Bölüm 72: Hırsız

avatar
5176 42

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 72: Hırsız


 

Yalnızca Elementalistler tarafından kullanılabilen Elemental Dehliz Büyüsü, kıtanın çeşitli yerlerine dağılmış Element Mabetlerinden geliyordu. On altı kademeye ayrılıyor ve on altıncı kademede mümkün olan en yüksek dereceye çıkıyordu. Az önceki Bin Yutan Patlama ise birinci kademedeki bir Elemental Dehliz Büyüsü idi. Hazırlanma süresi uzundu ve tam olarak bir set söz dizisine sahipti. Oldukça uzun olan hazırlama süresi bire bir savaşlarda büyüyü işlevsiz kılıyordu. Takım savaşlarında büyü Şövalyelerin Sükun becerileri ile rahatlıkla etkisiz hale getirilebilirdi. Bu gibi durumlar PvP kısmında büyünün değerini yok ediyordu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bekleme süresi de iki günde doluyordu. Hal böyle olunca Elemental Dehliz Büyüsü öğrenen Elementalistler, büyüyü yalnızca acil durumlarda kullanabiliyorlardı. Doğal olarak kademe on altıdaki Sükun Mantrası gibi yüksek seviyeli Elemental Dehliz Büyüleri için durum değişiyordu.

 

Bin Yutan Patlama sona erince Şeker, kalan Batak Gözlemcilerinden birinin arkasına kamuflajla geçti. Hançerini kaldırıp Boğucu Vuruş ile saldırdı. Hançerin kan dondurucu parlaklığı görüldükten sonra hedefinin boğazını kesti. Yöntemleri etkili ve de acımasızdı. Canı zaten düşük olan Batak Gözlemcisi daha fazla dayanamayıp yere yığıldı.

 

Alev Kesişi!” Ebedi Günah alevler içerisindeki büyük kılıcını hedefinin üzerine indirdi. Kılıcı Batak Gözlemcisinin boynuna inerek yaratığın başını düşürdü. Bütün vücudu küle dönene kadar alevler dinmedi.

 

Kalan beş Batak Gözlemcisi önündeki kişileri geçerek arkalardaki üç Büyücüyü hedef aldı. Fakat bu girişimleri Ebedi Günahın Kışkırtma becerisini kullanmasıyla son buldu.

 

Kışkırtma becerisini etkinleştirdiği anda beş kertenkelenin aggrosu anında ona döndü ve kertenkelelerin çılgın saldırıları başladı.

-15, -16, -18…

 

Hasar değerleri başının üzerinden fırlayıp kayboldu. Neyse ki savunması kuvvetliydi de etrafı kertenkelelerle sarılmış olmasına rağmen fazla zarar görmemişti.

 

Takımın Rahibi Dağıtıcı büyüsü yaparak felç zayıflatmasını kaldırdı ve ardından Düşük Şifa ile devam etti. Sonuç olarak Ebedi Günah anında çok büyük miktarda canını yenilemiş oldu.

 

Beş kertenkelenin tamamının aggrosu üzerinde olan Ebedi Günah, büyük kılıcını sallayarak Kasırga Kesişini etkinleştirdi. Dönmekte olan kılıcı kertenkelelerin vücutlarını birer birer keserek her birine en az elli hasar verdi.

 

Su Yan ve Esrarlı Büyücü şu anda büyülerini hazırlamaktaydılar.

 

Batak Gözlemcileri tarafından etraflar sarılmış olsa da Ebedi Günah sarsılmadan yerini korumaya devam ediyordu. Yer kızıl kana boyanmıştı. Bazısı onun kanı, bazısı da kertenkelelerin kanıydı. Çılgınlığın gözlerindeki parıltısıyla kertenkelelere baktı ve kanlı muharebe kaldığı yerden devam etti. İnsandan çok Vahşi, kızgın bir hayvan gibiydi. Hal ve hareketleri görenleri korkutmaya yeterdi.

 

Su Yan ve diğerleri, onun bu çılgın halini görüp korku içinde titrediler. Gaddarca kılıcını sallayarak can almaktan başka bir amacı olmayan bir ölüm makinasına dönüşmüştü.

 

Keyfi bozulmayan tek kişi Şekerdi. Öylesine normaldi ki sanki sıradan bir şeye tanıklık ediyordu. “Sıkıldım…” dedi esneyerek. Elini çantasına atıp içini karıştırdıktan sonra bir NPC dükkanından aldığı meyveli şekerini çıkardı. Şekeri ağzına atıp Kamuflaja girdi ve Batak Gözlemcilerinden birine arkadan yanaştı. Boğucu Vuruş! Beceriyi etkinleştirip kertenkelenin başının arkasına hançerinin kabzasını indirdi. Kertenkele uyuştuğunda hançeriyle kolayca yaratığı kesip toprağı kanıyla boyadı.

 

Ebedi Günah ve takımının uyumu gayet iyiydi. Kısacık bir zaman diliminde bir düzine kadar kertenkelenin hakkından gelmişlerdi.

 

Şeker hançerini Batak Gözlemcisinin bedeninden çıkarıp üzerindeki kanı temizledi.

 

Koca adam, burada pek fazla yaratık kalmadı. Başka bir yere gidelim.

 

Yalnızca Şeker, Ebedi Günaha bu şekilde seslenebilirdi. Diğerleri böyle bir şeye cüret edemezlerdi. Bu hitap şeklinin sebebi aslında birbirlerini uzun süredir tanıyor olmalarıydı. Tam olarak ne kadar zamandır birbirlerini tanıdıklarını kimse bilmiyordu. Lakin ortada su götürmez bir gerçek vardı: Kara İmparatorluğun önceki oyunlara hükmettiği zamanlarda Şeker de her zaman oradaydı.

 

Şeker ve Ebedi Günah bu sefer lonca kurmamışlardı ama İnanç içerisinde ellerinde bulundurdukları güç yine muazzam miktarlardaydı.

 

Ebedi Günah büyük kılıcını sırtına astıktan sonra takım üyelerine döndü. “Kısa bir mola verelim. Sonrasında yer değiştireceğiz.

 

Ve böylece bir ağaç gölgesinin altındaki kuru bir toprak parçasının üzerinde altı oyuncu Ekmek yiyip Kaynak Suyu içerek dinlenmeye koyuldular.

...

 

Savaşın sebep olduğu karmaşa henüz sona ermiş olmasına rağmen Nie Yan hala o yönde ilerlemeye devam ediyordu. Kısa süre sonra altı oyuncu gördü.

 

Tam da bu sırada Ebedi Günah ve takımı onu fark ederek hemen ayaklandılar.

 

Nie Yan yaklaşırken grubun ekipmanlarını inceliyordu. Ebedi Günahın ekipmanları onu özellikle şaşırtmıştı. Ne güçlü grup ama! Öyle olsalar bile Yılan Kertenkele arkasından yaklaşıyordu ve grubun gücünü göz ardı edip ilerlemekten başka şansı yoktu.

 

Bir Hırsız.” Ebedi Günah Nie Yan’ı dikkatle süzdükten sonra bu Hırsızın hiçbir şekilde kendilerine tehdit oluşturabileceğini düşünmemişti. Neden mi? Çünkü oyundaki en güçlü Hırsız hemen yanlarında duruyordu da ondan. Yüksek canı ve savunması da eklenince Ebedi Günahın herhangi bir Hırsızdan korkmasının anlamı yoktu. Nie Yan’ın ekipmanları oldukça kaliteli görünüyor olsalar dahi bugüne kadar hiçbir Hırsız karşısında yenilgi almamıştı. Bu kibirden kaynaklı bir özgüven değildi, aksine mutlak güce sahip olmanın verdiği özgüvendi.

 

Ha?” Şekerin vücudu gittikçe saydamlaşarak nihayet çevresiyle bütünleşti.

 

Nie Yan koşarken gözüne ilerisindeki bir çalı takıldı. Karşısındaki kişinin Kamuflaj kullanımı neredeyse kusursuzdu. Sıradan oyuncular, hatta belki de usta oyuncular bile onun varlığını tespit edemeyebilirlerdi. Fakat Nie Yan’ın gözünden kaçması mümkün değildi.

 

Şeker, Nie Yan’ın bakışlarını üzerinde hissedince kısa bir şaşkınlık yaşadı. Nasıl yani? Anlaşılan ilginç biriyle karşılaşmışlardı.

 

Nie Yan, karşı tarafın radarına girdiği anda açıkça bir düşmanlık belirtisi sezmişti. Ama peşinden bir türlü düşmeyen Yılan Kertenkele, onun da elini kolunu bağlıyordu. Bu kumarı oynamak zorundaydı. Fakat karşıdaki altı kişinin nezaketen kendisine yardım edeceğini düşünecek kadar saf değildi. Yine de başka şansı olmadığından bunu yapmak zorundaydı. Yılan Kertenkeleyi onlara sürerek, karşıdakilerin gücüyle hayatta kalmalıydı!

 

Hızını artırarak direkt olarak Ebedi Günah ve diğerlerinin üzerine koştu.

 

Ebedi Günah sırtındaki büyük kılıcı tekrar eline alıp sıkıca kavradı. Açılı olarak tuttuğu kılıcının ucu toprağa gömülüydü. Böylece düşman ne yandan gelirse gelsin kolaylıkla karşılayabilecekti. Büyücülerle arasında tam olarak iki metre vardı. Korkusu yoktu ama karşısındaki Hırsız aralarına girmeyi başarırsa işler karışabilirdi.

 

Ölüm Kurbanı Seti giymekte olan Ebedi Günah arkadaki üç Büyücüye giden yolu kapatan demirden bir duvarı andırıyordu.

 

Ebedi Günah tam üzerine gelen Hırsızı kesmeye hazırlanıyordu ki Hırsızın arkasındaki çalılıkta bir hareketlilik gördü. Yoksa arkasında daha kalabalık bir grup mu getiriyor?

 

Kısa süre sonra anladı ki Hırsızın peşinden gelenler oyuncular değil devasa bir kertenkele idi! Üstelik bölgedeki sıradan kertenkelelere kıyasla yaklaşmakta olanın kat kat daha büyük bir bedeni vardı.

 

“***! Yılan bu!” Şeker Yılan Kertenkelenin garip koşu biçimini görünce şoka uğradı. Bu yaratıklar korkunç şeylerdi. Yırtıcının doruk noktası, bataklığın katili, şimşek hızında hareket kabiliyeti olan…

 

Seviye 7 Alt Elit?” Ebedi Günah istemeden birkaç adım geri çekildi. Çalılıklardan ikinci görünen eğer başka bir oyuncu olsaydı zorlanmadan durumu kontrol altına alabilirlerdi. Ancak karşılarına oyuncu yerine Seviye 7 Alt Elit yaratık çıkmıştı! Mevcut seviyeleriyle bile böyle bir yaratıkla başa çıkmaları neredeyse imkansızdı. Üstelik Rahipleri henüz Diriliş becerisini öğrenmemişti. Takım üyelerinden birkaçı bile can verse onlar için felaket derecesinde bir kayıp olurdu.

 

Nie Yan gittikçe yaklaşırken, Ebedi Günahın arkasındaki Elementalist asasını sallayarak ona yıldırım saldırısı yaptı.

 

Karşı Hırsızın niyeti artık gün gibi ortadaydı. Yılan Kertenkeleyi üstlerine yıkmak istiyordu. Doğal olarak Ebedi Günah ve grubu, bu durumda nazik davranamazdı. Hiçbiri böylesi Vahşi ve ölümcül bir yükün altına girmek istemiyordu.

 

Yıldırımın ardından Su Yan ve Esrarlı Büyücü de kendi saldırılarını gönderdi.

 

Şu ana kadar Yılan Kertenkele Nie Yan’ın ayaklarını ısırıyordu. Ama şimdi vücudunu küçültmüştü ve yayından fırlayan o gibi Nie Yan’ın üzerine fırlamıştı. Buna karşın Nie Yan Yan tarafa yuvarlanarak saldırıdan ve de istemsiz olarak Lei Fa’nın yıldırım saldırısından kurtulmuştu. Ancak hemen ardından gelen ve yuvarlandığı yere hedeflenen Kutsal Vuruştan kurtulamamıştı.

−67

 

Sistem: Lider Ebedi Günahın grubundan bir oyuncu ilk saldırıyı yaptı. Savunma olarak misilleme hakkınızı kullanabilirsiniz. Süre: 30 dakika.

 

Lanet olsun! Ne biçim bir büyüydü o?! Nie Yan hemen alarma geçti. Tekrar yuvarlanarak üzerine gelen Esrarlı Ateş Topunu atlattı. Büyü tam yanından geçmişti ki içinde tehlike hissi belirdi.

 

Hırsız!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr