Bölüm 30: Cesaret Bölümü Arayışı

avatar
5694 42

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 30: Cesaret Bölümü Arayışı


 

Düzen Kitabı cazibeli bir nesneydi. Ve Nie Yan bu hayatında ilk cildin altı bölümün tamamını da toplama şansına sahipti. Ancak yapabilir miydi o da emin değildi.

 

Sözü geçen altı bölümün hepsinin yerlerini net bir şekilde hatırlıyordu. Dünyanın farklı yerlerine dağılmış olan kalan 30 bölümün yerlerinin de çoğu aklındaydı. Şu anda aradığı ise Düzen Kitabı’nın üçüncü bölümü olan Cesaret Bölümüydü.

 

Daha da içerilere girip ne yapacağız?

 

Sen beni takip et yeter. Sonrasında gidip kasılmaya devam edebilirsin. Gitmeyi düşündüğüm yer, senin ulaşabileceğin bir yer değil.” Gittiği yer, kendisi gibi bir Hırsızın bile rahatça gidemeyeceği bir yerdi. Tang Yao gibi bir Esrarlı Büyücüden oraya gitmesi de beklenemezdi.

 

Tehlikeli mi?

 

Evet, oldukça.

 

Madem o kadar tehlikeli, sen niye gidiyorsun?” Tang Yao’nun kafası karışmıştı.

 

Orada almam gereken bir şey var.” Nie Yan güldü. Oyun henüz yeni sayıldığından Tang Yao gibi oyuncular Düzen Kitabı’nın bir bölümünün ne kadar çekici olduğunun farkında değildi.

 

Anladım.” Hala Nie Yan’ın oraya neden gitmesi gerektiğini tam olarak anlayamamıştı. Hem de tehlikenin farkında olmasına rağmen… Fakat Nie Yan’ın aklında bir plan var gibi göründüğünden konuyu fazla uzatmadı.

 

Konuşmaları bitince mağaranın derinlerine doğru yollarına devam ettiler. Geçitler aşırı dar olduğundan Meteorun etkisi de haliyle azalıyordu. Sonuç olarak normal saldırılarla yollarını temizlemek zorunda kalıyorlardı.

 

Kaya Örümcekleri birbirleri ardına can veriyordu. Nie Yan’ın rehberliği, Tang Yao’nun yeteneklerini geliştirmesine olanak sağlıyordu.

 

Gelişme hızın gayet iyi. Bu şekilde pratik yapmaya devam edersen kısa sürede oyunda ustalaşırsın. Bu arada, yarın zindana gireceğimize göre sana önceden birkaç tüyo vereyim. Kritik noktalar aggro kontrolü ve pozisyon alma. Zindan biraz zor olacağından bunlara dikkat etmen işini kolaylaştıracaktır. Özellikle de Ent Kralına geldiğimizde.” Bu şekilde Esrarlı Büyücüler hakkında önemli bilgileri ve zindanda neler yapması gerektiğini Tang Yao’ya anlattı. Yeri geldikçe de Ent Ormanı’yla ilgili bu konularda spesifik bilgiler de verdi.

 

Tang Yao can kulağıyla dinliyordu. Nie Yan’dan önce ortalama seviyede bir oyuncuydu. Ne becerileri ne de ekipmanları göze çarpan şeyler değillerdi. Hal böyle olunca, düşük seviye haritalarda başkalarının peşinden koşup durmuştu. Şimdi ise Ateş Çapkını Seti giyiyordu. Yani ekipmanı, oyunun en iyileri arasında yer alması için yeterli bir sebepti. Ekipmanı onda bir farkındalık yarattığı gibi, üzerinde baskı da meydana getirmişti. Beklentileri karşılayabilmek adına usta bir oyuncu kadar çok çalışmaya azmetmişti. Aslında oyun yeteneği hiç de fena sayılmazdı. Aşırı iyi denemezdi ama oldukça yetenekli olduğu yadsınamazdı. Nie Yan’ın rehberliği de eklenince bambaşka birine dönüşmüştü. Henüz tam ustalaşamamıştı ama en azından şu anda bunu nasıl yapabileceğini biliyordu.

 

Başka bilmem gereken bir şey var mı?

 

Esrarlı Büyücülerin en önemli statüleri Zekâ, Sezgi ve Odaktır. Bu üçü arasında başı hiç şüphesiz Zekâ çeker. Geriye kalan ikisine gelirsek, onlar da yancılar oluyor. Sezgi, Kamuflaj veya benzeri gizlenme kabiliyeti olan düşmanlara karşı hayatta kalma şansını artırırken Odak da büyülerinin hazırlanma aşamasında kesilmesi ihtimalini azaltır. Yani bu iki statünün de önemi büyük. Yancıları seviye atlayarak geliştiremezsin. Onları pasif becerilerle geliştirmen gerek. Önündekilere yetişmek istiyorsan, ihtiyaçlarına göre pasif beceriler edinmelisin. Bu arada, beğendiğin ya da işine yarayan bir beceri kitabı falan görürsen ve paran yoksa bana haber ver. Sana destek çıkabilirim.

 

Para eksiğim yok, sağ olasın. Müzayede evinin civarlarında biraz fazla zaman geçirmem gerekecek anlaşılan.” Tang Yao, Nie Yan’ın tavsiyelerini can kulağıyla dinlemişti.

 

Mağaranın sonuna yaklaştıkça, akan suyun sesi de netleşmeye başlamıştı.

 

Hedefimize vardık. Buradan geri dönebilirsin. İleride üç tane Lider sınıf Kaya Örümceği var. Sen onları geçemezsin.” Önceki yaşamında Cesaret Bölümü’nün nasıl bulunduğunun videosunu izlemişti. Bu videodan, oraya giden yolun tamamını ezberlemişti.

 

Tamamdır. Kendine dikkat et.

 

Yarın zindana gitmeden önce seni ararım. Şimdi gidip pratik yapmaya devam et.

 

Tang Yao’yu uğurladıktan sonra, Nie Yan yoluna devam etti.

 

Aslında Düzen Kitabının bölümlerini aramaya başlamadan önce seviyesinin biraz daha yükselmesini bekleyecekti. Mevcut seviyesiyle Cesaret Bölümü’nü elde etmesi hayli zordu. Lakin hazır gelmişken denemeye karar vermişti. Nihayetinde Cesaret Bölümü’nü elde edebilirse, bundan sonra kasılması da hissedilir ölçüde kolaylaşacaktı.

 

Nie Yan derinlere, gizli bölgeye doğru yürüyüp gölgelerin içinde gizlendi.

 

Üç dakika yürüdükten sonra bir açıklığa ulaştı. Uzaklarda üç tane Lider sınıfı Kaya Örümceği devriye geziyordu. Daha da uzakta, Kaya Örümceklerinin de ardında, 200 m2 genişliğinde bir su birikintisi vardı. Su, dar bir kanalda dönerek yerin altına iniyordu. Biraz önce duydukları akıntı sesinin kaynağı da buydu.

 

Lider sınıfı Kaya Örümcekleri, havuzla arasına set çekmişlerdi. Sürekli olarak bölgede devriye geziyor, arada sırada durup bacaklarıyla kafalarını kaşıyorlardı. Nie Yan dikkatle onları izledi. Suyla arasında yaklaşık 10 metre vardı.

 

Hırsız dışındaki sınıfların, Lider sınıfı Kaya Örümceklerini uyandırmadan suya ulaşması mümkün değildi. Suya varmak için yapabilecekleri tek şey örümcekleri öldürmekti.

 

Sanırım sonumu düşünmeden dalmaktan başka çarem yok!

 

Nie Yan böylesi bir taktiğin risklerinin farkındaydı ama geçmişte bundan kat kat daha tehlikeli birçok belanın üstesinden gelmişti.

 

Hırsız sınıfının en çekici özelliği, sunduğu saf heyecandı. Onlar diğer sınıfların yapamayacağı işlere kalkışırlar, bu sırada yaşamla ölüm arasında dans etmenin verdiği heyecanın hazzını yaşarlardı.

 

Belki de tehlikeyle içli dışlı olmak Nie Yan’ın doğasında vardı.

 

En önemlisi Nie Yan’ın bu histen haz alıyor olmasıydı. Yeteneğini göstermek için hiç durmadan imkânsızı başarmayı, tehlikelerin üstesinden gelmeyi arzuluyordu.

 

Çabuk bir hesaptan sonra, örümcekleri uyandırmadan yanlarına yaklaşabileceği mesafeyi en fazla 2.5 metre olarak belirledi.

 

2.5 metreden daha fazla yaklaşmadığım sürece güvendeyim demektir.

 

Kamuflaja girip ilerlemeye başladı.

 

Lider sınıfı Kaya Örümcekleri devriyelerine devam ediyordu. Gözlerinden etrafın yansımasını görmek mümkündü. Çevrede bakışlarından kaçabilecek hiçbir şey yoktu.

 

Geçmişte bir oyuncu, yaratıkların istatistiklerini ortaya dökmüştü. O verilere göre hayvan tipi yaratıklardan Sezgisi en yüksek olan yaratıklar arasında örümcekler 7. sırada yer alıyordu. Oyundaki hayvan türü yaratıkların sayılarının 6.000 olduğu düşünüldüğünde örümceklerin Sezgilerinin ne kadar yüksek olduğu daha rahat anlaşılabilirdi.

 

Nie Yan, Kaya Örümcekleri ile arasındaki mesafeyi dikkatle takip ediyordu. Nefesini kontrol altında tutarken yavaş yavaş havuza yaklaşıyordu.

 

Örümceklerin saat konumuna göre yerleri, saat 9 yönünde 3.5 metre, 12 yönünde 5 metre ve 11 yönünde 6 metre şeklindeydi. Kertenkele gibi mağara duvarına yapışık halde ilerlemeye çalışıyordu.

 

Her hareketi azami dikkat gerektiriyordu. Duvardaki gevşek taşlardan, zemindeki parça taşlara kadar bütün değişkenleri hesaba katması şarttı.

 

Dikkat 10.000 yıl yüzen gemi gibidir. Nie Yan da fazladan dikkatin zarar getirmeyeceği inancındaydı. Bu inanca, geçmişte yaşadığı on yıllık tecrübenin sonucunda kavuşmuştu. Sayısız ölüm kalım mücadelesinden çıktıktan sonra edindiği bir şeydi bu. Zindanlar dışında toplamda 300 defa ölmüştü. Zindanlarda ise bu sayı çok daha yukarılara fırlıyordu. Hiç ölmemiş bir oyuncunun zaten oyunda ustalaşması söz konusu olamazdı.

 

Eğer birisi uzman statüsü kazanmak istiyorsa, risk almaktan ve PvPlerde tecrübe kazanmaktan kaçınamazdı. Çünkü tecrübe, yalnızca ölümle burun buruna gelinen durumlarda kazanılabilirdi. Ustaların indinde, hiç ölmeden Seviye 100’e kadar yaratık öldürerek kasılmış oyunculara ancak acemi denebilirdi.

 

Nie Yan da, sayısız tecrübeleri sayesinde tanınmış bir Yüce Hırsız olabilmişti. Gölge Dansçısı olmasına ramak kalmıştı. Normal bir Hırsız ile Gölge Dansçısı arasındaki fark tek bir unvan gibi görünebilirdi. Fakat önceki hayatında, Atlanta Kıtasında Gölge Dansçısı unvanını hak eden oyuncu sayısı yalnızca altıydı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44352 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr