Çevirmen : Clumsy

Oda, sonu kötü giden bir tartışmanın yaşandığı bir hapishane hücresine benziyordu. Ian’ın üst bedeninden hala kanlar sızıyor, bağırsakları dışarı taşıyordu. Vorden daha önce böyle bir sahneyle karşılaşmamış normal bir insan olsaydı şimdiye midesinde ne var ne yoksa boşaltmış olurdu.

Kafasını çevirdiğinde tek görebildiği, Quinn’in acılar içerisinde diz çökmüş olduğuydu. Tam da Vorden’ın düşündüğü gibi, Ian’a saldıran canavar Quinn’di. Artık o canavara benzemiyor olsa da hasarlı üniforması ve yerdeki ölü beden her şeyi anlatıyordu.

"Hey Quinn, iyi misin, bir sorun mu var, bir şeye ihtiyacın var mı?" dedi Vorden.

Quinn’se tüm bedenine yayılan acı süregelirken, "Uzak dur benden!" diye homurdandı.

"Belki bir yardımım dokunur?"

"Sana uzak dur dedim!" Quinn'in sesi tok ve kasvetliydi, kafasını kaldırdığı andaysa Vorden, gözlerinin kırmızı bir ışıltıya bürünmüş olduğunu fark etti.

"Hey Vorden, bence çocuğu dinlesen iyi olur, yine o şeye dönüşüyor olabilir." dedi Raten.

Ama artık çok geçti, Vorden fazla ileri gitmiş ve vurma mesafesine girmişti. Quinn, Vorden’a doğru kolunu savurdu. Vorden’sa metal sandalyeyi vaktinde kaldırarak saldırıyı karşılamayı başardı ancak pek fayda etmedi.

Metal sandalye Quinn’in ellerinde paramparça oldu ve saldırısıyla Vorden’ın göğsünü delmeyi başararak onu geriye püskürttü.

"Kan!" diye feryat etti Quinn. "Bana kanını ver!" Vorden’ın göğsünden yayılan kan kokusu çok tatlıydı.

"Sana ne demiştim ben, o sandalye işe yaramazdı!" diye sızlandı Raten. "Çabuk, kapıyı arkandan kapat."

Vorden hiç tereddüdü kalmadan özel güçlerini kullanarak kırık kapıyı yerine çekti ve hızla kapatmak için tüm gücünü kullandı.

Quinn’se Vorden’ın peşine takılmak yerine acı dolu feryatlar içerisinde olduğu yere çöküp kaldı. Bu esnada Vorden, içerideki şey her neyse ya da Vorden’ın başına her ne geliyorsa yeniden gelip saldırır korkusuyla elleri kapıyı tutar halde arkada bekliyordu.

En az on beş dakikanın sonundaysa feryatlar nihayet sona erdi.

"Quinn?" Vorden, Quinn’i ürkütmemeyi umarak usulca seslendi. "Her şey yolunda mı?"

"Evet." diye yanıtladı Quinn. "Bana birkaç dakika müsaade et, sorun kalmadığında haber vereceğim."

Acısı nihayet dinmişti ve Quinn’in gerçekten toparlanıp olup bitenleri kavramak için birkaç dakikaya ihtiyacı vardı. Sistemi tek seferde çok fazla yeni bilgi vermişti.

[Tebrikler, evrim süreci başarılı oldu, artık bir Vampirsiniz!]

[Seviye 10]

[Irk: Vampir]

[0/100 EXP]

[HP: 60/60]

[Kuvvet: 15]

[Çeviklik: 15]

[Canlılık: 15]

[Cazibe: 5]

[Kan Ailesi Bonusu: 0]

Yalnızca durum ekranına bakmak bile pek çok şeyin değiştiğini gösteriyordu. Henüz ekstra istatistik puanını eklememişken istatistik ekranına iki yeni madde eklenmişti. İlki Cazibe istatistiğiydi, ikincisiyse Kan Ailesi Bonusu. Ancak hiçbir açıklama olmadığı için ne anlama geldikleri hakkında hiçbir fikri yoktu.

Anladığı tek bir şey varsa o da Halfling ırkından adamakıllı Vampirliğe geçmiş olduğuydu. Seviye atladıkça böyle bir değişim yaşamayı bekliyor ama bu kadar erken gerçekleşmemesini umuyordu.

Artık Halfling yerine Vampir olduğuna göre güneşe adımını attığında neler olacağıysa endişe konusuydu.

Bu esnada sistemden yeni mesajlar gelmeye devam ediyordu.

[Yetenek: Kan Ritüelinin kilidi açıldı]

[0/2 Üye]

[Yeni Yetenek: Sersemletme]

[Bu yeteneğin herhangi bir maliyeti yok ve rakibi 0.2 ila 0.5 saniyeliğine sersemletmek için kullanılabilir. Rakiple doğrudan göz teması kurulmalıdır. Kullanıcının Cazibe puanı ve düşmanın kuvvetine bağlı olarak başarısızlık ihtimali vardır. Yetenek aynı rakip üzerinde kullanıldıkça karşı koyma ihtimali kuvvetlenir.]

İki yeni yetenek açılmış ve ilki için hiçbir açıklama yapılmamış olması Quinn’in kafasını karıştırmıştı. Bununla birlikte artık Cazibe istatistiğinin bir kullanım alanı olduğunu biliyordu.

Fakat mesajlar bununla da sona ermemişti.

[Mağazanın kilidi açıldı]

[Yeni eğitim videolarının kilidi açıldı]

[Sistemin 2. seviyesi aktive oluyor]

Derken Quinn’in önünde bir ekran belirdi ve geçen sefer kendisine Çekiç Vuruşu ile Anlık Adımı öğreten yakışıklı, sarışın adam bir kez daha göründü.

"Tebrikler!" dedi adam. "Artık resmi olarak aileye katıldın. Basit bir insan bu noktaya dek gelemeyebilir diye düşünmüştüm ama görünen o ki küçük deneyim başarılı olmuş. Sistemin 2. seviyeye yükselişiyle birlikte iyi bir dostuma benim sesimle bir yapay zeka yükleteceğim. Bu harika değil mi! Artık kendini asla yalnız hissetmeyeceksin ve sistemle ilgili herhangi bir sorun olduğunda dile getirmen yeterli olacak."

"Ne!" diye düşündü Quinn. "Sistem neden başından beri böyle değilmiş ki?"

"Muhtemelen neden en başından beri bu şekilde tasarlamadığımı merak ediyorsundur, gerçek şu ki bu noktaya dek kendi başına gelmen gerekiyordu. Yol boyunca yapacağın hatalar seni daha güçlü kılacaktı."

Nedense Quinn, gerçek hayatta karşılaşacak olduğu takdirde adamın suratına yumruğunu indirme dürtüsü duyuyordu.

"Gitmeden önce söylemeliyim ki yapay zeka sistemi sana yardımcı olacak ve sistemle ilgili sorularını yanıtlayacak olsa da bundan öteye gidemeyecek, yani bunlar benim kayıtlı son sözcüklerim. Üzgünüm ancak artık bir Vampir olduğun için diğerleri seni aramaya gelecek. Çoktan topluma karışmış haldeler, yani kimin aslında bir Vampir olup olmadığını bilmen imkansıza yakın. Eğer benim gibi özgür bir yaşam sürmek istiyorsan geliş, kendine bir güç yarat ve karşılık ver. İyi şanslar dostum."

Bu cümlelerle birlikte kayıtlı mesaj sonlandı ve ekran kayboldu. Quinn’in adama sormak istediği pek çok soru vardı ama bunun imkansız olduğunu biliyordu.

Yeni sistem güncellemesi ve mağazanın kilidinin açılışıyla tüm bu yenilikleri denemek istiyor ama önündeki ölü bedene baktıkça gerçekler yüzüne vuruluyordu.

"Artık gerçekten de insan değilim, öyle değil mi?"

Quinn kendisi ve diğerlerini kendilerinden daha güçlü olanların tacizlerinden korumak için güçlenmeyi arzularken bir adam öldürmüştü ve her nedense bu konuda üzüntü duymuyordu. Hatta bunun hayatta kalmak için yapması gereken bir şey olduğunu hissediyordu.

Ve sistemle ilgili tüm bu yenilikleri incelemeden önce ilgilenmesi gereken bir problem daha vardı ve o problem, kapının öteki ucundaydı.

Vorden’la yüzleşme zamanı gelmişti.

#Bu saatten sonra gerçekleri Vorden’dan gizlemesi mümkün değil. Artık tam anlamıyla ‘taze vampir’ olan kahramanımız iki yeni istatistik kazandı. Cazibe dediğim şey ‘Charm’ bu arada, hani etkileyicilik, büyüleyicilik vb. anlamlara gelen şey. Vampirlerin insanları etkileme özelliği olduğu için onunla bağlantılıdır diye düşünüyorum. Diğer istatistik hakkındaysa hiçbir fikrim yok ama zamanla öğreneceğiz herhalde. Hadi okumaya devam!