Bölüm 35: Çelme

avatar
5222 40

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 35: Çelme


 

Düzen Kitabı’nın bölümlerini koruma işi usta ellere bırakılmalıydı. Bu ihtiyaçla Düzen Muhafızları doğmuştu.

 

Oyunu tasarlayanlar, bölümleri korumak için böylesi güçlü ama düşük zekâlı yaratıkları atamışlardı. Bu yüzden Düzen Muhafızı yalnızca içgüdüyle hareket ediyordu. Aggro sistemi diğer sıradan yaratıklardan farksızdı.

 

Komutan Nisode’nin Nie Yan’ı istemsiz olarak kurtarması da yine bununla açıklanabilirdi.

 

Burası da amma kalabalıkmış. Nie Yan etrafa göz attığında avını bekleyen kaplan gibi, savaşı izleyerek beklemede olan çok sayıda oyuncu gördü. Düzen Muhafızı öldüğü anda bu 100 kadar oyuncu hep birlikte fırlayacak ve düşen eşyayı kapmaya çalışacaktı.

 

Burası çok kalabalık. Bir şey düşse bile bunca kişi arasından aşırmam zor. Cesaret Bölümü’nü zaten ele geçirdim. Elimdekiyle yetinmem gerek.

 

Nie Yan kolay tatmin olan biriydi. Eline hiçbir şeyin geçmeyeceğinden emin olduğu durumlarda umutlarını yüksek tutmazdı.

 

Bakışları engelleri aşıp, eskiden tanıdığı insanların olduğu yerde odaklandı.

 

Muhteşem Yıldız: Yirmilerinde, kare çeneli bir adam. Muhteşem Tapınağın lonca lideri. Yakışıklı denemeyecek biri olsa da, ortalamanın üzerinde bir görünüşü vardı. Sinekkaydı tıraşı yüzüne parlak ve canlı bir görünüm kazandırıyordu. Geçmiş hayatında Nie Yan ile arkadaşça ilişkiler kurmuştu. Birkaç durumda Nie Yan’ın yardımına koşmuştu. Biraz pervasız ama arkadaşlığa ve sadakate büyük kıymet veren biriydi. İyiliklerine karşılık olarak Nie Yan da birkaç lonca seferinde Muhteşem Yıldız ve arkadaşlarına eşlik etmişti.

 

Hızlı Kesik: Kara Katliamın 36 yaşındaki pasaklı görünüşlü lonca lideri. Söylentilere göre bir yeraltı suç organizasyonunun lideriydi ve emrinde çok sayıda insan vardı. Kişiliği düzgün değildi ve eline geçen her fırsatta Muhteşem Yıldıza sataşırdı. Bu kişi hakkında Nie Yan’ın fikirleri pek olumlu değildi.

 

Miskin Tilki: Yaklaşık 30 yaşındaki bir oyuncu. Nie Yan bu kişiyle çok yakın olmadığı gibi fazla etkileşime de girmemişti. Ancak Kutsal İmparatorluğun lonca lideri olması, onu meşhur birisi yapıyordu. Söylenenlere göre loncadaki prestiji oldukça yüksekti. En büyük on loncadan biri olan Kutsal İmparatorluğa önderlik edebilecek kabiliyette biriydi. Yalnızca bu bile gücüne kanıt olarak gösterilebilirdi.

 

Ayrıca geçmişte de Cesaret Bölümü’nün sahibiydi!

 

Muhteşem Yıldız ve grubu, batıdaki yıkıntılar arasında bekliyordu. Hızlı Kesik ise güneybatıdaydı. İki taraf da avını izleyen kaplan gibi Muhafızı izliyorlardı. Her an harekete geçmeye hazırlardı. Miskin Tilki ise doğuda konuşlanmıştı. Birbirlerini yemek üzere olan iki tarafa bakınca yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi. İki taraf birbirini iyice yorduğunda harekete geçmeyi planlıyordu.

 

Nie Yan olanları izlerken bir şeyi aklından geçirmeden edememişti: Miskin Tilki, ona ait olan Cesaret Bölümü’nü ele geçirdiğini bilse ne yapardı acaba? Ne tür bir tepki verirdi? Emrindeki herkesi toplayıp Nie Yan’ın peşine mi takardı?

 

Hızlı Kesik, Muhteşem Tapınak üyeleri buradayken senin Kara Katliamının geri çekilmesi gerek. Hemen reddetme. Senden önce Seviye 5’e ulaştım. Senden önce Ent Ormanı’nı ve Kara Alev Ormanı’nı temizledim. Gerçek hayatta da oyunda da senden çok daha öndeyim!” Muhteşem Yıldız hiç çekinmeden konuşmuştu.

 

Hızlı Kesiğin ifadesi değişti. Muhteşem Yıldızın sözleri onu inanılmaz derecede sinirlendirmişti. “Muhteşem Tapınak Kara Alev Ormanı’nı temizlemiş de ne olmuş? Temizleme oranınız yalnızca %68. Övünmeye değer bir şey değil. Loncanızın Onuru bizimkinden yalnızca 200 puan yüksek. Zamanla o farkı kolayca kapatabiliriz.

 

Şimdilik 200 puan önünüzdeyiz ama gelecekte ne olacağını kim bilebilir? Bakarsın yarına 1000 puan öne geçeriz, iki güne 2000. Bizi geçmeye çalışmak mı? Artık sonraki hayatında denersin!

 

Loncanın itibarı, gücünün bir simgesiydi. Aksi takdirde Onur puanlarındaki bu küçük farkı neden umursasınlar?

 

Piç herif! Canına mı susadın sen?

 

Muhteşem Yıldızla loncasının korkacak nesi var? Gelin hadi, hepsini öldürelim!” Tutkulu bir Kara Katliam üyesi arkadaşlarının arasında bağırdı.

 

Velet! Yiyorsa gel buraya!

 

Muhteşem Tapınak tarafındaki herkes, aynı Kara Katliam gibi savaşacak yer arıyordu. Ancak iki taraf da harekete geçmiyor, küfürlere ve hakaretlere devam ediyordu. Buraya gelmelerinin asıl sebebi, Düzen Muhafızından düşecek eşyayı ele geçirmekti.

 

Düşecek olan eşya, üç lonca liderinin de ortak hedefiydi.

 

Bu sırada Kutsal Askerler, hararetli bir şekilde Düzen Muhafızına tek bir geri adım atmadan karşı koyuyorlardı. Arka taraftaki Okçular, her biri Muhafızın vücuduna isabet eden oklarını yağmur gibi yağdırıyorlardı.

 

Düzen Muhafızı öfkeyle bağırarak büyüsünü yaptı. Geçmişi anımsatan ejderha lisanıyla, Link kasabasının üzerine birbiri ardına büyüler yağdırıyordu.

 

Düzen Muhafızının fazla canı kalmadı! Çabuk olun!

 

Bu sözleri kimin söylediği meçhuldü. Lakin oyuncular o anda akın akın Düzen Muhafızına koşmaya başladılar.

 

Komutan Nisode derinlerden bir nara attıktan sonra, yayındaki tek oku fırlatarak Düzen Muhafızını omzunda vurdu. Etraf kan gölüne dönmüştü. Muhafız acıyla inleyerek beyaz bir ışığa dönüştü ve gözden kayboldu. Bulunduğu yere, altın bir zırhtan başka bir şey düşmemişti.

 

Düştü! Çabuk olun!” Muhteşem Yıldız loncayı harekete geçirdi.

 

Ekipmanı almaya çalışan kim olursa öldürün!” Kutsal İmparatorluk lonca lider Miskin Tilki de, lonca konuşma sayfasından emrini verdi.

 

Dört bir yandan 300-400 kadar oyuncu, Düzen Muhafızından düşen altın zırhı ele geçirebilmek için aynı hedefe koşuyordu. Kalabalıkta her loncadan oyuncuyu bulmak mümkündü. Aşırı kaotik bir ortam vardı.

 

Nie Yan, Düzen Muhafızından eşya düşmesini beklemiyordu. Ayrıca düşen ekipmanın kalitesi de Altın kademesindeydi. Bunu gören Nie Yan da fazla zaman kaybetmeden furyaya dâhil oldu. Madem buraya gelmişti, denemekten zarar gelmezdi.

 

Kutsal İmparatorluktan bir Vahşi, Taarruz becerisiyle hızını birkaç misline çıkararak grubun en önüne geçmişti. Çok geçmeden, ekipmanı aşırabilecek mesafeye varmak üzereydi. Fakat tam da o anda, on kadar büyü uçarak geldi ve Vahşiyi ağır ateş altına aldı. Çok sayıda büyüyle aynı anda vurulunca bedeni beyaz bir ışığa dönüşüp ortadan kayboldu.

 

Kahretsin!” Miskin Tilki avuçlarının içinde gibi görünen ekipmanı kaybedince ister istemez sinirlenmişti. “Devam edin!

 

Üç büyük lonca halen ekipmana yaklaşmamıştı. Bunun yerine birbirleriyle savaşıyorlar, birbirlerini büyü bombardımanına tutuyorlardı. Yedi kadar oyuncu tam ekipmana yaklaşmışlardı ki, üzerlerine yağmur gibi gelen büyülerden sonra yok oldular.

 

Nie Yan ekipmandan yaklaşık olarak 20 metre uzaklıktaydı. Az önünde Kara Katliamdan bir Dövüşçü yolunu kapatmıştı. Dövüşçü Nie Yan’ı fark ederek hemen onu karşılamaya döndü.

 

Nie Yan vücudunu hafifçe eğerek Dövüşçünün etrafında zikzak çizdi ve saldırıyı atlattı.

 

Dövüşçünün saldırısı havaya gitmişti. Arkasını dönmeden önce kendine gelmesi biraz zaman aldı. Döndüğünde ise Nie Yan çoktan uzaklaşmıştı.

 

Taarruz!” Miskin Tilki, Vahşi karakteriyle öne geçti ve ileri atıldı.

 

Onu durdurmak için anında düzinelerce büyü yapılmıştı. Tam vurulmak üzereyken takla atarak saldırıları atlatmıştı. Düzinelerce büyüden yalnızca üçü vücuduna isabet etmişti.

 

Ekipman sonunda benim! Miskin Tilki eğilip ekipmanı almaya yeltendiğinde içi içine sığmıyordu.

 

Acele etme aslanım!” Hızlı Kesik araya girdi.

 

Felç!” Hızlı Kesik asasını salladı ve birkaç söz okuduktan sonra Felç büyüsünü yaptı. Miskin Tilki’nin bedeni anında kaskatı kesildi ve oracıkta donakaldı.

 

Hızlı Kesik bir Gölge Rahibiydi. Felç, oyunun bu aşamalarında hala nadir görülen bir hareketsiz kılma becerisiydi. Başlangıç seviyesindeyken, rakibi 3 saniyeliğine dondurabilirdi.

 

Lanet olsun! Miskin Tilki bütün hareket kabiliyetini yitirmişti.

 

Bu sırada Hızlı Kesik ve Muhteşem Yıldız, aynı anda zırha doğru hamle yaptılar.

 

5 metre… 3 metre…

 

Hız bakımından Hızlı Kesik, Muhteşem Yıldızdan üstündü.

 

Nie Yan Kamuflaja girmiş, Hızlı Kesik ve Muhteşem Yıldızın arkalarından yakın takibe geçmişti. Ancak ikili hala ondan bir tık daha önde olmanın avantajına sahipti. Yani ekipmanı elde etmesi mümkün değildi. Madem kendisi ele geçiremeyecekti, o zaman bir arkadaşa hediye etmesinde sakınca yoktu.

 

Nie Yan sol bacağını uzattı.

 

Çelme, İnanç içerisindeki temel hareketlerdendi. Yakın dövüşteyken rakibinize çelme takıp onu sendeletebilirdiniz. Başarı oranı, karakterin Güç statüsüne ve rakibin vücut ağırlığına bağlıydı.

 

Neyse ki Nie Yan’ın sol bacağı, Hızlı Kesiğin ayağına ulaşabildi ve dengesini kaybettirerek düşmesine neden oldu.

 

Hızlı Kesik yere düşünce Muhteşem Yıldız elini uzatıp zırhı aldı ve hemen çantasına attı.

 

Ancak o zaman hemen arkalarından onları takip eden bir Hırsız olduğunun farkına varmışlardı.

 

Ekipmanı ele geçirdikten sonra Muhteşem Yıldız, şükranla Nie Yan’a baktı. “Teşekkür ederim.” Karşısındaki Hırsızla daha önce hiç karşılaşmamıştı. Loncalarının üyesi değildi ve Muhteşem Yıldız bu yüzü daha önce görmemişti. Yine de, ne olursa olsun bu Hırsız ona yardım etmişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr