9. Bölüm : Ne Sistemi?

avatar
2567 70

My Vampire System - 9. Bölüm : Ne Sistemi?


Çevirmen : Clumsy



Çantasını boşaltmayı tamamlayan Quinn, günün geri kalanında istediği şeyi yapmakta özgürdü. Hala öğle saatleriydi, yani akademiyi keşfetmek ve canı ne istiyorsa yapmak için bolca vakti vardı.

 

An itibarıyla odasını iki kişiyle paylaşıyor ve şaşırtıcı bir şekilde ikisini de tanıyordu. Bu kişilerin biri Vorden, diğeriyse Peter’dı. Odada her biri ayrı noktada duran üç yatak vardı ama onun dışında epey boştu.

 

Öğrencilerin vakitlerinin çoğunu çalışmaya veya güç pratiği yapmaya ayırması bekleniyordu. Eğlenceye ayıracak vakit yoktu.

 

"Şimdi ne yapmak istiyorsunuz beyler?" dedi Vorden.

 

Peter ise "Ben hala eşyalarımı yerleştiriyorum, beni beklemenize gerek yok, canınız ne istiyorsa yapın." yanıtını verdi.

 

Peter ikiliye birazcık açılmıştı, ilk başta tamamen utangaç olsa ve tek kelime etmekte bile zorlansa da bilhassa Quinn’in etrafındayken kabuğundan çıkmaya başlıyor gibi görünüyordu. Muhtemelen kendisi gibi 1. seviye bir kullanıcı olduğunu bildiği için Quinn’in yanında rahat hissediyordu.

 

"Ben kütüphaneye gitmeyi düşünüyordum," diye yanıtladı Quinn, "muhtemelen size çok sıkıcı gelecektir."

 

"Sıkıcı mı, ben her şeyi eğlenceli hale getirebilirim, ayrıca kitap okumayalı…" diyen Vorden bir müddet duraksadı. "En son ne zaman kitap okuduğumu bile hatırlayamıyorum."

 

Üçü de kahkaha atarken Vorden ve Quinn, birlikte kütüphaneye gitmekte karar kıldı. En sonunda hedefe ulaştıklarında birinci kat çoktan öğrencilerle dolmuştu. Quinn, etrafta öğrencilerin oturduğu çok sayıda yuvarlak masa olduğunu ve ortalarında ışıltılı birer küre durduğunu fark etti.

 

"Ahh, muhtemelen ortadaki o küre zımbırtısının ne olduğunu merak ediyorsundur, değil mi?" dedi Vorden. "Anlaşılan devlet okullarında onlardan olmuyor. O küreye dokunursan bir boşluk yaratmana imkan tanır ve o boşlukta yalnızca davet edilen kişilerin sesi işitilir. Bu sayede insanlar, başkalarını rahatsız etmeden dilediğince konuşup sohbet edebilir."

 

"Teknoloji bayağı yol kat etmiş."

 

Ardından Quinn ve Vorden ikilisi, iki kişinin oturmakta olduğu bir masayı seçti. Tıpkı Vorden’ın söylediği gibi Quinn, o ikilinin konuştuğunu görebiliyor ama söyledikleri hiçbir şeyi işitemiyordu. Ama kürenin menzili masayla sınırlıymış gibi görünüyordu. Masadan ayrıldığınızda başkaları sizi normal bir şekilde işitebiliyordu.

 

Quinn, kütüphaneyi dolaşarak güçlerle ilgili olabildiğince kitap toplamaya başlamıştı. Pek çoğu dünyada var olan farklı güç tiplerini tasvir ediyordu. Vorden de çok sıkılmamış ve rastgele bir kurgu kitabı seçip okumaya karar vermişti.

 

İkili masaya yerleşmişti ancak Quinn sıkılmaya başlıyordu. Birkaç kitap okumasına rağmen yeni bir şey keşfetmemişti. Kitaplarda yazılı olan güçlerin çoğunu tanıyor ama hiçbiri Quinn’inki gibi bir güçten bahsetmiyordu.

 

Bu sırada Vorden Quinn’i yakından gözlemliyordu ve seçtiği kitapları fark etmişti.

 

"Tüm bu kitaplar da neyin nesi, özel bir şey mi arıyorsun?"

 

Quinn, Vorden’a cevap vermeden önce bir müddet düşündü. Vorden akademik anlamda çok parlak biri sayılmazdı ancak özel güçler konusunda epey bilgili duruyordu. Zaten elindeki güç nedeniyle öyle olmak zorundaydı.

 

"Okulun teklifini reddettiğim için hangi gücü edinsem diye karar vermeye çalışıyordum."

 

"Oh doğru ya, onu unutmuşum, senin özel güçlerden nefret eden Safkanlardan biri olabileceğini düşünmüştüm. Anlaşılan yalnızca askeriyenin köpeği olmak istemiyormuşsun." diye yanıtladı Vorden. "Ee, özellikle aradığın bir şey var mı?"

 

"Pek sayılmaz, hiçbir fikrim yok. Gerçi ilginç olduğu söylenen bir şey vardı, güneş ışığında güçsüz düşüren bir güç duymuş muydun hiç?"

 

Bunu duyan Vorden bir anda yüksek sesle gülmeye başladı.

 

"Kafayı mı yedin sen, daha önce böyle bir şeyi hiç duymadım. Özel güçler bedenlerimizin öğrendiği şeylerdir. Elbette bazı insanların sınırları olur ve güçlü büyüleri öğrenemezler veya diğer insanlardan daha başarısız olurlar ama güneşte güçsüzleşmek de neyin nesi? Kulağa vampir falanmışsın gibi geliyor."

 

Quinn Vorden’ın tepkisi karşısında birazcık utanmıştı. Elbette böyle bir şey sorduğunda alacağı normal tepkinin bu olacağını biliyordu ama söylediği şey doğruydu. Quinn doğrudan güneş ışığına maruz kaldığında tüm istatistikleri yarıya iniyordu.

 

Bu konuşma sonrası Quinn, bulabileceği herhangi bir şey var mı diye görmek için kütüphaneyi taramaya devam etti. Ama bulabildiği tüm güç kitaplarını gözden geçirse de hiçbir şey bulamadı. Sonra da bakışlarını, birkaç ikinci kat öğrencisinin bulunduğu üst kata çevirdi.

 

"Belki de orada bir şeyler vardır ama kuralları ihlal edersem akademi bana neler yapar bilemiyorum." diye düşünüyordu.

 

Kütüphanede dolanmaya devam eden Quinn, en sonunda kurgu bölümüne ilerledi ve gözleri bir noktaya takıldı.

 

Yani “Vampirler Hakkındaki Gerçekler” isimli spesifik bir kitaba.

 

Quinn, o kitabı çıkartarak hızlıca gözden geçirdi. Vampirler peri masallarına, hatta efsanelere ait varlıklardı. Özel güce sahip insanlar belirse de o güne dek bir vampir olduğunu iddia eden hiç kimse çıkmamıştı.

 

Quinn, kendisini kitabı okumaya başlamaktan alıkoyamıyordu. Düşük bir ihtimal olsa da bağlantı kuracağı bir şeyler bulabilirdi.

 

Kitabı atlaya atlaya okuyarak ilerleten Quinn, yazılanların çoğunun işe yaramaz olduğunu fark etti. Vampirlerin yaptığı pek çok şeyle hiçbir ilgisi yoktu. Vampirlerin insan kanı içmesi gerekiyordu. Kimileri kendilerini yarasaya dönüştürebiliyor ve illüzyonlara yol açabiliyordu. Kimileriyse kılıç ve hipnoz konularında inanılmaz yetenekli oluyordu ancak Quinn, bu özelliklerin hiçbirine sahip değildi.

 

Bu kitapla ilişki kurabildiği tek şey, güneşin altında güçsüz olmasıydı. En nihayetinde kitabı kapatıp bu işe bir son verme kararı aldı. Kütüphanenin birinci katından herhangi bir şey bulabilecekmiş gibi görünmüyordu.

 

Ancak kitabı kapattığı saniyede tanıdık bir ses işitti.

 

*Ding*

 

<Sistem hakkında daha çok bilgi edindiniz>

 

<10 Exp kazanıldı>

 

<15/100 Exp>

 

"Yok artık, olamaz değil mi?"

 

#Var artık canım, var artık. Gerçekten hiç ihtimal vermemiş miydi acaba? İçten içe düşünmüş ama kendine yedirememiştir herhalde vampirliği. Bakalım bir sonraki bölümde emin olabilecek mi ya da faydalı bir şey öğrenebilecek mi, hadi orada görüşmek üzere!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44421 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr