Çevirmen : Clumsy

Testler Layla’yla devam ediyordu. İçlerinde sırtında bir silah olan tek kişi oydu. Ancak silahı bir yay olsa da insanların uzun zaman önce kullandığı sıradan yaylara benzemiyordu.

Bu yay, bir canavarın parçaları kullanılarak oyulmuştu. Siyah renkliydi ve tamamı mücevherlerden oluşmuş gibi görünüyordu. Kirişi bile özel bir materyalden yapılmışa benziyordu. Yayın bu kadar farklı görünme sebebiyse canavar silahı olarak bilinmesiydi.

Yani canavar parçalarıyla yapılan bir yaydı. İnsan ırkı Dalkilerin saldırısına uğradığında onların teknolojilerini kopyalayan insanların teknolojisi hızla gelişmiş ve bu sayede insanlık, portal kullanarak farklı gezegenlere seyahat etme gücünü edinmişti.

Bu gezegenler de sıklıkla farklı seviyelerde canavarlara ev sahipliği yapardı. Bir canavar ne kadar güçlüyse ondan yapılacak silah da o kadar iyi olurdu. Önceki okulundaki kimsede olmadığı için bu, Quinn’in ilk canavar silahı görüşüydü.

Daha önce başka bir gezegene gitmiş olma ihtimali yok denilecek kadar az olan gencecik birinde bir canavar silahı olmasıysa tuhaftı.

Layla, alanın ortasına geçmiş şekilde testin başlamasını bekliyordu. Quinn'in aksine bu defa başlamak için Layla’nın hazır olmasını beklemişlerdi. Haliyle Quinn şimdiden muamele farkını görebiliyordu.

Test başladığında çorak arazinin farklı noktalarında 5 hedef belirdi. Layla da anında 5 ok çekip yayına yerleştirerek beşini de aynı yöne doğru gönderdi.

Oklar büyük bir hız ve güçle ileri atıldı, derken bir anda beşi de ayrı yönlere dağıldı ve her biri farklı bir hedefe yöneldi.

"Ne iyi bir kombo." dedi Vorden. "Telekinezi gücüne sahip ama epey güçsüz, bu yüzden okları kontrol etmek için gücünü yayıyla birleştirmeyi tercih ediyor."

Bir anda beş hedefin beşi de vuruldu ve Layla ilk testi tamamladı. Quinn de ilk defa canavar silahlarının ne kadar kullanışlı olduğunu görmüş oldu. Yetersiz bir gücünüz olsa bile geliştirmek mümkündü.

Quinn henüz kendi gücünün ne olduğundan emin değildi ama yalnızca seviye atladıkça istatistiklerini arttıran bir şey olsa bile canavar kılıcı veya benzeri bir şeyin ne kadar işine yarayabileceğini düşünüyordu.

Bu sırada kuvvet testine geçen Layla, pek iyi sonuç alamadı. Güçleriyle davulu yumrukladığı elini daha da hızlandırmaya çalışsa da skoru yalnızca 8 oldu.

Quinn, kızın son testte de epey kötü sonuç aldığını gördü. Layla, test başladığı anda hologram olduklarını, gerçek olmadıklarını bilmeden kendisine yaklaşan iğneler üzerinde gücünü kullanmaya çalıştı ve haliyle etki etmedi.

Bu da iğnelerden kaçınmak için bedeninden başka bir şeye güvenemeyeceği anlamına gelince en nihayetinde Quinn’le aynı skoru aldığıyla kaldı.

"Görünen o ki 2. Seviye bir kullanıcısın." Jane böyle söylerken aynı saniyede Layla’nın bileğinde 2 numarası belirdi.

Quinn, grubun yanına geri dönen Layla’nın mutlu olmadığını görebiliyordu. Ve testin gerçekten adil olmadığını düşünüyordu. Kızın seviyesi 2 olabilirdi ama Quinn’e, eline yayını aldığında 3 veya 4. Seviye kullanıcıları rahatlıkla yenebilirmiş gibi geliyordu.

Quinn, akademinin gerçekten de sadece özel güçlerin seviyesini ölçtüğünü, mücadele gücüyle ilgilenmediğini anlamaya başlıyordu. 

Teste girecek bir sonraki kişi Erin’di. Genç kız hiç kimseyle göz teması kurmadan özgüvenle öne çıktı. Ve testin başlamasını bekleyerek test alanının ortasına geçti.

Ardından arazide rastgele 5 hedef belirdi. Erin hemen bir buz mızrağı şekillendirerek doğruca ilk hedefin üzerine fırlattı. Ve aynı şeyi inanılmaz bir hızla art arda tekrar ederek tüm hedefleri neredeyse Layla kadar hızlı şekilde temizledi.

Bir sonraki testteyse daha da etkileyici bir performans sergiledi. Avuçlarında buz toplamaya başladı ve yaklaşık bir dakikalık güç toplama süresinin sonunda ellerinden çıkarttığı koca buz sütununu davulun tam ortasına geçirdi. Davul öncekinden de kuvvetli şekilde çınladı ve giderek yükselen sayı, en nihayetinde 50ye ulaştı.

"Bu kadar özgüvenli olmasına şaşmamalı." dedi Vorden.

Quinn ise ikisinin savaşmamış olmasının iyi bir şey olduğunu düşündü, aksi takdirde Vorden şimdiye ölü bir adam olabilirdi.

En sonunda son test zamanı geldiğinde eğitmen, Erin’e özel gücünü kullanma izni olmadığını, yalnızca kaçınması gerektiğini söyledi. Erin hiçbir tepki vermeden anında teste başladı. Dikenlerden kaçınarak çeviklikle hareket ederek iyi bir iş çıkarsa da bir noktada makine fazla hızlandı ve Erin de vuruldu.

"Etkileyici!" dedi Jane. "Şu ana kadarki en iyi sonuç, gücün 5. seviye."

Erin ise ya böyle olacağını başından beri biliyormuş ya da tüm bunları gerçekten umursamıyormuşçasına tepkisizce grubun yanına geri döndü.

Nihayet grubun son kişisi olarak test sırası Vorden’a geldi.

"Sana gücümü gösterme zamanım geldi, bana şans dile."

Quinn’in Vorden’ın kiminle konuştuğuna dair hiçbir fikri yoktu ancak alanın merkezine doğru ilerlerken ona bakıp göz kırptığını gördüğü anda kendisiyle konuştuğunu anladı.

"Bu aptal gerçekten güçlü olabilir mi?" diye düşündü Quinn.

Güçlü insanlar çoğu zaman güçleri konusunda kibirli davranır veya sessiz kalırdı fakat Vorden tuhaf biriydi. Tam olarak kibirli değil de daha ziyade gösterişli gibiydi.

En sonunda sıra ona geldiğindeyse tanık oldukları şeyle herkesin ağızlarını açık bıraktı. Çünkü Vorden, testlerin her birinde Erin ne yaptıysa tıpatıp aynısını yaptı.

Aynı gücü, Buz gücünü kullanarak tamamen aynı performansı sergiledi.

"Bak, sana güçlüyüm demiştim!" diyen Vorden, yeni en iyi arkadaşı Quinn’e bileğindeki 5 rakamını gösterdi.

Quinn ise Vorden’ın gücü de neyin nesi diye düşündü.

#Ok atan insanları hep havalı bulmuşumdur, Layla da bir ufak gözüme girdi. Ultra soğuk Erin kızımızsa kendisi gibi soğuk performansıyla 5. seviyeyi kaptı. En ilgi çekici olansa onunla birebir aynı performansı sergileyen Vorden’dı. Benim aklıma nasıl bir gücü olabileceğiyle ilgili bir fikir geldi ama cevabı almayı bir sonraki bölüme bırakalım, hadi orada görüşmek üzere!