Bölüm 33: Celp Dönemi?

avatar
1002 8

Medeniyetin Yükselişi - Bölüm 33: Celp Dönemi?


Cüneyt, Mehmetle konuştuktan sonra web sitelerini bir dolaştı ve neler olup bittiğini hemen anladı. Normalde bu iki ünlü şahıs bu şekilde tartışsa bile bu kadar gündem olmazlardı. Muhtemelen arka planda birisi ateşleri körüklüyordu. 



Bu durum kişiyi idam etmeden önce yemek yedirterek son dileğini almaya benziyordu. ABD’li yatırım şirketlerin en sevdikleri hamlelerden birisi buydu. 



Geçmişte Çin’li teknoloji devi Huawei için sürekli olarak çıkıp överler, bir çok ünlü kişi Huawei ürünlerini kullanırlarken fotoğraf karelerine yakalanırlardı. Bu durumda ABD’nin halkı bizim Apple’miz var iken neden Çin’li bir şirket bu kadar ABD’ye giriyor derdi. 



Hemen ardından New York’ta yerel bir mahkeme güvenlik şüphesi üzerine Huawei’ye dava açar, ardından şirketin icra kurulu üyelerinden birisinin ülke dışına çıkmasına izin vermezlerdi. 



Bu olay 4G teknolojisinin yaygınlaştığı dönemde 5G teknoloji standartları belirlenirken oluyordu. 

Qualcomm, İntel, Nokia gibi şirketler yıllarca iletişim bandının standartlarını belirlemişlerdi. Bugün bile wireless kullanmak istiyorsan bu şirketlerinin çipleriyle iş yapman gerekirdi.  



Tabi Huawei gibi alternatif bir 5G standartı sunan şirket ortaya çıkınca bu insanlar bütünleşip blokladılar.  

En nihayetinde Huawei bir ikincil telefon üreticisi konumuna getirdiler. Fakat Huawei’nin kurucusu Ren konuşmasında bir yedek teker planını şirketi kurduğunda yaptığını belirtip daha ne teknolojilerimiz var halka arz edilmeyen diyerek herkesin gönlünü ferah tutmasını istedi. 



Ardından olanlar Google şirketinin hizmetlerini durdurması, Android için lisanslama yapmaması gibi piyasa liberalleşmekte görülmek istenmeyen adımlar oldu. 



Neyse ki Huawei kendi geliştirdiği HarmonyOS işletim sistemini duyurarak bu krizden de sıyrılmayı yıllar önce akıl etmişti. 



Öte yandan Cüneyt bütün bu durumu düşündüğünde önündeki engellerin daha da zor olacağını anladı. O, başta en basit bilimsel buluşlarla ilerlemek istiyordu, ama konjektür ona bu fikrinin biraz zor olacağını hatırlattı. 



O şimdi paradan para kazanacak, hatta kazanabildiği kadar çok kazanacak ve geri kalan zamanını gizli olarak geliştirmekle harcayacaktı. 



Cüneyt sosyal adalet savaşçıları gibi slogan atan bir insan değildi. Onun için engelleri aşmak için gereken her yolu denemek gerekliydi.  



Buna zalimlik de dahil olsa! 



Fakat ekip kurmanın, ekibin içinde hain olmamasının önemi tekrar gündeme geliyordu. 

Neyse ki Kozmik Enerji tekniğinde liderin zorlayıcı kısıtlamaları vardı. Bu nedenle önündeki işlere odaklanıp bitirmeyi planladı. 



** 



Zaman akıp gidiyordu, Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesinde almış olduğu 10 milyon lira değerindeki fabrika içindeki önceki firmaya ait techizatları temizlenmiş bir haldeydi. Cüneyt’in telefonuyla bu işlerle ilgilenen bir şirket fabrikayı onarım ve bakımını yapmaya başlamıştı bile.  



Neyse ki techizatların satımından gelen para, bakım ücretlerini karşılamıştı. 



Diğer yandan bu geçen zamanda internetten sipariş ettiği sunucu bilgisayarı gelmişti. Her ne kadar 15 gün süre alsa da sonuçta Türkiyede olmayan bir iş bilgisayarıydı.  



Cüneyt, boyu kadar büyük bir dolap içinde istiflenmiş toplamda 12 ayrı bilgisayarın paralel iş bilgisayarı performansını gördüğünde kafasını onaylar şekilde salladı. 



Her bir yatay rafta 4 tane Xeon E-5 ailesine ait 12 bilgisayar ile toplamda 48 işlemci, işlemci başına 4 çekirdekle toplamda 192 çekirdek performansı veren bir canavardı desek yeriydi. Ayrıca her rafın 1TB Ram’ı, 10TB*4 olmak üzere 40 TB toplamda 480TB hafızası vardı. 



Xeon işlemcileri stabil işlemcilerdi, yüksek performans frekanslarına sahip olmaktansa uzun süre dayanıklı ve stabil çalışma için gerekliydi. 



Mesela Xeon 32 nanometre ile üretilen bir işlemcisi yerine 11 nanometrelik i9 işlemcisi kullanılsa performans uçabilirdi belki ama, uzun süre yük altında i9’lar aynı performansı vermezdi. 



Bu nedenle teknolojisi ve mimarisi farklı bir işlemci kullanmayı tercih etti Cüneyt.



 

Ayrıca Bitcoin madencileri gibi bir grafik kartı donanımları da almıştı Cüneyt. Şu an piyasada bulunan Nvidia RTX 2080TI’lerden 50 tane almıştı. Siparişi duyan Medya Market yetkilileri ağlamışlardı. Tabi sevinçten.  



Grafik kartları bilinenin aksine işlem kabiliyeti yüksek kartlardı. İşlemciye destek olarak yapay zekayı çalıştırmanın için üretilmişlerdi adeta. 



Cüneyt hırdavatçıya uğrayıp dolabın yanına uygun kurulumu yaptı zaman ayırıp. 



En nihayetinde toplamda 98 işlemci gücünü tek seferde odaklayabilen bir mini süper bilgisayar yapmıştı. 



Eğer bilgisayar dünyası Cüneyt’in evine gelseydi şok olurdular. Cüneyt’in yaptığı mantığa aykırıydı. 



İkinci durum işletim sistemi desteklemezdi, fakat bu da Cüneyt’i engellemezdi. O, yapay zekayı basit bir programla bu mini süper bilgisayara entegre edecekti. Teknik olarak uğraştırsa da sonuçları muazzam olacaktı. 



Tek sorun geçen 15 günün ardından programlama dilini ve derleyicisini henüz bitirmişti Cüneyt. 



Yapay zekaya ait henüz tek satır kod yazmamıştı. Üstelik latin alfabesi diline çevirmişti çoğu ifadeleri fakat bazı sembolleri çevirmenin yolu yoktu. Bu nedenle zaman ayırıp klavye ayarlaması gerekiyordu. 



Neyse ki oturup yazı yazmasının sonucu elleri daha estetik olmuştu. Adeta bir piyanistin parmakları gibi esnek parmaklara sahipti, kadınların çoğundan daha estetikti elleri. Saniyede 50 harfe basabiliyordu artık.  



Bu dünyaca ünlü StarCraft oyunlarının delilerinden neredeyse iki kat hızlıydı. Şunu bilmek gerekliydiki StarCraft profesyonel oyuncuları dakikada 1750 işlem yapıyordu. Yani 1700 üstü tıklama ve komut verme hareketi.  



Öte yandan geçen zaman diliminde dünya genelinde uygulamayı indirenler 800 milyonu aşmıştı, bunun ise yaklaşık 400 milyonu para veren kullanıcılardı.  



Mehmet Google şirketi ile anlaşma imzalamış, bu sayede uygulama sürekli editörün seçmelerinde olmuştu. Ayrıca server kirası derdi Google’a kalmıştı. 



Fakat yine de bir yedek teker lazımdı ve gizliden gizliye server kiralama yapıyordu Mehmet.  



Camera Master Pro, yarı akıllı bir uygulama olarak yüklendikten sonra sunucu ile irtibata minimum düzeyde geçen bir uygulamaydı. Onun akıllı tasarımı sayesinde içinde akıllı bir muhasebe tutan program vardı, bu nedenle sürekli olarak server ile iletişim kurmasına gerek yoktu.  



Yalnızca kullanıcıların konuşmalarının iyileştirmesi gibi toplu analizler lazım olduğu vakit sunuculara ihtiyaç vardı, bunu da Cüneyt çoktan ayarlamıştı. Uygulamaya bir kere yetki verdiğin vakit Cüneyt’in ayarladığı adresten topladığı verileri işliyordu. 



Google bu durumu duysa ana avrat söverdi ama bu ayrı bir konuydu. 



Toplamda yurt dışı geliri 2.4 milyar dolara yükselmiş, yurt içi gelirleri de şimdilik 25 milyon TL kadardı. 

Sadece yurt içi bile çoğu şirketin yıllık hacminden büyüktü. 



Yatırımcılar bu aralar daha sık gelmişlerdi. Onun dışında İstanbulun  yerel bir kabadayısı Ankaradan telefonla harekete geçmiş ve zaman zaman ofiste boy göstermeye başlamıştı. Niyeti açıktı, göz dağı veriyordu.. 



Tavşan ile dağın hikayesi gibiydi, kime gözdağı veriyordu? Kim onu kaale alıyordu belli değildi. Fakat iki günde bir uğrar olmuşlardı. 



Neyse ki vergilendirme gayet uygundu. Yurt dışı gelirleri OffShore hesabına bağlı bulunduğundan takibi yapılamıyordu. Öte yandan 25 milyon yurt içi gelirinin yaklaşık 7.5 milyonu vergilenmişti bile çoktan. 



Her şey yerli yerinde giderken bir gün Cüneyt bir posta aldı, üstelik garip bir postaydı bu, bir celpdi bu! 

 

Bölüm Sonu. 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44405 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr