Bölüm 103 :

avatar
399 2

Medeniyetin Yükselişi - Bölüm 103 :


Coşkun ve ekibinin çalışmalarının ardından Cüneyt, Hatay planı için start vermiş ve şirkette bir koşuşturma başlamıştı. 



İlk olarak alınan arazilerde bir saha çalışması yapılacak, ardından ‘kalifiye’ elemanlar ve bir çok iş makinesi, halihazırda bütün detayları çizilmiş proje için başlayacaktı. 



Projenin tahmini tamamlama süresi ise 2 yıl kadardı, fakat bu durum robotların eksikliğinden dolayı 2 yıl kadardı. Her ne kadar robotların kullanılmasını ve bilinmesini Cüneyt istemese de projenin bitiş süresini 6 ay ile sınırlandırmıştı. 



Böylelikle bu mega projenin tamamı 6 aylık kısa sürede bitmesi gerekliydi. 



Projenin boyutu ne kadar mıydı? 



Sadece 10 kmlik bir sahil şeridi üzerinden içeriye 5 km kadar girebilen büyük bir kompleksti bu proje. 



Sadece atıtma için bile 10 tane 30 bin metrekarelik dev fabrikalar kurulmuş, bu fabrikalar bile yer altında boru hatlarıyla birlikte çok karmaşık yapıdaydılar. 



Ayrıca fabrikaların dışında 20 tane eş büyüklükte işlem fabrikaları mevcuttu. Bu fabrikaların her birisi farklı madenleri ve malzemeleri arıtmak için kullanılıyordu. 



Bunların yanında 20 adet yüksek güçlü pompalama istasyonları ve GüneyDoğu’ya ilerleyen boru hatları mevcuttu. 



Bu boru hatlarının görevi se arıtılan tatlı suyu Türkiyenin çeşitli bölgelerine aktarmaktı. İlk olarak Hayat içlerinden dağların bulunduğu araziden Gaziantep’in Islahiye ilçesine bir boru hattı döşenecek. Sadece bu kısım bile bir mega proje olarak görünebilirdi.



Fakat ARGE merkezinde geliştirilen yeni polimer malzeme sağ olsun hem boruların çapı 2 metre kadar olabiliyorken uzunluğu 10 metreye kadar çıkabiliyordu. Üstelik her bir borunun ağırlığı sadece 250 kg kadar idi.  



Her ne kadar bu miktarlar bile çok yüksek miktarda boru kullanımına neden olacak olsa da esasen seri üretimle Hatayda açılan fabrikalardan sadece biri bu konuda iş yapacaktı. Üstelik hammaddeler petrole yakın yerde olduğundan hammadde sıkıntısı büyük ölçütte azalacaktı. 



Dağlık arazinin içinden geçen boruların her birisi özel olarak üretilmiş droneler ve saha çalışmaları sağ olsun ASENA’nın yüksek kabiliyeti neticesinde gerekli olan malzeme aşağı yukarı belirlenmişti. 



Asıl sıkıntı işgücü azlığıydı. Bu ise gelecekte değişecek bir proje ile çözülebilirdi. 



Gaziantep ilçesine gelen borular ile aktarılan su, belirlenen kurak arazide biriktirilmeye başlanacak, bu sayede ilk etapta etrafın nemlendirilmesi sağlanacaktı, fakat bu noktada yeni genel dağıtım projeleri şart idi. 



Aynı Hatayda yapılan pompalama istasyonları gibi burada da yapılacak bir büyük fabrika gerekliydi ve bu da esasında aynı anda inşaatine başlanacak ikinci projeydi. 



Bunların yanında dağlık arazilerde basınç istasyonları ve çeşitli mekanizmalar kullanılarak suyun akışında hem mekanik hareketler, hem de dünyanın dönüşünden gelen dinamikler kullanılacaktı. 



Proje basit bir arıtma istasyonu ve su pompalama istasyonu gibi görünse de esasında teknik zorluğu oldukça fazlaydı ve sadece mühendislik bağlamında işgücünün onbinlerle ifade edilen seviyelerde olduğu gerekliydi. 



Neyse ki Cüneyt’in inşaat ekibi fikir makinesi sayesinde kalifiye elemenalardan oluşuyordu. 

Eksik kalan kısımlarda ise dışarıdan destek alınabilirdi.  



Zaten proje ilk başlarda tamamlanıp suyu Türkiyenin iç kısımlarına aktarması beklenmiyordu.


Arıtılan su çeşitli mekanizma ile sınır ötesine aktarılacaktı. Nasıl aktarılacağı ise gayet basitti. Dağın öteki tarafına açılan boru ile gelişigüzel salınacaktı. 



Bunların hepsinin yanı sıra altyapı için de büyük ve mega bir proje idi. 



Hatayın yollarından bir çoğunun yeniden düzenlenmesini, genişletilmesini gerektiren bir projeydi. 

En öncelikli diğer kısmı ise elektrik kullanımıydı. 



Projenin binası ve güneş alan alanların neredeyse tamamı yeni nesil grafin-karbonnanotüp fotovoltaik malzemeden oluşsa da üretilen elektrik tam manasıyla arıtma işlemini karşılamıyordu. 

Bu nedenle enerji üretimi için bir miktar mühendislik şart idi. 



Bu da nükleer denizaltılarda kullanılan C tipi taşınabilir nükleer reaktörlerden oluşuyordu. 



Her ne kadar nükleer santral dendiği vakit akıllara büyük bacalar ve sürekli beyaz dumanlar gelse de nükleer fisyon teknolojisi ile reaktörlerin boyutu düşürülebilirdi.  



Sadece plütonyum gerekliydi ve bunu oluşturmak kolay değildi. Büyük siklotronlar ve atom hızlandırıcıları lazımdı. Ayrıca hammadde olan elementler de gerekliydi. 



Neyse ki proje başladığında uranyum gibi gerekli elementler en azından bulunabilecekti. 



Kalan kısmını ise yetişen ve kendini kanıtlamak isteyen mühendislik ekibi tamamlayacaktı. 



Hataydaki tesis çok önemliydi ve Cüneyt’in planlarını gerçekleştirebilmesi için gereli malzemelerin teminini sağlayacaktı. 



Bu nedenle güvenlik önemliydi.  



Mimarsinan Org. Sanayi bölgesinde geçmişte malüllük nedeniyle güvenlik görevlisi olan Gökhan ve onun yardımıyla gelen ekip şimdiden kozmik teknikte ustalaşmışlar, ikinci hayatlarına başlamışlardı. 



Gökhan duyma nedeniyle malüllük almıştı ama kozmik teknikte olan başarısı Cüneyt’in gözlerini açmıştı.  



Her ne kadar Kozmik tekniğin savaşçı bireyleri için olan versiyonunu yapsalar da bu tekniği anlayıp uygulayabilmek oldukça zordu ve toplumda elit denilebilecek kabiliyette insanlara ihtiyaç duyardı. 

Bilimsel olandan farklı olarak askeri amaçlı geliştirilen teknik her ne kadar beyni bilimsel kadar geliştirmese de sonuçta 9’uncu seviye medeniyetin her bir bireyinin bilgi seviyesi çok ama çok fazlaydı ve öğrenecek çok şey vardı. Bu nedenle en azından eldeik hafızayı artırarak okuduğunu unutmama ve hızlı refleks verebilme gibi yetenekler edinmişti.  



Onun getirdiği arkadaşlar ilk etapta 30 kişi olsa da bu kişiler kozmik teknikte en azından ilk aşamada uzmanlaştıktan sonra hem malüllükleri azalmış hem de kabiliyetleri artmıştı. Çoğu gelecek kariyer basamaklarını duyduklarında motive olmuş ve iki katı fazla çalışıyorlardı. 

Daha sonradan ise ekip genişlemiş ve bugün bu sayı 500 kadar olmuştu. Halen genişlemeye devam eden departmanları ilerde Cüneyt’in tüm projelerindeki en güvenilir adamları olacaktı. 

Şimdi bile çeşitli kaynakları kullanarak silah edinme ve kullanma sertifikaları almıştı Cüneyt. 



*** 



Bir diğer unsur ise malzemeydi. Bu noktada ise Turgut beyin rolü kendini göstermişti. 



Her ne kadar işinden emekli olsa da Turguy bey inşaat malzemelerinin alınabileceği yurt içi ve yurt dışı bağlantıları mevcuttu. Kendi ismi de sağ olsun daha şimdiden yaklaşık 2 milyar dolarlık ilk etap inşaat malzemesi alınmıştı. 



2 milyar dolar gibi bir para ile Kayseri gibi bir şehirin neredeyse bir ilçesi sıfırdan inşa edilebilirdi eğer sadece konut tipi yapılar olsaydı. 



Fakat iş mühendisliğe geldiğinde bu rakam sadece ilk etabı doldurmaktaydı. 



*** 



Günler geçerken Türkiye’nin her yerinden bir çok nakliye aracı, birçok işçi ve bir sürü insan projeye odaklanmıştı. 



Bunların yanı sıra Mecliste çok acaip şeyler tartışılıyordu. Daha doğrusu tartışma demek çok yanlış olurdu. Tartışma en nihayertinde iki taraf üzerinde fikir alışverişi ve bir miktar tenkit içeren olaylardı. 



Ancak mecliste tartışılan mevzu adeta tek taraflı bir beyan gibiydi. Ve tuhaftır ne iktidar ne de muhalefetten kimse buna karşı çıkmıyordu. 





Bölüm Sonu 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44406 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr