Gecenin karanlığında düşük irtifada sessiz bir şekilde yol alan Drone, 600 kilometreden fazla yol aldıktan sonra sonunda istenilen yere ulaşmıştı. Üstelik bu mesafeyi yalnızca 2 saatin biraz üstünde kat etmişti. 

Normalde Kayseri’den İstanbul arası kuş uçuşu mesafe 690 kilometreydi ve bu mesafeyi uçaklar genellikle 45 dakikada kat ederdi. Fakat uçakların park etmesi, uçuşa hazırlanması ve iniş için gerekli hazırlanması gibi mevzular hesaba katıldığı için bu süre 55 dakikaya kadar uzardı. Bunun yanında ortalama hız aşağı yukarı 550 km/sa olarak belirlenmişti. 

Cüneyt’in drone’si farklıydı. 4 tane yarım metre çapında pervanesi vardı ve bu pervaneler özel karbon fiber malzemeden yapılmış yüksek hava akımı sağlayabilen hareket eden pervanelerdi. 

Drone havalandıktan hemen sonra uçuş pozisyonunu hava akımını en iyi alacak şekilde otomatik ayarlıyor, 400 kilometre / saat hıza ulaşabiliyordu.  

Fakat gideceği yer her ne kadar kuş uçuşu 600 kilometre kadar olsa da insanların yerleşim yerinin olmadığı bir rotadan ve düşük irtifadan gittiğinden dolayı bu süre 2 saatin biraz üstünde olmuştu. 

Dahası bu ilk görevdi ve görevin sonuçlarına göre Drone’yi geliştirecekti Cüneyt. 

Fakat görünen o ki buna şimdilik gerek yoktu. 

Çok geçmeden Ege bölgesinde bir tatil yöresinde lüks bir villanın bulunduğu alana gelen Drone, gecenin karanlığında ve obsidian siyahı renginde kamuflajından dolayı kimsenin pek dikkatini çekmeden 150 metre havada 1 kilometre uzakta uçuyordu villaya göre. 

Asena, kukla görevini büyük bir hesaplama sonucu oluşturmuş, değiştirilecek insanların listesini olabilecek en optimal yönteme göre ayarlamıştı. 

Bu akşamın ilk kuklası Türkiye’nin önde gelen bir iş adamıydı. Tabi bu dışarıdan bilineni idi. 

Bu kişi esasında siyasetle epey ilgili olan ve oldukça fazla ihale alabilen birisiydi. Kendine has TV kanalları da vardı. Onların yanında bir çok alanda yatırımları bulunan ve biraz da gri alanda yol kat eden bir insandı. 

Asena’nın araştırmalarına göre bazı pis işleri bu kişi hallediyordu. 

Dolayısı ile bu tarz insanları dönüştürmek, ilerdeki dönüşümleri kolaylaştıracak ve planı en iyi ve hızlı şekilde işleme sokacaktı. 

Her insanın yaptığı gibi bu kişi de yaz aylarında Muğla’da bulunan yazlık villasında zaman geçiriyordu. Sonuçta Ağustos ayının kavurucu sıcakları kuzey yarım küreyi yakıp kül ediyordu.

Bu dönemde bile çoğu insan, buna Mecliste görev yapan milletin vekilleri de dahil tatil yapmaktaydılar. 

Havada uçan drone’den etrafı inceleyen Cüneyt, gece görüş kamerası, kızılötesi kamera ve daha bir çok farklı frekansta çalışan kameralar ile etrafı inceledi. 

Villa epey büyüktü ve Avrupa tarzı 3 katlı, geniş yüzme havuzu bulunan büyük bahçeli bir villaydı. Bahçenin çevresinde geniş ağaçlar villanın içerisinin dışarıdan gözetlenmemesine yarıyordu. Ayrıca bir golf sahası bile vardı.  

Villanın bahçesinin dışında güvenlik noktalarında 2'şer koruma, villanın içinde ise bahçede gezen 2 koruma vardı. Diğer korumalar ise beklenen noktaların ötesinde bulunan noktalardı ve oralara küçük avcılar uçmuştu.

Bunun dışında villanın içinde 5 kişinin görüntüsü termal kameraya yansıyordu. Ancak bu kişilerden 2 tanesi ayaktayken diğer bir tanesi yatay pozisyonda başka bir odada, diğer iki kişi ise birbirine yakın pozisyonda yatay duruyordu. 

Kısacası hedef ile hedefin beraber olduğu kimse beraber yatıyor, diğer kişi başka bir odada yatıyor yada yatar pozisyonda dinleniyor, evde ise 2 koruma birbirine yakın duruyorlardı.

Drone’dan hesaplamasını yapan Asena çok geçmeden en uygun planı seçti ve yavaşça villaya yaklaşmaya başladı. 

Güvenlik kapısının yönünden değilde villanın ormana bakan arka tarafından yaklaşan Asena, drone’yi sessiz bir şekilde alçaltarak en sonunda yüksek ve değişken frekansta(jammer) açarak villanın arka bahçesine indi. 

Drone’nin arka kapısı açıldı ve içinden 3 adet robot indi. 

Bunlardan birisi villa içinde bulunan hedef iken diğer ikisi tamamen rastgele yüz ifadesi seçilen kişilerdi. 

Üçlü yan yana durunca sanki evin reisi ve korumaları beraber etrafı kolaçan ediyormuş gibi bir şekilde yürüyerek etrafı dolandılar. 

Robotların birisinin elinde büyük bir metalik kutu vardı ve diğerinde ise dikdörtgen bir metal çanta. 

Çok geçmeden villanın ön tarafına gelen 3’lü, bahçedeki korumaların selamından sonra evin içine girdiler. 

“İlginç, patron uyumuyor muydu?” 

“Şşşt. Bizi ilgilendirmez, görmedin mi patronun korumasının elindeki kutuları, bu işler bizi ilgilendirmez” dedi öteki koruma. 

“HHhhh, her neyse uykum geldi benim, bir an önce görev bitse..”  

“Sen öyle esneyince benim de uykum geldi” 

Çok geçmeden ikilinin gözlerinin kapakları ağırlaştı ve havuz tarafındaki sandalyenin yanına gidip oturdular. Daha sonra farkına bile varmadan uyudular. 

Onların haberinde olmadığı tek şey, havada 20 cm boyutlarında birden fazla drone’nin etrafa uykuya sebep olan kimyasallar sıktığıydı. Sessiz olduklarından kimse fark etmemişti. 

Kapıdan içeri giren üçlü, evdeki korumaları da geçtikten sonra villanın yatak odasına gittiler. 

Tabi bu esnada içerideki koruma ekibi de kendini rahatsız hissederek uykuya daldılar. 

Yatak odasının kapısı kapalı ve içeride hava düzenleyici klima vardı. Bu nedenle camlar kapalıydı. Eğer öyle olmasaydı avcı droneler içeri çoktan girip uyku gazlarını sıkarlardı. 

Ancak yine de herhangi bir sorun olmadan üçlü robotlar yatak odasına girmeyi başardılar. 

İçeride robotlara bire bir benzeyen 60’lı yaşlarında fakat 50 gibi gösteren bir adam, yanında ise 20 li yaşlarda bir genç kadın yatakta uyuyorlardı. 

Robotların 3’ü görev dağılımı yaptılar ve birisi direkt olarak kadının yanına gidip bir iğne ile derin uykuya yatırdı.  

Diğer robot ise yatan kişinin kolundan iğne ile kimyasal enjekte etti. 

Daha ne olup bittiğini anlamadan derin uykuya dalan ‘hedef’ i gayet sert yöntemler ile omuzlarından tutup sandalyeye oturtan robot, diğer robotun sandalye yanında hazırladığı kutudaki kafaya bir kasket gibi yerleştirilebilen cihazı çıkardı ve baygın adamın kafasına taktı.

Daha sonra kuantum bilgisayar gücünü göstererek adamın hayatındaki önemli noktaları bir bir inceledi ve bu işlem tamamen 1 saat kadar sürdü. 

Asena ise uzaktan önemli olan noktaları seçerek yeni bir ‘kukla kişilik alt-zeka' programı yazdıktan sonra, kuantum bilgisayara bağlı özel bir veri iletim kablosu ile hedef değiştirilecek kukla robot arasında bağlantı kuruldu ve bir yükleme işlemi başladı. 

Her ne kadar gereksiz şeyleri silip lazım olan önemli anıları ve işlevleri taklit eden bir kişilik alt yapay zekası programı yüklense de bu işlem zaman alan işlemdi. Programın boyutu çok yüksekti. En azından 10 terabyte veri aktarılması gerekliydi. 

Eğer sıradan veri aktarmaları için kullanılan kablolar ile bu işlem gerçekleştirilseydi bile bu işlem saniye başına en fazla 1gb aktarım olurdu. Profesyonel sistemlerde bu aktarım hızları saniyede 10 TB kadar olabilirdi ancak onların kullandığı işlem gücü farklıydı.

Bu noktada kuantum bilgisayar her ne kadar hızlı olsa da robotun içindeki işlemcilerin hızının limiti vardı.

Fakat Cüneyt’in hafıza çipleri ile işlemci çipleri özel alogaritmalar ve veri sıkıştırmalar kullandığından aktarma işlemi 10 dakikadan kısa sürmüş, sonunda 10TB lik veri aktarılmıştı. 

Aslında normal x86 yada ARM mimarisinin dosya yönetimi mekanizması kullanılsaydı 10 TB lik verinin miktarı en azından 5 yada 6 PB kadar olurdu. Sonuçta bir insanın hayatı gece gündüz yaşadıkları anılarında saklanıyor, bu anıların çoğu bilinçaltında saklansa da hafıza olarak epey yer harcıyordu. 

Fakat Asena’nın yüksek seviye güçlü bir yapay zekası olmasından ve Cüneyt’in zamanının çok ötesindeki matematiksel kuramları sayesinde bu işlemi çok daha düşük boyutlarda ve efektif sıkıştırma yöntemi ile yapmak mümkün olmuştu. 

İşlemler tamamlandığında ayakta duran robot, üzerini çıkararak dolaptan gidip yeni iç çamaşırları giyerek gidip yerine yattı. 

Daha sonra diğer iki robot ise stabil ve uyumlu adımlar izleyerek ortamdaki cihazları düzelttiler ve robotlardan birisi sandalyedeki adamı omuzuna alıp dikdörtgen çanta ile odadan ayrıldı. Diğer robot ise odadaki her şeyi eski haline getirdi. Yataktaki kırışıklıklar bile odaya girdikleri ilk andaki gibiydi. 

Kuantum bilgisayarı alan ve odadan ayrılan robot, sonunda villanın arkasındaki Drone’nin yanına geldiler ve Drone’nin kapağı kapandı, daha sonra havalanarak gözden kayboldu. 

*** 

Ertesi sabah uyanan ‘kukla1’ her günkü rütini gibi kahvaltısını yaptı, yürüyüşe çıktı ve araması gerekenleri aradı.  

Ardından villanın güvenlik merkezi odasına geldi ve odadakileri dışarı çıkartıp ana izleme bilgisayarın başına geçerek USB giriş bölümüne sağ elinin bileğini yaklaştırdı, ardından çıkan bir USB girişini bilgisayara bağlayarak 30 mb boyutlarında bir programı bilgisayara kurdu. 

Daha sonra birkaç işlem yaptıktan sonra bilgisayarın içinde mucizevi bir şekilde kayıtlar değişmeye başladı. 

Üstelik bu değişiklikler sıradan üstüne yazma değil, daha doğrusu hedeflenen bir düşük seviye format yöntemiyle gerçekleşti. 

Bölüm Sonu