Bölüm 51: Karanlık Elfler

avatar
5127 35

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 51: Karanlık Elfler


 

Sandık kilitli olmadığından Nie Yan hemen elini uzatıp sandığı açmaya başladı.

 

Sistem: Sandık açılıyor… Tahmini Tamamlanma: %37… %53…

 

Hazine sandığının kapağı açıldı. Nie Yan elini daldırıp sandığın içini karıştırdı. Genellikle zindan sandıklarının içlerindeki eşyalar rastgele belirlenirdi. Yani sandıktan her şey çıkabilirdi. Tamamen şans meselesiydi.

 

Nie Yan sandığı karıştırdı da durdu. Uzun zaman geçtikten sonra bir beceri kitabı ve bir de kolye çıktı.

 

Oo! Aksesuar çıktı. Şansım hiç fena değil. Tatlı bir sürpriz olmuştu bu. Yüzük, kolye ve madalyon gibi aksesuarlar oyuncuların en nadir erişebildikleri eşyalardı. Bulunmaları bu kadar zor olunca pazar fiyatları da uçuk meblağlardı. Çoğu oyuncunun aksesuar yuvaları bomboştu.

Orman Kolyesi
Özellikler: Tanımlanmadı

 

Nie Yan, Üstün Sezi ile eşyanın özelliklerini belirlerdi.

 

Orman Kolyesi (Gümüş)
Koşul: Seviye 0
Özellikler: Savunma 2–3, Hüner +2, Sezgi +1
Ağırlık: 0.5 kg
Kısıtlama: Yok

 

Mükemmel bir aksesuar! Gümüş kademe kolye! Nie Yan tatmin olmuştu. Ardından beceri kitabına baktı. Düşük Şifa beceri kitabı! Düşük Şifa, Rahip sınıfının en düşük seviyeli iyileştirme becerisiydi. Lakin yalnızca zindanlarda bulunduğu için pazardan almak zordu. Çünkü talebin de fazlalığıyla, pazar fiyatları almış başını gitmişti. Gümüş kademe ekipmanlardan bile daha değerliydi. Orman Kolyesini ele geçirdikten sonra Düşük Şifa kitabını kaybetmeyi pek umursamıyordu. Satışa çıkarsa 3 gümüş kadar bir gelir elde edecekti. Böyle değersiz bir miktarı düşünecek değildi.

 

Nie Yan kayalıklardan inip takımın yanına gitti.

 

Şanslıyız. Sandıktan bir kolye ve bir de Düşük Şifa kitabı çıktı. Kitaba ihtiyacım olmadığından siz alabilirsiniz ama kolye benimdir.” Nie Yan eşya alırken tek kuruş para ödemiyordu. Diğer taraftan, Yu Lan ve takımı, bir eşya elde edince karı Tang Yao ve Alacakaranlık ile paylaşıyorlardı. Sonuçta ikisi takımın davetlileriydi ve elleri boş gidemezlerdi.

 

Gümüş kademe kolye!” Bai Kaishui ve diğerlerinin gözleri yuvalarından fırladı. Gümüş kademe kolye! Ederi ne kadardı? Nie Yan kolyeyi kaldırırken kıskanç bakılarla izledirler. Ahh, yazık… Neden başka birine ait olmak zorunda ki?

 

Sandığı bulmasaydı elimizde Düşük Şifa kitabı da olmayacaktı. En iyisi biz bu kitabı Kardeş Nie’den satın alalım.” Yu Lan, Nie Yan’ın cömertliğinden yararlanmak istemiyordu. Beceri kitabı Nie Yan’ın kendi çabaları sonucu ele geçirilmişti. Ve ona hiçbir şekilde yardım etmemişlerdi.

 

Madem öyle… satayım gitsin. Düşük Şifa kitabının pazar fiyatı 3 gümüş, hatta daha fazla olabilir. Ancak ben size bir güzellik yapıp 2 gümüşe satacağım. Ne diyorsunuz? Fiyat gayet makul değil mi?” Nie Yan gereksiz nezaketi atlayıp Yu Lan’a teklifini sundu.

 

Nezaketen reddetsen olmaz mıydı?” Yao Yao sinirlendi.

 

Paralarını harcamaya bu kadar isteklilerse onları durdurmak yakışık alır mı? Sadece aptallar paraya hayır der. Bu Düşük Şifa kitabını isteseydin sana hediye edebilirdim. On tane istesen bile bulmak için elimden geleni yapardım. Ama kaptanın bana borçlu hissetmemek için kitabı satın almak istiyor. Farz edelim ki onun bu düşüncesini görmezden gelip kaptanının teklifini reddettim. O zaman sen benim ikiyüzlü olmamı umursamasan bile ben bu yüzden kendimden nefret edebilirdim.

 

Takımımızın 5 gümüş kadar sermayesi var. 2 gümüşü ileri bir tarihte ödesek senin için sorun olur mu?” Yu Lan utana sıkıla sormuştu. 2 gümüşü şimdi verse sermaye diye bir şey kalmayacaktı.

 

Sermayeniz o kadar düşük mü? 2 gümüş gibi bir miktarı borç olarak mı görüyorsunuz? Ah, neyse neyse! İstediğiniz zaman ödeyebilirsiniz.” Koca takımdan 2 gümüş çıkmıyordu. Rezil bir durum olsa da çoğu takımın 2 gümüş gibi bir sermayesi vardı. Aslında Yu Lan’ın takımı gayet iyi durumdaydı. Tabii, Nie Yan gibi para babası olmaları da beklenemezdi.

 

Bütün takım Nie Yan’a baktı. 2 gümüş az bir para değildi! Ama onun için hiç önemi yokmuş gibiydi. Bu adam gerçekten zengindi.

 

Yao Yao, Nie Yan’ın kolunu çekiştirerek masum bakışları ve duru sesiyle sordu: “Nie Yan, gerçekten bana on beceri kitabı hediye eder misin?

 

Ha? Elbette, ama önce on kitabı nereden bulacağımı söylemen gerek.” Nie Yan’ın alnında boncuk boncuk ter birikti. Bu cazibeli kızın aklından ne tür cin fikirler geçtiğini biliyordu.

 

Hmph! Hemen sözünden döndün!” Yao Yao bu cevabı öfkeyle karşıladı. Ancak yüzünde bir gülümseme belirmişti. Elbette Nie Yan’dan on tane Düşük Şifa kitabı istemek gibi bir düşüncesi yoktu. Yalnızca onunla biraz uğraşmak istemişti o kadar.

 

Tang Yao, üzerindeki kayalığa baktı. Ta oradaki sandığı nasıl görebildi? Nie Yan’ı gitgide daha az anlıyordu. Çocukluk arkadaşındaki değişim gün geçtikçe daha da belirginleşiyor, artık onu tanımakta bile zorluk çekiyordu. Fakat değişmeyen bir şey vardı. Nie Yan ne kadar değişirse değişsin kardeşi olarak kalacaktı!

 

Pekala, asıl meseleye dönelim. Arkamızdan gizlice takip eden iki karanlık elfi öldürmek zorundayız. Bölgede bir vadi var. İki gruba ayrılacağız. İlk grup benim peşimden vadiye girerken ikinci grup da arkadan bizi takip edecek. Bu elfler oldukça kurnaz varlıklar. Önce onları peşimizden vadiye sürükleyip ardından vadi çıkışını tutup orada kapana kıstıracağız. Ardından Uyandırıcı Tozu kullanarak elfleri açığa çıkaracağız. Lakin herkesin tetikte olması gerek. Karanlık elflerin savaş gücü yüksek olmasa da hızlarıyla bu eksikliği kapatabilirler. Kaçmalarına izin veremeyiz. Yoksa aynı numarayı ikinci defa yutturmamız imkânsız olur.” Nie Yan stratejisini açıkladı.

 

Takım iki gruba ayrıldı. On kişi geride kalırken, diğer on kişiden oluşan grup vadiye doğru ilerlemeye başladı.

 

İlerledikleri süre boyunca Nie Yan sürekli çevresini gözlemliyordu. 11 metre ileride hareket eden bir gölge tespit etti. Diğeri takip etmemiş mi? Ancak arkalarından onları takip eden başka bir şey daha seziyordu. Bu varlık gruba hiçbir zaman on metreden fazla yaklaşmıyordu.

 

İkisi de burada. Nie Yan’ın dudaklarında sinsi bir gülümseme belirdi. Bu iki elf de amma korkakmış. Birbirlerinden hiç ayrılamıyorlar. Böylesi daha iyi, ikisini birden haklamış olacağız.

 

Nie Yan ve yanındakiler vadiye girdi. Yanlarında yükseklikleri on metrelere kadar ulaşan kayalıklar vardı. Kayalıkların arasında ise yan yana 5-6 kişinin ancak geçebileceği genişlikte bir yol…

 

Dar vadi pusu için mükemmel bir noktaydı. Fakat ilk denemelerinde başarılı olmaları gerekiyordu. Kurnaz elfleri ikinci defa aynı numarayla kandırmak mümkün değildi.

 

Nie Yan elflerin vadi girişinde duraksadıklarını hissetti. Bu durum fazla uzun sürmedi ve elfler takibe devam ettiler.

 

Yuttular. Çok iyi, artık kapana kısıldılar! Ardından takım sohbetinden emri verdi.Yu Lan, artık gelebilirsiniz. Vadi girişini tutup kimsenin çıkmasına izin vermeyin!

 

Nie Yan’ın direkt hitap şekli Yu Lan’a garip ve de rahatsız hissettirdi. Ama şu anda bununla uğraşacak zaman değildi. Kalan takım üyelerini alıp vadinin girişine koştu.

 

Geldik!Yu Lan girişe vardı.

 

Nie Yan Uyandırıcı Tozu alıp havaya fırlattı. Toz havada dağılıp vadiye yayılırken alan etkisi gittikçe genişledi ve bütün vadiyi kapsadı. Yakınlardaki gölgelere ulaştığında, iki tane yerden bitme gibi duran elfin vücutları belirginleşmeye başladı.

 

Sivri kulakları, kül rengi tenleri ve bir deri bir kemik kalmış vücutları tamamen görünür hale geldi. Vücutları gibi giysileri de yıpranmış, her taraflarında yırtıklar meydana gelmişti.

 

Oyundaki yüksek elfler güzel veya yakışıklı olurlarken, bu iki karanlık elf öyle çirkinlerdi ki, karanlıkta çirkinliklerini gizlemek için saklanıyorlardı sanki.

 

Elflerden biri kulak tırmalayıcı bir çığlık attı. “RRYyeeKGgthh!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44350 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr