Bölüm 102:

avatar
638 4

Medeniyetin Yükselişi - Bölüm 102:


Türkiye’de aslında her şey 2 ay öncesinde başlamıştı. Şef No:1’in rutin bir ‘açılış’ törenini kamuoyuna duyurmak için kullandığı bir web sitesi vardı. Bu site SenC.com sitesiydi. 



Açıkçası ilk başlarda insanlar neden böyle bir seçim yapılmış olduğunu pek anlamamışlardı.



Özellikle Şef’e yakın olan medya kuruluşları durumdan bihaberdi. Fakat hükümet sözcüsü çıkıp duyuruyu bu site üzerinden açıklandığını söyleyene kadar. 



Açıkçası bu duyurunun hemen sonrası birçok insan bu siteyi ziyaret etmişti. 



Fakat beyaz döşeme üzerine turkuaz ve twitter yazan yerde SenC yazmasından başka pek bir farklılık görememişlerdi. 



Bunun üzerine internet ortamında neredeyse herkes yine daha önce yapılmış olan yerli ikamelerde de olduğu gibi bu siteye de olumsuz yorumlar yapmışlardı. 



Fakat zamanla toplumun diğer kesimleri de bu siteye katılmaya başlayınca, SenC sitesinin ihtiyaç duyduğu trafik sonunda çekilmeye başlandı. 



Buna birçok ağır topun kameralar karşısında twitter hakkında hesaplarının kapatılacağını söylemesi üzerine bu geçiş bir anda hız kazanmaya başlamıştı. 



Çok geçmeden SenC.com sitesinin kökeni araştırılmaya başlandı. Galaksi Medya adı altında bir şirkete ait olduğu ve merkezinin İstanbul Maltepe’de olan bir dönümlük fabrika olduğunun dışında herhangi bir şey bulunanamıştı. 



Medyada dönen olaylar hemen birkaç gün içinde yatışmıştı ve medya ajansları, diğer platformlar ise kollarını sıyırıp yeni kariyerlerine SenC.com sitesinde devam etmek istemişlerdi ki, tam o esnada beklenmedik bir şey olmuştu. 



Evet, her kişi üye olabilmek için vatandaşlık numarasını, adresini, doğrulamalı telefon numarasını ve en sonunda ise 140 sayfa yazıdan oluşan açık rıza metnini okuması ve ardından onaylaması gerekiyordu. 



O 140 sayfalık yazılarda ne yazıyordu, bu ülkedeki kullanıcıların yüzde 90’ının umurlarında değildi. 

Fakat bir çok farklı görüşten medya ve insanlar hemen içerikleri inceleyip sansasyon yaratmak için abartılı başlıklar atmışlar, hatta halkı galeyana getirmek istemişlerdi. 



Şef ve ekibinin daha önce yaptıklarının aksine bu olaylar karşısında doğrudan karşı gruptaki insanları muhatap almaması ise olayları gelişip büyüme noktasına getirmemişti. 



1 haftalık geçiş süreci yaşanırken twitter da yıllardır yer etmiş ve duyurularını bu platformdan yapan bir çok devlet grubu hesaplarını silmiş yada silmek için dilekçe göndermişti. 



Fakat toplumun kesimleri sadece devlet erkanından oluşmuyordu. Birçok sanatçı, iş adamı ve toplumun önde gelen sivil toplum kuruluşları ve buna bağlı kişiler halen twitter kullanmayı sürdürüyordu. 



Bu durumda ise SenC.com sitesi adeta devlet sitesi görünümüne bürünmüştü. Çok az ve kısıtlı bir kesim insan üye olmuşlardı fakat üye olmasalar da bu siteyi kullanıp bilgi alımına devam etmekteydiler. 



Çok geçmeden alınan bir kararname ile twitter, ‘ülkenin kurucu değerlerine hakareti engellememe, çeşitli azınlık ve ayrılıkçı örgütlerin sesi olma ve vatandaşların kimlik bilgilerini yurt dışındaki data merkezlerinde işleyerek güvenlik açığı oluşturma’ gerekçesi ile T.C içinde erşiminin engellenmesine karar kılınmıştı. 



Tabi bu durumda bir anda toplumun hemen hemen her kesiminden tepkiler gelmiş ve hatta yıllar önce yaşanan bir yürüyüşe dönmek üzereydi. 



Bu noktada yandaşların varlığını kutlamak gerekirdi. 



Hemen hemen her kanalda tartışma programlarına çıkan herbokologların günlerce ‘twitter’ın neden kapatılması gerektiği’ üzerine gerçekleşen tartışmaları en azından şefe yakın kesimin durumu kabullenmesini kolaylaştırmıştı. 



Ayrıca yüzlerce fotoğraf ve bu fotoğrafa sahip kişilerin gerçek hayatta yapmış olduğu eylemler, yasa dışı operasyonlar ise kanıt olarak kamuoyuna sunulmuş, adeta iki taraflı bir saldırı olmuştu. 



Zaman ilerledikçe konuşmalar şiddetlerini yütirmişler, ülke kendi gündemi üzerine geri dönmüştü. 



Gariptir muhalefet partileri bu durumda kameralar karşısına geçip Şef tarafını yürekten desteklediklerini bildirmişler, twitter’ın neden kapanması gerektiğini açıklamışlardı. 



Sadece birkaç parti lideri bu açıklamayı yapmış olsa bu kadar ses getirmezdi, ancak bütün muhalefetin ve muhalefete aday blokta yer alan neo-muhalefetlerin aynı açıklamayı yapması durumun stabil hale gelmesini kolaylaştırmıştı. 



Bunun üzerine SenC.com sitesi ilk toplu kullanıcılarını almaya başlamıştı.  



Gerçek hesap dışında kişilerin kullanabilecekleri bir Lakap sistemi olması, kişisel bilgilerin işlenip işlenmemesi gibi seçenekler vardı ama kimse bunların doğruluğuna inanmıyordu. Ancak sanılanın aksine bu sistemler oldukça güvenlikliydi. 



Çok geçmeden kullanıcılar sitenin kalitesinin orjinali olan twitter’dan çok daha fazla olduğunu, izlenilen videoların kalitesinin çok yüksek olmasına rağmen kilobaytlar ile ölçülebilecek boyutlarının olduğunu gördüler. 



Bütün artılar sadece bunlar ile sınırlı değildi. Backend yenileme hızı milisaniyeleri de aşarak nanosaniyelere gelmişti. 



Bu ise internette bilginin neredeyse hiç vakit kaybetmeden iletildiğine işaretti. Nanosaniye olmasının nedeni ise bilgisayarların donanım tepki sürelerinin böyle olmasıydı. 



Her şey aslında Cüneyt ve ekibinin oluşturduğu plan dahilinde ilerliyordu. 



… 



Cüneyt için yaşanan hadiselerin etkisi aslında o kadar yüksek öncelikli değildi. O, Hatay’da gerçekleştirilecek ikinci aşamadaki genişleme planını ve bunun altyapısını oluşturmak ile ilgileniyordu. 



Coşkun ve ekibi ise aylardır Türkiye’nin bütün sorunlarını ve bu sorunlarından nasıl kurtulması gerektiğinin simülasyonunu yapmaktaydılar. Bütün bu yaşanan hadiseler aslında Coşkun ve ekibindeki kişilerin elinden çıkmaydı. 



Sıradaki aşamada ise kültürel hamleler vardı. Özellikle Netflix gibi yabancı kaynaklı ve Türk yapımlarını adeta beleş’e alarak dünyaya pazarlayan bu platformları yok etmek vardı. Bunların yanında dijital ikame de devreye yavaş yavaş girerek ülke içinde kendine yetebilen bir ekonomi oluşturulmak istenmekteydi. 



Hatay planı Cüneyt’in planlarını devam ettirmek için en önemli planlardan biriydi. Denizden arıtma kullanılarak birçok mineral, element ve arıtılmış su endüstriyel malzeme eksikliğini azaltacak, kuraklık kuşağında yer alan Türkiye’nin ise nefes almasına sebep olacaktı. 



Son yıllarda yaşanan orman yangınları, aşırı kuraklıkla gibi etmenler ile arazide tutunan su miktarı azalmış, bu nedenle eskiden kurak olan yerler artık çölleşme ile yüz yüze gelir hale gelmişti. 



Bu durum en basit tarım ürünlerinin bile artık Türkiye’de üretilmemesine, ithal hale muhtaç kalmamıza neden olmaktaydı. Buğdayın bile yıllık üretimi sadece 19 milyon ton kadardı.



Tüketimimiz ise 25 milyon ton idi. Kısacası her sene 5 milyon ton kadar buğday ithale katılıyordu. 

Bu durumda ithal tarım ürünlerine yapılan vergi indirimleri de sağ olsun bütün tarımı bitirmek üzereydi. 



Coşkun ve ekibi bu raporu incelediklerinde gözlerine inanamamışlardı. Halen de bunun doğru olmadığını düşünüyorlar, bir yanlışlık olduğu fikrindeydiler. 



Bu adeta ihanetti. 



Bir ülke nasıl olurdu da kendi ayağına sıkma konusunda bu kadar emin adımlar atardı?  



Savaşsız geçen onca yıl size neyin ne olduğunu bu kadar mı çabuk unutturmuştu? 



Özellikle raporda devlet planlama teşkilatının lağvedilmiş olmasını gördüklerinde hayret etmişlerdi. 



Herkes kafasına göre iş yapıyordu. Makro ölçekte kimse toplumun ihtiyaçlarını düşünerek ürün ekmemekteydi. 



King yasası adı verilen ‘iktisadi teori’ adera ülkemizin topraklarında kanıtlanıyordu. 



Bütün bu yapısal değişiklikleri bir an önce gerçekleştirmek için önce bu durumdan beslenen asalakların yok edilmesi, ardından bir operasyon yapılması gerekliydi. 



Bütün bunlar olurken Cüneyt, ARGE merkezinde karbon nanotüpler ve grafinler kullanılarak yapmış olduğu su arıtma filtrelerini inceliyordu. 



 

Bölüm Sonu 



 

Not : King yasası; Bir sene çiftçiler patates ekerler, patates arzı çok olur, patates fiyatı düşler, soğan fiyatı ise artar. Bunu gören masum köylü soğan fiyatları çok diyerek soğan ekerler, bu sefer patates ekilmediği için piyasada patates talebi tavan yapar, soğan arzı çok olur, soğan fiyatları yerlerde iken patates fiyatları tavan yapar. 



 

Kısacası o sene ekilmeyen ürünü bir sonraki yıl toplu şekilde ekip sürekli olarak makro ölçekte boka bulanma halidir. 



Herkes neler olacağını bilir ancak kimse uygulamaz. Bunun sebebi tarım kooperatiflerinin planlı bir şekilde ne ekileceğine karar vermemesidir. 


 

Ülkemizde bu durum sürekli yaşanmaktadır. Tabi bu hal ise fırsat bekleyen insanların doğmasına neden olur. Soğuk hava depoları olan insanlar toplu bir şekilde düşük fiyattan ürün toplar, kışın en ihtiyacın olduğu zamanda bu ürünleri pahalıya satışa sunarlar. 


Bu durumdan nasiplenen arkası kalın bir sürü insan olduğu için ise sesi çıkarabilecek kimse yoktur.  






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44406 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr