Bölüm 68 : ARGE Merkezi Tamamlanır

avatar
701 5

Medeniyetin Yükselişi - Bölüm 68 : ARGE Merkezi Tamamlanır


“Lider, Plan 1 tamamlandı” Akşamüzeri Cüneyt evde ailesi ile vakit geçirirken birden Asena’nın telefonuna mesaj attığını gördü. Bu zaman zarfında Asena’nın varlığını ailesi biliyordu ancak onlar da diğerleri gibi bunun bir Akıllı Asistan olduğunu zannediyorlardı.  



Cüneyt ise telefona gelen mesajı görünce sevindi ve ayağa kalkarak çalışma odasına gitti. 



“Asena, her şey hazır mı?” dedi odaya girdikten sonra. 



“Lider, Plan 1 de var olan bütün yapılar tamamlandı, çevre temizliği ve ağaçlandırma ise yarın sabaha tamamlanır” dedi Asena çok geçmeden. Açıkçası arazi dağlık ve herhangi bir ağaç türünün yetişeceği bir yer değildi. Ancak yine de Cüneyt bir sürü ağaç satın almıştı.  



“Güzel, gidip yerinde inceleyeceğim, hazır ol” dedi Cüneyt. Geçen bu zaman diliminde yeni gelenleri eğitmekle meşgul olduğundan inşaat ile alakalı şeylere pek bakmıyordu. Sonuçta Asena gayet zeki bir yapay zekaydı ve herhangi bir ters durumda ona bilgi verirdi. 



Çok geçmeden ailesine dışarda işi olduğunu söyleyip evden çıktı. 



Arabayla 40 dakikalık bir yoldan sonra hedefine ulaşan Cüneyt, uzaktan yapıların şeklini gördü.



Havanın karanlık olmasından dolayı şu anda her yer ışıklandırmalıydı. 



Cüneyt uzaktan baktığında tam bir endüstriyel kompleks gördü. Açıkçası buranın yapılma amacı üretim tesisi merkezi değil daha çok ARGE merkeziydi. Fakat yine de tam donanımlı fabrikaları, her an her ürünü üretebilecek birinci sınıf üretim tesisleri de vardı. Bu tesislerden bazılarının uluslararası standartta eğimi sıfır ve yüksek dayanıklılıkta olması da cabasıydı.  



Türkiye de bu tarz bir inşaati kabul edecek firma sayısı 3 ü geçmezdi. Sonuçta çok zorlu gereksinimlere ihtiyaç duyan hassas mekanlardı bunlar. 



Büyük arazide bir büyük ARGE merkezi vardı, üç farklı binadan oluşuyor, merkezi ise ofislerden oluşuyordu. 



Kısaca A, B, C binaları ve ona bağlı merkezde bulunan 15 katlı bir merkez bina vardı. Merkez binanın temeli –20 kata kadar iniyordu. Burası Cüneyt’in özel laboratuvarıydı. A, B, C binaları ise –5 e kadar inen temele sahipti ve içerisi büyük bir laboratuvar barındırabilecek şekilde yapılmıştı. 



Merkez binanın 15 katı ise tam bir ofis, konferans salonu vb işleri için kullanılması amaçlanıyordu. Tabi şu anda burada çalışabilecek elemanlar henüz yoktu. Cüneyt burada çalışacak elemanları kendisi yetiştirmek istiyordu. 



Bunların dışında büyük bir parka ev sahipliği yapan merkez binanın dışında ona 500 metre kadar uzakta 10 seri fabrikalar mevcuttu. Her fabrikanın boyutu devasa idi. Standart prefabrik gibi görünen fabrikaların yüksekliği 50 metre kadar vardı. Bu seviyede yükseklik standart uçak fabrikaları için bile yeterliydi. 



Bu fabrikalar her ne kadar Cüneyt’in hayalini gerçekleştirecek kadar büyük olmasalar da gelecek için önemli yerlerdi. Burada istediği ürünü prototip olarak üretebilir, daha sonra başka bir merkezde ürünlerini seri üretebilirdi.  



Cüneyt’in amacı da buydu zaten.  



Son olarak ise çalışanların kalabileceği evlerin bulunduğu yüksek katlı apartmanlar vardı. Her ne kadar yüksek kat desek te toplamda 9 katlı blok binalar vardı. Bunlar ise merkez bina ve fabrikaların bulunduğu tarafın öteki tarafında Erciyes dağı manzaralı yerdeydiler. Bu binalardan toplamda 5 adet vardı.  



Her birisi toplamda 100 metre kare stüdyo tarzda yapılan dairelerin her katında toplamda 12 daire mevcuttu. Her binada eğer evlerde tek kişi kalırsan toplamda 108 kişi barınabilirdi.  



Açıkçası Cüneyt 3 aylık sürede bu kadar yapının tamamlanmasını beklemiyordu. Eğer bu kadar efektif ise robotlar neden insanlarla uğraşıyordu ki? Kafasında anlık böyle bir düşünce oluşmuştu Cüneyt’in.  



Burası Zincidere merkeze 2 kilometre ötede bir tepenin ardında bir yerdi. Araçlarla gidebilmek için geçici bir yol yapılmıştı. Fakat henüz tam donanımlı bir yolu yoktu. Robotların gelmesi ve gitmesi için hazırlanan bu yol, standart kişisel araçlar için engebeliydi. 



Herhangi bir süpermarket yada büfe olmadığından yaşayanların hepsinin buradan uzaklara gidip ihtiyaçlarını gidermesi gerekecekti.  



Ayrıca yüksek enerji hatları her ne kadar çekilmiş olsa da Zincidere’den buraya da o hattın çekilmesi gerekiyordu. 



Her ne kadar Cüneyt kendi enerjisini üretip kullanmak istese de bu altyapı henüz hazır değildi.  

Sonuçta grafin fotovoltaik malzemeleri üretmek için bazı son teknoloji ekipmanları alması ve o ekipmanları kullanarak farklı ekipmanlar üretmesi gerekiyordu.. 



Asena inşa ederken her binanın çatı katına bu panelleri yerleştirmek için bir yer hazırlamış, altyapısını oluşturmuştu fakat malzeme olmadığından henüz hazır değillerdi. 



Şimdiki aydınlatma için kullanılan elektrikleri ise Atomik Matriks Bataryalar ile sağlıyordu. Her ne kadar taşıma su ile değirmen dönmez denilse de bu bataryaların daha ilk nesili bile 20 000 kwH gibi derecede enerji depoluyordu. 



Standart bir ailenin bir ay boyunca elektrik ihtiyacı toplamda 100kwH olduğu düşünüldüğünde, tuğla’dan biraz daha küçük boyutlardaki bir bataryanın bu kadar elektrik depolaması inanılmazdı. 



Cüneyt bile eğer teknoloji kulesinde farklı malzemeleri görmeseydi dili tutulurdu bu seviyede enerjiye.  



Bunların yanında uygun bir süperkapasitör materyali olmadığından yüksek şekilde enerji deşarj edemiyordu. Fakat yine de 220Voltaj kullanan standart ev ürünleri için yeterliydi. Eğer karbondan süperkapasitör yapılabilirse en azından yüksek gerilimleri de kullanabilirdi Cüneyt. Fakat o da şimdi zor bir durumdu. 



Her bir blok binada toplamda 12*9 daire vardı ve eğer merdiven dairesi ve otoparkın elektrikleri de hesaplanırsa aylık ortalama 13 000 kwh elektik kullanırdı. Bunun gibi toplamda 5 blok bina vardı ve toplamda 65 000 kwh enerji bir ayda kullanılabilirdi. Bu ise toplamda 4 tane Atomik Matriks Batarya ile çözülebilirdi. 



Üstelik Asena binayı modellerken Atomik Matriks Bataryaların ana enerji kaynağı olarak kullanılabileceğini hesap ederek bir enerji odası yapmıştı. Her bir binada bulunan bu odalarda en az 500 tane batarya depolanabilirdi. Tabi bu gereksiz olacağından şimdilik 10 tanesi bir bina için yeterliydi. 



Karbon süperkapasitörler sadece enerji deşarj için değil enerji depolama için de kullanılan malzemelerdi. Eğer uygun bir ara malzeme olsaydı her bir Atomik Matriks Bataryanın sıfırdan yüzde yüz dolması 2 saatte gerçekleşirdi. 



Onların dışında neredeyse her alanda bulunan güneş paneli süslemeleri, bunlara binaların çatıları ve şeffaf cam dış cepheleri de dahil, günlük 100 metre kare başına 4 ile 5 kwh elektrik üretebilirdi. Cüneyt kafadan bir hesap yaptığında var olan toplam alanda gördüğü yerlerin aşağı yukarı 20 ile 30 bin metre kare olarak hesaplamıştı. Bu ise günde yaklaşık 1200 kwh toplam elektrik üretimine denk bir rakamdı. 



Merkez binanın içinde bulunan enerji depolama odası, bütün bu solar panellere bağlıydı ve orada Matriks bataryaları şarj edebilirdi. Üstelik tükettiğinden bile fazla şarj ederdi.  



Bunun sebebi ise yine grafin nanotüp teknolojisinin güneş paneli olarak kullanılmasıydı. 



Eğer standart güneş panelleri kullanılsaydı hem daha kalın hem de daha düşük verimlilikte enerji üretebilirdi. Üstelik amortismanı çok hızlı tükenirdi sıradan panellerin. 



Karbon elementi adeta bir mucize elementiydi. Canlıların en azından Dünyadaki canlıların tamamı karbon temelliydi. Bunun yanında Dünyada bulunan en fazla elementlerden birisiydi.  



Eğer karbon 14’ü polonyum ile nötron bombardımanına tutarsan radyoaktif olur, uygun bir anot ve katot malzemeyle bitmeyen pil yapabilirdin, yada 5000 yıl boyunca bitmeyen... 



Her ne kadar düşük amperde enerji verse de bu materyal sayesinde en azından telefonlar, tabletler yada laptoplar kullanılabilirdi. Yada binlerce yıl uçabilen drone’lar. 



Tabi oda sıcaklığında Süper İletkenler, Süper Kapasitörler, Süper Zar’lar henüz araştırılmamış şeylerdi.  



Cüneyt bile kuantum bilgisayar için karmaşık bir gaz döngüsü kullanmış, bu sayede atomları hem stabil etmiş hem de bazı materyalleri süper iletken haline sokabilmişti.  



“Asena, yapıların içinde formaldehit gibi kokular var mı?” dedi Cüneyt. 



“Lider, yapılar henüz tamamlandı, normalde tamamlanan katların havalandırmasını yaptım fakat yine de zararlı gazlar tam olarak yok olmadı. Eğer buraya taşınmayı planlıyorsanız bir hafta havalandırmanızı tavsiye ederim” dedi Asena. 



“Güzel, bir hafta uzun süre, bu zaman içinde sipariş ettiğim malzemeleri buraya aktaralım, onun dışında Mehmet’e haber ver plan 1’e ait listedeki cihazları alsın, onların dışında burayı incelesin ve gerekli olan ofis malzemelerini alsın” dedi Cüneyt ardından “Akademidekilere mesaj at, onlara yeni evlerinin hazır olduğunu, gelip görmeleri için yarının izinli olduğunu söyle” dedi. 



“Son olarak robotları şimdilik benim laboratuvarıma gönder”  


 

Bölüm Sonu 

 


Not : Karbon 14 nükleer bataryalar mevcut arkadaşlar. Birçok uzay çalışmalarında da kullanılıyor. Fakat dediğim gibi anot ve katot malzemeleri şimdilik nikel alaşımı olduğundan maksimum 5 yıl performans veriyorlar. Fakat yine dediğim gibi 5 yıl ömürleri olmasının nedeni nikel alaşımlı ara malzemenin bozunması. Eğer uygun bir alaşım ile elektrik çekilirse teoride ömürleri 5000 yıl kadardır. 


Bunların dışında Atomik Matriks Bataryaların enerji depolama miktarı fazla gelmiş olabilir, fakat yine de bu yanlış bir şey değil. Teoride 1 gramlık metal içine bir atom bombasından çıkabilecek enerjiyi yerleştirebilirsin. Einstein'in E=MC^2 formülünü hatırlayın, her şey bir kenara C^2 bile 10^16 kadar enerji demektir. Bu bile çok ama çok fazla bir enerjidir. 








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44403 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr