“Coşkun’un söyledikleri eksik fazla değil, fikirlerine katılıyorum, işte bu nedenden dolayı sizi bu konferans salonuna çağırdım ve Beyin Fırtınası’nın yanında sizin tamamlamanız için iki proje hazırladım” dedi Cüneyt. Onu duyanlar irkilmişlerdi. Sonuçta bu ilk projeleriydi. 

“Projelerden bahsetmeden önce ilk olarak Asena’nın varlığından haberiniz vardır, şimdi ise Asena’yı kullanarak Süperbilgisayar gerektiren işlemleri yapabilirsiniz. Deneylerde, hesaplamalarda, proje geliştirmekte ve daha nice işlemlerde kendi araştırma laboratuvarınızdan isminize verilen yetki ile bu işlemleri gerçekleştirebilirsiniz” dedi Cüneyt normal bir şeymiş gibi ama konferans salonundakilerin neredeyse hepsi heyecanlanmıştı. 

Süper Bilgisayar neydi? Türkiye’de bile olmayan bir şeydi. Mainframe adı verilen sistemlerin özel bir şekilde bağlanması sonucunda oluşturulan çok yüksek hesaplama gücüne sahip bilgisayarlardı. 

Mainframe bilgisayarlarından ayrılan temel özelliği ise genel işlemler için programlanabilir olmasıydı. 

Mainframe bilgisayarlarını spesifik işlerde kullanırdınız, mesela sunucu olarak programlar ve çipleri o hızlandırıcıları açan alogaritmaları uygularsan, sadece sunucu hizmeti veren bir mini süper bilgisayar oluşturabilirdin. 

Ayrıca yapay zeka için geliştirilmiş alogaritmaları çalıştırarak ta makine öğrenmesi, data madenciliği gibi işlerde kullanabilirdin. 

Cüneyt’in Asena için aldığı sistem buna benzer bir sistemdi. Ancak sistemin operasyonel sistemini Cüneyt kendi yazmış ve bu ara yüze Asena’yı ekleyerek kendisini güncellemesine izin vermişti. 

Fakat Kuantum bilgisayarları üretebildikten sonra sıradan binary mantığı ile çalışan bilgisayarlar Cüneyt’e göre artık gerek kalmamıştı. 

Dünyada üretilmiş bütün bilgisayarların hızlarını toplasan, buna dünyanın en hızlı 250 süper bilgisayarını da eklesen, bunu da iki ile çarpsan yine de Cüneyt’in Asena için ürettiği kuantum bilgisayarın gücüne yaklaşamazdı. 

Burada olay paralel işlem gücü yada saniye başında gerçekleşen işlem gücü değildi. Kuantum bilgisayarlarında istediğin sonuç eğer 100 tane ise 100 işlem de aynı anda olasılıksal hesaplanırdı. 

Sıradan bilgisayarlarda işlem ne olursa olsun veri baştan okunarak 100 işlem varsa sıra ile tamamlanarak hesaplama gerçekleşirdi. Üstelik sonuçlar deterministik olduğundan hata payı yüksek olurdu. 

Fakat kuantum bilgisayarlarda bütün olasılıklar hem vardı hem de yoktu. Ne yaparsan yap elde ettiğin veriler nihai verilerdi.  

Bu nedenle Cüneyt, Asena’nın bilgisayarından sonra ikinci bir Kuantum bilgisayarı üretmiş ve Asena’nın kısıtlanmış sürümünü daha doğrusu Akıllı Asistan’ın bir kademe üst versiyonunu sisteme ekleyerek bunu araştırma laboratuvarları için süper bilgisayar olarak kullanma kararı almıştı. 

Bu noktada bu süper bilgisayara herkesin erişimi vardı ancak erişimde sınırlar vardı. Mesela kişisel erişim yaptığında yetkilerin zayıftı ve art arda tekrar hesaplama yapman için bir bekleme süresi vardı. 

Fakat gruplar halinde başvuru yaptığın vakit hem bekleme süren kısa idi hem de grubun yetkisi fazlaydı. 

“Nasıl kullanacağınıza dair içeriği herkesin şirket için mail adresine yolladım. Oraya bakarak kuralları öğrenebilirsiniz, gelelim ikinci mevzuya” dedi Cüneyt ve salondaki herkesin kulakları kabardı. 

“İlk olarak elektrik kullanan bir turbojet motor üretmenizi istiyorum. Bunun için gerekli olan endüstriyel yazılımlar şirket bilgisayarlarında yüklü olacaktır. Kısa sürede öğrenip en iyi çizimi yapmanızı istiyorum. Materyal konusuna gelecek olursak her ne kadar bazı materyallere erişimimiz olmasa da var olan malzemeleri kullanarak bir şeyler yapmaya çalışın ilk önce. Materyal mevzusunda size daha önce erişiminizde olmayan bir teori kitabı ekledim. Bununla ilgilenen olursa şirket içi bilgisayarlardan ulaşabilir” 

“Son olarak gelecekte önemli mevzularda Beyiin Fırtınası sistemini kullanacağız, bu sadece bilimsel gelişmelerde değil diğer mevzularda da oluşturulacaktır.” 

“Sorusu olan yoksa herkes işinin başına dönsün” dedi Cüneyt. 

Çok geçmeden herkes işlerinin başına döndüler ve ilk olarak Cüneyt’in onlara gönderdiği verileri incelemeye başiadılar. 

Cüneyt onlara bir sürü teorik içerik vermişti, onların tek yapmaları gereken şey hayal güçlerini kullanarak bu teorileri gerçekleştirecek ürünler oluşturmaktı. 

Bu durum şuna benzemekteydi, mesela Arşimet suyun kaldırma prensibini biliyordu, bu prensibi kullanarak gemi gibi şeyler üretmek mühendislik ve suyun dinamiklerini bilmek gerekliydi. 

Yine aynı şekilde Maxwell denklemlerinde elektromanyetik dalgaların prensibi anlatılıyordu ancak Hertz ortaya çıkana kadar radyo dalgalarının keşfi uzun sürmüştü. Einstein bile Maxwell denklemlerini kullanarak evrendeki tek sabit şeyin ışık olabileceğini düşünmüş, eğer ışık hızı sabit ise bir şeylerin değişmesi gerektiği kanaatine vararak zaman’ın göreceli olduğunu fark etmişti. 

Cüneyt’in teorik içerikleri her ne kadar yukarıda bahsedilen kuramlar kadar olmasa da materyal bilimine, termodinamiğe, elektromanyetizmaya farklı bakış açıları içeren bir  teorik içerikti. Eğer düzgün kullanabilirler ise Cüneyt’in onlara verdiği ‘görevi’ kolaylıkla yapabilirlerdi. 

Diğer bir durum ise CFD, CAD gibi endüstriyel programlardı. Bunların temeli Office programları ile aynı mantıkta olsalar da bazı fiziksel kanunları baz alarak oluşturulmuş içeriklerdi. 

Mesela CFD programının adı bilgisayar destekli sıvı dinamikleriydi. Bunu kullanarak aynı zamanda gaz dinamikleri de gerçekleştirebilirdin. Çizimini yaptığın projelerin gazlara karşı direncini, sıvılara karşı olan direncini gibi hususları test etmene yarayan bir endüstriyel programdı. 

Günümüzde elektrik üretmek için üretilen rüzgar gülleri yada ekran kartlarını soğutmak için kullanılan fanlarda dahil bu programları kullanarak saniye başı pompalanabilecek hava miktarını ölçebilirdin. Üstelik bunları yaparken rüzgar tünelleri gibi gerçekte var olması gereken yerlerin de olmasına gerek yoktu. 

Tabi en son durumda fiziksel olarak test etmek gerekliydi fakat araştırma aşamasında en ideali bulmak teorik çalışmalarda tecrübeyi artırırdı. 

CAD programları ise genellikle bilgisayar destekli dizaynlarda kullanılan programlardı. Cüneyt’in teorik matematik alt yapısı ve Asena’nın muhteşem kabiliyetleriyle bu programları da oluşturmak saniyelik işlerdi. 

Diğer bir önemli endüstriyel yazılımlar ise EDA programları olarak bilinen Elektronik Dizayn Asistanı olarak bilinen PCB yada Çip dizaynını yapabilmeye yarayan programlardı. 

Bugün en basit elektronik cihazlarda bile bulunan anakartların dizaynında kullanılan programlardı. 

Dassault gibi Fransız firmalarının dünya genelinde monopol olduğu endüstriyel yazılımlardı.  

Bugün bu programları aldığında, kullanırken gerçekleşen her hatada Fransa’dan bir ekip gelip programın Bug’larını düzeltir, senden ekstra para alırlardı. O derece gizli içerikli programlardı. 

Cüneyt, Asena’nın kabiliyetleriyle bu firmanın programının birebir aynısını, hatta daha kaliteli ve stabil sürümünü üretmişti. Üstelik bunların hepsi Asena sayesinde anında olabilecek şeylerdi. 

Cüneyt eğer isteseydi, Asena’yı kullanarak Dünya üzerindeki bütün programların aynısını kopyalayabilir, hatta daha iyisini üretebilirdi. 

Buna dijital oyunlar, web siteleri, big data analizleri vb içerikler de dahildi. 

Planlarının birisi de bu idi zaten fakat henüz zamanı değildi. 

Youtube, Tiktok, Facebook, Twitter gibi büyük aynı zamanda yabancı içerikli web siteleri, online hizmet veren kuruluşlar Türkiye’nin internetini adeta ele geçirmişti. Bu kabul edilemez bir durumdu. 

Twitter’da gündem olan mevzularla bir ülkenin içinde karışıklık çıkarılabiliyordu. İsteyenin istediği kadar hesap alması, saçma alogaritma desteği gibi durumlar yüzünden halkın büyük bir kısmı komplo teorilerine, saçma ideolojik fikirlere yada gereksiz insanlara mağruz kalıyordu. 

Bu esasında büyük ve sürekli olarak gerçekleşen bir siber terörizmdi. Adı ise şeker baba gibi sosyal medya idi. 

Bunların hepsini değiştirecek altyapı için gerekli adımların atılması bir an evvel şarttı. 

Cüneyt kendi laboratuvarına döndü ve –19'uncu katta bulunan robot araştırma merkezine indi. 

Önünde prototip olarak Karbon materyallerden üretilmiş bir insansı robot vardı, henüz silikondan deri giydirilmemiş olsa da yapısı sıradan bir insana benziyordu. 

“Fikir makinesi için denek şart!” dedi Cüneyt. 

Bölüm Sonu