Aslan Kral Gato ve Öcü Yutucunun yeniden doğması için yarına kadar beklemesi gerekiyordu. Seviye atlama hızı yeterince yüksek olduğundan normal yaratıklarda kasılmasına gerek yoktu. Kalan vaktinde bazı küçük işlerini halledebilirdi.

Öcü Yutucudan iki eşya düşmüştü. Her ikisi de kaliteli şeylerdi.

Nie Yan tek başına yüksek seviye Elit yaratıklarla yüzleşmiş ve seviye farkına rağmen düşmanlarını alt etmişti. Böylece ek drop ihtimali katlanmış ve sistemin ödüllerde daha da cömertleşmişti. Nie Yan şu ana kadar her biri diğerinden daha iyi dört parça Altın kademe ekipman elde etmişti. Kan Arbaleti özellikle çok iyiydi. %10 zırh delme etkisi gibi sağlam bir özellik, onu özellikle çok şaşırtmıştı.

Böyle kaliteli ve üstün bir arbalete kıyasla şu an kullandığı arbalet öylesine kötüydü ki, yeni arbaletiyle değiştirmekte hiç tereddüt etmemişti. Ekipman kıyaslamasında biri hep diğerinin altında olmalıydı. NPCden aldığı arbalet artık görevini tamamlamıştı. İyi hizmet etmiş ve artık şanlı zamanlarının sonuna gelmişti.

Böylece Nie Yan Kan Arbaletini kuşandı. Eskisinin hala müzayedede değeri olabilirdi. Satın aldığındaki fiyat etiketi 37 bakır sikkeydi. Yani sattığında eline az da olsa para geçecekti.

Düşen ekipmanları incelemeyi bitirdikten sonra Kalor şehrine döndü. Şehirde çok fazla insan vardı ama çoğunluk hala şehir dışında seviye atlamaya çalışıyordu. Sokaklarda iğne atsan yere düşmezdi. Çoğunluk köşedeki yüksek seviye Simyacı Jaden’ın dükkânına giriyordu. Seviye kasarken malzemelerini tüketen oyuncular, stoklarını tazelemek için bu dükkâna uğrarlardı.

Şehrin kalbinde duran müzayede evinde çok daha fazla insan vardı. Çevre sokaklarda, oyuncular tezgâh açmışlardı. Ara sıra bu tezgâhlarda nadir eşyalar bulmak mümkündü.

Nie Yan müzayede evine girdi ve artık işine yaramayan ekipmanları sattı. Ayrıca satışa çıkarılan Siyah Fenol Tarifi, Siyah Fenol ve yapımında kullanılan gerekli malzemeleri satın aldı. Tüm pazarı süpürmüştü. Yarın yeni zindanın açılmasıyla birçok lonca ilk temizleyen taraf olmak için birbirleriyle yarışacaktı. Ancak dışarı çıkıp da beş para etmez, işe yaramaz Siyah Fenolün tamamen tükendiğini görüp şaşıracaklardı. Simyacılar arada sırada birkaç şişe Siyah Fenol üretecekler, onlar da pazara düştükleri anda saniye geçmeden satılacaklardı. Ancak Nie Yan’ın topladığı Siyah Fenol… Geçmişteki olaylardan sonra gerçekten de stoklanmaya değer bir şey olduğunu görmüştü. Talep iyice arttığında yavaş yavaş elindeki Siyah Fenol ve Siyah Fenol Tariflerini pazara sürecek ve satış fiyatlarını artırmış olacaktı. Yeni zindanın ödülleri daha büyük olunca oyuncuların Siyah Fenol ihtiyaçları da büyüyecek ve fiyatlar kolaylıkla yükselecekti. Önce Siyah Fenol ve malzemelerini satacaktı. Ardından Siyah Fenol Tariflerini satışa çıkaracaktı. Böyle bir yöntemle çok yüksek meblağlar kazanabilirdi. Diğer yatırım seçenekleri de Siyah Fenol satışından gelecek olan para ile mümkün hale gelecekti.

Her zamanki gibi kasabaları dolaşıp alabildiği kadar Yarasa Dişi aldı ve satışından 30-40 gümüş kazandı. Pazardaki Yarasa Dişlerinin bile çoğunu aldığından bir süre ara verip oyuncuların Yarasa Dişi düşürmelerini bekleyecekti. Daha fazla Yarasa Dişi geldiğinde geri dönebilirdi.

Ancak şaşırtıcı şekilde Link Kasabasından hiç Yarasa Dişi alamamıştı. En çok Yarasa Dişi bulunan yerlerden biri olmasına rağmen hiç bulamayışı gerçekten garipti.

“Bay Kade, istediğiniz Yarasa Dişleri burada.”

“Efendi Nie Yan, yardımınızdan ötürü müteşekkirim.”

Nie Yan’ın Kalor şehrindeki nüfuzu arttıktan sonra NPCler de ona saygı ibareleriyle hitap etmeye başlamıştı. Kade’nin bu cana yakın tavrı durumu açıkça ortaya koyuyordu.

Yüksek seviye Demirci olan Kade’nin dükkânından çıkarken gümüş zırhlı bir Şövalyenin, elinde çekiciyle dükkâna girdiğini gördü.

Bu kişi otuzlarında görünüyordu. Uzun boylu ve biraz da kiloluydu. Kendine has bir görünüşü vardı.

Şövalye temkinli gözlerle Nie Yan’ı süzdü. Sonra yanından geçip dükkâna girdi ve Kade ile sohbete başladı.

Nie Yan bu kişiyi hatırlamıştı. O, geçmişte demirci görevini keşfedip 10 altından fazla para kazanan Şövalyeydi. Yarasa Dişi görevini asıl keşfeden kişi de geldiğine göre, görevden haberi olan kişilerin sayısı artık ikiye yükselmişti.

Eğer Yarasa Dişi toplayan kişilerin sayısı ikiye yükselirse, satıcılar rekabet için fiyat artırabilirlerdi. Karşı taraf teklifi yükselttiği anda rekabet başlayacak ve en sonunda elde edilen kar yok denecek kadar azalacaktı. Ayrıca diğer oyuncular da iyice şüphelenmeye başlayacaklar Yarasa Dişlerini satmaktan vazgeçeceklerdi. Nie Yan zaten bir Hırsız tarafından takip edilmişti. Şimdi ise Yarasa Dişi alan kişi sayısı ikiye çıkmıştı. Bu durum bazı kişilerin dikkatini üzerine çekecek ve en sonunda Şövalye, Kade’nin dükkânına kadar takip edilecekti. Ve sır açığa çıkmış olacaktı.

Bu görevin getirisi artık eskisi kadar yüksek değil.

Nie Yan’a göre Kade’nin Yarasa Dişi görevi fazla önem arz etmiyordu. Oyunun başlangıç evreleri için yeteri kadar sermaye elde etmişti ve para kazanacak daha birçok yöntemi vardı. Bu görev onun için elzem değildi.

Nie Yan varlığına baktı: 60 gümüşten fazla para ve zamanı geldiğinde azar azar satıp enflasyonu yükselteceği çok sayıda Siyah Fenol Tarifi, Siyah Fenol ve gerekli malzemelerle doluydu çantası.

Yani bu gelir kaynağını kaybetmek ona koymazdı.

Kalabalığı yara yara ilerlerken birden Simyası Loncasına vardı. Kafasında planlar yapmaktayken bir satıcı dikkatini çekti.

“Yüksek seviye iksir malzemeleri ve Hırsızlar için Sürat Kaçışı beceri kitabı! Çok sağlam bir beceridir ha! Kardeşim, bakmak istemez misin?” Beyaz cübbeli bir Kutsal Büyücüydü bağıran. Simyacı Loncasının girişinde tezgâh açmıştı. Nie Yan’ı görünce de sevinçle bağırmaya başlamıştı.

Kutsal Büyücü açıkgözlüydü. Tek bakışla Nie Yan’ın ekipmanlarının sıradan eşyalar olmadığını ve çoğunun yüksek kaliteli eşyalar olduğunu anlamıştı. Sürat Kaçışı beceri kitabı erken seviyede Hırsızların ihtiyaç duyduğu bir şeydi. Fakat fiyatı biraz yüksekti. Bu tezgâhta 1 gümüşe satılıyordu.

Belli ki böyle pahalı bir nesneye alıcı bulmak kolay iş değildi. Müzayedeye koysa alıcı bulurdu bulmasına ama karşılığında para alacaktı ve vergi kesintisi olacaktı. O ise para değil Kutsal Büyücü ekipmanı istiyordu. Bu yüzden gelip burada tezgâh açmıştı. İnsanlar buraya gelip yeni açılacak zindan için gruplar oluşturmaya başladığında şansı iyice artmıştı.

Normal Hırsızlar kesinlikle böyle bir kitabı karşılayamazlardı. Zaten yirmi dakikadır bağırmasına rağmen sadece iki Hırsız gelmiş, onlar da biraz pazarlık yapmaya çalışıp başarısız olduktan sonra söylenerek ayrılmışlardı. Buna rağmen Nie Yan’ın zengin görünümüne bakıp şansını bir de onunla denemeye karar vermişti.

Nie Yan başını çevirip Kutsal Büyücüye baktı. Kül rengi asası ve beyaz cübbeleriyle yirmili yaşlarında bir oyuncuydu karşısındaki. Keskin bakışlarıyla bu ekipmanları hemen tanımıştı. Cübbenin adı Kutsal Gezgin ve kül rengi asanın adı da Batan Ay Rüzgârıydı. Seviyelerinin en iyi ekipmanları değillerdi ama en üst sıralarda oldukları aşikârdı.

“Bayağı şanslısın! Sürat Kaçışı öyle herkese düşmez.” Nie Yan gülümseyerek söze girdi. Bu beceri gerçekten de oldukça kullanışlıydı.

“Aynen! Her zaman şanslı biri olmuşumdur. Kutsal Kanyon’da kasılan birkaç arkadaşım var ama henüz hiçbir kaliteli eşya düşüremediler. Ben ise üç saat kadar kasılıp bu Sürat Kaçışı beceri kitabını düşürdüm! Şu anda bu kitabın pazar fiyatı Gümüş kademe ekipmanlardan bile fazla!” Nie Yan’ın Kutsal Büyücüye dönüşü bu geveze oyuncuyu uyandırmıştı. Radyonun düğmesine basılmıştı artık!