Bölüm 357: Kimsin?

Çeviri: RassNt  

"Bayılanlardan birisi fütüristik tema parkın tasarımına katılan biri." Chen Ge kapıyı kapattı ve telefonu Direktör Luo'ya verdi. "Biraz kıyaslama yaptıktan sonra bizim gibi üçüncü nesil bir parkın hala eksiklikleri olduğu görülüyor."

Her resimde farklı bir sahnenin hayal gücü ve inanılmaz tasarımla kombinasyonu görülüyor. Direktör Luo resimleri görünce nefesi kesildi. Doğrusu eğer şansı olsa o da fütüristik tema parkı ziyarete giderdi.

"Bu adamın gerçek kimliğini anladıktan sonra mı onları etkisiz hale getirdin?" Direktör Luo gözlerini telefondan ayırmadan sordu.

"Şans eseri gördüm."

"Seni suçlamak gibi bir amacım yok. Hatta iyi iş çıkardığını düşünüyorum. Fakat hareketlerinin sonuçlarını düşünmediğinden endişeleniyorum." Direktör Luo telefonu bıraktı. "Ne de olsa buradaki her resim iş sırrı sayılır."

"Endişelenmeyin resimleri telefonumdan çektim, veri izleme gibi bir durum olmayacak. Ayrıca telefonunu elbise kolumu kullanarak tuttum, polise gitse bile herhangi bir kanıt bulamayacaklar." Chen Ge sanki bunu her gün yapıyormuş gibi konuştu.

Direktör Luo sessizdi. Chen Ge parmak izini bile düşündüyse ne diyebilirdi?

"Son zamanlarda internet üzerinde birileri adam tutarak korku evine iftira atma kampanyası başlatmış. En başta bu adamla karşılaşana kadar bunun üzerine pek kafa yormadım." Chen Ge resimleri ileri doğru attı. "Şu mesajlara bakın. Bunun arkasında onlar var."

Direktör Luo başıyla onayladı. "Fütüristik tema parkın birçok hissedarı var. İçlerinden birisi bizi tehdit olarak algılamış olmadı, bu yüzden bu kirli taktiklere başvurmuş olmalı. Bu konuda endişelenme, ben icabına bakarım. Sen sadece korku evine odaklan."

"Direktör Luo birkaç resim daha var. Belki de korku evinin popülerliği yüzünden kendilerine korku evi eklemeye karar vermişler, Gerçek 4D Korku Evi."

Bu noktada Direktör Luo'nun yüzü değişti. "Onlar da mı korku evi açıyor?"

"Doğru. Gerçeklik ve sanal gerçekliğin bir araya girdiği bir korku evi yapmayı planlıyorlar. İnternet üzerindeki önizlemeleri gördüm, ziyaretçiler adeta bir korku filminde yaşamak gibi tanımlamış."

"Senin korku evine nasıl rakip olabilir?" Chen Ge'nin korku evi Yeni Yüzyıl Parkı'nın ana eğlence programıydı, o yüzden eğer kıyaslamada kaybederse Yeni Yüzyıl Parkı bununla baş edemezdi.

"O şeyler en nihayetinde sahte, benimki yüzde yüz gerçek." Chen Ge'nin korku evi kıyastan asla kaçınmayacaktı.

"Sözlerinin ardında bir şeyler gizlediğini hissediyorum ama her neyse elinden geleni yap. Seni destekleyeceğim." Direktör Luo resimleri incelemeye devam etti. Sonuncuyu görünce kaşları biraz kırıştı ama hemen gevşedi. "Bu resmi de mi aldın?"

Resim bir personel toplantısındandı. Chen Ge resmi almasının sebebi kendi çalışanlarının iyiliği içindi. Eğer bu yüzleri görürlerse çekinmelerine gerek kalmayacaktı. "Evet, resimde herhangi bir sorun mu var?"

"Sadece eski bir dostu gördüm." Direktör Luo telefonu ona geri verdi. "Korku evine güvendiğin sürece onlardan korkmamıza gerek yok. Ziyaretçi sayısına takılmaya gerek yok çünkü bizde onlarda olmayan bir şey var."

Ayağa kalkarak pencereden parka baktı. "Kendimizi Jiujiang ile sınırlandıramayız. Senin korku evinin eşsizliği bizi ileri taşıyacak. Yeterli reklamla internetin uzandığı her yer potansiyel müşteri demektir."

İş yönetimi anlamında Direktör Luo Chen Ge'den daha deneyimliydi. "Onlar trende göre değişebilirler ama bu bizim de olduğumuz yerde kalacağımız anlamına gelmiyor. Sana bir şey göstereceğim."

Direktör Luo laptopu çevirerek Chen Ge'ye ekranda beliren QR kodu taramasını işaret etti.

"Bu ne?" Chen Ge taradığında telefonuna korku evi isimli bir uygulamanın indiğini fark etti. Uygulamaya tıkladığında her senaryoya dair kısa bir açıklama, deneyen ziyaretçi sayısı, başarı oranı ve zaman sınırına dair bilgiler belirdi.

"Bu senin için yaptırdığım uygulama." Direktör Luo çekmeceden bir bileklik çıkardı. "Bunu tak."

Chen Ge bilekliği taktı ve onu uygulamayla eşleştirdi. Kişisel sayfasını açtı ve kalp ritmi, kan basıncı ve daha bir çok istatistik çıktı.

"Veri yüzde yüz doğru olmayabilir ama en azından birçok insanı kandırabilir. Bu bilekliğin gerçek amacı dijital konum. Her bilekliğin kendi kodu var ve eğer bir ziyaretçi korku evinin içinde bayılırsa onları bulmak için tek yapman gereken bilgisayarda tıklamak." Direktör Luo muhtemelen Chen Ge'nin bu şeyleri nasıl yapacağından korkuyordu, o yüzden dijital konumun önemini vurguladı.

"Uygulama tek başına ya da bileklikle kullanılabilir. Nasıl çalıştırılacağı konusunda Yaşlı Xu ile konuşacağız. Üç gün içinde bir karar veririz."

Korku evi için tasarlanan bu uygulamanın birçok fonksiyonu vardı. Ziyaretçiler uygulama sayesinde sıralamayı kontrol edebilir ve diğer istatistikleri görebilirdi. Ayrıca uygulamanın içinde yeni senaryoların önizlemesi ve rehberleri vardı. Bu uygulama daha çok bütün korku evi sevenlerin topluluk projesi gibiydi.

"Direktör Luo aklımı okudunuz. Korku evim için böyle bir şey tasarlamayı düşünüyordum." Chen Ge'nin büyük arzuları vardı. Üç yıldızlı senaryo daha başlangıçtı, amacı ülkedeki ilk korku temalı park inşa etmekti.

"Bu durumda sana bilekliği vereceğim, kodu 000." Direktör Luo gülümsedi. Belki de Chen Ge'nin etkisiyle son zamanlarda kendini daha genç hissediyordu. Chen Ge saat sekizde ofisten ayrıldı. Direktör Luo'nun tam desteğiyle hiçbir şey hakkında endişelenmesine gerek yoktu.

Fütüristik park bir ay sonra açılacak, çok zamanım kalmadı.

Chen Ge korku evine giderek teyp, çekiç ve çizgi romanı sırt çantasına koydu ve Gao Ru Xue'yi aradı. O gece Gao Ru Xue ile buluşmayı planlamıştı ve belki Jiujiang Tıp Üniversitesi yeraltı morgu ile ilgili bir ipucu keşfedebilirdi. Telefon birkaç saniye çaldı ama cevap gelmedi. Chen Ge kapattı ve tekrar denedi.

Bu akşam buluşacağız dedik, başına bir şey mi geldi?

Hala cevap yoktu. Chen Ge üçüncü kez aradı. Eğer yine cevap gelmezse He San ve Gao Ru Xue'nin babasını arayacaktı.

Cidden başına bir şey mi geldi?

Chen Ge dokuz saniye bekledi. Tam vazgeçmeye hazırlanırken telefon açıldı. Nefesini tuttu ama hiçbir şey söylemedi. İlk önce karşı tarafı bekledi.

Bir saniye sonra yabancı bir kadın sesi geldi, "Kimsin?"