8. Bölüm : Kader

avatar
2656 71

My Vampire System - 8. Bölüm : Kader


Çevirmen : Clumsy



Quinn, testte sergilediği iyi performanstan sonra Vorden’ın gücünün ne olduğunu düşünmeden edemiyordu. Vorden elini sıktığı anda sistemi, Quinn üzerinde gücünü kullanmaya çalıştığını söylemişti. Ama her nedense gücü işe yaramamıştı.

 

Vorden'ın özel gücü buz kullanımı olsaydı Quinn’in elinin donacağı kesindi. Tabii Quinn’in tüm güçleri engelleme şeklinde bir gücü de olabilirdi ama bu çok düşük bir ihtimaldi. Bunun yanı sıra olayın hemen sonrasında Vorden bile tuhaf bir tepki vermiş, Quinn’e gücünün ne olduğunu sormuştu; yani gücünün işe yaramadığını biliyor gibiydi.

                                                                        

Sonra Quinn’in aklına başka bir düşünce geldi; Vorden neden yeni tanıştığı herkesle el sıkışma konusunda bu kadar ısrarcıydı? Doğru hatırlıyorsa Erin Vorden’la el sıkışmayı reddetmişti ama Vorden sonunda kalkıp Erin’in omzuna dokunmuştu. O ara tuhaf bir şey gibi görünmüş olsa da Quinn artık durumun öyle olmadığını fark ediyor ve her şey anlam kazanmaya başlıyordu.

 

Dokunmak bir koşuldu ve Vorden’ın son dokunduğu kişi Erin’di. İkisinin de aynı güce sahip olması bir tesadüf olamazdı, yani büyük ihtimalle Vorden’ın gücü, diğer insanların güçlerini kopyalamaktı.

 

Belirgin bir gücü olmadığı için Quinn üzerinde işe yaramamıştı. Merakına yenik düşen Quinn, bunu Vorden’a sordu.

 

"Hey, Vorden, senin gücün..." diye fısıldadı. "Başka insanların güçlerini kopyalamak mı?"

 

Vorden Quinn’e bakarak gülümsedi.

 

"Bu kadar çabuk çözmene şaşırdım. Nereden anladın?"

 

"Elimi sıktığında hiçbir şey olmadığı için şaşırmış gibi görünmüştün."

 

Vorden, yalnızca bir el sıkışmasından böyle bir tahminde bulunabildiği için Quinn’in epey harika biri olduğunu düşünüyordu. Sonuçta Vorden’ın bir güç kitabından Buz gücü edinmiş olma ihtimali çok daha yüksekti. Kopyalama gücü sağlayan bir güç kitabı yoktu ki bu, tek bir anlama gelebilirdi.

 

"Sen bir Orijinal misin?" diye sordu Quinn.

 

Vorden ise hiçbir şey söylemeyerek Quinn’e göz kırpmakla yetindi ve bu da Quinn’in aklından geçenleri aşağı yukarı onaylamış oldu.

 

Vorden bir Orijinaldi, güçlerini dış dünyayla paylaşmamayı seçen ailelerden birinin ferdiydi. 8. seviyeyi rahatlıkla aşabilecek biriydi.

 

Test tamamlandığında başlıklı adam, öğrencileri kalacakları akademinin önüne ışınladı. Akademi devasaydı ve tüm şehrin en uzun binasıydı. Üç otel bir araya getirilmiş gibiydi.

 

An itibarıyla akademinin önünde dikilen on farklı öğretmen bulunuyordu. Önlerinde de testlerini tamamlamış öğrenci grupları duruyordu. Öğrencilere, tüm öğrenciler testlerini bitirinceye dek öğretmenlerle birlikte beklemeleri söylenmişti.

 

Arada bir beş kişilik öğrenci grupları öğretmenlerden birinin önüne ışınlanıyordu. Son olarak Quinn’in dahil olduğu grubun da gelişiyle 20 öğrenci toplanmış oldu.

 

"Tamamdır, ben sizlere okulu gezdirirken beni takip etmeniz gerekiyor." dedi öğretmenlerden biri.

 

Gözlüklü, sarışın, kıvırcık saçlı ve orta yaşlı bir adamdı; ismi Del’di.

 

Del bir yandan yürüyor, bir yandan da akademi yakınlarındaki çeşitli mekanları tarif ediyor ve gülümsemeden edemiyordu. Hiçbir şey onu üzemezmiş gibi görünüyordu.

 

"Birbirinizi olabildiğince iyi tanımaya başlamalısınız." dedi Del. "Sonuçta şu anda birlikte olduğunuz kişiler sınıf arkadaşlarınız olacak."

 

O anda öğrenciler daha bir konuşkan olmaya, okulu tanırken birbirleriyle sohbet etmeye başladı. Ancak Quinn’in fark ettiği bir şey vardı. Orta seviyeliler yüksek seviyelilerle arkadaş olmak için çabalarken düşük seviyeliler tamamen görmezden geliniyordu.

 

Bahsi açılmışken sınıfta sadece iki 1. seviye vardı, onlar da Quinn ve Peter’dı. Farkına bile varmadan grubun en arkasına itilmişlerdi ve Peter, başı öne eğik şekilde ağır ağır ilerliyordu. Bu durum Peter’ı Quinn’e kıyasla daha çok etkilemiş gibi görünse de Quinn, zaten böyle olacağından şüpheleniyordu.

 

Derken bir anda tanıdık bir ses, Quinn’e seslendi.

 

"İşte buradasın!" dedi Vorden. "Adamım, insanlar resmen üzerime atlamaya başladı. Sonra sağ yanıma bir baktım ki gitmişsin. Hadi ama! Etrafı birlikte izleyelim, dostum."

 

Quinn Vorden’ın gerçekten de tuhaf biri olduğunu düşünüyordu ama bu, kötü bir şey değildi. Bu sırada Vorden, Peter’ın da kendi halinde takıldığını fark etti.

 

"Hadisene, depresif olmayı bırak da bize katıl."

 

Bunu duyan Peter, kafasını kaldırarak parmağıyla kendisini işaret etti.

 

"Ya kiminle konuşuyor olacaktım?" dedi Vorden, Peter’a.

 

Böylece öğretmen okulu turlamayı sürdürürken üçlü grup arkada takıldı. Turun ortasındaysa öğrencilere, çorak arazide bulunanlara benzer test ekipmanlarının yanı sıra birkaç kare dövüş platformunun bulunduğu bir arena gösterildi.

 

Ayrıca sınıflar, dövüş sınıfları, spor salonları ve çeşitli tesisler tanıtıldı. Del, ziyaret ettikleri her alanla ilgili ufak açıklamalar yapmayı ihmal etmedi ancak nihayet kütüphaneye ulaştıkları ana dek büyük bir çoğunluğu Quinn’in ilgisini çekmedi.

 

"Hepinizin görebildiği üzere buradaki kütüphane üç kata ayrılıyor. Birinci sınıf öğrencileri sadece birinci kata erişim sağlayabilir; ikinci sınıflar ikinci kata da çıkabilir ve son olarak üçüncü kat yalnızca askeri personele özel."

 

Quinn kütüphaneyle ilgileniyordu çünkü içeride halka açık olmayan kitaplar bulunuyordu. Burada özel gücüyle ilgili bir bilgiye rastlayabilirdi, tabii bunun birinci katta olmasını ummak zorundaydı.

 

En nihayetinde turun sona erişiyle Del, yurtların önünde hareketi kesti.

 

"İşte askeriyede kaldığınız süre boyunca burada yaşıyor olacaksınız. Eşyalarınızı bıraktıktan sonra akademiyi keşfetmekte özgürsünüz. Bugün ders yapılmayacak, yani öğleden sonranın geri kalanını keşfe ayırabileceksiniz."

 

Ardından her öğrenciye üzerinde numara yazılı bir kağıt parçası teslim edildi. Bu kağıtlar, kalacakları oda numaralarını gösteriyordu.

 

Quinn, göz ucuyla Vorden’ın kendisine doğru yaklaştığını fark etti.

 

"Hey, Quinn, oda numaran ne?" dedi Vorden.

 

"Eee, 23."

 

"Yok artık! Şaka yapıyorsun, değil mi? Benim numaram da aynı. Belki de kader bizi bir araya getiriyordur." dedi Vorden heyecanla.

 

"Belki de." diye yanıtladı Quinn.

 

Bu esnada koridorun ucunda, iki öğrenci arasında bir sohbet gerçekleşiyordu.

 

"Oha! Ne oldu sana?" Öğrencilerden biri, arkadaşına bakarak böyle söyledi.

 

"Tanımadığım herifin biri karşıma çıkıp durduk yere yumruğu geçirdi, beni oda numaralarını değişmeye zorladı."

 

"Adamım, geri almaya çalışsak mı ki?" dedi diğer öğrenci.

 

"Yok ya, bileğini doğru gördüysem seviyesi 5ti. Akışına bıraksak daha iyi."

 

#Basıyoruz gerilim müziğini! You dizisini daha yeni bitirmiş biri olarak psikopat gördüm mü hemen tanırım :D Bu Vorden’da var bir şeyler. Ama neden Quinn’le aynı odada olmak için ilk günden adam pataklasın ki? Sebebi ne olabilir? Bunun cevabını almamıza daha çook vardır diye düşünüyorum ama yeni maceralar için okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr