Bölüm 11: Suikast Beceri Kitabı

avatar
5559 53

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 11: Suikast Beceri Kitabı


 

Yao Yao’nun ölümle burun buruna geldiğini gören Nie Yan daha fazla beklemeden Yao Yao’ya doğru yüzmeye başladı.

 

Nie Yan’ın yaklaştığını gören Yao Yao iyice gerildi. Peşinde üç yaratık vardı. Harika yeteneği sayesinde, belki peşindeki üç yaratığın canlarını yavaş yavaş eriterek onları öldürebilirdi. Ancak, ne kadar yetenekli olursa olsun, hayatta kalma şansı %10’u bulmuyordu. Üstüne bir de Nie Yan olaylara dahil olup ona saldırırsa, sonu kaçınılmaz ölümdü.

 

Su Örümceklerinin Yao Yao’ya aralıksız saldırılarını fark eden Nie Yan, hızını artırıp örümceklere arkadan yaklaştı. Kısa süre sonra, örümcekler Yao Yao’yu öldüremeden yetişti. Elinde hançeriyle sudan fırlayıp bir örümceği sırtının ortasından hançerledi.

 

Yao Yao arkasını dönüp Kutsal Ceza ile Nie Yan’a destek oldu. Kutsal Ceza örümceğe çarptığında yaratığın vücudu patladı. Su Örümceklerinden biri ölmüştü.

 

Yao Yao kurtarıcısına baktı. Nie Yan kendisine yardım ettiğine göre kötü bir niyeti olmadığını fark ediyordu.

 

Nie Yan, yalnızca yarı canı kalmış olan diğer örümceğe döndü. Hayati Vuruşla örümceği gözünden hançerleyip 52 hasar verdi.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar üç Su Örümceğinin ikisi ölmüştü.

 

Ne kadar güçlü bir saldırı! Yao Yao afallamış halde Nie Yan’a baktı. Tanıdığı insanlar arasında Nie Yan kadar güçlü birini aradı ama bulamadı. Tekrar dikkatle baktığında Nie Yan’ı tanımadığını anladı.

 

İkinci örümcek de öldükten sonra, Nie Yan üçüncüye doğru yüzdü.

 

Tek bir örümceğe karşı iki kişi. Vaziyet biraz öncesinin tersine dönmüştü.

 

Yao Yao asasını sallayıp Kutsal Ceza büyüsünü yaptı. Saldırı kalan son örümceğe isabet etti.

 

Teşekkür ederim.” Örümcekler öldükten sonra Nie Yan’ın yanına gidip şükranlarını sundu. Ancak Nie Yan’ın aniden saldırma ihtimaline karşı hala tetikteydi.

 

Önemli değil, zaten çok bir şey yapmadım. Merhaba, ben Nirvana Alevi.” Nie Yan gülümsedi. Yao Yao’nun ne derece nazik ve anlayışlı biri olduğunu düşünüyordu. Çok düşünceli bir insandı. Biraz dik kafalı olsa da, o yaşlardaki bir genç kız için bu olağan bir durumdu.

 

Ben de Yao Yao.” Tedbiri elden bırakmıyordu. Nie Yan ile daha önce karşılaşmadığı için bu tepkisi gayet normaldi.

 

 Nie Yan, Yao Yao’nun burada ne işi olduğunu öğrenmek adına onu arkadaş eklemeyi düşündü. Ancak daha yeni tanıştıklarından aceleci davranıp uygunsuz bir istekte bulunmak istemiyordu. Sonuçta Yao Yao hala genç bir kızdı. Yao Yao’nun kendisine karşı hala tetikte olduğunu anlamasına rağmen, önceki hayatından gelen anlayışla eninde sonunda yine arkadaş olacaklarından emindi.

 

Zamanında Yao Yao ile oyunda tanıştıktan sonra, kendini ne zaman kötü hissetse yanında Yao Yao olmuş, üzerinden desteğini hiç esirememişti. İkisi her zaman iyi arkadaş olmuştu. Fakat farkında olmadan aralarında malum ilişki cereyan etmişti. O andan sonra aralarında bir karmaşa peyda olmuş ve eski düzenleri bozulmuştu.

 

Yao Yao sessizce Nie Yan’ı inceledi. Yaşça gençti ve kötü birine benzemiyordu.

 

İkili konuşmadan öylece bekledi. Yao Yao’nun soğuk tabiatı yüzünden ortama sessizlik çökmüştü.

 

Sessizliği bozan taraf Yao Yao oldu. “Bugün beni kurtardığın için sana teşekkür etmek istiyorum. Birbirimizi arkadaş ekleyelim mi?

 

Rica ederim. Ee, neden burada Su Örümceği farmlıyorsun?” Bu bölge kasabalara epey uzaktı. Hal böyle olunca çok az sayıda oyuncu buraya geliyordu.

 

Su Örümceklerini öldürüp Su Keselerini toplamamı gerektiren bir görev aldım.” Yao Yao’nun aklına biraz önce ölmek üzere olduğu geldi. Ölümden kıl payı kurtuldum. Eğer o yaratıklar beni öldürseydi, son üç günlük uğraşım boşa gidecekti.

 

Çok iyi. Ben de Su Örümceklerini öldürmem gereken bir görev aldım. Ama bana İnce İpek lazım. Grup kurup örümcekleri birlikte öldürelim. Su Keseleri senin olur, İnce İpek de benim. Ne dersin?

 

Yao Yao bir süre sessiz kaldıktan sonra onaylama anlamında kafasını salladı. “Tamam ama bir şartım var. Görevini ilk tamamlayan kişi gitmekte serbest olacak.

 

Bu şartı, olur da Nie Yan yaratıkları avlarken işe yaramaz çıkarsa diye koşmuştu. Bu sayede görevi bittiği anda gidebilecekti.

 

Olması gereken o zaten. Grubu kuruyorum.” Nie Yan, Yao Yao’ya grup isteği gönderdi.

 

Sistem: Yao Yao grubunuza katıldı.

 

Elimde 12 İnce İpek var. Teşekkür olarak sana bu ipekleri veriyorum.

 

Yao Yao ticaret penceresini açtı.

 

12 İnce İpek 36 bakır eder!” Nie Yan hediyeyi reddetti.

 

Ne yani, benim hayatım 36 bakırdan daha mı değersiz? Hem, İnce İpekler benim işime yaramıyor.” Yao Yao, Nie Yan’a baktı. Büyük yuvarlak gözleri vardı. Kirpiklerine az bir miktar hacim kazandırılmıştı. Akıllı ve hazırcevap bir kişi izlenimi veriyordu. Açıkça Nie Yan’a borçlu kalmak istemediğini belli ediyordu. Nie Yan’a borcunu ödeyecek bir yöntem bulmuştu. Bu yöntem Nie Yan’ın da lehine olduğuna göre, lafı daha fazla uzatmaması gerekirdi.

 

Pekala.” Nie Yan ticareti onayladı. Yao Yao kafayı bir şeye taktığında inanılmaz inatçı oluyordu. Nie Yan tartışmayı daha fazla uzatıp ortamı germek istemiyordu.

 

Ha şöyle.” Nie Yan’ın ticareti kabul etmesi Yao Yao’yu gülümsetti.

 

Bu sayede Nie Yan görevinde büyük bir ilerleme kaydetmişti.

 

Nie Yan bir yandan envanterini düzenlerken bir yandan da sessizce Yao Yao’yu izliyordu. İlk tanıştıkları zamana kıyasla, şimdiki Yao Yao henüz olgunlaşamamıştı. Teni kardan daha beyazdı. Göl sularının ıslattığı giysileri vücuduna yapışmış, zaten dar olan cübbesinin altındaki kıvrımlarının daha belirgin olmasını sağlamıştı.

 

Nie Yan, Fenarte şehrinin altındaki zindanlarda oldukları günü hatırladı. Yao Yao soyunduğu zaman açığa çıkan muhteşem kıvrımları, usta ellerin tıraşladığı bir tanrıça heykelini andırıyordu.

 

O şehvetli günde, insanlığın en ilkel arzusuna yenik düşmüşlerdi.

 

Ancak ikisini de bunun yalnızca bir oyundan ibaret olduğunun idrakindeydi. Birbirlerine gerçek hayatta yaklaşacak cesaretleri yoktu. O vakadan sonra arkadaşça olan eski ilişkilerine geri döndüler. O zindan, büyük bir hatayla sonuçlanmıştı. Hayatları boyunca unutamayacakları hisler, kalplerinin derinlerine gömülmüştü.

 

Nie Yan ve Yao Yao bir süre oyun hakkındaki konulardan konuştular. Epey dostane bir muhabbet olmuştu.

 

Başlayalım mı?” dedi Yao Yao.

 

Nie Yan’ın tipi gayet sıradandı. Takımındaki kişilerle kıyasla sönük kalıyordu. Ama insan ilişkileri fena değildi. O yönden, takımındakilere göre kat kat üstündü.

 

İki kişinin avlanma hızı tek kişiye göre çok daha yüksekti. Nie Yan önden saldırıp tank görevini üstleniyorken, Yao Yao arkadan Kutsal Ceza ve Kutsal Vuruşla Nie Yan’ı destekliyordu. Kutsal Büyücülerin saldırıları çok güçlüydü. Nie Yan’ın saldırı gücü, Yao Yao’nunkinden aşağıdaydı. Fakat iş saldırı hızına geldiğinde, Yao Yao’nun Nie Yan’ın yakınından geçmesi bile söz konusu değildi.

 

Nie Yan’ın aklına geçmiş hadiseler geldiğinde bir anlık dalgınlığa düşse de, tekrar yaptığı işe odaklandı. Yaşananlar çoktan geçmişte kalmıştı. Yao Yao ile yine iyi arkadaşlar olacaklardı ama aynı hataya ikinci defa düşmeyecekti. Kalbinde sadece ve sadece Xie Yao vardı. Ne de olsa oyundaki her şey yanılsamaydı ve nihayetinde oyundaki en uyumlu çift bile yollarını ayırmaya mahkumdu.

 

Takımın var mı?

 

Şu an için yok.

 

Yao Yao şaşırdı.  “Nasıl yani? Böyle yeteneklere sahip birisi için çoğu takım birbirine düşer.

 

Yalnız oynamaya alışkınım. İleride belki bir takıma katılmayı düşünürüm. Düşük seviyelerdeyken bir takıma katılmanın anlamı yok.

 

Nie Yan konuşmayı sonlandırıp yakınlardaki bir Su Örümceğine doğru saldırıya geçti. Yao Yao da oyalanmadan Kutsal Ceza ile Nie Yan’a katıldı.

 

Su Örümceği tam karşılık verecekti ki, Nie Yan’ın hançeri karnına saplandı ve öldü. İkilinin muhteşem ekip çalışması, konuşmalarına mahal bırakmıyordu.

 

Yao Yao ilk defa başka biriyle farm yaparken bu kadar rahat hissediyordu. İster istemez Nie Yan’la daha önce karşılaşıp karşılaşmadığını düşünüyordu.

 

Nirvana Alevi, Nirvana Alevi… o olamaz değil mi?” Yao Yao kendi kendine mırıldanırken Nie Yan’ın sırtına baktı. Sanki tanıdığı bir insanı anımsatıyordu ona.

 

Bizim takımda henüz 17 kişi var. Hala boş yerimiz mevcut. Bize katılmak ister misin?” Nie Yan Seviye 2 ama yetenekleri olağanüstü. Yu Lan Abla onu kesin kabul eder.

 

Şu anlık herhangi bir takıma katılmayı düşünmüyorum.” Nie Yan teklifi geri çevirdi.

 

Anlıyorum.” Yao Yao hayal kırıklığına uğramıştı.

 

Suikast beceri kitabı düştü.

 

Hırsız kitabı olduğuna göre sen almalısın. Büyücü eşyaları düşerse de benim olur. Kimin neye ihtiyacı varsa onu alsın.

 

Uzun bir sohbetin ardından samimiyetleri artmıştı. Bu yüzden, işine yaramayan bir şey için Nie Yan’la pazarlık yapmasına gerek yoktu.

 

Öyleyse kendimi tutmuyorum.” Nie Yan Suikast beceri kitabına baktı.

 

Beceri Kitabı: Suikast
Tanım: Hırsızlar her başarılı vuruşta Öfke kazanır.
Koşul: Eylem (silah kullanımı)
Nitelikler: Hedefin hayati noktalarına vurmak Saldırı +2, Öfke +1, Kombo +1 kazandırır.                                      Bekleme Süresi: 30 saniye 
Kısıtlama: Hırsız, Savaşçı, Şövalye; bütün taraflar öğrenebilir.

 

Nie Yan daha önce grup kurduğu kişilere benzemiyordu. Onlar olsaydı önce içten biri gibi görünüp teklifi reddeder, ardından gönülsüzce kabul ediyor rolü yaparlardı.

 

Yao Yao hafifçe gülümsedi. Nie Yan’la zaman geçirirken içinde tanımlayamadığı bir yakınlık hissi oluşmuş ve bu his iliklerine kadar işlemişti. Onunlayken gerçek hayatta takındığı sahte ifadeleri takınmasına gerek yoktu.

 

Nie Yan Suikast becerisini öğrendi. Böylece beceri çubuğuna yeni bir beceri eklenmiş oldu.

 

Hırsızların saldırı becerileri Temel Beceriler, Kombo Becerileri ve Bitirici Beceriler gibi türlere ayrılırdı. Temel Beceriler her koşul altında kullanılabilirdi. Kombo Becerileri, kombo sayacında art arda yapılan saldırıların sayılması ve akabinde gerçekleşen Öfke kazanımıyla kullanılabilirdi. Hayati Vuruş ve benzeri beceriler ise Bitirici Beceriler kategorisine aitti. Bu beceriler, sadece yeterli Öfke miktarına ulaşılınca kullanılabilirdi. Kombo sayacındaki her bir puan artışı fazladan %20 saldırı gücü veriyordu. Sayacın maksimum ulaşacağı sayı 10’du. Kombo puanları kullanıldığında da sayaç sıfırlanırdı.

 

İşte bu kombo sistemi olarak bilinen şeyin güzelliğiydi. Aynı becerilere sahip iki Hırsızın dövüşünde daha yetenekli olan Hırsızın verdiği hasar diğerinin 2-3 katı miktarınca olurdu. Hatta bazen ondan da fazlası…

 

Normal şartlar altında, bir Hırsızın elindeki Temel Beceriler ve Kombo Becerileri, Bitirici Becerilerin sayı olarak iki katı kadar olurdu.

 

Suikast becerisini öğrenmesiyle Nie Yan’ın Öfke biriktirmesi artık daha kolaydı. Düz saldırıyı takip eden bir Suikast saldırısı, Hayati Vuruş kullanmasına yetecek kadar Öfke biriktirmesi için yeterliydi.

 

Nie Yan ve Yao Yao’nun ekip çalışması gitgide daha kusursuz hale geliyordu. Böylece daha cesur davranabiliyorlar ve avlanma hızlarını artırabiliyorlardı. Çok sayıda yaratıkla karşı karşıya geldikleri durumlarda, Nie Yan yaratıkları yakın mesafede karşılarken, Yao Yao arkasından büyüleriyle destek veriyordu.

 

Yao Yao’nun asası hiç durmuyor, yaratıklara sürekli olarak Kutsal Ceza ve Kutsal Vuruş saldırıları gönderiyordu. Manası bittiğindeyse hemen bir iksir içip tazeliyordu.

 

Temel Mana Yenileme İksiri içtikten sonra saldırıya uğramadığı takdirde 30 saniyede 60 manası yenilenecekti. İksirin fiyatı düşük olduğundan, yanından hiç eksik etmiyordu.

 

Kaç tane Su Kesesi topladın?

 

52.

 

Kaç tane daha lazım?

 

Son 8 kaldı.

 

Yakın zamanda görevini tamamlayacaksın yani. Simya zanaatını öğrenmedin muhtemelen, değil mi? Görevini teslim ettikten sonra Mosta kasabasına, (356.329.31) koordinatlarına git. Oradaki gizli NPC ‘Nadir Bitkiler’ adlı bir görev verecek. O görevi tamamlarsan eğer Simya zanaatını öğrenebilirsin.” Mükemmel Simya zanaatını tesiri, sıradan Simya zanaatından çok daha yüksekti.

 

Birazdan görevim bitecek. Yao Yao içinde bir ukde hissetti. Nie Yan’la birlikte avlanmak, yalnız başına kasılmaktan çok daha zevkliydi. En azından muhabbet edebileceği bir arkadaşı vardı yanında.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44351 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr