Nie Yan hızla düşüyordu. Yakında yere çakılacaktı. Sol kolunu uzatıp İpek Eğirici Yüzüğün yeteneğini kullandı. İp şeklinde bir ağ yüzükten fırlayıp, bitkilerin arasında kalan taşlara yapışarak düşme hızını azalttı. Ağ, dayanıklı ve esnek yapısıyla, sınırlarına kadar gerilen bir lastiği anımsatıyordu.

Ağdaki gerilme gittikçe artıyordu.

Nie Yan’ın düşüşünün ağa yüklediği ağırlık, ağın limitlerinin üstüne çıktığında ağ kopuverdi. Kopmasıyla kayalığın yüzeyindeki bitkileri ve taşları da beraberinde aşağı çekti.

Ağ kopmasına rağmen Nie Yan’ın düşüş hızını büyük ölçüde azaltmıştı.

−56

Nie Yan yere çakıldı. Neyse ki hasar sağlığının maksimum değerinden daha düşüktü.

Normal şartlar altında, bir oyuncunun İpek Eğirici Yüzük gibi düşüşünü yumuşatacak bir eşyası yoksa ölmesi kaçınılmaz olurdu.

Dağın bir yanından tırmanıp öbür yanından atladıktan sonra Link ile arasında fazla mesafe kalmamıştı. Güvenlik Nie Yan’ın önceliğinde olduğundan Kamuflaja girip üstüne bir de Temel Hız Parşömeni etkinleştirdi. Dağın dibindeki yarısı solmuş çalılardan geçip Link’e doğru koşmaya başladı. Kasabadaki kalabalık beni az da olsa koruyabilir.

Saldırısı başarısızlıkla sonuçlanınca Düzen Muhafızı kanatlarını çırpıp tekrar havalandı. Nie Yan Kamuflajla bölgeden çoktan uzaklaşmış ve arkasında hiçbir iz bırakmamıştı.

Düşüşten sonra Düzen Muhafızına uzaklığı 100 metre kadardı. Seviye farkı yüksek olsa da aradaki mesafe çok fazlaydı. Düzen Muhafızı Nie Yan’ın olduğu yeri net olarak görse bile Kamuflajdaki Nie Yan’ı bulması mümkün değildi.

Kamuflaj mesafesinin hesaplanmasında etkin olan faktörler seviye farkı, Sezgi statüsü ve gözlem yeteneğiydi. Kaba hesaplamaların ardından Nie Yan Düzen Muhafızına 100 metreden fazla yaklaşmadığı sürece güvende olacağını düşünüyordu. Seviye 100 Elit sınıf yaratık olsa bile, seviyesi, Sezgisi ve gözlem yeteneği Nie Yan’ı bulmaya yetmezdi.

Nie Yan dönüp arkasına baktı. Düzen Muhafızı bölgeyi hala terk etmemişti. Hatta şu anda bulunduğu yere gelmekteydi.

Hiç bekletmeden nefesini tutup genişçe bir sütunun ardına saklandı.

Muhafız kanatlarını çırpıp Nie Yan’ın olduğu yere geldi. Havada süzülürken aşağıya bakıp herhangi bir hareket belirtisi olup olmadığını kontrol etti ama eli boş kaldı.

Avcı ve av: Düzen Muhafızı havada süzülen bir kartal gibiyken Nie Yan yerde sürünen av gibiydi.

Link ile arasında halen 1 km vardı. Düzen Muhafızının keskin bakışları altında bu mesafeyi kat etmesi pek mümkün görünmüyordu.

Başka bir yolu daha var. Dönüş Parşömeni kullanabilirim.

Burada Dönüş Parşömeni kullanılabilirdi ama etkinleşmesi tam 20 saniye sürüyordu. Bunun yanı sıra parşömen kullanılmaya başlandığı anda parlak bir ışık yayıyordu ve bu ışık Düzen Muhafızının dikkatini kesinlikle çekecekti.

Muhafız o uçuş hızıyla Nie Yan’ın yanına 10 saniyede ulaşabilirdi. Ve oracıkta Nie Yan’ı öldürebilirdi.

Muhafız inişini sürdürüyor, Nie Yan ile aralarındaki mesafe durmadan azalıyordu.

İşte şimdi sıçtık… Muhafız 100 metre sınırının içine girerse, saklandığı yerin bulunması işten bile değildi.  Tehlike adım adım yaklaşıyordu.

Madem saklanamıyorum, o zaman kaçarım. Ama… yolun yarısını tamamlayabilir miyim bilmiyorum.

Muhafız tam Nie Yan’ı tespit edecek mesafeye girecekti ki… Uzaklardan üç ok havayı yararak geldi. Oklar sırasıyla başına, boğazına ve kalbine gidiyordu. Muhafız hemen yana çekilip oklardan kurtuldu.

Uzaklardaki büyük, kurumuş bir ağaçta uzun boylu, gümüş zırhlı bir NPC okçu yayını gerdi. Üç ok daha yaydan fırlayıp Muhafıza yöneldi.

Düzen Muhafızı alayla tısladı. Bu düşük seviye varlıkların provokasyonundan oldukça rahatsız olmuş olacak ki NPC okçuya doğru ilerlemeye başladı.

Birkaç asker ağaçtaki okçuya yaklaştı. “Komutan Nisode, savunma çemberi oluşturuldu. Emirlerinizi bekliyoruz.”

“Geliyor. Link’e çekilin! Bu aptal ejderha, Kutsal Askerlerin ilahi yargısının tadına bakacak!” Komutan Nisode, yaklaşmakta olan Düzen Muhafızına son bir bakış attı. Ardından yayını sırtına koyup, ağaçtan atlayarak yere kondu.

Komutan Nisode’nin kışkırtması sayesinde Düzen Muhafızı, Nie Yan’ın üzerinden uçup direkt olarak Link’e gitmeye karar verdi.

「Sistem: Seviye 1 Felaket Uyarısı! Ejderha istilası!」

Muhafız ejderha dilinde bağırdı. “Yanan Meteor!”

Muhafız asasını salladı. Gökyüzünden yağan alevler arasında devasa bir meteor oluştu ve Link’in üzerine inmeye başladı.

Gökyüzü yangın yeriydi. Meteorun çapı 60 metreye kadar ulaşıyordu. Muhtemelen etraftaki 2.5 km çapındaki alanı dümdüz edecekti.

“Temel savunma düzenini etkinleştirin!” Komutan Nisode, Link içerisindeki en yüksek kuleye çıkıp aşağıdaki askerlerine emirlerini veriyordu.

Mavi bir bariyer oluşmaya başladı ve bütün kasabayı sarmaladı.

Meteor bariyerin üzerinde patladı. Bütün çevreye ateş yağıyordu. Çarpışmanın ardından bariyer şiddetle sarsıldı. Kasabadaki bütün oyuncular önce sarsıntıyı, ardından yüzlerine çarpan ısı dalgasını hissettiler.

“Saldırın!” Komutan Nisode kulenin üzerinden saldırı emrini verdi. O an kasabadaki her mancınık Düzen Muhafızını hedef alıp ateş başlattı. Sayısız ok havayı yararak ilerliyordu.

Aynı anda binlerce Okçu ve Büyücü oyuncu da saldırıya geçmişti.

Bu sırada Düzen Muhafızı da kesintisiz saldırılarına devam ediyordu. Muhafızın saldırıları altında kırılma belirtileri gösteren bariyerde çok sayıda çatlak meydana gelmişti.

Büyük bir gürültüyle, kasabayı korumakta olan bariyer paramparça oldu. Muhafız kasabaya girip yere indi. Tek bir adımla yanındaki bir binayı ezip geçti. Parçalanmış tuğlalar, seramikler ve diğer yapı malzemeleri etrafa saçıldı.

Muhafızın kasabaya girişi, oyuncular arasında karmaşa yarattı.

“Bu ne lan?! Seviye 100 Elit yaratık bu! Dövüşçüler hemen geri çekilin!”

“Büyücüler! Nerede bu büyücüler?! Herkes saldırıya geçsin, hemen!”

“Oha!!!  Bütün saldırılarımız boşa gitti! Seviye farkı çok fazla!”

Kasabadaki oyunculara panik hâkim olunca ortalık iyice karışmıştı. Sayıları onu aşan bir grup ağır zırhlı Kutsal Asker, öne atılıp Muhafızı karşılamaya gitti. Muhafızın etrafını sarar sarmaz saldırılarına başladılar ama saldırıları muhafızın tenini okşayan yağmur damlalarıyla aynı etkiyi bırakıyordu.

Muhafızın pullarından alev aurası yükselirken bedeni de kırmızı ışık yaymaya başladı. Bu, yıkım getiren korkunç bir varlıktı. Asasını her salladığında bir Kutsal Asker etkisiz hale geliyordu. Binalar eziliyor veya yıkılıyor, yer Muhafızın alevleriyle durmadan yanıyordu. Muhafız geçtiği her yerde arkasından yıkım tablosu bırakıyordu.

“Şanlı Kutsal Askerlerden ben Komutan Nisode. Bu uğursuz ejderhaya ilahi yargıyı sunacağım! Despot Kazığı Oku!” Bu üç kelimenin duyulmasıyla Komutan Nisode kirişi tuttu. Zorlayarak kirişi sonuna kadar gerebildi.

Kirişi bıraktı. Ok dönerek ve beraberinde soğuk bir enerji götürerek ilerliyordu. Ok Muhafızın pullarına temas ettikten sonra, çok az bir dirençle karşılaştı. Bu direncin de hemen üstesinden gelip pulu deldi ve Muhafızın vücuduna girdi.

−87,829

İmkânsız gibi görünen bir hasar değeri Muhafızın üzerinden fırladı.

Bu yüksek hasar, Düzen Muhafızının öfkesini ve gazabını barındıran bir çığlık atmasına sebep oldu. Elindeki asasını iyice kaldırdı. Çevredeki ateş elementi ve önceki büyülerinden kalma alevler toplanarak dönen bir alev sütunu halini alıyordu.

Link’teki savaş gittikçe şiddetleniyordu. Felaketin kaynağı olan Nie Yan ise içten içe mutluydu. Allahtan Link’teki askerler Düzen Muhafızını başımdan aldılar. Yoksa çoktan tahtalı köyü boylamıştım.

Nie Yan şu anda kasabanın dışında geziniyordu. Askerlerin aralıksız saldırılarına Muhafızın daha fazla dayanması uzak bir ihtimaldi. Muhafız gibi yüksek seviyeli bir yaratıktan ne tür bir eşya düşeceğini merak ediyordu. Bu düşüncelerle beklenti içerisindeydi. Muhafıza hafiften yaklaşmaya başladı ve altmış metre kala harabeye dönmüş bir binanın yıkıntıları altında gizlendi.

Hala zaman olduğundan Suikastçının Hükmünü çantasından çıkardı ve Üstün Sezi ile tanımlamaya karar verdi.

Altın kademe bir silah olduğunu belli eden kaliteli bir ikinci silahtı bu. Seviye 5 ve saldırı gücü neredeyse 30… Seviye 5 olduğunda ve Çift Silahı öğrendiğinde bu hançeri kuşanabilirdi. Böyle bir silahı elinde bulundurduğunda saldırı miktarı inanılmaz bir artış yaşayacaktı. Nie Yan, Suikastçının Hükmünün özelliklerine tekrar baktıktan sonra silahı çantasına attı.

Düzen Muhafızından bir şey düşüp düşmeyeceği konusunda fazla ümitli değildi. Neticede Düzen Muhafızı, tek görevi Düzen Kitabının bölümlerini korumak olan bir gardiyandan ibaretti. Bu gibi varlıklardan genellikle eşya düşmezdi. Ancak her durumun elbette bir istisnası vardı.