Bölüm 38 : Lider (Son Part)

avatar
921 8

Medeniyetin Yükselişi - Bölüm 38 : Lider (Son Part)


Anı aktarımı neredeyse yarım saat sürdü. Bu süre içinde çok farklı bir çok konu Cüneyt’in beynine işlemişti. Cüneyt ise bu durumda şiddetli baş ağrısı çekiyordu. 



Fakat çok geçmeden konuyu anladı Cüneyt. Gerçekten de kimsenin aklıma gelmeyecek şeylerdi bunlar. Fantezi romanlarında geçen materyaller gibiydi. Öğretilerin içeriği hemen hemen her konuyu kapsıyordu. Fakat Cüneyt bunları 3 kategoriye ayırabilirdi. 



Birinci kategori, kişinin bedenini güçlendiren öğretilerdi. Kozmik enerjiyi kullanarak kişinin fiziksel bedenini güçlendiriyordu. 



İkinci kategori, bu da fiziksel özellikler taşıyordu fakat esas odaklandığı nokta kişinin beynini iyileştirmekti. Kullanıcı birinci kategori kadar güçlenmese de beyni sürekli ilerleyen, güçlendiren ve değişen birine dönüşüyordu.  



Üçüncü kategori ise esasen her şeyi kapsayan geniş bir paketti. Diğerleri aynı paket sigorta poliçeleri gibiydi. Bu kategori ise her şeyi kapsayan kaynaktı. Yaşlı adamın dediğine göre ‘Lider’ bu olsa gerekti.  



“Başardın genç adam, herhangi bir sakatlık çıkarmadan mirası kabul edebildin” dedi yaşlı adam. O da içinden endişelenmişti. Sonuçta içerik büyüktü. 



“Şimdi biraz dinlen, baş ağrın geçince ‘Lider’ tekniğine başla. Bu noktada sana rehberlik edemem, her şeyi kendin tecrübe etmelisin, sonuçta ben bir dijital yaşam formuyum” dedi yaşlı adam. O bile bilmiyordu içeriği. 



Cüneyt ise öte yandan anılarını inceliyordu. Fakat bir nokta dikkatini çekmişti. O anılar oradaydı, fakat kişisel olarak istemediğin sürece göremiyordun. Eğer odağını yitirirsen hatırlayamıyordun. 

“Bu muhtemelen hainleri önlemek için yapılan bir yöntem olsa gerek” dedi Cüneyt “Benim işime gelir hahaha” daha sonra keyiflenerek. 



Gerçekten de bu durumun sebebi tekniğin dışarı sızmasını engellemek için yapılan özel dokunuşlardı. 9’uncu seviye bir medeniyetin uğraşları boşa değildi. 



Cüneyt’in iyileşmesi de hızlıydı. 10 dakika dinlenmenin ardından kendine geldi. Ardından hatırladığı pozisyonda yere oturdu ve odaklanmaya başladı. 



Aslında herhangi bir şekilde oturacaksın diye kısıtlama yoktu, ayakta da yapabilirdin, bir işle uğraşırken de, fakat çok odaklanman gerektiği için yere oturup sabit kalmak doğruydu. 



Çok geçmeden Cüneyt tekniğe başladı, birden sıcaklanmış hissetti. Ardından şiddetli bir şekilde karıncalanma. Vücudunun her hücresi sanki eylem yapmak için sokaklara çıkmış slogan atıyorlar gibiydi.  



Karıncalanma bir saat daha devam etti, ardından sıcaklanma hissi de kayboldu. Cüneyt kendini bambaşka bir deryada buldu... 



 

Eğer şu anda Dünyayı özel bir cihaz ile inceliyor olsaydınız, dış uzaydan etrafta rastgele dolaşan ve gözle görülemeyen enerji, Dünyaya doğru akıyor olarak görürdünüz.. 



*** 



İki buçuk saatin sonunda oturduğu pozisyondan uyanan Cüneyt, kendisini çok rahatlamış ve dinç hissediyordu. 



Egzersize ilk başladığında hissettiği duygunun 10 katı kadar fazla kendini gelişmiş hissediyordu. 

İçinde kendine has bir enerjinin sanki depolanmış bir halde olduğunu fark etti. Aslında oturup daha fazla meditasyon yapmak istiyordu fakat sanki doymuş gibi bir hissiyata kapıldı. 



Bu durum anılarında üst limite ulaşmaydı. Üst limit zamanla genişleyebilen bir limitti. İlk oturuşta genellikle 5 ile 10 dakika kadar meditasyon sonucu canlılar bu limite ulaşırdı. Fakat Cüneyt’in durumunda bu süre uzamış 2.5 saate kadar sürmüştü. 



Cüneyt bunun yaşlı adamın egzersizlerinin sonucu olduğunu biliyordu. Buna minnettar idi.  

Şimdi ise sanki kendi fiziksel sınırlarını tekrar aşmış gibi hissediyordu. Gerçekten de öyleydi. Üst sınırlarını fiziksel olarak ta aşmıştı. Fakat önceden kol gücü 1.5 ton kadar iken şimdi en fazla 1.6 ton kadardı. Ancak bu tekniğe başladığının ilk günüydü. 



Öte yandan beyni ise yeniden gelişime başlamıştı. Cüneyt oturduğu yerden bilgiye aç gibi hissetmişti. Bu durum genetik solüsyonu ilk kullandığı zamanlara benziyordu. 



Teknik genel olarak 10 bölümden oluşuyordu. Bunlar sırasıyla ilk oturuş, ikinci safha, üçüncü safha diye gidiyordu. Gelişmiş medeniyetlerde herkes bu tekniği kullanırdı. Tabi Lider olanını değildi. Özel bir ismi yoktu seviyelerin fakat seviyelerin belirlediği özellikler mevcuttu. 



Mesela ilk oturuşta kişinin bedeni evrende dolaşan enerjiyle irtibata geçiyor ve kişi fiziksel olarak değişmeye başlıyordu. Hayat gücü ise dramatik bir şekilde artıyordu. Hastalıklara karşı bağışıklık kazanmaya ve hızlı bir şekilde rejenere olmaya başlıyordu. Unutulmamalıydı ki bu daha ilk seviyeydi. 



Kişinin kol gücü yaklaşık 1 tona eşdeğer olduğunda ise ilk seviyenin sınırına ulaşılıyordu. Bu noktada Cüneyt’in zaten var olan 1.5 tonluk kol gücü referans olamıyordu. Cüneyt özel bir durumdu ve kendi sınırı neydi bilinmiyordu. Fakat kısaca bir insanın kol gücü 50 kilogram kadardı. Bunun 20 katı kadar güçlendirmesi o kişiyi seviyenin sınırına zorlamasına yol açıyordu. 

Tabi bu noktada Cüneyt kendi kol gücünün de 20 katı kadar artacağını düşünmüyordu. Bu saçma olurdu. 



O da eskiden 50 kg kol gücüne sahip biri bile değilken genetik solüsyon sayesinde sadece ilk haftasında 500 kg kol gücüne kavuşmuştu. Ancak ondan sonra üzerinden epey zaman ve yoğun çalışma geçmiş, en sonunda 1500 kilograma kadar ulaşmıştı.  



Belliydi ki Cüneyt’in bedeni mükemmelliğe yakınlaşmıştı bile çoktan. 



Fakat yine de ilk oturuşunda 100 kg lık bir güce daha kavuşmuş olmak egzersizlerle olabilecek bir şey değildi.  



“Asena, nasıl gidiyor?” dedi Cüneyt odada rastgele. Evi teknoloji ile donatmıştı, her yerde ses alıcıları ve hoparlörler vardı. Ayrıca iç ve dış fark etmeksizin her tarafta kamera vardı.  



“İstediğiniz verileri inceledim, Lider." Kadın robotik bir ses. Fakat teknoloji dünyası burada olsaydı her ne kadar sesin robotik olduğunu bilse de konuşmanın sanki bir insandan geliyor olduğunu düşünürdü. 



Cüneyt bilerek robotik ses seçmişti. Asena’nın gücüyle insan gibi konuşmak mümkündü. 



“Oo, sana bir görev versem ne düşünürsün?” dedi Cüneyt ilgilenerek. 



“Sorun değil, Lider. Olabilecek en yüksek sonuca ulaşabilirim” dedi Asena. 



“Öyleyse isveç banka hesabımdan 10 bin dolar para’yı kullanarak Nasdaq borsasına gir ve spekülasyona başla. İşleminde en yüksek başarıya ulaşmak için ne gerekiyorsa yap” Cüneyt'in paraları uluslar arası bankalardaydı tabi. Özellikle kişisel verilerin gizliliğine önem veren bankalara. 




“Tamamdır, Lider”  Diyerek anında Cüneyt'in hesabına bağlanarak aynı anda oluşturduğu bir başka kukla hesabına aktardı. Daha sonra dünyanın çeşitli yerlerindeki brokerlik şirketine ulaşarak güvenlik hesabı(Security Account diye geçer, borsa oynayanlar bilir) açtı ve alım satım işlemlerine başladı.



Cüneyt geçen zamanda Asena’ya borsa spekülasyonlarını incelemesini ve bir analiz oluşturmasını ödev olarak vermişti. Asena’nın kabiliyetleriyle bunları öğrenmek 1sn’den kısa sürse de Cüneyt bunun uzun süreli analizini istemişti.  



“Ben ailemin yanına gideceğim, oradan da İstanbula gideceğim. Etrafa göz kulak ol. Eğer istenmeyen durumlarla karşılaşırsan acil durum prosedürü 1’i kullan” dedi Cüneyt. Evi ziyaret etmemişti uzun süredir. Ailesini özlüyordu.  



Acil durum prosedürlerini Cüneyt etraflıca düşünerek oluşturdu. Toplamda 10 prosedür vardı. İlk prosedür ise sessizlikti. Mesela Yapay Zeka etrafı gözlemleyecek, uyarıları verecekti fakat birisi Cüneyt’in evine girdiği vakit Cüneyt’e uyarı verip sessiz konuma geçecekti. Eğer donanımlardan birisine herhangi bir fiziksel hamle yapılırsa, yapay zeka kendini koruyacak şifreleyecekti. Cüneyt’in yapay zeka için eklediği disk ise yok olacaktı. Üzerinde küçük bir patlayıcı vardı. 



Tabi o diskin şekli bizim alıştığımız HDD ler gibi değildi. Daha küçüktü ve kolaylıkla taşınabiliyordu. Dışarıdan bakan birisi hafıza arabirimi olduğunu anlamazdı. Çalacak olsalar işlemcileri ve HDD’leri çalardı. 



Cüneyt’in evi Niğde’de yaşıyordu. İzmirli olsalar da dedesi zamanında Niğde’ye taşınmışlardı.



Cüneyt geçmişi öğrendiğinde çok sinirlenmişti. Babasına göre dedesinin İzmir’de denize kıyısı olan bir yerde arsası vardı. Fakat dedesi İzmiri sevmediğinden oradan ayrılıp Niğde’ye taşınmıştı. 

Neden bir insan İzmir gibi bir yeri bırakıp Niğde’ye göçerdi ki?  



Şunu söylemek gerekliydi, dedesi Niğdeye yaklaşık 70 yıl önce taşınmıştı. Niğde o zamanlar köyden farksızdı. 



Cüneyt anlam veremiyordu. 



Neyse ki arabayla 2 saatlik yoldu. 



 

Bölüm Sonu 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44399 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr