Bölüm 63 : Ulusal Dirilişin 5 Aşaması

avatar
720 5

Medeniyetin Yükselişi - Bölüm 63 : Ulusal Dirilişin 5 Aşaması


Bilgisayarda gördüklerini kafasına kaydeden Cüneyt, Asena için yeni planlar hazırladı ve çok geçmeden yerine gidip yattı. 




*** 



1 haftalık süre çoktan ilerlemişti. Bu sürede Turgut, proje alanını bir kez daha ziyaret ettikten sonra İstanbula dönmüş, Cüneyt’in dediği gibi hareket etmeye başlamıştı. 



Öte yandan şirketin işe alımları devam etmekteydi. Şu anda bile birçok kişi işe alınmıştı. Fakat her üniversite Marmara Üniversitesi gibi olmadığından mezuniyet şartları biraz daha sıkıydı. 



Sonuçta Cüneyt’in nazı diğer üniversitelere geçmiyordu. 



Bunların dışında Asena, fabrikaları kullanarak yüzlerce endüstriyel robot ve iş makineleri üretmiş, Zincidere’deki arazi çoktan şekile girmişti bile.  



Cüneyt’in planına göre buradaki dağların içinde güzel bir yaşam alanı, endüstriyel park ve ARGE laboratuvarı kurulacaktı. Bunların dışında şirket çalışanları için spor salonları, eğlence mekanları ve dağ yolları da vardı planda.  



Cüneyt’in esas amacı para kazanmak değildi, o, bütün medeniyetin iyileşmesini istiyordu. 



Asena ile yaptığı gelecek simülasyonlarında bir yol haritası hazırlamıştı bile. 

Atomik Matriks Bataryalar sağ olsun son sürat çalışan robotlar, her geçen gün yeni binalar dikiyorlardı. Çalışma verimliliği son sürat denilebilirdi. 



Öte yandan bugün bir haftalık süre dolmuştu ve işe alınanların işe başlama zamanları gelmişti bile. 



Bunun için Cüneyt, paraya kıymış ve büyük bir fabrikayı almıştı Mimarsinan Organize Sanayi bölgesinde. Bu fabrika da daha önce ofis dolapları imal eden bir firmanın ek binasıydı. 



İçini bir miktar değiştirdikten sonra bir bina üniversitesini andırıyordu. Cüneyt’in ilk amacı şirket çalışanlarını eğitmekti, tabi ki diğer altyapıların tam yerinde olması gerekliydi. Bu nedenle kantin, kütüphane ve deney odaları gibi bir çok yer yapılmıştı bu bir haftalık süre içinde.  



Fabrikanın ofis binasındaki büyük toplantı odalarının biri değiştirilerek amfiye dönüştürülmüştü. 



İçeride 60 kişi, yeni aldıkları takım elbiseleriyle sıralarında oturuyorlar, Cüneyt’in gelip konuşma yapmasını bekliyorlardı. 



Şirketin üst kademeleri de buradaydı ve onlar da ön sıralarda oturuyorlardı. 

Açılış konuşmasını yapacak bir moderatör yada host yoktu. Basit bir masa, üzerinde mikrofon ve arka planda da bildiğin üniversite beyaz tahtası vardı. 



Çok geçmeden Cüneyt geldi ve gayet günlük kıyafetlerle konuşma pozisyonuna geçti. 



“Yıldız Işığı Teknoloji’de  işe başlayan genç arkadaşları, burada olmayıp bu konuşmayı şirket içi yazılımdan dinleyen arkadaşları gösterdikleri katılımdan dolayı teşekkür ediyorum. Dürüst olmak gerekirse zayıf bir oryantasyon oldu. Sonuçta şirketi kurduğumdan bu yana çok geçmedi fakat yine de bu geçici akademiyi yapmayı başarabildik, bundan dolayı gecesini gündüzüne katmadan çalışan şirketin yönetici kademesine teşekkür ediyorum” dedi Cüneyt. Ardından devam etti; 



“Şirketi tanıtmayacağım, sonuçta tanıtacak el ile tutulur bir şey yok, yan şirketimiz yazılım şirketi haricinde bir avuç insan ve hayalleri olan gençleriz. Aranızda katılanlardan bir çoğu Zincidere dağında alınan araziyi biliyordur, neredeyse 1000 futbol sahası büyüklüğünde bir alan, belki de aranızda katılanların çoğu benim deli olduğumu bile düşünebilir. Üstelik burada işe başlayanların çoğu yıllık 120 bin liralık bir ücret alıyor, aranızdan bunun çılgınlık olduğunu düşünenler de vardır.” 



“Sonuçta insanlar içinde yaşadığımız toplumun materyalizme geçişini gördü ve hayallerini unuttular. Fakat ben unutmadım, hayallerim var ve o hayallere ulaşmak için ne gerekiyorsa yaparım” dedi Cüneyt ciddi bir tonla. 



“Üniversiteden henüz mezun olmuş olmasam bile teoride derslerimi bitirdim, bu nedenle mezun sayılırım. Size kendi geçmişimden bahsetmek isterim. Çoğunuz gibi fakir bir aileden geliyorum, ailem basit çiftçiler. Kısacası ekmekleri var ama paraları yoktu. Fakat bu kadar darlığın içinden babam büyük bir karar vererek beni okutmayı seçti. Yıllarca tarlamızdaki ürünleri götürüp satarak elde ettiği gelirle beni okula gönderdi ve bana ilerde büyüyüp büyük adam olmayı öğütledi.” 



“Benim de bir hayalim vardı elbet o zamanlar. Bilim adamlarının hayatlarını okuyup onlardan çok etkilenmiş, onlar gibi olmak istemiştim. Fakat büyüdükçe içinde yaşadığımız şartların değiştiğini gördüm. Bilim adamı olmak bir hayaldi ve hayal olarak kalacak gibi görünüyordu. Bunu anladığım vakit kendimi derslere verdim ve yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalıştım.” 



“Ancak yine de bugün üniversiteden mezun olanların neredeyse tamamının iş bulma zorluğu çeken, kafası çalışanların ise ilk fırsatta yurt dışına kaçmayı düşündüğü bir zamandayız. Arkadaşlar, eğer biz bunu değiştirmez isek geleceğimiz çok daha karanlık bir hale dönüşür.” 



“Size bir olay anlatayım, Türk milleti olarak tarihimiz çok eskilere dayanmakta, zamanında Asya kıtasında şimdiki Türkiye’nin yüzölçümünün onlarca katı topraklara sahiptik, fakat sonunda ne oldu? Yabancılar bilimde ve teknikte ilerledi ve biz hala aynı tarzda devam ettiğimizde büyük bir utanç yaşadık. Neyse ki ulusumuz önderler çıkardı ve bizi yok olmanın, asimile olmanın eşiğinden dönderdi” 



“Fakat aradan yüz yıl geçmesine rağmen bizi geride bırakan zihniyet tekrardan ortaya çıktı ve elimizi kolumuzu bağlayıp zihinlerimizi köreltmeye devam etti. Bugün bile ülkemiz, her an ve her yerde stratejik savaşlar vermekte” 



“Size anlatacağım bir diğer konu ise esasında yol haritası. Bir medeniyetin tekrardan nasıl yükseleceğinin haritası” dedi ve Cüneyt eline bir kalem alarak arkada bulunan tahtanın yanına gitti ve yazılar yazmaya başladı. 



Çok geçmeden büyük harflerle başlık olarak ‘Ulusal Diriliş’ yazdı Cüneyt. 



“Son yıllarda TV dizilerinden seçim konuşmalarına kadar her yerde bu ifadeyi duydunuz değil mi arkadaşlar?” 



“Atalarımız ta Çin’den Viyana’ya kadar aldılar, hükmettiler, yüzyıllarca dünyanın süper gücü oldular, fakat modern zamanlardan sonra bunlar değişti” 



“Bir Türk genci olarak hepimizin omuzlarına düşen sorumluluk, bu hegemon medeniyeti yeniden inşa etmektir” 



“Ancak bir sorun var, nasıl ‘Ulusal Diriliş’ e ulaşabiliriz?” 



“Kendi uçağımızı üretmek midir yeniden diriliş?” 



“Kendi CPU’muzu üretmek midir yoksa?” 



“Bir mühendislik öğrencisi olarak benim düşüncelerim sadece bunlar değil, diriliş demek bir standart belirlemek ve bu standartlar doğrultusunda hareket etmektir”  



“Boeing gibi büyük uçaklar ürettiğimizi düşünelim, onbinlerce yüksek hassasiyet isteyen parçaya sahip firma, teknoloji ve yetenekler gerekli. CPU üretmek için de aşağı yukarı aynı şeyler gerekli. Bunları ürettiğimizde sadece endüstriyel üretimimiz güçlenir, ulusumuzun dirilişi değil.”  



“Eğer dirilişten ve yeniden ayağa kalkmaktan bahsediyorsak...” Cüneyt tekrardan eline kalemi aldı ve arkasındaki tahtaya ‘Ulusal Diriliş’ başlığının altına beş farklı yazı yazmaya başladı. 



“Endüstri, Teknoloji, Askeri, Finans ve son olarak Kültür!” 



“Basit bir örnek verelim. Mevcut küresel hegemon devlet kuşkusuz Kuzey Amerika’dır. Kuzey Amerika sadece askeri ve ekonomik anlamda mı güçlü?”



 

“Hayır!” 



“ABD, bu yazdığım beş maddede tam manasıyla güçlü bir devlettir!” 



“Endüstriyel olarak Boeing, General Electric, Lockheed Martin. Teknoloji olarak Intel, IBM, Microsoft ve daha niceleri. Askeri olarak eğer bir nükleer savaş başlamaz ise ABD’nin donanmaları bütün dünya ülkelerinin toplamından fazla. Finans olarak Wall Street’i var ve dünyanın toplam gelirinin neredeyse tamamı orada dönmekte, ABD doları ise dünyanın her yerinde geçebilen bir ulusal para niteliğinde. Dünyanın altın rezervlerinin ise %90’ı ABD’de.” 



“Kültür olarak bütün dünya Hollywood filmlerini izliyor, dizi olarak Netflix ve diğer ABD platformları var. Süperstarların hepsi ABD’den çıkma, bütün yıldızlar, ancak ABD onları tanırsalar yıldız, dünyanın her yerinde İngilizce konuşuluyor” 



“Gördüğünüz gibi ABD sadece tek bir alanda değil, yukarda yazdığım bütün alanlarda da lider konumda” 



“Sizce slogan atarak ulusu yeniden diriltebilir miyiz?” 



Bölüm Sonu 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44403 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr