Cüneyt kapsül içinde bilinci açık ve dehşete düşmüş bireyi seyrederken gelecekte bunları ne yapacağını düşünüyordu. 

İlk olarak hayat bilimleri için deneylerde kullanmayı düşündü. Bu her ne kadar etik dışı olsa da bilimin çok hızlı ilerlediği dönemler incelendiğinde bu tarz deneylerin yapılması büyük rol oynamaktadır.

Özellikle her fırsatta insan hakları savunuculuğu yapan Avrupa ülkeleri bile gerek suçluların, gerekse sömürgelerindeki kölelerin büyük bir kısmını bu deneylerde kullanarak bilimlerinin temellerini attılar. 

Günümüzde bile halen devam etmekte olan deneylerde eskisine nazaran durum biraz farklılaşmıştı. Bunlardan ilki kişi para karşılığı ilaç testleri veya hastanelerdeki doktorlara yapılan lobi çalışmaları neticesinde büyük çaplı deneyler yapılmakta. 

Örneğin bazı ilaçların 20 yıllık bilimsel raporları olmaksızın piyasaya sürüldüğünde içerisindeki etkin maddelere bakılarak bu tarz deneyler devam etmektedir. 

Bunun yanında Cüneyt’in öyle sorun yaratacak deneyleri de yoktu. Teknoloji kulesinde hayat bilimleri kategorisi oldukça genişti ve düzgün bir yol haritası veriyordu. 

Öyle ki hayat bilimlerinde kullanılan aygıtların çoğunun teknolojisi oldukça ileriydi. Bu teknolojileri ortaya çıkarmak için Optik, Mekanik, Elektrik ve Bilgisayar bilimlerinin çok ileride olması gerekliydi. 

Mekanik ve Elektrik ile bilimsel çalışmalara yeni başlayan akademi grubunun daha çok yolu vardı. Optik konusu ise Fizik bölümünde bulunan ve içerisinde materyal bilimi, temel bilimler ve kuantum mekaniği gibi hususlar içeren bir bölümdü. Bu alanlarda elle tutulur bir başarın olmadığı sürece optik bölümünde kısa süreçte ileri noktalara gelmek zordu. 

Elbette para verip kısa yoldan ilerleyebilirdin, hatta bu iyi bir seçenekti de, sonuçta dünyadaki satın alınabilen bir çok cihazın kalitesi her ne kadar son teknoloji olmasa da 21. Yüzyılın standartlarındaydı. 

Fakat temelden kendin araştırarak bir yere gelmek ile hazır olan malzemeleri kullanmak farklıydı. Cüneyt’in amacı kendi kendine yetebilecek bilimsel elemanları yetiştirmekti. 

İlerde kuracağı düzende toplumun her kesiminin yüksek kabiliyette olması elzem bir durumdu. 

Bilgisayar bilimi ise her ne kadar kuantum bilgisayarlar ve Cüneyt’in benzersiz matematiği olsa da bu işlemler diğerlerinin kullanımına açık değildi. 

Şirketin kendi Süper bilgisayarının varlığı bile Mehmet’in dünyanın çeşitli yörelerinde alınan veri merkezlerinin sonucu olarak biliniyordu. 

Cüneyt Kuantum bilgisayarın hesaplama sonuçlarını hemen göndermiyor, aradan bir süre geçtiğinde gönderiyordu. Bu durumda ise akademideki çalışan bilim insanları ve deney yapanların kuşkusu yoktu. 

Fakat burada asıl nokta Matematik ve Bilgisayarın şirket içinde kendiliğinden gelişmesiydi. 

Bu konularda da çalışan bilim insanları vardı. Özellikle Matematik mevzusunda, matematiğin temel aksiyomlarını değiştirerek farklı matematikler icat eden bir grup bile vardı. 

Bu önemli bir noktaydı. 

Bilgisayar bilimi ise Elektrik ve Matematiğin dansı olarak bilinirdi. Bu nedenle daha şimdiden bir grup o konularda da çalışıyordu. 

Cüneyt ise teknoloji kulesinden çıkardığı genetik karıştırma cihazı ile kendi keyfince bazı deneyler gerçekleştirdi.  

Bu cihaz seviye 4 medeniyete aitti ve son derece teknolojikti. Cihazın içinde kendine ait bir kuantum bilgisayar bile vardı ve üstelik bu bilgisayarın toplam boyutu bir bardak kadardı.  

Cihazın yapabildikleri ise genleri çözmek, anlamlandırmak ve bu genleri kullanarak yeni gen dizilimleri üretmekti.  

Cüneyt, bu cihazı kullanarak bazı bitki türlerini değiştirmeyi denedi. Sonuçta Türkiye’nin tarımı her ne kadar yüksek olsa da bazı gıdalarda yurt dışına olan bağlılığımız vardı. 

Cüneyt’in hedefi temel ihtiyaç malzemeleri olan buğday, pirinç, arpa, şekerpancarı, çay, fındık, domates, biber ve hatta Türkiye iklimine uymayan bazı meyve ve sebzelerin genetiklerini değiştirerek hem Türkiye iklimleri için uygun, hem de daha verimli olabilmesi için uğraşıyordu.

Ayrıca ürünlerin büyüme hızını da değiştirecek genleri de ekliyordu. 

Her ne kadar GDO’lu gıdalara karşı bir akım olsa da aslında bu yanlıştı. Gelişmiş medeniyetlerin yedikleri besinler de yüksek kalitede besin değerine sahip ve hızlı yetiştirilebilendi.  

Cüneyt burada gıdaların her birinden gen alarak yeni gıdalar üretmiyordu, dahası var olan gıdalardaki gereksiz genleri ortadan kaldırıyor, bazı noktalarda da destek veriyordu.

Mesela bir domatesin yetişme süresi ortalama 6 aydı ve toprağı için gerekli gübrelemeler, topraktan gelen hastalıkların engellenmesi için gereken sulama yöntemi, bunun gibi bir çok dikkat edilmesi gereken unsurlar vardı. 

Cüneyt ise Domates’in genetiği ile oynayarak her toprak türünde yetişebilen, gübrelemelerde ise farklı gübrelerden etkin bir şekilde yararlanan ve hastalıklardan dirençli yeni bir tür oluşturmuştu.

Üstelik bunları yaparken bitkinin yapraklarının boyutunu değiştirerek daha fazla güneş ışığı almasını sağlamış ve büyüme hormonunu daha fazla salgılatarak 6 aylık süreci bir nebze olsun düşürerek 5 aya indirmişti. 

Bakmayın bu 1 aylık sürece, verimliliğin artması ile eskisine nazaran 2 katı fazla ürün veren ağaçlar, ekim şartlarındaki değişiklikler ve kolaylıklar sonucu 2 yılda 5 kere hasat veriyor, bu hasatların kalitesi ve miktarı ise artıyordu.  

Eğer uzayda tarım yapılabilse bu süre daha da kısalacaktı. 

Bunların yanında Coşkun ve ekibinin çalışmaları sonucu bir yol haritası oluşturuluyor, şirketin satın alım ekibi ise çeşitli yerlerde tarım arazisi satın alıyordu. 

Sonuçta o kadar alan satın almıştı ve ekim mevsimi de yaklaşmıştı. Cüneyt deneme amaçlı bu ürünleri ekmeyi düşündü. 

Onun planına göre kuracağı tam teşekküllü 'tarım evleri' nüfusu 50 bin olan yere yetecek kadar üretim yapacaktı.

** 

Cüneyt kendi deneyleri ile meşgul olurken gecenin karanlığında 3 adet Drone, Cüneyt’in kişisel olarak kullandığı fabrikadan havalanarak ilk başta aynı yöne, daha sonra farkı yönlere doğru uçmaya başladı. 

Dünkü gerçekleşen kukla1 görevinden sonra bugün, Asena tam yetkiyi kullanarak 2 adet yeni Drone ve 2 adet kuantum bilgisayar daha üretmiş, toplamda 9 farklı yeni robotla göreve çıkmıştı.  

Asena’nın planına göre 27 tane daha bu tarz Drone üretilecekti, bu da 27 farklı bu tarz kuantum bilgisayar demekti. Planın maliyeti çok yüksekti, bu nedenle 30 farklı Drone, şimdinin limitini oluşturuyordu. 

Bu işlemler için kullanılan kuantum bilgisayarlar, her ne kadar Cüneyt’in Asena için kullandığı anabilgisayar’dan daha düşük seviyede olsalar da sonuçta onlar da kuantum bilgisayarlardı ve hesaplama kabiliyetleri son derece yüksekti

. 

Cüneyt’e göre plan tamamlandıktan sonra bu kuantum bilgisayarları bir şekilde veri merkezlerine dağıtarak veri merkezlerinin hesaplama gücünü artıracaktı.  

Bu ise ikincil planı olan ‘dijital ikame’ planının gerçekleştirilmesinin önemli bir adımıydı. 

Asena’nın bugünkü hedefleri ise yine iş dünyasının önde gelenleriydi. Daha sonra yalakaları, sözde uzmanları, bazı gazetecileri ve bunun gibi insanları değiştirecekti Asena.  

Bütün şartlar hazır olduğunda ise … 

*** 

Ertesi gün 3 yeni ‘denek’ kapsül kariyerlerine başlamıştı. 

Cüneyt’in hayatı ise bir rütine girmiş ve kendi bilim adamlarıyla güzel vakit geçirmeye başlamıştı. 

Ağustos ayı biterken Eylül ayı gelmiş ve ilk Türk bilimsel yayını olan ve esas yayını elektronik ortamda olan ‘Yıldızların Işığında’ ilk sayısı Cüneyt’in şirketleri için kurduğu ana web sitesinde 8 yaygın dilde yayına başlamıştı. 

Türkiye saatiyle akşam saat 9’da bütün dünyadaki Camera Master Pro ve Akıllı Asistan kullanıcıların telefonları bir bildirim aldılar. 

Bölüm Sonu