı gördü. Kalbi heyecandan güp güp atmaya başlamıştı. Hiç beklemeden büyünün kaynağına doğru yöneldi.

 

Düşük seviye oyuncular için yasak bölge olan Natlan Bataklığı, usta oyuncuların en sevdiği yerlerdendi. Elbette bu durum seçkin oyunculardan oluşan takımlar için geçerliydi. Pek çoğunun buraya geliş amacı bir ve tekti. Burada düşürebilecekleri belirli bir eşya için geliyorlardı. Diriliş beceri kitabı için!

 

Batak Gözlemcileri 1/10.000 ihtimalle bu kitabı düşürebiliyordu. Düşük ihtimale karşın takımdaki inanılmaz ehemmiyetinden ötürü oyuncular tarafından şiddetle aranıyordu. Öyle ki bu becerinin değeri diğer her şeyden daha yüksekti. Bu beceriye sahip olan bir Rahip, ölen bir takım arkadaşını diriltebilirdi. Böyle kıymetli bir becerinin, zindanlardaki rolü yabana atılacak cinsten değildi. Yeri geldiğinde bütün takımın hayatı bu beceriyle kurtulabilirdi!

 

Diriliş beceri kitabının dışında Yıldırım Hasarı +9 ve Zeka +5 veren Ay Çapkını Asası, Kutsal Kalkan +8 ve Direnç +5 veren Kutsal Rüzgar Tokmağı gibi sağlam ekipmanlar da düşebiliyordu. Bataklıktaki sıradan moblardan Gümüş veya Altın kademe ekipmanlar düşme ihtimali vardı. Lakin Diriliş beceri kitabı gibi bunların düşme ihtimalleri de oldukça düşüktü.

 

Bölgeden düşen ekipmanlar yüksek kalitedeydi. Ayrıca kısa zaman önce bulunan Diriliş beceri kitabı da burada avlanan oyuncuların sayısını artırmıştı. Bu sebepten bataklıkta avlanan usta oyuncuları sayısı azımsanmayacak miktardaydı.

...

 

Bunlar yaşanmadan önce farklı bir yerde…

 

Şeker neden hala dönmedi?” Soruyu soran kişi Kara Ebedi Günah idi. Koyu renkli teni ve vücudunu koruyan kızıl renkli kemik zırhı ile ünlü biri olarak nitelendirilebilirdi. Ancak bu ün oyun dışından kaynaklıydı. İnanç piyasaya çıkmadan önce meşhur olan Kralın Ağacı ve Araf gibi Sanal Gerçeklik oyunları vardı. Kara Ebedi Günah da bu oyunlarda Kara İmparatorluk adıyla oyuna hükmeden loncanın lideriydi. Fakat insanları şaşırtarak İnanç içerisinde eski loncasını tekrar kurmak yerine yakın arkadaşlarından oluşan bir takım kurmayı tercih etmişti. Buna rağmen o ve takımı hafife alınacak oyuncular değillerdi. Aslında takımın gücü oldukça etkileyiciydi. Ölüm Kurbanı +2 zırh seti de bunun göstergesiydi. Seviye 5 Altın kademe ekipmanlar arasında olan setini Talih Mücevheri ile iki defa yükseltmişti. Benzeri ekipmanlar arasında onunkisi en yüksek özelliklere sahip ekipman olabilirdi.

 

Kara Ebedi Günah, Vahşi sınıfını seçmişti. Uzun boyu ve buğday teni, ona gaddar bir görünüş kazandırıyordu. Ayaktayken sarsılmaz, demirden bir kule gibi duruyordu. Kemik zırhının merkezine kızıl bir parıltıya sahip olan bir kafatası yerleştirilmişti. Silah tercihini, elinden neredeyse hiç düşürmediği siyah büyük kılıçtan yana kullanmıştı. Haddinden fazla genişliğe sahip olan kılıcın boyu iki metreden fazlaydı. Silah, yalnızca yıkım için tasarlanmış bir ölüm makinasıydı.

 

Kara Ebedi Günah, altı takım arkadaşını avlanmak için bataklığa getirmişti. Kendisi dışında üç Büyücü, bir Rahip ve bir de Hırsız vardı. Biraz önce bahsi geçen kişi de takımın Hırsızı olan Şeker idi.

 

Muhtemelen yakınlarda yaratık kalmadığı için işi uzamıştır.” Soruyu yanıtlayan Kutsal Büyücünün üzerinde hafif bir ışık yayan beyaz renkli bir cübbe vardı. Asasından da parlak bir ışık yayılıyordu, özellikle de ucuna gömülmüş olan kristalden.

 

Güzel bir yüze, baştan çıkarıcı bir havaya sahipti. Vücudu da hiç fena değildi. Nispeten uzun boyuna cezbedici göğüsleri eşlik ediyordu. Oynak Işık Cübbesi de eklenince mükemmel bir cazibeye kavuşuyordu.

 

Ebedi Günah da bu görüşe katıldı. “Herhalde öyledir. Civarda fazla yaratık kalmadı. Muhtemelen daha fazlasını bulmak için uzaklaşması gerekmiştir.

 

Tam da o anda bir Hırsız ortaya çıktı. Peşine taktığı yaklaşık bir düzine Batak Gözlemcisini üzerlerine getiriyordu.

 

Zarif ve şirin bir görünüşü vardı. Pürüzsüz teni herhangi bir kadını kıskandırabilecek cinstendi. Fakat nedendir bilinmez, kelimelerle tabiri zor olan karanlık, tehlikeli bir havası vardı.

 

Çevikti, Batak Gözlemcilerini peşinden sürüklerken bir yandan da saldırılarını kolaylıkla atlatıyordu.

 

Önceki Kara İmparatorluk loncasında Şeker göz ardı edilebilecek biri değildi. Aralarındaki en ölümcül kişi olarak bilinirdi. Önceki oyunlarda da oynadığı sınıf her zaman Suikastçı, Hırsız veya bunların muadili olan sınıflar olmuştu. Sayısız usta oyuncu, onun ölüm saçan ellerinde can vermişti. Öyle korkunç bir nama sahipti ki ismi anıldığında insanların kalplerine korku hakim olurdu.

 

Su Yan, büyünü hazırla!” Ebedi Günah komutayı ele aldı. İki eliyle büyü kılıcını sıkıca kavrayarak kendini Su Yan’ın peşinde getirdiği yaratıklara hazırladı. Konuşlandıkları bölge, yaratıkları karşılamak için gereken avantajı sağlıyordu.

 

Su Yan ve diğer iki Büyücü, Elementalist ve Esrarlı Büyücü, asalarını sallayarak büyülerini hazırlamaya başladılar. Büyü enerjisi havada toplanmaya başlanmıştı.

 

Lakin üçü arasında en çok dikkat çeken kişi Elementalist idi. Üzerindeki havada parıltılar meydana gelmiş ve şimşekler çakıyordu. Bir elinde asasını tutarken diğer elini avcu yukarı dönük halde göğe yükseltmişti. Elektrik üzerinde yoğunlaşarak büyük bir küre halini almaya başlamıştı.

 

Elementalist büyüsüne devam ediyordu. Büyü, hazırlığı için en azından bir söz dizisi gereken yüksek seviyeli büyülerden birine benziyordu. Hazırlık sürdükçe büyü sembolleri de havada yüzen iribaşlara benzemeye ve göğe yükselmeye başlıyordu.

 

Ebedi Günah yaklaşmakta olan on kadar Batak Gözlemcisine baktı. Ardından büyük kılıcını kaldırıp yaratıkları karşılamak için ileri atıldı. Bir nara atarak Kasırga Kesişi becerisini kullanıp kendisine en yakın üç yaratığı kesti.

 

Bu sırada parlak bir ışık huzmesi ve bir Esrarlı Ateş Topu grubun üzerinden uçarak Batak Gözlemcilerine çarptı.

 

İki büyü temasla birlikte patladı. Diğer büyücülerin büyüleri hedeflerini bulduktan sonra bile Lei Fa adındaki Elementalist büyüsünü hazırlamaya devam ediyordu.

 

O esnada ön saflardaki Ebedi Günah, Felç Karşıtı İksirini yudumluyordu. İksiri içtikten sonra hiddetle yanındaki canı düşük olan Batak Gözlemcisine saldırarak yaratığı öldürdü. “Lanet olsun! Elemental Dehliz Büyüsü çok zahmetli. O kadar zaman geçti, hala büyü hazır değil!

 

Cümlesi bittiği anda devasa büyüklükte bir yıldırım topu başının yanından vızlayarak geçerek Batak Gözlemcilerinin toplandığı bölgeye indi. Yıldırım topu havai fişekler gibi patladı. Elektrik kıvılcımları her yana saçılarak altı Batak Gözlemcisinin canını oracıkta alıverdi.

−360, −360, −360…

 

Çok sayıda hasar değeri yaratıkların üzerlerinden fırladı.

 

Büyünün yere temas ettiği kısımda büyük bir çukur oluştu. Batak Gözlemcilerinin cesetleri yerlere serilmiş, saldırıya direkt olarak maruz kalmayıp sağ kurtulanlar ise ağır hasar almışlardı.

 

Ebedi Günah manzaraya göz attı. “Gerçi, yıkıcı gücü bayağı iyi…” Bu büyünün gücü olağanüstüydü. Ancak yalnızca mob avlarken iş görürdü. Hazırlaması bu kadar uzun süren bir büyünün PvPde hiçbir kıymeti yoktu.

 

Büyüyü bitirdikten sonra Elementalistin mana çubuğu tamamen tükenmişti. Bir kenara geçip bağdaş kurarak oturduktan sonra manasını yenilemek için hemen bir şişe Kaynak Suyu içti.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr