36. Bölüm : Kaçış

avatar
2284 51

My Vampire System - 36. Bölüm : Kaçış


Çevirmen : Clumsy



Loop’un yere serilmiş bedenine bakan Quinn, bir tuhaflık olduğunu fark etti. Şu anki sağlığı 10’du ve bedeni doğal olarak kana çekiliyordu. Sağlığının düştüğü her seferde acıkıyordu, bu kadarı barizdi ama asıl tuhaf olan, iki köpekdişinin uzamaya başlamış olmasıydı.

 

O dişler uzayınca kurbanının boynuna saplanmaları kolaylaşıyordu. Loop’un kanı akıyordu ve Quinn, açık yaradan içebilecek durumda olsa da bu ona yalnızca ekstra istatistik puanı sağlardı. Ama ona Kan Bankasını da dolduracak sağlam bir tedarik lazımdı.

 

Dişlerini kurbanına geçirirken olabildiğince çok kan çekmesini sağlayacak en iyi noktayı içgüdüsel olarak biliyormuş gibi geliyordu.

 

Quinn, Loop’un bedenini yerden kaldırdı. Suratları arasında yalnızca birkaç santim mesafe vardı.

 

"Bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi bilmiyorum ama bu işi her defasında daha kolay buluyorum."

 

Diyen Quinn, ağzını çılgınca açıp dişlerini sergiledi ve Loop’un boynuna yaklaşarak nihayet dişlerini sapladı. Ağzına bir kan öbeği hücum ediyor ve tadı hoş geliyordu.

 

<20/20 HP onarıldı>

 

<0 grubu kan tüketildi>

 

<Ekstra 1 istatistik puanı kazanıldı>

 

<Kan Bankası dolduruldu>

 

Quinn’in 0 grubu kanın etkileriyle ilgili birkaç tahmini vardı ama bu, beklediğinden de iyiydi. Çabucak durum ekranını açtı, istatistiği nerede kullanacağına karar vermek istiyordu. 

 

<Kuvvet: 13 (3)>

 

<Canlılık: 12>

 

<Çeviklik:13>

 

Quinn, istatistiği canlılığa verip vermeme konusunda birkaç dakikalık bir içsel mücadele verdi. Bu sayede istatistikleri eşit ilerleyebilirdi. Ama sonra bu dünyadaki tüm o güçlü insanları düşündü. Genellikle belli bir alanda uzman oluyorlardı. Her konuda iyi olmak bu çağda güçsüzlük görülüyordu.

 

Bunun yanı sıra Quinn, Kuvvet veya Çeviklikte uzmanlaşırsa daha hızlı gelişeceğini düşünüyordu. Bu seçim zayıf rakipleri yenmesine olanak tanırdı. Daha sonra ihtiyaç duyduğunda canlılık puanlarını da arttırabilirdi. Sonuçta yakın zamanda koca bir orduyla yüzleşecek değildi.

 

<Çeviklik: 14>

 

Neticede orijinal plana sadık kalarak çeviklik puanını çevikliğe vermekte karar kıldı.

 

Sonra da ne yapacağını bilemez halde yerdeki ikilinin bedenlerine bakakaldı. Fei’yle savaşırken yeterince hızlı hareket ettiğinden emin gibiydi. Kendisini ele verecek herhangi bir şey görmemiş olduğunu umuyordu ama Loop için aynı şeyi söyleyemezdi.

 

Fei’nin bedenini incelemeye başlayan Quinn, boynundaki ısırık izlerinin çoktan ortadan kaybolmuş olduğunu fark etti.

 

"Doktor Layla için de aynı şeyi söylemişti, belki de özel gücümün etkisidir?" diye düşündü Quinn. "Ehh, bu bir sorunu ortadan kaldırır, peki seninle ne yapacağız?" Loop’un bedenine bakarak kafa yoruyordu.

 

Quinn maske takıyor olsa da birilerinin kimliğini çözme ihtimali vardı. Sonuçta silah olarak eldiven kullanan ve bu ikiliye saldıracak kadar kin güden kaç öğrenci vardı ki?

 

Bununla birlikte Quinn, gerçek kimliğini öğrenmelerinden pek de korkmuyordu, sonuçta okul, Quinn’in onları ölesiye dövmüş olmasını umursamıyordu. Akademi sınırlarında böyle olaylar çok yaygındı.

 

Loop’un gördüklerini birilerine anlatmasından da çekinmiyordu. Bunu yapsa bile kimse söylediklerine inanmazdı. Özel güçlerin ortaya çıkışından bu yana insanların güç kazanmak için bir şeyler tüketmesini gerektiren herhangi bir özel güç rapor edilmemişti. O güç her daim kendi içlerinden gelirdi.

 

Ve boyunlarında bunu kanıtlayacak bir iz de olmadıkça ellerinde kanıt olmayan birer deli muamelesi görürlerdi.

 

Quinn tam da bu düşüncelerin ortasındayken kapının bir kez daha açıldığını işiterek irkildi.

 

Ve yıldırım hızıyla harekete geçip ortamdan kaçmaya çalıştı ancak kapıyı açan kişinin tanıdık olduğunu görerek hızla duraksadı.

 

"Demek buradaydın." diyen Layla, bakışlarını yere çevirerek orada yatan iki bedeni fark etti.

 

"Çabuk, buradan uzaklaşmamız lazım, korumalar her an gelebilir!"

 

Quinn çok fazla zaman harcamıştı, iki kişiyi alt etmeyi planlamıyordu. Bir öğrenci okul sınırlarında bayılır veya fena halde hırpalanırsa kol saatleri konumlarını okula aktarır ve yaralı oldukları bilgisi verilirdi.  

 

Yani bu mesaj ulaştığı anda korumalar, o öğrencileri alıp hastaneye götürecekti.

 

Hiç kimse bunun nasıl işlediğini bilemese de harikulade bir şekilde saatler, kişinin ne kadar sağlığı kaldığını gösterebiliyordu. Söylentiye göre bu saatleri yaratan şey, bir Orijinalin özel gücüydü.

 

Quinn ve Layla ikilisi aceleyle merdivenlerden aşağı yönelirken kendilerine doğru yaklaşan adım seslerini işitmek duraksamalarına yol açtı.

 

"Oh yo! Bu taraftan gidemeyiz." diyen Layla, çatının etrafına doğru bakındı. "Bir planım var, çabuk bana sarıl da atlayalım."

 

"Deli misin sen!" dedi Quinn. "Bu yükseklikten atlarsam kuvvetime rağmen en iyi ihtimalle bacaklarım kırılır ve iyileşecek olsalar da acısını hissederim!"

 

"Güven bana, hadi ama, özel gücümü kullanabilirim."

 

Bunu duyan Quinn, tüm inkarına rağmen Layla’yı hızlıca kucakladı. Mevcut kuvvetiyle kız, tüy gibi hafifti. Böylece korkulukların üzerine atlayarak aşağıya baktı. Okul binası inanılmaz yüksekti, en az dört katlıydı.

 

"Sana güveniyorum." diye mırıldanan Quinn, binadan aşağıya doğru sıçradı.

 

İkili çatı katından inanılmaz bir hızla alçalırken Layla, gözlerini kapatarak konsantre olmaya çalıştı. Ve kaşlarının arasında terler belirirken ikilinin düşüş hızı ansızın alçalmaya başladı. En sonunda da yere ulaştılar.

 

"Hey, bu epey havalıydı, peki uçabiliyor musun?" diye sordu sersemleyen Quinn.

 

"Hayır, gücüm henüz o kadar fazla değil." diye yanıtladı Layla. "En fazla düşüşümüzü yavaşlatabiliyorum. Hadi gel, odalarımıza geri dönelim."

 

İkili yurt odalarına dönerken Quinn, çatıda olanları hızlıca açıkladı.

 

"Bekle, ne, peki Loop’un olanları birilerine anlatacağından endişe duymuyor musun?"

 

"Pek duymuyorum açıkçası, bundan hiçbir kazancı olmayacak ve elinde ona inanmalarını sağlayacak bir kanıt da yok ama bir sorun var. Bunu yapanın ben olduğumu öğrenirse diğerleriyle birlik olup bana saldırabilirler. Onları teke tekte indirebiliyor olsam da grup oldukları takdirde bir şansım olacağını zannetmiyorum."

 

"Doğru söylüyorsun." diye yanıtladı Layla. "Bir sürü öğrenci şimdiden birbirlerini korumak için gruplarını veya çetelerini oluşturdu, geriyeyse yalnızca herhangi bir grubun parçası olamayacak kadar güçsüz kişiler kaldı. Tabii ya, sen neden kendi grubunu kurmuyorsun? Ben de yardımcı liderin falan olabilirim. Elbette senin meseleni bir sır olarak saklarız."

 

"Bilhassa ileride daha da çok hedef alınma ihtimalimizi düşününce fena bir fikir değil, belki de birilerini tanıyor mu diye Vorden’a bir danışmalıyım."

 

Bu kelimeleri işittiği saniyede Layla’nın suratı asıldı.

 

"O herif delinin teki, sana ondan hayır gelmeyeceğini söylemiştim Quinn."

 

"Bir şey mi oldu?"

 

"Arkadaşın Peter’dan duyman daha iyi olabilir, beki o zaman durumun ne kadar kötü olduğunu anlarsın, sonuçta o her şeyi gördü."

 

****

 

Çatıda dayak yemiş olan iki öğrenci, an itibarıyla revirdeki yataklarda uzanıyordu. Oranın tek doktoru olan Hayley ise her zamanki gibi yoğundu, bilhassa gardiyanların dayak yiyen çocukları toplayıp getirdiği gece saatlerinde yoğunluğu daha da artıyordu.

 

"Okul tüm bu olup bitenlere nasıl müsaade edebilir ki, eminim daha iyi bir yolu vardır." diye düşünüyordu.

 

Fei’yi kontrol etmeye gittiğinde sakince uyumakta olduğunu fark etmişti. Üzerindeki pençe izleri iyileşmiş ve olağandışı bir şeyi kalmamıştı. Ancak Loop’a baktığında gözüne takılan ve dikkatini çeken bir şey olmuştu.

 

Oğlanın boynundaki belli bir noktada yılan ısırığına benzer iki küçük yara bulunuyordu. Hayley, bu izleri başka bir öğrencinin boynunda da görmüştü ve yara o zaman da olduğu üzere kendi kendine iyileşmeye başlamıştı bile.

 

Bu nedenle saatine dokundu ve bağlantı kurulması için bir müddet bekledi.

 

"Hey General, sanırım okulda başıboş dolaşan bir canavarımız olabilir."

 

"Ne, bu imkansız, bir canavarın varlığına dair hiçbir işaret algılamadık." diye yanıtladı saatteki ses.

 

"Ama iki öğrencide tuhaf izler var ve birazcık endişeliyim." dedi Hayley. "Benim için... bir araştırabilir misiniz lütfen?"

 

"Peki peki, istediğin gibi olsun, kızıma nasıl hayır diyebilirim ki!"

 

Hayley tam da konuşmayı sonlandırmak üzereyken iki asker, sırtlarında kana bulanmış bir başka öğrenciyle içeri daldı.

 

"Acele edin, bu öğrencinin durumu kritik!" diye bağırdı koruma.

 

Öğrenciyi hızla yatağa yerleştirmelerinin ardındansa Hayley çabucak işe koyuldu. Ancak elinden gelen her şeyi yapıp özel gücünü kullanmaya çalışsa da öğrenci çoktan kaybedilmişti. Ölmüştü.

 

Bunu gören Hayley bir kez daha kol saatine dokundu ve bir dijital rapor günlüğü açtı.

 

"Brandon Richardson adlı birinci sınıf öğrencisinin ölüm saatini 21:30 olarak doğruluyor ve rapor ediyorum."

 

#Haydaaa! Biz Fei ve Loop meselesini düşünürken birileri Brandon’ın işini bitirmiş. Acaba Vorden olabilir mi? Yani sırf Quinn’e yaptığı şey yüzünden gerçekten de söylediği o ‘canavara’ dönüşerek Brandon’ı öldürmüş olma ihtimali var mıdır? Benim için bayağı sürprizli bir bölüm sonu oldu. Bu arada revirdeki doktorumuzun generalin kızı olduğunu ve ısırık izlerini rapor ettiğini de gördük. İşler sorunlu bir hal alıyor gibi. Hadi günün son bölümünde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44752 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr